Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
38,2288
Dolar
Arrow
36,3010
İngiliz Sterlini
Arrow
46,1227
Altın
Arrow
3428,0000
BIST
Arrow
9.602

Bağımlılıkla mücadelede yeni yaklaşımlar: 296 milyon kişi madde bağımlısı!

Bağımlılık ve iyileşme süreçlerine dair ulusal ve uluslararası uzmanların bir araya geldiği "Bağımlılık ve İyileşme Sempozyumu" İstanbul'da düzenlendi. Etkinlikte, madde bağımlılığındaki artış, şiddetle ilişkisi, tedavi yöntemleri ve toplumsal etkileri ele alındı.

Bağımlılıkla mücadelede yeni yaklaşımlar: 296 milyon kişi madde bağımlısı!

Metamfetamin kullanımındaki artış dikkat çekerken, uyuşturucuya başlama yaşının ergenlik dönemine kadar indiği belirtiliyor.

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) raporuna göre, dünya genelinde yaklaşık 296 milyon kişi madde bağımlılığı ile mücadele ediyor. Kumar, teknoloji ve alkol bağımlılığı ise hızla yayılmaya devam ediyor. Prof. Dr. Kültegin Ögel, "Bağımlılık, ne yazık ki ülkemizde ciddi sonuçlar doğurarak yayılmaya devam ediyor," şeklinde açıklama yaptı.

Bağımlılık Akademisi, Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi ile Kent Üniversitesi, ulusal ve uluslararası uzmanları İstanbul'da "Bağımlılık ve İyileşme Sempozyumu" için bir araya getirdi.

296 MİLYON KİŞİ MADDE BAĞIMLISI

Uzmanlar, bağımlılığı dünya genelinde ortak bir sorun olarak tanımlarken, Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC)’nin 2023 raporuna göre, dünya çapında yaklaşık 296 milyon kişinin madde bağımlılığıyla mücadele ettiğine dikkat çekiyor. Ayrıca, alkol, kumar, teknoloji ve diğer davranışsal bağımlılıkların hızla arttığı vurgulanıyor. Bu durum, bireylerin ve toplumların sağlığını tehdit eden ciddi bir kriz oluşturuyor.

Sempozyumun Bilimsel Kurulu Başkanlığı'nı yürüten Prof. Dr. Kültegin Ögel, bağımlılık ve bu süreçlerle ilgili önemli bilgiler paylaştı.

'ETKİLİ VE DOĞRU YÖNTEMLER KULLANILMALI'

Prof. Dr. Ögel; “Bağımlılık maalesef ülkemizde ağır sonuçlar doğurarak yaygınlaşmaya devam ediyor. Bağımlılığı önce tespit etmemiz ve arkasında da doğru bir şekilde tedavi etmemiz gerekiyor. Bağımlılık gelişebilen bir hastalık, bağımlılığın iyileşebilmesi için de gerçekten etkili ve doğru yöntemler kullanmamız gerekiyor. Bu alanda çalışan insanların yani psikolog, psikiyatrist, aile hekimi, hemşire, diyetisyen ve sosyal çalışmacı gibi tarafların multidisipliner bir yaklaşım ile tedavide rol oynaması son derece önemli. Sempozyumu da tam olarak bu amaçla hayata geçirdik. Burada herkes sadece eğitilmiyor, birbirleriyle temas kurarak bilgilerini ve deneyimleri paylaşarak bir ağ kuruyorlar. Bu ağ sayesinde hastalarına ve danışanlarına çok daha verimli olabileceklerine inanıyorum. Umarım bu hedeflerimiz doğrultusunda güzel sonuçlar alırız. Alacağımız başarılı sonuçlar, bu sempozyumun gelişerek her yıl düzenlenmesine de zemin oluşturacak.” dedi.

