Ümit Özdağ, Öcalan'ın mesajındaki 'paradigma'yı açıkladı: 'Cumhur Öcalan İttifakı hayırlı olsun'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "DEM-İmralı görüşsün" çağrısının ardından DEM Partili Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, İmralı'ya giderek terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'la görüşme gerçekleştirdi.

Söz konusu görüşmenin yankıları devam ederken, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümüt Özdağ, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

2009-2015 yılları arasındaki çözüm sürecine dikkat çeken Özdağ, AKP ve MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı'nın teröristbaşı Abdullah Öcalan ve PKK ile pazarlığa başladığını söyledi.

AKP iktidarının seçim süreçlerinde muhalefeti terörle yan yana gelmekle suçladığı seçim propagandasını hatırlatan Özdağ, "Genel ve yerel seçimlerde her fırsatta DEM ile yan yana gelmekle muhalefeti suçlayan Cumhur İttifakı’nın bugün DEM’le değil yan yana kucak kucağa olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı.

Cumhur İttifakı'nın Suriye'deki gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamalara değinen Özdağ, "Cumhur İttifakı, Suriye’de zafer kazandığını iddia ediyor. Kendisini Şam fatihi ilan ediyor. Madem Suriye’yi fethettiniz, neden hapishanede size teslim edilmiş bir suçlunun arabulucuğuna ihtiyaç duyuyor hale geldiniz?" diye sordu.

"CUMHUR ÖCALAN İTTİFAKI HAYIRLI OLSUN"

Özdağ, konuşmasının devamında, teröristbaşı Öcalan'ın İmralı'dan gönderdiği mesajda yer alan 'paradigma' ifadesine dikkat çekti.

"PKK literatüründe paradigma, devlet, rejim ve sistem yerine değişik bağlamlarda kullanılır" diyen Özdağ, "Öcalan, Erdoğan ve Bahçeli’nin yeni paradigmasından bahsederken yeni anayasayla kurulmak istenen yeni devletten ve sistemden bahsetmektedir. Cumhur Öcalan İttifakı hayırlı olsun" dedi.

ÖCALAN'A SESLENDİ: HAZIRLAN ÜÇÜNCÜ TOKADI ZAFER PARTİSİ'NDEN YİYECEKSİN

Teröristbaşı Öcalan’ın ‘Türk-Kürt kardeşliğini güçlendirelim' ifadesine tepki gösteren Özdağ, “Anadolu’da son bin senede Türk’ün Kürt’ün iki ayrı millet gibi ayrışması, düşmanlaşması için Öcalan’dan daha fazla tahribat yapan hiç kimse olmamıştır” dedi.

Özdağ şöyle devam etti: 

“Bak Abdullah, sen hayatın ilk tokadı siyasal bilgiler fakültesinin merdivenlerinden inerken yedin. Suriye'de muharebattan ne yedin bilmiyorum. Ama ikinci tokadı İmralı’da kimden ve neden yediğini de biliyorum. Hazırlan şimdi üçüncü tokadı Zafer Partisi’nden yiyeceksin.

Öcalan dışarıdan müdahaleler ile sorunun kangrenleşmesinden bahsetmekte. Oysa Türkiye düşmanlarını ülkemize müdahaleye davet eden, teşvik eden ve iş birliği yapan Öcalan’ın kendisi olmuştur.

1990’lı yıllarda PKK terör örgütünü Yunan ordusunun altıncı kolordusu hale getiren, Abdullah Öcalan denilen vatan haini şerefsizdir.”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e de tepki gösteren Özdağ, "Sayın Özgür Özel, PKK’lı teröristlerle, Abdullah Öcalan’la, şehit yakınlarının gazilerin hassasiyetlerini gözeterek aynı masada oturamazsınız. Bu ikisi birlikte olmaz. Ya Türk Devleti’nin Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in, Atatürk’ün kurduğu paradigmanın yanında olursunuz ya da gider Bahçeli’yle, Erdoğan’la, Öcalan’la yeni paradigmanın ortağı olursunuz" ifadelerini kullandı.

Özdağ'ın açıklamarı şöyle:

"2009-2015 yılları arasında PKK terör örgütüyle ile yapılan müzakerelerden hiçbir ders almayan Cumhur İttifakı yine terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan ve PKK ile pazarlığa başlamıştır.

2009-2015 müzakereleri sonucunda hendek teröründe Cumhur İttifakı’nın o zaman AKP tek başınaydı, yanlış politikaları neticesinde Türkiye 744 evladını şehit verdi, 100’lerce evladımız da gazi oldu.

Bunlardan hiç ders çıkarmadan Öcalan’la pazarlığa oturdunuz. Genel ve yerel seçimlerde her fırsatta DEM ile yan yana gelmekle muhalefeti suçlayan Cumhur İttifakı’nın bugün DEM’le değil yan yana kucak kucağa olduğunu görüyoruz.

Türk askerinin terörle ölümle mücadeledeki, en önemli motivasyonu moral gücüdür. Teröristbaşıyla yapılan bu görüşmeler sadece şehit ailelerini ve gazilerini incitmemekte. Aynı zamanda teröristlerle, ölümüne mücadele eden kahraman TSK mensuplarını, Jandarmamızı, polisimizin de moral ve motivasyonunu yıpratmaktadır.

