İYİ Parti lideri Meral Akşener'den Ekrem İmamoğlu'na sansür eleştirisi: 'Saray sansürünü de belediye sansürüne de mecbur değilsin'

İYİ Parti lideri Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu.

Akşener'in tutuklu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesi ve yerel seçimlere ilişkin açıklamalarda bulundu.

İYİ Parti lideri Akşener, Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran'ın yeniden aday olduğunu açıkladı.

Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"2019'da seçime ortak girmiştik. Atakan (Salih Atakan Duran) arkadaşımız ben bir daha seçilemem endişesiyle eyvallah yaptılar. Atakan dün olduğu gibi, saldırıya uğramıştı. O zaman kafasını eğmedi öne, korkmadı. Bugün de net bir şekilde, tek başımıza girdiğimiz bir seçimde Atakan 'ben varım' dedi. Bunu hiç unutmayacağım, inanıyorum ki Tire de unutmayacak.

İYİ Parti olarak haftaya manidar bir olayla başladık. Görüşleri fark etmeksizin siyasetteki herkes bizden çok rahatsız. Eski HDP'liler yeni DEM'liler, son dönemde artık açıkça görmeye başladık ki meğer ana muhalefette bizden çok rahatsızmış. Miletimiz için çok doğru şeyler yapıyoruz demektir. 

BİLBOARD İDDİASI

Birileri istiyor ki; bilboardsız seçim kampanyası yapalım. Bizi sansürlemek isteyen Beştepe değil, Saraçhane. Hadi canım o kadar da olur mu dediğiniz duyar gibiyim, oluyor.

Şimdi gelin size olayın detaylarını anlatayım; 4 sloganımız var. Birincisi, 'tek adam baskısına da eş başkan kavgasına da mecbur değilsin'

İkincisi, 'Cumhuriyet'e savaş açana da teröre alan açana da mecbur değilsin'

Üçüncüsü, 'Yandaş medyaya da yoldaş medyaya da mecbur değilsin'

Dördüncüsü, 'Cahil diyene de hain diyene de mecbur değilsin'

Beşinciyi de ben eklettim; 'Saray sansürünü de belediye sansürüne de mecbur değilsin'

Arabası kurşunlanmış bir Genel Başkan olarak duruyorum karşınızda. Mağdurum da mağdurum yapamadık. 

İstanbul, Ankara ve İzmir'de şirketle anlaştık. Bilboardlarımız geçtiğimiz geçen Pazar akşamı asılacak, pazartesi de sokalarda görünür olacaktı. Bilboard görsellerimiz basıma gitti, fotoğrafları çekilip birilerine gönderilmiş, şirkete İstanbul'dan bir telefon gelmiş. Bunları asmayacaksınız, bunları yumuşatın. Üstelik sadece İstanbul'da da değil Ankara ve İzmir'de de asılmayacakmış. Sonra da eş başkanlık deyince kızıyorlar. Referandum sürecinde toplantı sürecinde kiraladığımız salonları hatırlayın. 

Biz 15 yıllık bir iktidarın en güçlü, en baskıcı zamanında kimsenin kafasını kaldırmaya cesaret edemediği bir dönemde 'Cesurlar Hareketi'ni başlatan İYİ Partiyiz.

Varsın onlar sırf doğruları söylüyoruz diye bizi dokuz köyden kovmaya kalksınlar, varsın onlar Saray gücünü de belediye gücünü üzerimize salsınlar, biz şerbetliyiz.

"BUNUN CEVABINI VERECEKSİNİZ"

Sayın Özgür Özel, Eskişehir'de çok ilginç bir konuşma yaptı. Bizimle ilgili imanın ötesine geçen isnatta bulundu.

Buradan Sayın Özel'e sesleniyorum. Siz bilmeyebilirsiniz, 2017'de biz ''hayır' oyu demek için kampanya yaptık. Meral Akşener ve arkadaşlarına CHP 1 liralık yardım yapmış mı?  Sayın Kılıçdaroğlu buna cevap vermek zorundasınız.

