Avukata kelepçenin altından savcının 'HSK'ya şikayet' husumeti çıktı

Ersin Eroğlu/ 12punto ÖZEL

Vatan Partisi Muğla İl Başkanı avukat Emre Aykın 10 Temmuz'da evinde ve avukatlık bürosunda arama yapılarak 10 Temmuz'da gözaltına alındı. İfadesi alındıktan sonra serbest bırakılan Emre Aykın'ın evinde yapılan aramada polisleri uyarmasına rağmen bir savcı ve baro görevlisi bulunmadı. Eve gelen polisler evde arama yaptıkları esnada Aykın'a kelepçe taktı.

SAVCININ 'HSK ŞİKAYETİ' HUSUMETİ

Gözaltı ve arama kararı veren savcı M.Ş.K.,'yi Emre Aykın'ın Hakimler Savcılar Kurulu'na (HSK) şikayet ettiği ortaya çıktı.

2021 tarihli HSK'ya şikayet dilekçesinde Emre Aykın müvekkillerinden Soner Polat'ın yakalandıktan sonra Muğla Emniyet Müdürlüğü KOM şubede işkenceye maruz kaldığı ve savcının da polis sorgusunun ardından benzer sorular sorduğunu kaydetti. Şikayet dilekçesinde savcının bir başka savcı olan Doğukan Yılmazer hakkında Soner Polat'a sorular sorduğu ve elindeki klasörü göstererek “Bu Doğukan'ın dosyası” dediği belirtildi. Aykın şikayet dilekçesinde savcı M.Ş.K., ile ilgili emrindeki kolluk kuvvetleri aracılığıyla müvekkiline işkence edildiği ve savcının görev ve sorumluluklarını aşarak başka bir savcıyı soruşturduğunu ifade etti.

BÜROYA GİREN SAVCI: 'KASA NEREDE?'

Emre Aykın'ın hukuk bürosuna arama yapmak için giren savcının ilk sorusu ise “kasa nerede?” oldu. Aykın'ın ortağı olan avukat Fatih Alperen Şahin'in yanıtı “Siz kasayı nereden biliyorsunuz?” oldu. Savcı, “Bize bilgi geldi” diye cevap verdi. Savcı, arama yaparken kendisi hakkındaki şikayet dilekçesine de el koydu. El konulan belgeler mühürlendiktan sonra avukat gözetimi olmadan açılmaması gerekirken hakim ve savcı tarafından açılmaya çalışılırken Fatih Alperen Şahin olaya müdahale etti. Şikayet dilekçesinin suçlamayla ilgisi olmadığını belirterek belgeleri geri aldı.

İNTİHAR DOSYASI

Avukat Emre Aykın ile savcı M.Ş.K.,'yi karşı karşıya getiren ilk dosya Muğla Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü'nde görevli bir güvenlik görevlisinin intihar olayıydı. İntiharın ardından Emre Aykın'ın avukatlığını yaptığı Ahmet Faruk Ağır tefecilik suçlamasıyla 2020'de intihar dosyasına katılmak istendi. Emre Aykın, soruşturmayı yürüten savcı ve polislere güvenlik görevlisinin intiharına neden olanların kendisine gelerek avukatlıklarını yapmalarını istediklerini söyledi. Aykın olayın avukatlığını yaptığı Ahmet Faruk Ağır ile alakası olmadığını belirtti. Ahmet Faruk Ağır'ın tefecilikten tutuklanmasının ardından yapılan ilk itiraz ile Ağır tahliye edildi. Savcının karara itiraz etmesiyle nöbetçi mahkeme Ağır'ın yeniden tutuklanmasına karar verdi. 6 ay sonra görülen ilk duruşmada ise Ağır yeniden tahliye edildi.

AVUKATLIK EYLEMLERİNİ SORDU

Emre Aykın'a gözaltına alındıktan sonra yöneltilen suçlama ise suçtan kaynaklanan mal varlıklarını aklamak oldu. 2022'de başlatılan soruşturmada dosyaya giren MASAK raporunda dikkat çekici iki noktayı savcı soruyor. Biri hesap hareketindeki ani artış diğeri ise yurtdışına gönderilen 50 bin dolar tutarında bir tutar.
Emre Aykın ailesinin vekaletiyle Bodrum'da annesinden miras kalan arsayı satarak babası ve kardeşi adına süreci yürüttüğünü, hesap hareketlerindeki artışın nedeninin bu olduğunu belirtiyor. Diğer soruya ise başka bir dosyadan danışmanlığını yürüttüğü ismin parasını tahsil ederek yurtdışına gönderdiğini söylüyor. Aykın iki soruya da delilleriyle yanıt veriyor.

Savcının soruşturmaya başlamak için gereken “makul suç şüphesi” yokken soruşturmaya başladığı ve avukatlıklık üzerinden bir suçlamada bulunmasına rağmen yasanın gerektirdiği soruşturma iznini almadığı öğrenildi.

"ÖNCÜL SUÇ" SKANDALI

Emre Aykın'ın gözaltına alınma olayını ise savcı “öncül suç”a bağlıyor. “Öncül suç” kavramının Türkiye'de hukuk literatürüne girmesi 20 yılı bulsa da bazı savcılar soruşturma sürecinde kavramı hukuka aykırı yürütebiliyor. Aykın'a yöneltilen “suçtan kaynaklanan mal varlıklarını aklama” suçlamasının oluşması için ilişkilendirilen suçun kesinleşmesi gerekiyor. Oysa, Ahmet Faruk Ağır hakkınd yürütülen oysa Ahmet Faruk Ağır hakkında yargıda dair kesinleşmiş bir tefecilik suçu olmadığı gibi bilirkişi raporunda da tefecilik tespitinde bulunulmadı.

Dolayısıyla “öncül suç”tan dolayı bir soruşturma hukuken başlatılamaz.

AVUKATIN İFADESİNİ HSK'YA ŞİKAYET ETTİĞİ SAVCI ALDI

Emre Aykın'ın ifadesini de HSK'ya şikayet ettiği savcı M.Ş.K., aldı. Aralarında geçmişte yaşanan husumetten dolayı başka bir savcının alması gerekirken bu durum tepki çekti. Aykın'ın 2 yıl önce HSK'ya şikayet ettiği savcı önce gözaltı kararı verip, sonra bürosuna giderek arama yaptıktan sonra ifadesini alan kişi de oldu. Aykın'ın polis ifadesinde savcıya yönelik suçlamalarda bulunmasına rağmen husumet içinde olduğu savcı M.Ş.K., yeniden ifade alma, adli kontrole sevk etme ve tedbir uygulama işlemlerinde bulundu.

Haber Kaynağı : 12punto