Terörle müzakereleri yürüten Cumhur İttifakı’na sesleniyorum, siz şu an en ağır kış şartlarında, Irak’ın kuzeyinde, dağlarda terörist gözetleyen kahramanlara ne cevap vermeyi düşünüyorsunuz? ‘Biz anlaştık, artık size gerek kalmadı mı? diyeceksiniz?

Aklınızı başınıza alın. Devlet yönetmek yapboz oyunu değil.

Ayrıca, teröristbaşıyla yapılan pazarlık ve görüşmelerin, verilen tavizlerin hukuki bir karşılığı yoktur.

Erdoğan ve Bahçeli, yerel ve genel seçimlerde kısa bir süre önce muhalefete değişik saldırılar yaparken Öcalan’ı serbest bırakacak olan zillet ittifakı diyordu.

Şimdi umut hakkı üzerinden Öcalan’ı Cumhur İttifakı’nın serbest bırakmaya hazırlandığını görüyoruz. Demek ki Cumhur İttifakı, zillet ittifakı olmuştur.

Önceki gün bir DEM milletvekili TBMM’de yaptığı konuşmada “Bizim bölgemizde kurulmuş barajlarda üretilen elektriği bize parayla satıyorsunuz. Bunu kabul etmiyoruz” dedi. İşte müzakereye oturduğunuz zihniyet bu zihniyet.

Bu kişi bu cesareti Bahçeli’den alarak mı konuşuyor? Kamuoyuna açıklanmaya gizli görüşmelerde, terör örgütüne ne vaadedildi ki, bu kendini bilmez bu şekilde konuşup Anadolu üzerinde hayali coğrafyaların çizimine oturmuş durumda.

Memleketin bir bölümünü, özerklik ya da başka siyasi yapı altında terör örgütü temelli yeniden yapılandırmayı mı hedefliyorsunuz? Böyle bir konuşmayı kabullenmek zillet değil de nedir?

Cumhur İttifakı, Suriye’de zafer kazandığını iddia ediyor. Kendisini Şam fatihi ilan ediyor. Madem Suriye’yi fethettiniz, neden hapishanede size teslim edilmiş bir suçlunun arabulucuğuna ihtiyaç duyuyor hale geldiniz?

İmralı’da cezasını çeken 40 binden fazla insanın katili, beşikteki bebekleri, hamile anneleri, silahsız kadınları, çocukları, öğretmenleri katlettiren Öcalan şimdi İmralı’dan barış mesajları yolluyormuş. Hadi oradan!

Sayın Bahçeli’ye buradan seslenmek istiyorum. Siz rakamlarla oynamayı çok seversiniz. 33 x 55… Acaba bu rakam konusunda ne diyeceksiniz? 33, Bingöl yolunda PKK tarafından şehit edilen 33 askerimizi ifade ediyor.

55 hangi rakam biliyor musunuz? Her bir askerimizin üzerinden çıkan PKK kurşunu. Hadi bir hesabınızı tekrar yapın. Nasıl bir denklem çıkartacaksınız çok merak ediyorum Bahçeli.

Bu hesabı yeni MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli yapmalı.

Öcalan adlı katilbaşı İmralı’dan yaptığı son açıklama ile kendisini Erdoğan ile Bahçeli’nin yeni paradigmasının müzakere muhatabı ve çözüm ortağı olarak tanıtıyor. Kendisinin Erdoğan ve Bahçeli ikilisinin tamamlayıcı ortağı olmaya hem etkin hem de kararlı olduğunu ifade ediyor. Nedir bu yeni paradigma? Öcalan’ın DEM’lilerle yapmış olduğu görüşme sonrasında DEM Genel Merkezi tarafından 7 maddelik bir açıklama yayınlandı.

Bu açıklamada ‘yeni paradigma’ lafı geçiyor. Bahçeli ve Erdoğan’ın önerdiği paradigmaya Öcalan katkı yapacağını söylüyor.

PKK literatüründe paradigma, devlet, rejim ve sistem yerine değişik bağlamlarda kullanılır. Öcalan, Erdoğan ve Bahçeli’nin yeni paradigmasından bahsederken yeni anayasayla kurulmak istenen yeni devletten ve sistemden bahsetmektedir.

Sadece bu cümle bile bize, hem ne kadar büyük bir komployla karşı karşıya olduğumuzu hem de Öcalan ile DEM’in görüşmesinden önce başka bir siyasi heyetin görüştüğü ve Erdoğan’a bu siyasi projeyi anlattıklarını göstermektedir.

Öcalan şöyle diyor tam olarak, ‘Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehle ve kararlılığa sahibim’

Bunun anlamı ‘anayasa değişikliğiyle kurmak istediğiniz devlete ve sisteme ve size ortak olurum’ demektir.

Cumhur Öcalan İttifakı hayırlı olsun.

