İstanbul'da trafik yorgunluğu

Melik ÇELİK - 12punto.com.tr

Mega kentin kayıtlı nüfusu son resmi verilere göre tam olarak 16 milyon. Kayıtlı olmayanlarla birlikte bu nüfus daha da yükseliyor. Dolayısıyla bu kalabalık ulaşımı da doğrudan etkiliyor. Dolayısıyla kalabalık alanların başında toplu taşıma araçları geliyor. Öyleki şehirde her gün yüzbinlerce insan toplu taşımaların içinde adeta bir Kavimler Göçü yaşıyor. Peki her gün İstanbulda bu durumu yaşayanlar ne düşünüyor? www.12punto.com.tr şehirde yaşayan herkesin yaşam kalitesini etkileyen konuyu araştırdı. 

“EN AZ 2 SAATİM TRAFİKTE GEÇİYOR”

İstanbul’da üniversite okuyan Duygu Kömürcü doğma büyüme İstanbullu. Kömürcü çocukluğundan beri İstanbul’un kalabalığına alışamadığını ve toplu taşıma kullandığı için bu kalabalığı kabullendiğini vurguladı. Kömürcü şu şekilde konuştu: “Kalabalık sadece fiziki olarak yormuyor mental olarak da ulaşım araçlarında minimum iki saatim gidiyor her gün ve bu da yoruyor beni. Ayrıca kalabalığın yaratmış olduğu gürültü her ne kadar istesem de örneğin metroda geçen bir saatimi verimli geçirmek için kitap okumak istediğimde sesten dolayı konsantre olamıyorum. Maksimum müzik dinleyebiliyorum o da bir zaman sonra sıkıyor atıyorum”

“İMKANIM OLSA İSTANBUL’U TERK EDERİM”

Fatih’e bağlı Vezneciler’de bir kafe işletmecisi olan Nurgül Beyhan, işe her gün tramvayla gidip geliyor. Toplumun bireylerinin birbirlerine karşı saygılı davranmasının birçok sorunu çözebileceğinin altını çizen Nurgül Hanım: “Ben toplu taşıma araçlarında genellikle insanların birbirlerine karşı olan saygı yitirmesini ve tahammülsüzlüğünü görüyorum. Hiç hoş olmayan tartışmalara ve gereksiz kavgalara şahit oluyoruz. Bu beni hem fiziksel hem de ruhsal anlamda çok yoruyor” dedi. 

Beyhan, kalabalığın kendisini yıprattığını söylerken, başka şehirde iş bulsa İstanbul’u terk edebileceğini sözlerine ekledi. 

Türkçe öğretmenliği bölümünden mezun olan Suat Sarpkaya, Nurgül Beyhan’ın işletmesinde garson olarak çalışıyor. Ulaşımda sıklıkla Marmaray’ı kullandığını belirten Sarpkaya, İstanbul’da hemen hemen bütün toplu taşıma araçları kullandığını ifade etti. İstanbul’un kalabalığından nasıl etkilendiğini sorduğumuzda ise şöyle yanıt verdi: “Benim için kalabalık ve yoğunluk bu şehrin kimliğinin ayrılmaz bir parçası. Bayram sabahları da şehirde dolandığım oldu ve boş bir İstanbul gerçekten hiç de hoş bir şehir gibi gelmedi bana. Yorgunluğa gelirsek yorgunluk İstanbul'da değil bütün dünyada yaşanan bir ruh ve beden hali aslında. Özelde İstanbul'da yaşıyorum diye daha fazla yorulduğumu söyleyemem. Yorulsaydım trafik yüzünden yine de bu şehirde yaşamaya değer derdim”

Haber Kaynağı : Melik Çelik