Trump'ın yeni döneminde ABD ve dünyayı neler bekliyor? 'Yüzyılın kırılma noktası'
ABD'de Başkanlık görevine başlayan Donald Trump, ilk gününden itibaren 'benzeri görülmemiş' kararlar almaya başladı. Yemin töreninde yaptığı konuşmada yeni ABD Başkanı, hem ülkesi hem de dünya için 'yeni bir dönemin başladığını' dile getirdi. Trump'ın ajandası, sadece politik değil, 'kültürel' bir değişiminde sinyallerini veriyor. Gazeteci ve yazar Bahadır Selim Dilek, Trump'la beraber başlayan 'yeni dönemi' 12punto'ya değerlendirdi.
Suat TEKİN - 12punto DIŞ HABERLER
Oval Ofis'i eski başkan Joe Biden'dan devralan 47. ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz Pazartesi günü Başkanlık koltuğuna oturdu. Seçim kampanyası sırasında Cumhuriyetçilerin dillendirdiği politikalarda, Trump'ın göreve gelmesiyle uygulanmaya başlandı. İlk gününde Biden döneminde çıkarılmış 80'den fazla kararnameyi iptal eden Trump, bin 500'den fazla yeni kararnameye imza attı.
2. kez ABD Başkanı olan Trump; sivil haklardan ABD devletinin yapısına, ekonomi politikalarından ABD'dış işlerine kadar pek çok farklı başlıkta 'kökten' değişimlerin siyalini veriyor.
2024 yılında başlayan seçim kampanyası sırasında Trump ve ekibi, sağ politikaların devlet yönetiminde ve 'toplumsal alanda' kapsamlı şekilde uygulanmasını amaçladıklarını belirtmişti. Göreve geldiği hafta çok sayıda tartışmalı karara imza atan Trump, sözünü verdiği 'değişimi' hayata geçirmeye başladı. Usta gazeteci ve yazar Bahadır Selim Dilek, Trump'ın yeni döneminde ABD ve dünyayı nelerin beklediğini 12punto'ya yorumladı.
'SADECE BİR BAŞKAN DEĞİL, BİR KÜLTÜRÜN DE YANSIMASI'
20 Ocak'ta ''Amerika'yı Yeniden Büyük Yap - Zafer Mitingi''nde bir konuşma yapan Trump, vaatlerini ilk günden hayata geçirmeye başlayacağını dile getirmişti.
Usta gazeteci, Trump'ın geçmişteki ABD başkanlarından farklı olduğunu belirterek, 'bütün dünyanın tedirginlikle ne yapacağını beklediğini' ifade etti.
Öte yandan, siyasi ve kültürel hemen her alanda 'değişim' sinyali veren yeni ABD Başkanı için Dilek, 'Sadece bir başkan değil, bir kültürün de yansıması' tanımlamasını yapıyor. Dilek'e göre Trump'ın göreve gelmesi, '21. yüzyılın ABD ve dünya açısından kırılma noktası.'
Bunanla beraber Dilek, Trump'ı var eden koşulları şu şekilde tarif ediyor:
'Trump sadece bir başkan değil bir kültürün de yansıması, bunun altını kalın kalemle çizelim. Trump'ı oluşturan koşullar postmodern ve küreselleşmeci dünya sisteminin açtığı yaralarla ortaya çıktı. Şu anda daha önceden tahmin edemeyeceğimiz boyutta bir tekno-faşizm var.
İletişim teknolojilerini ellerinde tutan kişilerin dünya kamuoyunun algısını yönlendirme ve siyaseti ellerinde tutma gücü var artık. Bu durum onlara astronomik paralar kazanma imkanı sağlıyor. Bu şartlar yeni bir gerçeklik üretti.'
Apple'ın CEO'su Tim Cook, X'in sahibi Elon Musk, Facebook CEO'su Mark Zuckerberg ve Amazon'un kurucusu Jeff Bezos, Trump'ın resmi yemin töreninde hazır bulundu
''ABD TRUMP'IN TİCARETHANESİ OLACAK''
Trump'ın yeni bir siyaset anlayışı yarattığına da dikkat çeken Dilek, Trump'ın 'eski kapitalist/emperyalist anlayıştan farklı bir çizgi takip ederek, yeni ortaya çıkan bir sosyal tabana hitap etmeye başladığına' dikkat çekiyor. Dilek bu tabanı şu şekilde tanımlıyor:
'Bu taban sosyal medya üzerinden dünyayı algılıyor. Sosyal medyayı hayatlarından çıkardığında dünyaya dair algıları bozulacak kitleler/kütleler ortaya çıkmaya başladı.'
Dilek'e göre bu kitlelerin ortaya çıkması da tekno-faşizmin bir sonucu olarak yorumlanabilir.
Dilek'in işaret ettiği tekno-milyarderler, bu tabanı manipüle edebilecek araçlara da sahip. Bu 'kütlelerin' yükselen tekno-faşizmde göz önünde bulundurulduğunda, ABD'nin geleceğinin şekillenmesinde önemli rol oynaması muhtemel görünüyor. Dilek bu durumu şu sözlerle yorumluyor:
''Bu durum (Trump'ın popülizmiyle etki altına aldığı 'kütlelerin' ortaya çıkması), tekno faşizmin elindeki gücü Trump gibilerin lehine kullanmasının önünü açtı. ABD artık Trump'ın ticarethanesi haline gelecek. İnsanların bunu, desteklemesi için zemin hazırlayacaklar. Yanındaki teknoloji milyarderleri ve diğer zenginler bu zemini hazırlayacak.''