Öcalan, Türk-Kürt kardeşliğini güçlendirelim diyor. Öcalan’ın 'Türk-Kürt kardeşliğini güçlendirelim' demesi, hani Yeşilçam filmlerinde bir Tecavüzcü Coşkun vardır. Onun iyi ahlak derneği kurması gibi bir şey ya da Narin’in katillerinin Çocuk Esirgeme Kurumu’nun bir şubesini açmaları gibi.

Anadolu’da son bin senede Türk’ün Kürt’ün iki ayrı millet gibi ayrışması, düşmanlaşması için Öcalan’dan daha fazla tahribat yapan hiç kimse olmamıştır.

1974’te Kıbrıs Barış Hareketı başladığı zaman, Lice’de askere alma şubesinin önünde 200 metre gönüllü kuyruğu vardı. 1992’de de Lice’de bir Türk tuğgenerali şehit oldu. İşte Öcalan’ın Anadolu’ya yaptığı budur.

Bak Abdullah, sen hayatın ilk tokadı siyasal bilgiler fakültesinin merdivenlerinden inerken yedin. Suriye’de muhaberattan ne yedin bilmiyorum. Ama ikinci tokadı İmralı’da kimden ve neden yediğini de biliyorum. Hazırlan şimdi üçüncü tokadı Zafer Partisi’nden yiyeceksin.

Öcalan dışarıdan müdahaleler ile sorunun kangrenleşmesinden bahsetmekte. Oysa Türkiye düşmanlarını ülkemize müdahaleye davet eden, teşvik eden ve iş birliği yapan Öcalan’ın kendisi olmuştur.

1990’lı yıllarda PKK terör örgütünü Yunan ordusunun altıncı kolordusu hale getiren, Abdullah Öcalan denilen vatan haini şerefsizdir.

Ermenistan’ı, İran’ı, Almanya’yı, Fransa’yı, Suriye’yi, Sırbistan’ı, Yunanistan’ı, ABD’yi ve Rusya’yı ülkemize karşı kurulan komplolara ortak etmek için çalışmış ve zaman zaman bunda başarılı olmuştur. Bu açıklamasıyla hala aba altından sopa göstermektedir.

Öcalan ve iş birlikçileri unutmasınlar ki, İstiklal Savaşı vermiş olan bir millet dış müdahalelerden korkmaz. İş birlikçilerini de, müdahale edenleri de gereken şekilde muameleyle cezalandırmayı bilir.

Öcalan açıklamasında Erdoğan ve Bahçeli’yle aynı masada yeni paradigmayı yani devleti tasarlayacak sonra da TBMM’de anayasa değişikliğiyle meşrulaştıracak bir formülü ileri sürüyor. Onun için TBMM’yi işaret ediyor ve yeni CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel de “Çözüm yeri TBMM’dir” diyor. Öcalan’ı muhatap alıyor. Yeni paradigma sürecine bilinçli-bilinçsiz destek oluyor ve ekliyor “Şehit yakınları ve gazilerin hassasiyetini dikkate alarak bu süreci yöneteceğiz” diyor.

Sayın Özgür Özel, PKK’lı teröristlerle, Abdullah Öcalan’la, şehit yakınlarının gazilerin hassasiyetlerini gözeterek aynı masada oturamazsınız. Bu ikisi birlikte olmaz. Ya Türk Devleti’nin Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in, Atatürk’ün kurduğu paradigmanın yanında olursunuz ya da gider Bahçeli’yle, Erdoğan’la, Öcalan’la yeni paradigmanın ortağı olursunuz.

Türk halkından gizli bir pazarlık yapıldığını görüyoruz. İstiklal Harbi’yle kurduğumuz devleti masaya yatırıyorlar. Öcalan’la birlikte ameliyat yapacaklar. Cumhur İttifakı’na soruyorum, Türk milletinin elinden neyi anayasada almaya karar verdiniz?

Bahçeli’ye soruyorum bir sene önce “Çok şey değişecek, inşallah Türkiye değişmez” dediniz. Sizi bu kadar korkutan proje ne? Dürüst ve cesur olun. 

Kapalı kapılar arkasında teröristbaşıyla yapılan pazarlıklarla yeni anayasa olmaz, paradigma değişmez. Yeni anayasayla ilgili teklifinizi Türk halkının gündemine getirin. Değiştirmek istediğiniz maddeleri ve nasıl değiştirmeyi düşündüğünüz yazın. Bakalım Türk halkı size devletini elinden alma izni verecek mi?

Gidelim seçimlere… Demokratik bir seçim sonucunda yeni bir parlamento oluşsun. Hemen şimdi!

Konuşmamı büyük Türk milletine seslenerek bitirmek istiyorum. Değerli yurttaşlarım, Zafer Partisi, Atatürk ve İstiklal Harbi şehit ve gazilerinin emaneti olan ve binlerce şehit ve gazi vererek onların mübarek kanıyla korunan Türkiye Cumhuriyeti’ni çetebaşına ve onlarla siyasi iş birliği yapanlara karşı savunmak konusunda sonuna kadar kararlı bir şekilde mücadele edecektir. Bütün vatanseverleri bölücü ittifaka karşı omuz omuza Zafer Partisi olarak davet ediyoruz."

Haber Kaynağı : 12punto