Metin Külünk’ün imam hatip modeli eleştirisine ilahiyatçılardan destek: ‘Gençler bilimsellikten uzaklaştırıldı’

Özge Uzun ile “Filtresiz” programına konuk olan eski AKP milletvekili Metin Külünk, ‘eğitimde imam hatipleşme’ sürecine ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Külünk, "Klasik bir imam hatip lisesi modellemesiyle bu soruların cevabını İslam dünyası ve Müslümanlar veremez" ifadelerini kullanırken İlahiyatçı-Yazar Cemil Kılıç ve Prof. Dr. Şahin Filiz eğitim politikasında görülen değişimleri 12punto için yorumladı.

İlkcan Kemer

İlkcan KEMER -12punto.com.tr /ÖZEL

Eğitimciler ve veliler tarafından sıkça eleştirilen eğitim politikaları son dönemde yeni müfredat, Maarif Model ve imam-hatipleşme politikalarıyla yeniden gündeme geldi. 

Birçok uzman tarafından temel bilimler ve fen bilimlerinin müfredatta ders sayısının azalması eleştirilere neden oldu.

Evrim teorisi, felsefe, mantık gibi konuların müfredattan uzaklaşması da yine iktidarın eğitim politikalarıyla sık sık ilişkilendiriliyor. 

12punto Youtube kanalında Özge Uzun ile “Filtresiz” programına konuk olan ve gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulunan AKP kurucularından eski milletvekili Metin Külünk eğitim politikalarına ilişkin de eleştirilerde bulundu.

‘KLASİK BİR İMAM HATİP LİSESİ MODELLEMESİYLE…’

Külünk programda şu eleştirilerini kaydetmişti: 

"Galibiyetin sırrı ne? Akıl devrimi, aklın özgürleşmesi, zekânın hürriyeti bu ikisinde. O zaman ne yapmamız lazım? Hiç kusura bakmasınlar; felsefenin olmadığı, matematiğin ana ders olmadığı, kimyanın ana ders olmadığı, fiziğin ana ders olmadığı, biyolojinin ana ders olmadığı, antropolojinin, mitolojinin, arkeolojinin ana ders olmadığı bir eğitim sistemi olmaz. 

Kardeşim, klasik bir imam hatip lisesi modellemesiyle bu soruların cevabını İslam dünyası ve Müslümanlar veremez."

‘EĞİTİM İDEOLOJİSİ: İDEOLOJİK PROPAGANDA HAZIRLIĞI’

Külünk’ün değerlendirmelerinin ardından eğitimde imam-hatipleşme konusunun yeniden gündeme gelmesinin ardından 12punto’ya açıklamalarda bulunan İlahiyatçı Prof. Dr. Şahin Filiz, mevcut eğitim sistemini iktidar partisinin bir ‘eğitim ideolojisi’ olduğunu belirterek imam hatiplerin sayılarına ve müfredat içeriklerine yönelik “Bu eğitim değil, bilimselleşmeden uzak bir tür ideolojik propaganda hazırlığıdır” dedi. 

İlahiyatçı Yazar Cemil Kılıç ise ‘imam hatipleşmenin de gerisinde bir içerik’ olarak değerlendirdiği sisteme yönelik “Yeni düzenlemeler, imam hatipleşmenin dahi gerisinde, çok daha dar ve içe kapanık bir içeriğe sahip” İfadelerini kullandı.

‘LAİK EĞİTİMİN OLMADIĞI BİR TOPLUMDA AHLAKSIZLIK KÖKLEŞİR’

Sadece imam hatip okullarıyla değil, eğitim modelinin Türkiye genelindeki müfredata yansımasının altını çizen Filiz, “Türkiye Yüzyılı müfredatıyla birlikte imam hatipleşme zihniyetinin tüm milli eğitime nüfuz ettiğini görüyoruz. Din eğitimi ile dinin propaganda edilmesi arasında çok fark var. Bu durum sadece eğitim sistemine zarar vermiyor, aynı zamanda dini değerleri de zedeliyor” ifadelerini kullandı.

Kılıç ise eğitimde laikliğin önemini dikkat çekerek, “Laik eğitimin olmadığı bir toplumda ahlaksızlık kökleşir, başarısızlık doğar. Ahlakın temeli, öncelikle laik düşüncenin benimsenmesi ve yaygınlaştırılmasıdır” dedi. 

‘GENÇLER BİLİMSELLİKTEN UZAKLAŞTIRILDI’

Sistemde azalan temel bilimlere yönelik ise Cemil Kılıç şunları kaydetti:

“Düşünmeyi öğreten felsefe ve mantık gibi derslere daha fazla yer verilmelidir. Din derslerinin sayısı azaltılmalı ve bu dersler "dinler tarihi" biçiminde, notsuz ve sınavsız hale getirilmelidir. Ayrıca mevcut din dersleri, bireydeki neden-sonuç ilişkisinin kavranmasını tahrip eden bir içeriğe sahip. Her şey yanlış bir yorumla "takdir-i ilahi"ye bağlanıyor. Oysa doğada ve yaşamda bir neden-sonuç ilişkisi vardır ve bu bilimsel düşüncenin temelidir.” 

Kılıç ayrıca, gençlerin olgusal gerçeklikten, bilimsellikten uzaklaştırıldığının altını çizdi.

‘MUHAFAZAKARLAR DA GÖNDEREMİYOR!’

Filiz ise, imam hatiplerin niceliğinin artarken niteliğinin azaldığına dikkat çekerek bu sürecin pedagojik ve bilimsel açıdan yanlış olduğunu kaydetti. 

Bu yüzden muhafazakâr ailelerin bile artık çocuklarını imam hatip okullarına göndermek istemediğini belirten Şahin Filiz şunları söyledi:

“Eskiden muhafazakâr aileler de çocuklarını imam hatip okullarına gönderirdi, çünkü devlet okullarıyla imam hatipler arasında bu kadar büyük bir fark yoktu. Ancak şimdi, herkesin çocuğunu imam hatip lisesine göndermesi zorunlu izlenimi yaratılıyor. İmam hatipleri savunanların bile çocuklarını bu okullara göndermediğini görüyoruz, çünkü bunun yanlış olduğunu onlar da biliyorlar”

‘TÜRKİYE’DE EĞİTİMİ EMEVİLEŞTİRME…’

Cemil Kılıç ayrıca sistemdeki ‘laiklikten yoksunluğa’ dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Laiklikten uzak bu eğitim modeliyle Türkiye’nin çağdaş bir noktaya, uygar bir seviyeye ulaşması olanaksızdır. AKP, Türkiye’yi eğitimde bedevileştirme ve emevileştirme amacıyla, biat kültürüyle hareket etmektedir. Bunun sonucunda yeni kuşakları olgusal gerçeklikten koparacak ve hurafelere, masallara, söylencelere tutsak edecek; yoksul bir toplum, yoksul bir ülke, mutsuz ve obsesif bireyler kaçınılmaz yaratacaktır.” 

‘ATEİZMİ ARTTIRIYORLAR’

Şahin Filiz sistemin sadece eğitime değil dine de zarar verdiğini kaydederek, “Felsefe, mantık, psikoloji gibi derslerin sayısal ve içerik olarak eskisi gibi zenginleştirilmezse ateizm ve agnostisizm gibi düşünceler daha da artacak” dedi.