CHP'de gerilim tırmanıyor: Orhan Sarıbal'dan Özgür Özel'e eleştiri, Salıcı'ya destek

CHP'li Oğuz Kaan Salıcı'nın partiye dönük eleştirilerinin ardından başlayan tartışma sürüyor. Salıcı'nın eleştirilerine Özgür Özel ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel'den gelen sert yanıtlar, Sevda Erdan Kılıç ve Mahir Polat'ın ardında Orhan Sarıbal'ın da tepkisine neden oldu.

12punto

CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı'nın Genel Başkan Özgür Özel'e yönelik 'normalleşme' söylemi eleştirisiyle başlayan tartışma büyüyor. Salıcı'nın "Gerekirse kurultaya gidilir" mesajının üzerine Özgür Özel'den açıklama geldi. 

Özel dün yaptığı açıklamada; "Partideki gidişattan memnun olmayan kim varsa, partinin zaten tüzüğü açıktır. Bu durumda ne yapılacağı açıktır. O durumda kimse kimseye bir şey söylemez" ifadelerini kullandı.

"Benden kimse kurultay dilenmesin" diyen Özel'in yanı sıra Salıcı'nın eleştirilerine bir yanıt da CHP Sözcüsü Deniz Yücel'den geldi. Yücel sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "Kişisel hırs ve ikbal peşinde koşarken, partinin kurumsal kimliğine zarar verecek eylem ve söylem içerisinde olan her kim olursa olsun, partimizin buna kayıtsız kalmayacağını herkesin, özellikle de geçmişte önemli görevlerde bulunan birinin bilmesi gerekir" dedi. 

Yücel ve Özel'in sert açıklamaları CHP İzmir milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç ve Mahir Polat'ın ardından, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal'ın da tepkisiyle karşılaştı. 

'SALICI'NIN İFADE ETTİĞİ RAHATSIZLIK PEK ÇOK PARTİLİ TARAFINDAN HİSSEDİLEN BİR KAYGI'

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Orhan Sarıbal da Oğuz Kaan Salıcı gibi partinin 'normalleşme stratejisini' eleştirdi. Sarıbal, "Son dönemde, Genel Başkanımızın izlediği “yumuşama” veya “normalleşme” stratejisi, ülkemizde zaten abluka altında olan demokrasi ve özgürlükler açısından ciddi bir sorun olarak görülmektedir" dedi. Özgür Özel'in sözlerine de değinen Sarıbal, "Hele ki Genel Başkanımızın 'Benden kimse kurultay dilenmesin' sözleri, iktidar gücünden beslenen kibirli bir yaklaşım olarak tehdit niteliği taşırsa, bu ne partimizin köklü demokratik kültürüne ne de halka vaat ettiklerimize yakışır. Kurultay, kişisel bir kararın ötesinde, parti delegelerinin iradesidir" açıklamasını yaptı.

Orhan Sarıbal, açıklamasında şunları söyledi:

"Cumhuriyet Halk Partisi, sosyal demokrasi ilkesi doğrultusunda Türkiye’de demokratik devlet yapısını inşa etme kararlılığıyla, toplumsal adaleti sağlamayı, bireysel özgürlükleri korumayı ve halkın refahını artırmayı amaçlayan eşitlikçi ve katılımcı bir yönetim anlayışını benimser.

Partimizin temelinde, sosyal demokrasiye dayanan ve demokratik devlet hedefi doğrultusunda yürütülmüş bir mücadele birikimi yatar. Bu tarihsel birikim, partimizin her durumda demokrasinin temel taşlarından olan iç değerlendirme ve öz eleştiriye açık olduğunu gösterir. Bu yaklaşım, partimizi yalnızca halkın sorunlarına değil, aynı zamanda kendi içindeki sürekli gelişim ve dönüşüm ihtiyacına da yönlendiren bir güçtür.

Son dönemde, Genel Başkanımızın izlediği “yumuşama” veya “normalleşme” stratejisi, ülkemizde zaten abluka altında olan demokrasi ve özgürlükler açısından ciddi bir sorun olarak görülmektedir.

Partimizin yakın tarihinde belki de ilk kez bir grup toplantısında bu denli geniş bir vekil grubu, doğrudan Genel Başkana ve yönetim kararlarına yönelik yoğun eleştirilerde bulunmuştur.

Oğuz Kaan Salıcı’nın ifade ettiği rahatsızlık, elbette pek çok partili tarafından da hissedilen bir kaygıyı yansıtmaktadır.

Ancak bu kaygıya, karşılık sözcümüz Deniz Yücel’in son derece nezaketsiz tavrı, partimizin köklü demokratik, çok sesli ve hoşgörülü yapısına zarar verir niteliktedir.

Bu üslup, partimizin büyüklerine, tecrübelerine, geçmişten getirdiği değerlere karşı neredeyse kindar bir tutumun yansıması olarak görülüyor ve iktidarın yöntemlerini örnek alma gibi endişe verici bir görüntü ortaya çıkarıyor.

Hele ki Genel Başkanımızın “Benden kimse kurultay dilenmesin” sözleri, iktidar gücünden beslenen kibirli bir yaklaşım olarak tehdit niteliği taşırsa, bu ne partimizin köklü demokratik kültürüne ne de halka vaat ettiklerimize yakışır. Kurultay, kişisel bir kararın ötesinde, parti delegelerinin iradesidir.

Partimiz, demokratik ideallerinden ve halkının sesine kulak verme kültüründen uzaklaşmamalı, amacımız; içtenlikle kucaklanan dayanışma ve kolektif karar alma geleneğiyle, ülkemizin demokrasiye olan inancını güçlendirmek ve halkımızın huzurunu gözeten, gerçek bir demokrasiyi yeniden inşa etmek olmalı. Bugünkü mücadelemiz, Saray rejiminin tek adam anlayışına karşı çok sesli, özgür bir Türkiye’yi yeniden kurmak içindir."