KİMLİK SİYASETİNE KARŞI TEPKİ TRUMP'A YARIYOR
Dilek'in ifade ettiği bir diğer önemli başlıksa Woke kültüre olan tepkinin Trump'ın yükselişine zemin hazırlaması. 'Kimlik siyasetinin insanları ve toplumları istismar etme politikası izlediğini' dile getiren Dilek, bu durum sonucu ortaya çıkan rahatsızlığın Trump'ın işine yaradığı görüşünde.
'Kimlikçilik ve kimlik siyaseti üzerinden insanları ve toplumları istismar etme/sömürme politikası da büyük tepkiyle karşılanmaya başlandı. Trump bu tepkiden yararlanarak politikalarını şekillendirecektir.
Eskisi gibi kimlikçilik görmeyeceğiz belki ama biraz da ifrad ve tefrid meselesi. Yani bir sorunu engelleme vaadiyle ortaya çıkıp buz gibi bir faşizme adım atabilir. Bunun işaretlerini veriyor.'
TRUMP DÖNEMİNDE ABD'NİN DIŞ POLİTİKASI NASIL ŞEKİLLENECEK?
ABD'nin dış politikası da Trump döneminde ciddi bir değişim geçirecek gibi duruyor. Konuyla ilgili Dilek, Trump'ın dünyadaki jeopolitik dengeleri bozabilecek adımlar atması ihtimaline dikkat çekerek, şu sözleri sarf etti:
''Dünya açısından bakarsak, 'delidir ne yapsa yeridir' demeyelim ama tekinsiz bir adam. Öngörülebilir değil. Ne yapacağı da pek belli değil. Bu durum nedeniyle de bütün dünya tedirgin oluyor. Trump, saf ABD çıkarları doğrultusanda ağzına geleni söylüyor. Medeni dünya açısından bakarsak, dünyanın stratejik bazı fay hatlarının kırılmasına neden olabileceği içinde tehlikeli. Trump iktidarı boyunca dünyayı tehlikeli bir dönem bekliyor diyebiliriz.''
Dilek, Trump'ın Kanada ve Grönland'ı talep etmesiyle ilgili olaraksa şu görüşleri bildirdi:
'Grönland ve Kanada ABD'nin uzun süredir ajandasındaydı. Trump bunları açık etmiş oldu. Çin'de bu duruma tepki gösterir. Bu işler o kadar kolay değil. Köpeksiz köyde çomaksız gezmek istiyor ABD ama dünya dengeleri buna müsait değil.'
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Trump'ın Grönland ve Kanada'yı talep etmesi üzerine Avrupa ülkelerine seslenerek, ''Avrupa'nın güvenliği için daha fazla ABD'ye güvenemeyeceğini'' dile getirmişti
TRUMP KOLTUĞU BIRAKMAMAK İÇİN ARAYIŞTA MI?
İkinci kez Başkanlık görevine gelen Trump'ın, görev süresi sonunda koltuğu bırakıp bırakmayacağı da soru işareti. ABD'de Anayasaya'ya göre başkanlar, en fazla iki dönem görev yapabiliyordu. Dilek, ABD'den aldığı duyumlara göre 'Trump'ın bu durumu değiştiren ilk başkan olmaya çalışabileceğinden' bahsetti.
Dilek konuyla ilgili şu sözleri kaydetti:
''Trump görev süresinin sonunda başkanlık koltuğunu bırakmamak için arayışta olabilir. Daha net ifade etmek gerekirse 'İktidarımı nasıl sürdürürüm arayışında' olduğu kesin.''
Dilek'in duyumlarına göre Trump'ın ekibi, görev süresinin sonunda tekrar başkan adayı olabilmek için araştırmalar yapıyor. Bu araştırmalar, Trump'ın ''Trumpism'i kurumsallaştırma'' çabalarını da içeriyor.
Trump'ın 'sistemi dönüştürme çabalarına ilişkin ise Dilek, 'kişiye dayalı sistemin uzun ömürlü olamayacağını' düşündüğünü belirtti. Buna karşın usta gazeteci, Trumpism'in kurumsallaşması tehlikesiyle ilgili kesin bir yorum yapmak için erken olduğunu da ekledi.
Haber Kaynağı : 12punto
Çok Okunanlar
İzmir'de deprem riski artıyor! Naci Görür'den korkutan uyarı
Santorini Yanardağı patlarsa ne olur? En son ne zaman patladı?
Türkiye kıyıları da risk altında mı?
Teğmenler 'Poz' vermedi!..
Anket sonuçlarında dikkat çeken sonuç!
Ahmed El Şara'nın eşi ilk kez görüntülendi!
ŞOK 5 Şubat 2025 aktüel indirimleri bugün raflarda! İndirimde neler var?
Arda Güler ilk 11'de olacak mı? Leganes - Real Madrid maçı ne zaman?
Rusya'dan getirilen meyve sebzelerde büyük tehlike!
BEDAŞ 5 Şubat'ta İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı