GASLIGHTING-OBSESİF NARSİSTLERİN BİN BİR SURATLI TİYATROSU
Adliye koridorlarının soğuk mermerlerinde, toplumun en sinsi ve tehlikeli oyunlarından biri sahneleniyor. Bu oyunun başrolünde, narsisistik kişilik bozukluğu ve obsesif kontrol takıntısı ile donanmış, empati yoksunu ama ""gözyaşları içinde bir mağdur adamcağız"" var.
Silahı ise Gaslighting: İkna madrabazlarının görünmez manipülasyonlarıyla örülü bir “ruh cinayeti”. Bu kişiler, görünmez bir hapishaneyi andıran manipülasyon tiyatrosunun hem oyuncusu hem de yönetmeni. Gerçek kurbanların çığlıkları ise itibar görmesin diye "sinirbaz"ın senaryosu ve dekoru ustalıkla kurulmuş. Hem de Adalet Saraylarının koridorlarında. Bu “yalanlar" o kadar güçlü ki, toplum, hukuk sistemi, hatta mahkeme heyetleri bile gerçekleri göremez hale gelebiliyor. Perde arkasında ise sadece bireylerin değil, nesillerin ruhunda derin yaralar açan bir dram yaşanıyor.
GASLIGHT: RUHUN EN DERİN KATMANLARINDA BİR YARA
Gaslighting, fiziksel şiddet gibi iz bırakmaz, ama en soğukkanlı ruh katilidir, kancayı taktığı insanları kemirircesine çürütür. Fail, toplum içinde farklı maskeler takar: Mahkemede ağlayan bir baba, işte başarılı bir profesyonel, sosyal çevrede fedakar bir eş... Her maske, gerçekleri çarpıtmak, algıları manipüle etmek için özenle seçilmiştir. Psikiyatri raporlarında "narsistik ve/veya obsesif kişilik bozukluğu" teşhisi dev puntolarla yazılmış olsa da, bu kişiler "mağdur" rolünü o kadar iyi oynar ki, çevresindeki herkesi ikna eder. Mahkemeler, sosyal hizmet uzmanları, adli psikologlar... Hiçbiri bu "masum canavarın" gerçek yüzünü göremez. Bu metamorfoz öyle kusursuz ki, psikiyatri raporlarındaki "tehlikeli" teşhisler bile bu performansın gölgesinde silikleşiyor. Gerçekler flu, yalanlar parlak, masumiyet ise bir kurt'un babaanne kılığından ibaret. Adalet terazisi, manipülasyon ustasının oyununa gelir; gaslighting'in görünmez şiddeti, hukuk sisteminin kör noktasında kaybolur gider.
MAĞDUR ZORBALIĞI: ÇOCUKLARIN RUHUNDA BİR ZEHİR
Bu "mağdur zorbaları", yalnızca eşlerini değil, çocuklarını da manipülasyonlarının hedefi haline getirirler. Bu "vicdan vampirleri" çocuklarının zihinlerine "Annen seni sevmiyor", "Sana zarar veriyor" gibi zehirli tohumlar ekerler. Bunların çocuk ve erişkin kurbanlarının beyinlerinde bıraktığı etkiler, artık bilimsel tıp literatüründe kanıtlarla tespit edilmiştir:
Hipokampusta nöron ölümü,
Prefrontal kortekste onarılmaz hasar,
Duygusal güven kaybının nörokimyasal patolojik değişimleri…..
Çocuk, duygusal güvenlik ve sağlıklı sakinlik hissini kaybeder, gerçeklik algısı manipülatörün çizdiği çerçeveye hapsedilir ve seri katil sukuneti ve duygusal küntlük mirasını böyle babalardan ince nakış gibi DNA larına almaya sürekli devam ederler. Bu süreç, çocuğun psikolojik sağlığını yerle bir etmekle kalmaz, gelecekteki tüm ilişkilerini de zehirler. Güvensizlik, anksiyete, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu... Bu modern işkence sanatının kaçınılmaz sonuçlarıdır. Böylesi manipülatörler için çocuklar, hem rehine hem de silah; satranç tahtasında bir piyondurlar.
MODERN KASSANDRA: SESİ DUYULMAYAN ANNE
Anne, bu karanlık oyunda modern zamanların Kassandra'sıdır. Gerçeği görür, manipülasyonun farkındadır; ancak kimseyi inandıramaz. Mahkeme salonlarında "O bir nankör kadın!" bakışları ve "dengesiz anne " yaftasıyla karşılanır. Gerçeği haykırmak, bu sistemde yalnızca annenin daha fazla yalnızlaşmasına neden olur. Çocuğunu korumaya çalışan bir annenin karşısında, "manipülatörün mağduriyet" maskesi" parıldar.
HUKUK SİSTEMİNİN KÖR NOKTASI: GÖRÜNMEZ ŞİDDETE KARŞI SAVUNMASIZ
Gaslighting'in en tehlikeli kamusal boyutu, failin toplumsal ve hukuki sistemlerde yarattığı algıdır. Mahkeme salonlarında mağdur insan rolü oynayan fail, yalnızca çocuğun değil, hukukun da güvenini kazanır. Hakim ve uzmanlar, bu manipülatörlerin "iyi bir ebeveyn" ya da "mağdur bir eş" MASKESİNİ göremez. Oysa her söylenen yalanlar, her manipülatif sözler, bir çocuğun ruhunda onarılması zor yaralar, beyin hücrelerinde ölümler, psikolojilerinde patolojilere yol açar. Adalet sistemi, bu görünmez şiddeti fark edemediğinde, yalnızca bireyleri değil, toplumun vicdanını da yaralar.
GELECEK NESİLLER İÇİN BİR TEHDİT: SERİ KATİLİN HUKUK 'ZAFERLERİ'
Gaslighting sadece bir aileyi değil, bir toplumu çürütür. Bu “Oscar adayı babalar” ın mahkeme süreçlerindeki “iyi hal” performanslarının takdir görmesi, pek çok nesiller boyunca sürecek toplumsal gangrenin, bizzat hukuk insanlarının eliyle meşrulaştırılması ve onaylanmasıdır. Toplumsal ve hatta ekonomik gelişimi bile baltalayan, ve toplumu içten kemiren kurtçukları görememeye yolaçan "bilime körlük", tüm yetkililer ve sorumlulara ağır veballer yükler.
TOPLUMSAL VE NESİLLER BOYU SÜREN TRAVMA: ADALETİN GÖZLERİNİ AÇMA VE PERDEYİ KAPATMA ZAMANI
Gaslighting'in anatomisini anlamak, hukuk sisteminin en öncelikli görevlerinden biri olmalıdır. Duygusal istismarın görünmez izlerini tespit edebilen, manipülasyonun karanlık sanatını deşifre edebilen adalet mekanizmaları geliştirilmelidir: Çocukların ve kadınların ruh dünyalarındaki bu tahribatı görmeli ve müdahale etmelidir.
Örneğin, Adli Tıp ve Psikiyatrist bilirkişiliklerindeki heyetlerin uzmanlığına başvurma zorunluluğu getirilmelidir. Bağımsız saygın nöropsikiyatrik kuruluşların, çocukları bir defalık tiyatro içinde değil, düzenli aralıklarla takip ve gözlem ve izlem altında bulundurması gereklidir. Çocukların ruh sağlığını, annelerin çığlıklarını ve toplumsal vicdanı korumak, yalnızca bireysel bir görev değil, toplumsal bir sorumluluktur.
İşte bu yazı, o karanlık tiyatroya tutulan bir projektördür. Artık adalet sisteminin gözlerindeki bağı çıkarma, bu bin bir suratlı "masum" canavarların gerçek yüzünü görmesinin zamanı geldi. Gaslighting'in anatomisini anlamak, duygusal şiddetin görünmez izlerini okumak, manipülasyonun karanlık dilini deşifre etmek zorundayız.
[Bu yazı dizisinin devamında, kişilik bozukluklarının diğer karanlık yüzlerini ve toplumsal etkilerini incelemeye devam edeceğiz.]
Çok Okunanlar
Kötülerin kaybetmediği bir ülke, çocuklarına ahlakı öğretemez!
Ünlü iş insanının ölümünde dikkat çeken ayrıntı! Teknede sevgilisi de varmış
Muharrem İnce hakkında bomba transfer iddiası!
Erman Toroğlu’ndan Halil Umut Meler iddiası!
Denizci gözüyle Kartalkaya yangını
Grand Kartal Otel'in sahibi Halit Ergül'ün ifadesi ortaya çıktı!
Kabine tel tel dökülüyor... Erdoğan o isimleri görevden alacak!
İmralı heyetinin “Şehitleri”!..
Tokat Belediye Plevnespor ile Bursaspor karşı karşıya geliyor
Narin Güran cinayetinde yeni ayrıntı ortaya çıktı!