Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,8412
Dolar
Arrow
33,9580
İngiliz Sterlini
Arrow
44,8874
Altın
Arrow
2747,0000
BIST
Arrow
9.771

İran’da tarihi bir dönem: Cumhurbaşkanlığı seçimi ve olası seneryolar

Doç. Dr. Yeşim Demir, "İran’da tarihi bir dönem: Cumhurbaşkanlığı seçimi ve olası seneryolar" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

İran’da tarihi bir dönem: Cumhurbaşkanlığı seçimi ve olası seneryolar

DOÇ. DR. YEŞİM DEMİR

İbrahim Reisi’nin helikopter kazası sonucu ölümünün ardından 28 Haziran’da İran’da cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı.

Başvuru yapan 80 kişiden 6’sı aday seçildi. Son anda Tahran Belediye Başkanı Alireza Zakani ile Emir Hüseyin Kadızadehaşimi adaylıktan çekildi.

İçişleri eski bakanı Mustafa Purmuhammedi’nin de yarıştığı seçimde rekabet Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf, İran Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi üyesi Said Celili ve Tebriz Milletvekili Mesud Pezeşkiyan arasında devam etti.  

Seçimde adayların %50+1 oy alamamaları seçimin ikinci tura kalmasına neden oldu.

Anketlere göre, katılım oranı yüksek olursa önde olan reformcu ve Türk kökenli Pezeşkiyan’ın kazanma şansı bulunuyor.

Katılımın diğer yıllara göre düşük olduğu seçimde Kirmanşah, Tahran ve Kürdistan eyaletlerinde (Ostan) katılımın yüksek olmaması dikkat çekti

Söz konusu eyaletler aynı zamanda Mahsa Amini’nin ölümüne verilen tepkinin de yoğunlaştığı yerler.

Bu durum halkın hala rejime yönelik tepkisinin azalmadığını göstermektedir.

İkinci tura kalan Celili, seçim propagandasında da görüldüğü üzere daha muhafazakâr bir adaydır. Başörtüsü, ABD ile diplomatik ilişkiler ve bazı sosyal konularda daha muhafazakâr yapıya sahip açıklamalar yapmıştır. Geçen dönem adaylığının veto edilmesi nedeniyle Dini Lider Ali Hamaney’i ve izlediği politikalar nedeniyle Reisi’yi eleştiren tek kişi olan Pezeşkiyan’nın seçim propagandasında yaptırımların üstesinden gelebilmek için ABD-İran arasında diplomatik ilişkilerin geliştirilmesine vurgu yaptığı ve başörtüsü konusunda daha ılımlı olduğu görülmektedir.

Pezeşkiyan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda devletin daha reformcu sisteme dönüşeceği ve sorunların çözümü için stratejik bir değişim olacağı yönünde değerlendirme yapılabilir.

5 Temmuzda yapılacak 2. tur seçimde muhafazakâr oyların Celili’ye gideceğinin büyük ihtimal olduğu söylenebilir. Ancak ilk tura katılmayanların ve Celili’nin politikalarını beğenmeyenlerin tepki olarak sandık başına gitmesi ve Kalibaf’ın oylarının tamamı olmasa da menfaatleri için oy verenlerin Pezeşkiyan’a kayması ile durum biraz değişebilir.

Kısacası ekonomik durum ve özgürlük belirleyici olacaktır.

Buna karşın Pezekşiyan’ın kazanması durumunda seçim kampanyası sürecinde eleştiren Dini liderin ve toplumun tutumu merak konusu olmaktadır.

Pezeşkiyan ya da Celili, kim cumhurbaşkanı olursa olsun İran’ın iç ve dış politikası ile güvenliği etkilenecektir.

Bir olasılık: seçim sürecinde veya sonrasında Pezeşkiyan’ın başına bir şey gelirse, İran’ı ne bekler?

Cumhurbaşkanı adaylarına bakıldığında bu adayların belirlenmesi, bazılarının adaylıktan çekilmesi, dört muhafazakâr ve bir reformcu aday olması aslında rastlantı olarak değerlendirilemez.

Geçmiş yıllarda olduğu gibi muhafazakâr adayın kazanması, reformcu aday belirlenmesiyle de seçime katılımı artırma yönünde bir yol izlendiği görülmektedir.

Resmi olmayan verilere göre katılım yüzde 40 civarında ve dolayısıyla da seçim ikinci turda Celili ile Pezekşiyan arasında devam edecektir.

Seçime katılımı artıracağına inanılan ve sistemle uyumlu çalışan ama kendi doğruları da olan Pezeşkiyan seçilmesi durumunda İran’ın Türk kökenli ilk cumhurbaşkanı olacaktır. Ayrıca bunun 1979’dan beri İran Türklerinin birleştiği nokta olduğu söylenebilir.

Seçimden hemen önce bir milyon kişinin desteğini alan Pezeşkiyan, Fars Eyaletinin merkezi Şiraz’dan, Horasan’dan önemli destek aldığı gibi “Pezeşkiyan kalbimde ve onun zaferi için dua ediyorum” ifadesi ile Sünni Beluci dini lider Abdülhamid Mevlevi’nin olumlu yaklaşımıyla gücünü arttırmıştır.

Buna karşılık İran rejimine karşı faaliyet gösteren ve yurtdışından Farsça yayın yapan medya organlarında seçim ile ilgili yorumların Pezeşkiyan karşıtı olduğu görülmektedir.

1970’lerde sol görüşlülüğü ile bilinen Pezeşkiyan’a şu anda pantürkist olduğu ile ilgili propaganda yapılmaktadır. Bu durum aynı zamanda İran’ı iki cepheye bölmek anlamına da gelmektedir. Bir taraftan Türklere mesaj verilirken diğer taraftan da Türk olmayan kesime pantürkist olduğu iddia edilerek tersi yönde bir mesaj verilmeye çalışılmaktadır.

Kürtlerin yoğun olduğu Mahabad’da doğan ve diğer etnik unsurların da desteğini alan Mesud Pezeşkiyan’ın bu seçim sırasında veya sonrasında herhangi bir saldırıya maruz kalması Türklerin ruhuna darbe vurmak gibi algılanabilir ve Reisi’nin ölümünden çok farklı bir toplumsal tepkiye yol açabilir. Tebriz’in başını çekeceği İran tarihini değiştirecek ayaklanmalara neden olabilecek söylemler tehdit yaratmaktadır.

Tarihi bir dönem yaşanan İran’da kaosa sebep olabilecek böyle bir olası durum, ülkeyi iç savaşa da sürükleyebilir. Sonrasında ise “Büyük Kürdistan” projesi ve İran’ın toprak bütünlüğünü istemeyen güçler için de fırsat doğabilir.


Haber Kaynağı : 12punto