Generalle Binbaşının davası: TSK’daki 'Zagor ve Çiko' kimler?

14 Mart’ta; Kara Harp Okulu mezuniyet töreninden sonra kılıç çatıp, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen 5 teğmen ile onlara engel olmadıkları için üç komutan “disiplinsizlik” suçlamasıyla TSK’dan ihraç edilirken, ünlü bir general ile bir üsteğmenin “mobbing” davasını yazıp,“Bakalım teğmenleri bir kalemde ihraç eden MSB’nin, generalle ilgili bu suçlamalar karşısında tavrı ne olacak?” diye sormuştuk.

Fikri takip adına öncelikle bu davadaki gelişmeyi aktaralım. Üsteğmenin avukatı İbrahim Yılmaz’ın, “General D.A.’nın, Üsteğmen M.E. ve varsa diğer personele yönelik kötü muamele barındıran hukuka aykırı keyfi işlemlerinin araştırılması, hakkında disiplin soruşturması yapılması ve görevi kötüye kullanma suçundan adli soruşturma başlatılması” için Milli Savunma Bakanlığı’na yaptığı başvuruya, “İlgili mevzuat kapsamında yapılan incelemede, mevzuata aykırı herhangi bir eylem veya işlemin bulunmadığı tespit edilmiştir.” cevabı verildi.

İnanılmaz Suçlamalar

Şimdi ise aynı Generalle ilgili bambaşka iddialar gündemde. Bu defa da olayın karşı tarafında Binbaşı E.Ş. var.

2018-2024 yılları arasında bu General ile çalışan Binbaşı E.Ş.’nin suç duyurularına ve ifadelerine de yansıyan iddialarına göre; General göreve ilk başladığında Binbaşı E.Ş.’ye, “Senin eşin örtülü değil mi? İlahiyat mezunuydu galiba.” der.

Binbaşı E.Ş., “Evet.” karşılığını verince General, “Kim var böyle güvenilecek, namaz kılan?” diye devam eder. Bu arada kimi komutanları “solcu” olmakla suçlayıp onlara yükleneceğini söyler.

İlerleyen süreçte daha da yakınlaşırlar. Generalin, Binbaşı E.Ş.’ye sevgisi ve güveni artar. Çoğunlukla hem mesaide hem mesai dışında sadece E.Ş. ve Yarbay S.T. ile görüşür. Duygu ve düşüncelerini onlarla paylaşır.

Yine Binbaşı E.Ş.’nin iddialarına göre; örneğin, Ankara’daki bazı komutanlar ile Erdoğan ve ailesi hakkında inanılmaz ifadeler kullanır... Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürü’ne, “Gazze’ye birlik gönderilecekse, er olarak bile gitmek isterim.” şeklinde mesaj gönderdiğini ve dua emojili cevap geldiğini anlatır... MSB’nin eski bir yetkilisi için, “Zagor’un ne olduğu belli mi?”, mevcut bir yönetici için ise “Çiko’dan hayır gelmez.” der... Emekli edilmesi halinde basın toplantısı yaparak iktidar partisinin tüm foyasını halka anlatacağını söyler... Bir personeli hakkında “salak”, bir albayın eşinin kıyafetiyle ilgili de “Adamın karısının giydiği kıyafeti gördünüz mü? O..... bile giymez.” ifadelerini kullanır.

Ayrıca 2023’te yamaç paraşütü yaparken düşüp vücudunda kırıklar oluşunca, bu durumun üst komutanlara bildirilmemesini emreder. Bunun üzerine Ankara’ya kaza raporu gönderilmez ve makam odası bakım odasına çevrilerek tedavisine burada devam edilir. Bu şekilde iyileşemeyeceği belirtilip hastaneye yatması önerilince de, “Zaten bir fırsat bulup, beni emekli etmek istiyorlar. Duyulmaması lazım.” karşılığını verirken, makamındaki komutanlar levhasını gösterip, “Bu p...... fırsat vermem. Bir fırsat bulsalar beni bir kaşık suda boğacaklar, ama benden it gibi tırsıyorlar. Depremde birlikleri geç gönderdiği için Külliye’yi aradım, söyledim, Y.T.’yi ben emekli ettirdim.” der.

