CHP'li Başarır'dan Süper Kupa tepkisi: 'Rıza, Cüneyt, Oğuz, Aykut gelsin'

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da dün oynanması planlanan ancak ertelenen Fenerbahçe-Galatasaray maçı öncesi yaşananlara ilişkin değerlerlendirmelerde bulundu.

Başarır şunları söyledi:

"ÜLKEYİ YÖNETEN KÖTÜ AKIL DİRENDİ"

"Tüm yurttaşlarımız büyük bir üzüntü yaşadı. Bundan yaklaşık 2 ay önce Süper Kupa Finali’nin Suudi Arabistan’da oynanma kararını öğrendik. Eski adıyla Cumhurbaşkanlığı Kupası, şimdi Süper Kupa; Türkiye’de şampiyon olan takımla Türkiye Kupası’nı kazanan takımın her yıl oynadığı bir maç. Yaklaşık 100 yıldır Cumhurbaşkanlığı Kupası ve Süper Kupa, Türkiye’nin değişik illerinde, İzmir’de, Samsun’da, Ankara’da, İstanbul’da oynanıyor ve kazanan takım gururla o kupayı kaldırıyor ama alınan kararda, Suudi Arabistan’da, Riyad’da bu maçın oynanacağını öğrendik. CHP olarak 7 Kasım’da Meclis’te bir basın toplantısı düzenledik. Bunun bir akıl tutulması olduğunu, rezalet bir karar olduğunu tüm ülkeyle paylaştık. Hemen ardından iki büyük kulübümüzün başkanları da buna karşı çıktığını söyledi. Meclis’te milletvekillerimiz bununla ilgili açıklamalarda bulundu. Genel Başkanımız televizyon kanallarında, basın toplantısında kabul edilebilecek bir durum olmadığını söyledi ama buna rağmen ülkeyi yöneten bu kötü akıl direndi ve iki takımımız dün oraya gitti.

"BU İLİ BÜYÜK KULÜBE ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM"

Büyük bir organizasyon. 2006’da da Almanya’da bu kupa oynandı. Beşiktaş ve Galatasaray gitti. Frankfurt’ta o stada Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün posteri asıldı. ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyene yazılı pankartlar asıldı. Futbolcular Atatürk tişörtüyle çıktı ve oradaki 10 binlerce taraftarımız alkışladı ama dün gördük ki daha maça saatler kala büyük bir kriz yaşandı. Bizzat Galatasaray Kulübü’nün genel sekreteri ile an be an görüştük, bilgi aldık. İlk kriz, İstiklal Marşı’mızın okunmasından rahatsız olan bir ülke. Diplomasiyle bu sorun çözülmüş. Yazıklar olsun. Bu sorun çözüldükten sonraki ‘bu sorun’ demeye utanıyorum buna, ikinci kriz, futbolcular ısınmaya çıkarken Ata’mızın resmi olan formayla, tişörtle çıkmak istedi. Bunu kabul etmediler. Bunun üzerine iki büyük kulüp direndi. Suudiler direndi ve parayı, baskıyı, bu çirkin anlaşmayı iki kulüp bir kenara attı ve ‘Biz maça çıkmıyoruz’ dedi. Ben öncelikle Metin Oktayların, Can Bartuların forma giydiği bu iki büyük kulübe çok teşekkür ediyorum. İşte Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün evlatları, kulüpleri aynı anda böyle bir duruş sergiliyor ve maç oynanmadı.

"DÜNYADA MAÇ YAPACAKSAK EN SON ÜLKE..."

