Mehmet Uçum’dan ‘öneri’ geldi: Numan Kurtulmuş’un ‘3. madde’ çıkışına Saray’dan ilk yorum
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Mehmet Uçum, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un anayasanın 3'üncü maddesini hedef alan sözleri için "metodoloji yanlışı" yorumunu yaptı. Buna karşın Uçum, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerle ilgili kendi değişiklik önerisini de açıkladı.
12punto
Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen Cumhur İttifakı’nın ortağı HÜDA PAR lideri Zekeriya Yapıcıoğlu’nun geçtiğimiz eylül ayında katıldığı bir televizyon programında Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın dördüncü maddesini hedef almasının ardından yeni anayasa tartışmaları başladı.
KURTULMUŞ 2 HAFTA ÖNCE 'LÜZUMSUZ' DEMİŞTİ
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 2 hafta önce verdiği bir röportajında tartışmalara ilişkin "İlk dört madde konusunda TBMM'de temsil eden partilerin hemen hemen tamamının mutabık olduğunu, yapılacak tartışmaların lüzumsuz zaman kaybı olacağını ifade etmek isterim. Parlamentoda bulunan partilerin görüşlerinin alınması ve sürecin açık şekilde yürütülmesi yanında üniversitelerin, hukuk camialarının, STK'ların görüşlerinin alınacağı bir dönemi TBMM Başkanlığı olarak kendimizi yükümlü sayıyoruz" demişti.
KURTULMUŞ'TAN 'U' DÖNÜŞÜ
2 hafta tartışmalarla ilgili ‘lüzumsuz’ diyen Kurtulmuş, Gazi Üniversitesi’nde yaptığı bir konuşmada adeta ‘U’ dönüşü yaptı.
'Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü' tabirinin değişmesi gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, "Devletin ülkesi olmaz. Devletin milleti olmaz. Bu metin, 'Milletin devleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğü' şeklinde ifade edilmelidir" sözleriyle anayasanın üçüncü maddesini hedef aldı.
SARAY'DAN KURTULMUŞ'UN 'ÜÇÜNCÜ MADDE' AÇIKLAMASINA İLK YORUM
Kurtulmuş’un gündeme oturan sözlerine tepki yağarken, Saray’dan da ilk yorum geldi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Mehmet Uçum, konuyla ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı.
Uçum, "Türkiye (Cumhuriyeti) Devletinin 'ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü' hükmü hem semantik olarak hem de anayasal teori açısından çok doğru bir ifadedir. Tartışmaya açılması hem yersizdir hem de sorunludur. O nedenle ilk dört maddenin diğer esasları gibi bu konu da tartışma dışıdır" dedi.
KENDİ ÖNERİSİNİ AÇIKLADI
Uçum, "Mevcut düzenlemeyi tartışmayı bir kenara bırakıp 'Türkiye Cumhuriyeti, devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür' anlayışıyla öne çıkarmak doğru yaklaşımdır. Böylece Türkiye Devletinin milli egemenlik ilkesine dayanması ve üniter yapısı daha da netleştirilir" ifadelerini kullandı.
“ANAYASA'NIN 6. MADDESİ İLK DÖRT MADDE KAPSAMINA ALINMALI”
Uçum, Anayasa'nın 6. maddesinin ilk fıkrası olan “Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir” hükmünün ilk dört madde kapsamına alınmasının konuşulması gerektiğini söyledi. Uçum, bunun gerekçesini de "İçeride milli egemenliğe ortak olmaya çalışan gayri meşru yapılara ve odaklara, dışarıda ise milli egemenlikleri sınırlamaya hatta tasfiyeye çalışan küresel emperyalizmin neo liberal siyasetlerine bir meydan okuma ve kararlılık tavrı olur" şeklinde açıkladı.
Uçum’un paylaşımının tamamı şöyle:
"BİR PAZAR GÖRÜŞÜ:
Anayasanın, “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” hükmü madde kenar başlığında da yer aldığı üzere devletin bütünlüğüne ilişkindir.
Bir ulusun/milletin ülkesiyle ve devletiyle birlikte varlığını koruması ancak egemen devletin, bütünlüğünü korumasına bağlıdır. Buradaki yaklaşımın ileri sürüldüğü gibi milleti baskılamakla hiç bir ilgisi yoktur. Sistemsel normları geçmişin pratik sorunları üzerinden değerlendirmek temel bir metodoloji yanlışıdır.
“Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” hükmü milleti baskılayan değil tam tersine bağımsız bir devletin egemenlikle birlikte sahip olduğu ülke ve millet unsurlarını öne çıkaran bir düzenlemedir. Yani Devletin; egemenlik, ülke ve milletten oluşan üç unsurun bütünlüğü olduğuna vurgudur.
Geçmişin milli devlet karşıtı liberal akımlarının tortusu olan sorunlu görüşleri ileri sürmek yerine “Bütünlük İlkesinin” manasını kavramak gerekir.
Bu bağlamda, mevcut düzenlemeyi tartışmayı bir kenara bırakıp “Türkiye Cumhuriyeti, devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” anlayışıyla öne çıkarmak doğru yaklaşımdır. Böylece Türkiye Devletinin milli egemenlik ilkesine dayanması ve üniter yapısı daha da netleştirilir. Ayrıca küresel emperyalizmin ve uzantısı neo liberal siyasetlerin genelde milli devletlere özelde ise Türkiye’ye karşı geliştirdikleri hasmane tavırlara da etkili bir karşı çıkış olur.
Tam da bununla bağlı olarak Anayasanın 6. Maddesinin ilk fıkrası olan “Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir” hükmünün de ilk dört madde kapsamına alınması konuşulmalıdır. Her ne kadar ilk dört maddenin esaslarından birincisi olan Cumhuriyet, milli egemenlik ilkesini zaten içeriyor dense de açıkça “Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir” hükmüne yer verilmesi kanımca bir ihtiyaçtır ve güçlendirici bir güvence düzenlemeye dönüşür.
Buna göre yeni anayasada “Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir” hükmünün ilk dört madde kapsamına alınması içeride milli egemenliğe ortak olmaya çalışan gayri meşru yapılara ve odaklara, dışarıda ise milli egemenlikleri sınırlamaya hatta tasfiyeye çalışan küresel emperyalizmin neo liberal siyasetlerine bir meydan okuma ve kararlılık tavrı olur.
Unutulmamalıdır ki Milli Devletine sahip ve hakim olan bir Milletin, Milli Devletinin, Ülkesi ve Milletiyle bütünlüğünün korunması ve yüceltilmesi o milletin milli ülküsü/mefküresi ve Milli Devletin de amacıdır.
Bu da ancak Devletin Bütünlüğü ilkesiyle ifade edilebilir. Bu bakımdan, Türkiye (Cumhuriyeti) Devletinin “ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü” hükmü hem semantik olarak hem de anayasal teori açısından çok doğru bir ifadedir. Tartışmaya açılması hem yersizdir hem de sorunludur. O nedenle ilk dört maddenin diğer esasları gibi bu konu da tartışma dışıdır."
BİR PAZAR GÖRÜŞÜ:
— Mehmet Uçum (@mehmetucum) October 13, 2024
Anayasanın, “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” hükmü madde kenar başlığında da yer aldığı üzere devletin bütünlüğüne ilişkindir.
Bir ulusun/milletin ülkesiyle ve devletiyle birlikte varlığını koruması ancak egemen devletin,…