Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
38,2288
Dolar
Arrow
36,3010
İngiliz Sterlini
Arrow
46,1227
Altın
Arrow
3428,0000
BIST
Arrow
9.602

Zelenski'nin Ankara ziyareti: Türkiye barışın anahtarı olabilir mi?

Tüm dünyanın yakından takip ettiği Rusya-Ukrayna savaşında üçüncü yıl geride kalırken, bölgedeki son gelişmeleri gazeteci Okay Deprem 12punto’ya anlattı.

Zelenski'nin Ankara ziyareti: Türkiye barışın anahtarı olabilir mi?

Rusya-Ukrayna savaşında üçüncü yıl geride kalırken, cephe hattında ve uluslararası sahnede kritik gelişmeler yaşanıyor. Kriz hattında, Donbass’ta bulunan gazeteci Okay Deprem ile yaptığımız özel röportajda, savaşın siyasi boyutlarını, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin Türkiye ziyaretini ve jeopolitik rolünü, savaşın seyrini ve barış ihtimalini sorduk.

ABD ve Rus heyetleri, ikili ilişkileri normalleştirme ve Ukrayna’daki savaşı sonlandırma hedefleriyle  Riyad’ta bir araya geldi. Zelenski ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek üzere Türkiye’deydi…

Almanya’nın Zelenski’nin Türkiye’ye gelmiş olmasını ve ziyaretini desteklediğini belirten Deprem, Türkiye’nin jeopolitik gücüne ve konumuna işaret etti ve “Müzakere sürecinde Rusya nezdinde nazı geçen ve ilişkileri kuvvetli bir ülkenin konumlanması stratejik bir tercih. Türkiye, Rusya’yla en kötü şartlarda bile iletişimini tam teşekküllü devam ettiren, ettirebilmiş ve ettirmekte olan bir ülke olarak öne çıkıyor. Bu son üç yıl zarfında, ikili buluşmalardan tutalım da farklı platformlarda, organizasyonlarda bir araya gelmelere kadar Türkiye’nin Ukrayna’ya belirli bir askeri desteğinin olmasına rağmen Türkiye-Rusya ilişkileri cidden hiç bozulmadı. Bozulmak bir tarafa, daha da kuvvetlendi. Suriye konusunda bile iki taraf ciddi manada karşı karşıya geldiler, ama o bile çok yumuşak atlatıldı. Çünkü Türkiye, Rusya’ya yüz yüze geldiği kriz ve yaptırımlara karşın çok ciddi avantajlar sağladı. Her şey bir tarafa şu anda Avrupa’ya gitmekte olan yegâne enerji hattının Türkiye’den geçmesi bile, Rusya’nın hiçbir şekilde Türkiye’yi feda etmeyeceği anlamına geliyor” dedi.

Gazeteci Deprem, her iki tarafın da çok farklı zıtlaşan talepler, beklentiler ve argümanları varken Türkiye’nin taraflar arasında ortada olmasının Zelenski’nin Türkiye’ye gelmesine ilk neden olarak değerlendirirken, Mart 2022 İstanbulgörüşmelerine ve Türkiye’nin  arabuluculuğuna da atıfta bulundu: “Zelenski’nin Türkiye’ye gelmesi, Türkiye’nin Rusya’ya doğru Ukrayna argümanlarına hafif yaklaştıracak bir şekilde ikna etme çabası olsa gerek. Sonradan başarısız olsa da olası ateşkes görüşmeleri İstanbul’da yapılmıştı. Türkiye’nin bu noktada Rusya’ya bir ağırlık koyması bekleniyor. Çünkü, herhangi bir Avrupa bölgesinin şu anki yeni dünya konfigürasyonunda Rusya’nın nezdinde en ufak bir itibarı da yok, kredisi de yok, sözünün geçerliliği de yok.”

AVRUPA NEREDE?
Okay Deprem, Avrupa’nın bu süreçteki konumunu sorduğumuzda ise şu yanıtı verdi: “Zelenski’nin Avrupa’dan çok, bölgede jeopolitik açıdan kritik bir konumda olan Türkiye’ye yönelmesi dikkat çekici. Türkiye, hem Avrupa’ya yakın hem de çok boyutlu ve karmaşık bölgesel dinamiklerin merkezinde yer alan bir ülke. Ukrayna krizinin çözümüne yönelik toplantıların Avrupa’da değil de Türkiye’de yapılması, Avrupa’nın bu süreçte ikinci planda kaldığını da gösteriyor. Zelenski’nin Paris yerine Ankara’ya gelmesi, sürecin Avrupa’dan bağımsız olarak şekillendiğini gösteriyor.”