Şimdi şunu söylemek istiyorum. Bir parça edep artık. Biz dünyada bir maç yapacaksak en son maç yapacağımız ülke Suudi Arabistan olmalı. Daha çok yakın bir tarihte, bir gazeteci bizim ülkemizde katledildi. Asitle eritildi. Ondan sonra olayın failleri bu ülkeden kaçtı. Bu iktidar, bu suçluları yargılayamadı. Dosyayı da Suudilere teslim etti. İşte Sayın Yunus Emre, o dönem Meclis kürsüsünden bu konudaki bu rezaleti Türkiye’yle paylaşmıştı İstanbul Milletvekilimiz. Bu rezalete rağmen o Suudi, olayın faili prens bu ülkeye geldi. Kapıda karşılandı, uçağa kadar yolcu edildi. Yine Türkiye’deki milyonlarca yurttaşımız, muhalefet partileri tepki koydu ortaya ama hiç bunlardan ders almayan iktidar, iki büyük kulübümüzü o ülkeye yolladı. Yazıklar olsun. Türkiye böyle bir yönetimi, böyle bir federasyonu, böyle bir Spor Bakanı’nı, böyle bir Cumhurbaşkanı’nı hak etmiyor. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı, sebep olarak ‘Sıcak parayı onlar verdi’ diyor. Siz para için Cumhuriyet ve Atatürk kelimelerine karşı alerji duyan, her fırsatta ülkesinde Atatürk tişörtünü, Atatürk’le ilgili paylaşım yapan sanatçıyı, sporcuyu sınır dışı eden bir ülkeye takımlarımızı götürdünüz ve milyonlar da dün tepkisini ortaya koydu.

"HER ŞEYE PARA OLARAK BAKAN CUMHURBAŞKANI VAR"

 Maalesef ki her şeye para olarak bakan, para dışındaki tüm değerlerini bir kenara bırakan bir yönetim ve bir Cumhurbaşkanı var. Bu Cumhurbaşkanı, 2011 yılında Hatay’ın Dörtyol ilçesinde bir fabrika açılışında ‘Paranın dini, imanı, milleti, vatanı olmaz. Para paradır. Para cıva gibidir. Kendisine uygun nereye bulursa para oraya akar’ dememiş miydi? Doğru. Para bunlara akıyor. Bunlar da parayı gördüğü zaman ışık görmüş tavşana dönüyor. Her şeyi unutuyor. Bayrağı unutuyor. Cumhuriyeti unutuyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü unutuyor. Dün Ömer Çelik, açıklamasında 85 milyona teşekkür etti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e karşı hassasiyet gösterdiği için. E be kendini bilmez adam, bu ülkede 85 milyon zaten Ata’sına sahip çıkar ve hassasiyet gösterir. Sorun sizin hassasiyet göstermemeniz, sizin kayıtsız kalmanız. Sizin dünkü rezalette söyleyecek hiçbir sözünüzün olmaması.

"ERDOĞAN'IN TELEFONU ÇEKMİYORMUŞ AMA UZAYA GİDİYORUZ BİZ"

Neredeyse iki takım rehin kalacak duruma gelmişti. Şimdi soruyorum. Bu sözleşmeyi nasıl yaptınız? Neyin karşılığında yaptınız? İstiklal Marşı ve Atatürk, Cumhuriyet kelimelerinin, resimlerinin, pankartlarının asılmamasını taahhüt ettiniz mi? Ettiniz ki iki kulübümüzü otelden dışarı çıkıp bu şart gerçekleşmediği için maçı oynatmadılar. İşte bu yüzden ben başta İstanbul örgütümüze, il başkanımıza, gençlerimize, İstanbul halkına, Türkiye’deki tüm yurttaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Dün binlerce vatandaşımız iki havaalanında takımlarını beklediler. Atatürk’ün çocuklarını beklediler. Cumhuriyete, Ata’sına sahip çıkan iki büyük takımın futbolcularını beklediler. Gerekli duruşu sergilediler. Şimdi biz bir açıklama bekliyoruz. Dün dedik ki, o Futbol Federasyonu Başkanı uçak inmeden istifa etmeli. Spor Bakanı istifa etmeli. Yüzü kızarsa da Recep Tayyip Erdoğan çıkıp bunu açıklamalı ama Recep Tayyip Erdoğan’ın nedense telefonu çekmiyormuş dün ama uzaya gidiyoruz biz. Beyefendinin telefonu çekmiyormuş. Çık, anlat. Çık, konuş.