'BAĞIMLILIK SADECE KİŞİYİ DEĞİL, HERKESİ YOK ETME EĞİLİMİNDE'

Prof. Dr. Kültegin Ögel sözlerini şöyle sürdürdü:

Bağımlılık farklı şekillerde karşımıza çıkabiliyor; alkol, uyuşturucu, internet, kumar ya da sigara bağımlılığı gibi. Ancak bazı bağımlılıklar, örneğin kumar, alkol, uyuşturucu gibi, yalnızca bağımlının değil, tüm ailenin hayatını olumsuz etkiliyor ve toplumsal düzeyde de büyük bir zarar yaratıyor. Bu yüzden tedavi sürecinde bu unsurların hepsini göz önünde bulundurmamız şart.

Bağımlılıkla mücadele ederken sadece bireyin tedavisini değil, aynı zamanda ailenin tedavisini ve topluma yönelik iyileştirmeleri de birlikte ele almamız gerekiyor. Bağımlılık, yalnızca bireyi değil, tüm toplumu yok etme eğilimindedir ve dünya genelinde artarken, maalesef ülkemizde çok daha hızlı bir şekilde yayılmakta. Hepimizin bu konuda birlikte hareket etmesi büyük önem taşıyor.

'Metamfetamin kullanımında artış var, başlama dönemi ergenliğe kadar indi'

Bağımlılık ve İyileşme Sempozyumu Düzenleme Kurulu Başkanı Psikolog Melike Şimşek ise konuyla ilgili yaptığı konuşmada madde bağımlılığı ile ilgili artışa değindi.

Psikolog Şimşek de şunları kaydetti:

Bu sempozyum, bağımlılık vakalarının artışı ve şiddet olaylarında sıkça gündeme gelmesiyle, bağımlılık alanında çalışan psikologlar, sosyal çalışmacılar, hemşireler ve hekimler gibi meslek profesyonelleri için düzenlenmiştir. Amacımız, iyileşme oranlarını artırmak ve bağımlılığın önlenmesi için neler yapılabileceğini tartışarak yeni tedavi yöntemleri ve önleme politikaları geliştirmektir. Bu süreçler sadece ülkemize özgü değil, Amerika ve Avrupa’da da benzer vakalar yaşanıyor.

Bağımlılıkla şiddet arasındaki ilişki karmaşıktır; araştırmalar, bağımlıların şiddete meyilli olduğunu değil, şiddet için bağımlılık yapan maddelere yöneldiklerini gösteriyor. Bağımlılık bir hastalık olduğu için, bireyleri etiketlemekten kaçınılmalıdır.

Metamfetamin kullanımında ciddi bir artış gözlemleniyor, özellikle düşük sosyo-kültürel düzeye sahip gruplarda ve ergenlik döneminde başlıyor. Prof. Dr. Wim Van Den Brink, alkol bağımlılığı olan ebeveynlerin çocuklarında daha yüksek risk olduğunu, genetik ve ailesel faktörlerin rol oynadığını belirtti. Ayrıca, madde kullanımı, dikkat eksikliği, otizm ve majör depresyonun ortak genetik risk faktörleri taşıdığı, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan bireylerin bağımlılığa yatkınlığının %50 daha fazla olduğu ifade edildi.

'25 YILIMI GÖTÜRDÜ'

Etkinlikte konuşan İyileşme Danışmanı ve eski bağımlı Mert Kamçı, “Bağımlılığa 11 yaşımda tiner ve bali gibi uçucu maddelerle başladım. Ardından, 2010 yılında eroin ve metamfetamin kullanmaya başladım. Tedavi sürecimle birlikte 9 yıldır temizim ve şu an bir tedavi ekibinin parçası olarak hastanede iyileşme danışmanı olarak görev yapıyorum. Uyuşturucuya arkadaş çevremdeki özenti nedeniyle başladım, bu durum hayatımdan 25 yıl aldı. Öğrendiğim en önemli şey, benzer bir durumda olan kişileri tedaviye yönlendirmek olacaktır." şeklinde konuştu.



Haber Kaynağı : 12punto

Bağımlılık
English Guru