Rus ve ABD’li bakanların ilk kez görüştüğü Riyad toplantısına ilişkin Deprem: “Bu toplantının Riyad’ta yapılması sürpriz değil. Suudi Arabistan, son birkaç on yılda ekonomi ve enerji alanındaki gücünün yanı sıra jeopolitik, finansal, lojistik ve stratejik anlamda da daha etkili bir ülke hâline geldi. Rusya ile ilişkileri derinleşirken, ABD ile zaten uzun yıllardır süregelen yakın bir ilişkisi var. Bu süreçte, Suudi Arabistan’ın BRICS’e katılımı da dikkat çekici bir gelişmeydi. Olmasaydı, başka bir Körfez ülkesi ev sahipliği yapabilirdi. Ancak bu ilk buluşmaydı ve muhtemelen son olmayacak” şeklinde yorumladı.

Riyad’daki görüşmenin mevcut küresel düzeni okuma ve analiz etmede önemli bir gösterge olduğunu belirten Deprem, Avrupa ülkeleri ve Ukrayna yönetiminin davet edilmemesini şöyle yorumladı: “Hem ABD Başkanı hem de Rusya Başkanı, Avrupa’dan herhangi bir kişiyi davet etmek istemediklerini, buna gerek olmadığını açıkça belirttiler. Hatta Ukrayna’nın bile sürecin en başında orada yer almaması gerektiği dile getirildi. Jeopolitik dengeler her zamankinden daha hızlı değişirken, Ukrayna meselesi yalnızca bölgesel değil, küresel güç mücadelesinin bir parçası olarak ele alınıyor.”

SAVAŞA RAĞMEN BÜYÜYEN RUS EKONOMİSİ

Gazeteci Deprem, Batı’nın Rusya’ya karşı uyguladığı yaptırımlara ve Ukrayna’ya verilen bu kadar finansal desteğe rağmen, Rusya’nın ayakta kalması ve hatta savaş koşullarında bile büyüme hızını düşürmemesine dikkat çekti: 
“Rusya’yı bilen biri olarak şunu söyleyebilirim ki, Rusya en kötü şartlarda bile, belki de dünya tarihinde benzeri görülmemiş bir şekilde ağır yaptırımlara maruz kalmasına rağmen büyümeye devam etti. Rusya, son üç yıl içinde %4 civarında büyüdü. Aslında bu büyüme oranı her yıl %3 ila %4 arasında değişti. Yani toplamda en az %10’luk bir büyüme yaşandı. Üstelik bu, savaşın ağır yüküne rağmen gerçekleşti. Rusya, konvansiyonel bir savaş yürütüyor ve karşısında Ukrayna’ya destek veren elliden fazla ülke var. Avrupa’nın tamamı, ABD ve diğer bazı ülkeler Ukrayna’yı finanse etti.”

Rusya’nın ekonomisini korumasında Çin ve Hindistan’ın etkisinden bahseden Deprem şöyle devam etti:
“Rusya’yı ekonomik anlamda kurtaran en büyük faktör, Çin oldu. Çin, Rusya’ya çok büyük enerji anlaşmalarıyla destek verdi. Rusya’nın Avrupa’ya sattığı enerji azalırken, Çin’in alımları katlanarak arttı. Avrupa’dan çekilen markaların, özellikle otomotiv sektöründe, yerini büyük ölçüde Çinli firmalar aldı. Bu durum, Rusya’nın kayıplarını telafi etmesine yardımcı oldu. Hindistan da Rusya’ya yönelik yaptırımlara tam anlamıyla katılmadı ve BRICS üyesi olarak Rusya ile ekonomik ilişkilerini sürdürdü. Hindistan’ın yanı sıra İran, Körfez ülkeleri, Kuzey Kore, Belarus ve birçok Afrika ve Latin Amerika ülkesi de Rusya ile iş birliğini devam ettirdi. Bu nedenle Rusya, Batı tarafından izole edilmeye çalışılsa da dünya genelinde yalnız kalmadı.”

Rusya’nın ayakta kalmak için hızlı artırdığı teknolojik atılımlar, savaş ekonomisinde kullandığı askeri sanayisini de hatırlatan Okay Deprem, “Rusya’da ağır sanayi, üretim tesisleri ve askeri teknoloji yatırımları büyük bir hızla arttı. Askeri sanayi zaten Rusya’nın en güçlü olduğu alanlardan biriydi ve savaş süreci bu sektörü daha da güçlendirdi” diye konuştu.

KAZANAN KİM?

ABD Başkanı Donald Trump ve ekibinin Ukrayna’nın kaybettiğini açıkça ifade ettiğini ve Rusya ile anlaşma yolları aradığını söyleyen Deprem, “Rusya, ekonomik, siyasi ve askeri anlamda kazanan tarafta yer alıyor gibi görünüyor” dedi.

Savaşın nihai sonucunun sınırların nasıl şekilleneceğine bağlı olduğunun altını çizen gazeteci Okay Deprem, Ukrayna’nın 2014 sınırlarına dönemeyeceğini ABD ve Avrupa dahil tüm dünyanın kabul ettiğini de sözlerine ekledi.


Haber Kaynağı : 12punto

Rusya Rusya Ukrayna savaşı
English Guru