En fazla aldığımız parasını ödediğimiz belediye salonlarımızdır. Henüz seçime girmemişiz, henüz devletin para yardımı yok. Sorun Genel Başkanınıza 2018'de CHP ve onun belediyelerinden İYİ Parti'ye 1 lira 1 kuruş gelmiş midir? Bunun cevabını vereceksiniz. Bunu benim kaldırmam mümkün değil. Kendi imkanlarımızla sürünerek propaganda yaptık.

Sayın İmamoğlu, Sayın Mansur Yavaş, Sayın Zeydan Karalar, ben size şu işten şu para gelecek diye aradım mı? Partimize 1 liralık katkı istedim mi? Sayın Kılıçdaroğlu ben sizden herhangi bir talepte bulundum mu? Bunun karşılığı AKP ve iktidarı ve getirdiği yeri eleştiren, Akşener'in seni hapse attırım dediği Genel Başkan olarak 1 lira almadığıma göre AKP'den zaten böyle bir şey mümkün olamaz. 

AKP ile ittifakı yapa yapa dolaylı olarak siz yapıyorsunuz, biz değil. Her konuşmamda bu soruyu soracağım, herkes haddini, hukukunu bilecek.

TUNCELİ VE DEM PARTİ ELEŞTİRİSİ

Bunlar lafa gelince en büyük Atatürkçü kendileriymiş gibi yaparlar. Bir taraf Atatürk'ümüze düşman hangi onursuz varsa onunla yürürken, diğer taraf ise malum şer ocağına şirin gözükmek için ismini bizzat Atatürk'ün verdiği vilayetimizin adını bile söyleyemez. Tunceli'yi söyleyemez. Mesela bunlar, lafa gelince Cumhuriyetimize sahip çıkıyormuş gibi yaparlar. Bir taraf Federasyon ve özerkliği dilinden düşürmeyen HÜDA-PAR ile el ele tutuşurken, diğer taraf ise Cumhuriyet'i 100 yıllık yıkım ve zulüm olarak gören DEM'li kafalardan ayrılmaz ayrılamaz.   

CAN ATALAY KARARINA TEPKİ

Yargıtayın anayasayı tanımayarak yol açtığı hukuk skandalına TBMM eşlik etmiş oldu. Yürütmenin yargıya baskısından yasama da payını aldı. Devlet organları arasında sorunları çözmesi gereken Erdoğan krizi derinleştirmeyi tercih ediyor. Bu arkadaşlar için devlet kanun önemsiz hale geldi. Unuttukları bir şey var; anayasamız bu ülkenin andıdır. Uğradıkları kararların meşruiyetini neye dayandıracaklar. Onlar ne kadar unutmuş olsalar da tarihe karşı yükümlülüğümüzü gelecek nesile karşı sorumluluğumuzu unutmayacağız. 

SOYKIRIM DAVASI

İktidara bir kere daha çağrıda bulunmak istiyorum; BM soykırım sözleşmesine taraf olan ülkelerin davaya müdahil olma hakkı var. Gelin biz de Filistin lehine davaya müdahil olalım. Katil Netanyahu'ya karşı bu davaya açma cesaretini siz değil Güney Afrika gösterdi. Filistin konusunda bizimle hemfikirseniz, haydi buyrun. Kararı Gazi Meclisimize getirin biz varız. 

"SIĞINMACI SAYISINI AZALTACAĞIZ"

Kaçak ve sığınmacı ekonomisine asla geçit vermeyeceğiz. Vergi vermeyen kaçak iş yerlerine asla göm yummayacağız. Yetkiyi devraldığımızda sosyal tesisler, mesire alanlarda toplumsal düzeni bozacak davranışlarda bulunmasına asla izin vermeyeceğiz. Hizmet alımlarında tedarik şirketlerden yerel ve milli olması gibi özellikleri mutlaka arayacağız. Sözleşme yapıldıktan sonra bunları değiştirenlerin sözleşmesini feshedeceğiz. Yabancı uyruklu hiçbir kişinin kurumlarımızda çalışmasına izin vermeyeceğiz. İYİ Partinin çalıştığı tüm belediyelerde sığınmacı sayısını azaltacağız.

Haber Kaynağı : 12punto