Kumarın yeni yüzü: Sanal tuzaklar ve sosyal çöküşün eşiği
Aktivist Erkan Erdem yazdı: Kumarın yeni yüzü: Sanal tuzaklar ve sosyal çöküşün eşiği

Bir doktorun ağzından dökülen şu sözler artık göz ardı edilemeyecek bir krizi işaret ediyor:
"Muayenehanemde meslek hayatımda hiç görmediğim kadar çok kumar, bahis, sanal oyun/sanal bahis oynama davranış bozukluğu ve bağımlısı görüyorum... Bu bağımlılık genellikle alkol ve madde kullanımıyla (özellikle esrar ve kokainle birlikte) eş zamanlı olarak görülüyor. Çok büyük bir sosyal patlama olacak bu alanda."
Sosyal patlama... Bir doktor, kumar bağımlılığı vakalarının hızla arttığını ve bunun alkol ve madde bağımlılığıyla birlikte ilerlediğini söylüyor. Bu, sadece bireysel bir sorun değil; toplumun büyük bir kesimini içine çeken bir çöküş dalgası. Üstelik bu çöküş sessiz ilerliyor.
Eskiden kumar bir eğlence olarak görülürdü. İnsanlar belirli mekanlara gider, belirli kurallarla oynar, kaybedince bir süre ara verirlerdi. Şimdi ise durum tamamen farklı. Kumar artık herkesin cebinde, her an ulaşılabilir ve görünmez bir bağımlılık biçimine bürünmüş durumda. Bir bahis sitesine giriş yapmak, bir sigara yakmaktan bile daha kolay hale geldi.
Ama asıl mesele şu: Sanal kumar bağımlılığı sadece bir para kaybetme meselesi değil. Bu, psikolojik, ekonomik ve sosyal çöküşün bileşeni haline gelen bir bağımlılık türü. Peki, bu çöküş nasıl başladı ve nereye gidiyor?
KUMAR VE TOPLUMSAL EŞİTSİZLİK: KRİZLERİN DERİNLEŞEN YÜZÜ
Kumar bağımlılığı, sadece kişisel iradeyle açıklanamaz. Ekonomik sistemin içinde sıkışan insanlar, umutlarını artık bu tür "hızlı para kazanma" hayallerine bağlıyor. Çalışarak zengin olmanın neredeyse imkansız hale geldiği bir toplumda, insanlar kısa yoldan çözüm aramaya başlıyor. Ve o kısa yol, genellikle derin bir bataklığa açılıyor.
Özellikle düşük gelir grubundaki insanlar için kumar bir çıkış yolu gibi sunuluyor. Ama bu çıkış yolu aslında bir çukurdan başka bir şey değil. Önce küçük bahislerle başlıyorlar. Kaybettikçe "Geri kazanmalıyım" dürtüsü devreye giriyor. Kazandıklarında ise "Daha büyük oynayabilirim" hissi ortaya çıkıyor. Bu döngü, eninde sonunda finansal bir çöküşle sonuçlanıyor.
Üstelik bu tablo artık milyonları kapsıyor. Türkiye’de sanal kumar bağımlısı olduğu tahmin edilen kişi sayısı yaklaşık 2 milyon. Bu kişilerin büyük çoğunluğu düşük gelirli, borçlu ya da işsiz bireylerden oluşuyor. Bahis sektörü, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde bir "umut ekonomisi" gibi çalışıyor. Ama kazanan her zaman sistem oluyor, oynayan değil.
HUKUKİ VE YASAL BOYUT: YAPTIRIMLARIN EKSİKLİĞİ
Devlet zaman zaman bahis sitelerine erişimi kapattığını duyuruyor. Ama bu gerçekten bir çözüm mü? Gerçekte olan şu: Bir site kapatıldığında, ertesi gün üç tane yenisi açılıyor.
2024 yılında Türkiye'de 233 bin yasa dışı bahis sitesi kapatıldı. Ancak aynı yıl içerisinde bu tür sitelerin sayısı daha da arttı. Çünkü bu sistem, sadece dijital değil; finansal bir ağla da besleniyor. MASAK’ın raporuna göre 2022-2024 arasında 280 binden fazla banka hesabı yasa dışı bahis paralarını dolaşıma sokmak için kullanıldı. Bu paralar, çoğu zaman kripto varlıklara çevrilerek sistem dışına aktarılıyor.
Daha da kötüsü, sosyal medya platformlarında ve YouTube gibi mecralarda bahis reklamları açık açık dönüyor. Üstelik bu reklamlar en savunmasız kitleyi hedef alıyor: Gençleri ve borç içindeki bireyleri.
Peki, neden bu kadar kolay işliyor? Çünkü bankacılık ve finans sistemleri bu sürecin bir parçası. Eğer gerçekten bir denetim olsaydı, bu sitelere kredi kartlarıyla para yatırılabilir miydi? Finans kuruluşları bu para akışını durdurmadan, bu sektörün büyümesini önlemek mümkün mü?
Yasal düzenlemeler yeterli değil. Eğer gerçekten bu sorunu çözmek istiyorsak:
1) Ödeme sistemleri sıkı denetlenmeli,
2) Bankalar bu sitelere para aktarımını engellemeli,
3) Sosyal medya platformlarındaki bahis reklamları tamamen yasaklanmalı.
EKONOMİK KRİZ VE KUMARA İTİLEN KESİMLER
Kimler bu bağımlılığın kurbanı oluyor?
Gençler: Türkiye’de gençlerin %80’i sanal kumar platformlarıyla karşılaşmış durumda. Sosyal medyada sürekli "Kolay para kazan!" mesajlarıyla bombardımana tutuluyorlar.
Borç içindeki çalışanlar: Maaşlar yetmiyor, kredi borçları büyüyor, "Bir ihtimal belki kurtulurum" diyerek bahis sitelerine giriyorlar.
Esnaflar: İşler kötüye gidince, "belki bir oyunla toparlarım" umuduna kapılıyorlar.
Ancak gerçek şu ki, kumar hiçbir zaman bir kurtuluş yolu olmadı. Hep daha büyük kayıplara neden oldu.
KUMAR VE MADDE BAĞIMLILIĞI: BİRBİRİNİ BESLEYEN İKİ TEHLİKE
Doktorların uyarıları artık daha net: Kumar bağımlılığı, alkol ve madde bağımlılığıyla birlikte artıyor. Özellikle kokain ve esrar kullanan bireylerde sanal kumar bağımlılığının daha yaygın olduğu gözlemleniyor.
Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) verilerine göre, 2024 yılında kumar bağımlılığı başvuruları alkol ve maddeyi geride bırakarak başvuruların %37’sini oluşturdu. Bu, bağımlılıklar arasında en hızlı artan alanın kumar olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Neden mi?
Kumar oynarken insanlar kaybettiklerinde stresle başa çıkmak için alkol veya maddeye yöneliyor.
Uyuşturucu kullanan bireyler, hızlı para kazanma dürtüsüyle bahis ve sanal oyunlara daha kolay kapılıyor.
Sonunda iki bağımlılık iç içe geçiyor ve geri dönüşü çok daha zor bir hale geliyor.
NE YAPMALI?
Bu kriz kendi kendine çözülmeyecek. Eğer bir çıkış yolu arıyorsak:
- Gençler için bilinçlendirme kampanyaları başlatılmalı. Sosyal medyada, okullarda, üniversitelerde farkındalık yaratılmalı.
- Bankacılık sektörü sıkı denetlenmeli. Bahis sitelerine para transferleri durdurulmalı.
- Bağımlılık tedavi merkezleri artırılmalı. Kumar bağımlılığı bir karakter zayıflığı değil, bir hastalık olarak ele alınmalı.
SON SÖZ: ÇÖKÜŞÜ GÖRMEK YA DA GÖRMEZDEN GELMEK
Sanal kumar bağımlılığı, sessiz ve derinden büyüyen bir toplumsal hastalık. Bir doktorun dediği gibi:
"Çok büyük bir sosyal patlama olacak."
Bu patlamayı izlemeyi mi tercih ederiz, yoksa onu engellemek için adım atmayı mı?
Karar bizim.
Haber Kaynağı : 12punto
Çok Okunanlar

BEDAŞ İstanbul'da bugün elektrik kesintisi yaşanacak ilçeleri sıraladı

Gelinim Mutfakta 22 Mayıs Perşembe puan durumu: Bugün çeyrek altını kim aldı?

CHP farkı açıyor: Ekrem İmamoğlu sürprizi!

Ekrem İmamoğlu'na bir sansür daha geldi

'Müsvedde' değil Vali!..

Atatürk'ün ismini hatırlamadığı için linç edilen kadın konuştu

Belediyelere ‘yetki tırpanı’! Sadece çöp toplayacaklar

Oğuz Murat Aci'nin eşi '100 milyon TL' aldı iddialarına sert çıktı

Cumhurbaşkanı'na ihraç yetkisinin geri çekilmesine MHP'den destek geldi

CHP'li Asu Kaya'dan mesaj iddiasıyla ilgili sert açıklama