Bu tavırlar ve sözler karşısında şok geçiren E.Ş. ve S.T. mecbur kalmadıkça Generalin yanına gitmemeye başlar.

Binbaşı E.Ş.’nin, nöbetçi amiriyken yaptığı denetimlerde bir astsubay hakkında disiplinsizlik yaptığı yönünde iki kez tutanak tutmasından sonra da ilişkileri iyice bozulur.

Şöyle ki; General, “İyi yaptın. Zaten FETÖ’cü. Askeri Ceza Kanunu ve TSK Disiplin Kanunu kapsamında işlem başlatacağım.” dediği halde herhangi bir işlem yapmaz.

İlerleyen süreçte astsubayın da binbaşı E.Ş. hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ve E.Ş. hakkında tahkikat açıldığını, Generalin ise o astsubayın eşini avukatı yaptığını belirtip devam edelim.

Nisan 2024’te General hastalanır, hastaneye yatar. Ziyaretine gitmediği için Binbaşı E.Ş.’ye kızar. E.Ş. ziyaret ettiğinde ise kabul etmez. Bu arada silah arkadaşlarından, Generalin, kendisi hakkında da “Menzilci, tarikatçı” dediğini öğrenir.

Sözkonusu gelişmelerden sonra Binbaşı E.Ş. Chat-In uygulaması üzerinden isim vermeden, Generalin kimi personel hakkında kullandığı ifadelerle ilgili bazı paylaşımlar yapar. Bunun üzerine E.Ş.’yi arayan General, “Beni tehdit mi ediyorsun?” diye sorar. Binbaşı E.Ş. de, “Niye tehdit edeyim? Böyle bir şey söylemediyseniz, bunu ortaya atanlar hakkında işlem yapın.” karşılığın verir.

General, hastaneye gelmelerini ister. Gittiklerinde de, “Sen ne yapmaya çalışıyorsun?” diye kızar. Binbaşı E.Ş., hakkında “Menzilci, tarikatçı” şeklinde ithamlarda bulunup bulunmadığını sorar. Generalin cevabı, “Ne salak binbaşılarsınız. Beni bu küçük işlerle uğraştırmayın, büyük meselelerim var. Ankara’da birtakım generaller WhatsApp’tan, benden kurtulmak için bazı şeyler yazmışlar. Ben gidersem bu orduda İslâm başsız kalır. Kendimi hatırlatmak için ameliyat oldum.” olur.

Binbaşı E.Ş., “Komutanım, o hususları biz bilmeyiz. Neden bizim için böyle bir şey söylediniz? Hastaneye gelmemekle sicilin ne alakası var?” diye ısrar eder. General bu defa da şunları söyler:

“Siz kuş beyinlisiniz. Cemaatçilik kötü mü? Cumhurbaşkanının da cemaati var. O yazdığın mesajları sil. Ama nasıl sileceksin; grup yöneticisi değilsin, silemezsin. Ben silerim.”

Hemen sonrasında Binbaşı E.Ş., silinmesi ihtimaline karşılık o yazışmaları kopyalar.

General Uzaklaştırma Kararı Aldırdı

Normal atama döneminde tayini başka ile çıkan E.Ş., özellikle astsubay hakkında işlem yapılıp yapılmadığını takip eder. Aylar sonra işlem yapılmadığını, sadece yazılı olarak “üste nezaketsizlik” değerlendirmesiyle yazılı ikazda bulunulduğunu öğrenince de General hakkında Ankara’da bağlı olduğu komutanlığa şikayet dilekçesi gönderir. Ama herhangi bir cevap verilmez. Bunun üzerine yine isim vermeden Instagram üzerinden bazı paylaşımlar yapar.

