Beşiktaş’ta tartışılan isim Tevfik Yamantürk… Seba’ya karşı ekibin lideri!

Beşiktaş'ın eski başkanı Hasan Arat’ın önceki gün İstanbul'da düzenlenen Beşiktaş Olağan Divan Kurulu Toplantısı'nda kürsüde konuşma yaptığı sırada saldırıya uğramasının yankıları sürüyor.

Arat, 29 Kasım 2024 tarihinde başkanlığı bıraktı. 

Arat, kişisel sağlık sorunları nedeniyle başkanlığı bıraktıktan sonra tartışmalar bitmedi. O tarihten itibaren Beşiktaşlıların ekseriyeti Arat’ın açıklama yapmasını istiyor ve bekliyordu. 

Nihayetinde 12 Nisan’daki Divan Kurulu toplantısında Arat, boy gösterdi. Konuşma yapmak istediğini söyledi ve 17’inci sıraya yerleştirildi. Halbuki Beşiktaş’ta başkanlık yapmış kişiler teamül olarak ilk sıraya alınırdı. Bu kararı da Divan Kurulu verirdi.

Divan Kurulu’nu yöneten kişi Güriş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Yamantürk’tü. 

Arat, kürsüye çıktıktan sonra zuhur eden olayların fitilini de, olayları dindirmekle görevli olduğu halde Yamantürk yakmıştı.

Beşiktaş’ın eski başkanı Arat’a “Hırsız, p***venk” diyen Yamantürk, bir anlamda toplantıyı sabote etti. Ardından salonda bir kaos yaşandı. 

Kendisine yönelik sarfedilen küfre karşı Arat, Yamantürk’e tepki gösterdi ve ikili birbirinin üstüne yürüdü.

Yamantürk’ün kürsünün yanında bekleyen koruması ve şoförü Arat’a arkadan saldırarak yumruk attı. 

Ve Divan Kurulu toplantısı ertelendi.

O andan itibaren Arat yönetimini eleştirenler de dahil Beşiktaşlıların ekseriyeti Yamantürk’ün kulüpten ihraç edilmesini talep etti, etmeye de devam ediyor. 

Başkan Serdal Adalı halihazırda saldırının öznesi Yamantürk ile ilgili bir açıklama yapmadı.

Yamantürk’ün bir süredir başkanlığa aday olma hayalleri kurduğu biliniyor. 

Ancak biraz geçmişe baktığımızda ilginç bir profille karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz.

Peki, kim bu Tevfik Yamantürk?

Güriş Holding’in sahibi. Babası İdris Yamantürk’ten bu bayrağı devralan bir isim. Ailenin kökeni Rize Çamlıhemşin’e dayanıyor. Baba İdris Yamantürk, bir cumhuriyet kurumu olan Etibank’ta çalışmış. 1956 yılında bu devlet kurumundan istifa ediyor ve bir yıl sonra kendi adıyla şahsi firmasını kuruyor.

Amerikan sermayesinin ülkeye hâkim olmaya başladığı, Türkiye Cumhuriyeti’nin NATO’nun ileri karakoluna döndüğü bir dönem… 

Ve yıldızı parlayan Yamantürk, 1958’de de GÜRİŞ Holding’in kuruluşunu ilan ediliyor.

Bu tarihten 2 yıl önce Tevfik Yamantürk dünyaya geliyor. 

Tevfik Bey’in eğitiminde belli ki; babasının zenginliğinden gelen bir “şans” var. Ankara TED Koleji’nde, Adana Koleji’nde, İstanbul Moran Lisesi’nde ABD San Diego National University İşletme Bölümü’nde eğitim görüyor. 

Cuntacı Kenan Evren’in komutasında gerçekleştirilen 12 Eylül 1980 Darbesi’nin hemen akabinde tarihler 1982’yi gösterdiğinde GÜRİŞ Holding’in yönetim kurulu başkanı oluyor. 

12 Eylül’den sonra da Özal’ın prenslerinden birisi olduğu dikkat çekiyor. 

Hatta 1986’da Leyla Alaton, Koray Gönensin, Galip Bilgin, İzzet Garih ve birçok ismin mimarı olduğu “Genç Yöneticiler ve İş Adamları Derneği”nin kuruluşunda göze çarpıyor. 

Ancak; Yamantürk ismine 1980’lerin sonunda sıkça denk geliyoruz.

Büyük bir holdingin yönetim kurulu başkanı olması onu bu döneme kadar dikkate değer birisi yapmamış, ta ki Süleyman Seba’nın Beşiktaş’taki yönetimine girene kadar…

Tarihler 1988’i gösterdiğinde ve Süleyman Seba’nın 3. başkanlık döneminde Tevfik Yamantürk ismi gazetelerde yer almaya başlıyor. Hem de seçimi kazanan Seba’nın başkan yardımcılarından birisi olarak…

O tarihten sonra Yamantürk’ün birçok transfer operasyonunda ismi geçiyor. Yeri geliyor Beşiktaş’ın Avrupa’da eşleştiği rakipleriyle ilgili yorum yapıyor, yeri geliyor Almanya’daki yaşlı yıldızların kulübe kazandırılması için rol oynuyor. 