"ERDOĞANLAR GELİP GEÇİCİDİR"

Türkiye Cumhuriyeti böyle bir rezaleti hak etmiyor. Sözleşmeyi, sözleşmenin şartlarını, o gün yaşananları anlat ve Türk milletinden, 85 milyondan özür dile. Biz Cumhuriyetin değerlerini, kurucu değerlerimizi, Ata’mızın tişörtünü, resmini, sözlerini her yerde gururla söyleriz. Bundan çekinen, bununla ilgili en küçük herhangi bir ülkeye taviz verenin de karşısında olur, alnını karışlarız. Bundan sonra bunun hesabını gerek Meclis’te gerek sokaklarda hep beraber soracağız. Bugün saat 15’te Beşiktaş Meydanı’nda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız, il başkanımız, örgütümüz ve vatandaşlarımız toplanacak. Tüm İstanbul’u davet ediyorum. Tepki vermeye davet ediyorum. O büyük bir lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tişörtlerini giyerek gelmelerini rica ediyorum. Türk bayraklarıyla gelmelerini rica ediyorum. Gözünü ülkesine, laik Cumhuriyete dönmeyip Suudilere inat, onlara taviz verenlere inat meydanı doldurmasını rica ediyorum. Kimse unutmasın, Recep Tayyip Erdoğanlar, Spor Bakanları gelip geçicidir ama Cumhuriyet ilelebet dimdik ayakta kalacaktır. Atatürk ilke ve inkılapları dimdik ayakta kalacaktır.

"FUTBOLUN EVLATLARINA BIRAKALIM"

Son olarak şunu söylemek istiyorum. Spordan siyasete, bakanlıklara kadar tüm kurumları ayaklar altına aldınız. Özerk bir kurum olan Futbol Federasyonu’nu kendi müteahhitlerinizle, kendi adamlarınızla görev yapar hâle getirdiniz. Nihat Özdemir’in, Mehmet Büyükekşi’nin, Yıldırım Demirören’in be işi var? Dünyanın büyük ülkelerine, Fransa’ya, Almanya'ya, İspanya’ya bakın. Platini oluyor federasyon başkanı. Neden Cüneyt Tatman, Rıza Çalımbay, Aykut Kocaman bu ülkede federasyon başkanı olmuyor? Çünkü onlar federasyon başkanı olsa, Spor Bakanı olsa Cumhurbaşkanı ‘Süper Kupa Riyad’da oynanacak’ dediğinde ‘Bir dakika efendi; İzmir’de, Samsun’da, Ankara’da oynanacak’ der. O yüzden federasyondan, spordan, futboldan elini çek Recep Tayyip Erdoğan. İki kulübün de oradan gelecek paraya hiç ihtiyacı yok. Özerk olan Futbol Federasyonu’nu gelin, futbolun kendi evlatlarına, sahiplerine bırakalım.

"FUTBOLUN RUHUNU BİLEN GELSİN"

Rıza gelsin, Cüneyt gelsin, Oğuz gelsin, Aykut gelsin. Futbolu bilen, futbolunun ruhunu bilen, Ata’sının sözlerini göğsünde onurla taşıyan futbolcular gelsin diyorum. Bir kez daha ülkemize geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Bunun hesabını soracağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Meclis 10-15 günlük bir tatilde. Eğer salı günü Meclis açık olsaydı AKP grubunun vay hâline diyecektik ama 16 Ocak’ta açılıyor. Bilin ki bunu yapanlara Meclis’i dar edeceğiz ama 16’sına kadar da sokakta, meydanda, her yerde toplanıp bunun hesabını soracağız. İlk olarak da saat 15’te Barbaros’ta buna başlıyoruz. O yüzden bir kez daha geçmiş olsun diyorum. Bizi bu duruma getirenleri lanetliyorum. Bunun da takipçisi olacağımızı tüm yurttaşlarımıza söylüyorum. Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yaşasın laiklik. Kahrolsun Atatürk düşmanları.”

Haber Kaynağı : 12punto