General de bu paylaşımların kendisine yönelik olduğunu değerlendirip Ankara’daki üst komutanlığa bildirerek Binbaşı E.Ş. hakkında tahkikat heyeti görevlendirilmesini ister. Bu talep hemen yerine getirilir ve E.Ş.’ye uyarı cezası veriler. Ayrıca hakkında “amir ve üstü tehdit ve hakaret” suçlamasıyla ceza soruşturması başlatılır.

Avukatı İbrahim Yılmaz, verilen bu soruşturma iznine itiraz eder. Ancak itiraz başvurusu sonuçlanmadan Binbaşı E.Ş. hakkında iddianame düzenlenir. İlginçtir; iddianamede E.Ş. için “Disiplin işlemi yapılsın.” denir ve aynı konuda ikinci bir disiplin soruşturması başlatılır.

Devamı var.

Bu arada araya birileri girer. General, konunun duyulmamasını istediğini ve E.Ş.’den özür beklediğini belirtir. Aracılar bunu iletince de E.Ş. geçtiğimiz 24 Ocak’ta Generalin makamına gider. General hemen kapı önünde özrünü kabul ettiğini söyler. Ancak E.Ş. daha o ilden ayrılmadan Generalin, Ankara’daki komutanlığa bilgi verip aynı gün kendisi hakkında tahkikat başlattığını ve personelin ifadesini aldığını öğrenir.

General, bu görüşmeden bir hafta sonra 20 Ocak’ta bir şey daha yapar; Aile Mahkemesi’nden Binbaşı E.Ş. hakkında 2 ay süreli uzaklaştırma kararı alır.

Generalin başlattığı tahkikatın gerekçesi, “randevusuz ziyaret”tir. Tahkikat heyetinin ifadesini aldığı Binbaşı E.Ş.’ye bir de bundan disiplin cezası verilir.

Nihayetinde de dosya E.Ş.’nin TSK’dan ihraç edilmesi talebiyle Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’na (YDK) gönderilir.

Binbaşının TSK’dan İhracı İstendi

İşte bu ihraç talebi YDK’da dün görüşüldü. Binbaşı E.Ş. yukarıda özetlediğimiz, şahit olduğu ve yaşadığı olayları tanıklarının ismini de vererek tek tek anlatırken avukatı İbrahim Yılmaz, ihraç dosyanın tümüyle iddianame üzerinden düzenlendiğini, ancak soruşturma iznine yaptıkları itiraz sonuçlanmadan hazırlanan bu iddianamenin usulsüz olduğunu, kesinleşmeyen bu iddialarla işlem yapılamayacağını, ayrıca tüm suçlamalara dayanak gösterilen bir paylaşımın 16-17 Haziran tarihli olmasına rağmen zamanaşımından kurtulmak için Aralık 2024’te yapılmış gibi gösterildiğini vurgular.

YDK kararının 15-20 gün içinde belli olacağını belirtip E.Ş. hakkında “amir veya üstü tehdit, hakaret” suçlamasıyla açılan ve önümüzdeki ay görülmesine başlanacak olan ceza davasına gelelim.

General müşteki sıfatıyla 30 Ocak’ta Savcılığa verdiği ifadede, “eşine, çocuklarına ve kendisine fiili zarar verebileceği kuvvetli hissiyatından” dolayı Binbaşı E.Ş. hakkında “uzaklaştırma tedbiri” uygulanmasını isterken, ayrıca “Bir general olmam sebebiyle toplumda böyle bir davanın yaratacağı olumsuz etkilerden dolayı da yayın/basın yasağı ve gizlilik kararı alınmasını talep ediyorum.” der.

Fazla söze hacet yok; “TSK adına ne trajik bir tablo” demekle yetinelim!..

Müyesser YILDIZ

16 Mayıs 2025