Örneğin; o dönemde Yamantürk, Werder Bremen’den Meier’i transfer etmek için harekete geçiyor. Ama Meier’in sağlık taramasından geçemediği görülüyor. Süleyman Seba, bu gelişme üzerine “Yamantürk bu konuyla ilgili bir açıklama yapacak” diyor. 

Seba ile Yamantürk arasındaki ilk gerilimin miladı da bu transfer skandalı oluyor.

Beşiktaş’ın borcu 1988’de (dönemin parasıyla) 180 milyon TL civarında…

1989-1990’a geldiğimizde ise Yamantürk’ün yine manşetlerde olduğunu görülüyoruz. 

Bu kez tartışmanın odağındaki isim; Beşiktaş’ın ’Sarı Fırtına’sı Metin Tekin… 

Metin Tekin, bir süredir dönemin teknik direktörü Gordon Milne ile problem yaşıyor. 

Milne, Metin’i kadro dışı bırakılmasını istiyor. Kulübün yöneticisi Yamantürk de tabiri caizse topa sert giriyor! Metin’in affedilmemesi ve yurtdışı kampına götürülmemesi gerektiğine yönelik açıklamalarda bulunuyor.

4 Ağustos 1989 tarihli bir haberde İdris Yamantürk’ün oğlunun şöyle dediğini öğreniyoruz: “Babam gelse geri dönmem…” 

Kenan Evren’in ve Özal’ın prensi, “netekim” geri adım atıyor ve dönüyor!

Aradan 2 yıl geçiyor. Manşetlerde “Beşiktaş’a yeni çehre” başlığı var. Yönetim kurulu üye adayları bir restoranda aynı karede buluşuyor. 

Fotoğrafta yine Tevfik Yamantürk var... Ve aynı karede dikkat çeken bir diğer isim ise Fetullahçı Çete’nin üyesi olduğu daha sonra ortaya çıkan İhsan Kalkavan!

İki isim, Beşiktaş’a yine dönemin parasıyla kişi başı 500 milyon TL vereceklerini ve bu paranın transferde kullanılacağını söylüyor. 

Seçimi Seba kazanıyor. 

Ve taahhüt edilen 500’er milyonluk destek ödenmemesine rağmen Beşiktaş, 3 yıl üst üste şampiyon olarak tarihinin en parlak dönemini yaşıyor. 

Tevfik Yamantürk ve İhsan Kalkavan’ın başını çektiği grup, Beşiktaş’ın en parlak dönemine gölge düşürmek için elinden geleni ardına koymuyor. 

29 Ocak 1991’de Beşiktaş’ta yönetim kurulundaki 6 kişi istifa ediyor. İstifaların başını yine İdris Yamantürk’ün oğlu Tevfik Yamantürk çekiyor. 

Yine yanında Fetullahçı çetenin üyesi İhsan Kalkavan var.

İki isim de kulübe “yüksek meblağda para verdiklerini” ifade ederek Seba’nın verilen para kadar kendilerine söz hakkı tanımadıklarını ifade ediyor. İddialara göre; Yamantürk yönetime girmek için kulübe sadece 250 milyon TL vermiş ve bunun da karşılığını reklam sponsorluğu olarak almış.

İşte, Hasan Arat’ın bahsettiği “Altılar” grubu buradan zuhur ediyor. Cumhuriyet gazetesinde Asena Özkan’ın attığı başlıkla söz konusu grup, böyle anılıyor.

20 Haziran 1991’e gelindiğinde ise Tevfik Yamantürk, Beşiktaş’ın efsane başkanı Süleyman Seba’ya yönelik şu cümleleri kuruyor:

• “Keşke Fenerbahçe, Süleyman Seba’yı transfer etse. Bonservis bedeli de benden…”

• “Bir yönetici bana dedi ki, ‘Seba’ya 3 duble rakı içirdikten sonra her şeyi yaptırabilirsin.”

• Seba, bugün olmasa da, yarın (1994’te) kulüpten atılacak.

Beşiktaş’ın 3 yıl üst üste şampiyonluk yaşadığı dönemde kulübün başkanı Seba’nın “Fenerbahçe’ye gitmesi” için bonservis ödeyeceğini söyleyen Tevfik Yamantürk, 2019 yılında Beşiktaş Divan Kurulu Başkanı seçildi, birlikte hareket ettiği İhsan Kalkavan, Fetullahçı çetenin üyesi olduğu için bir yurtdışına kaçtı, Seba 13 Ağustos 2014’te vefat etti, Beşiktaş’ın efsanesi Metin Tekin ise kulüpte yer almıyor.

Haber Kaynağı : 12punto