Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,3594
Dolar
Arrow
34,4660
İngiliz Sterlini
Arrow
43,6304
Altın
Arrow
2935,0000
BIST
Arrow
9.367

Bakan Yerlikaya 'Yenidoğan çetesi' iddianamesi hazırlandı demişti: Haskoloğlu iddianameyi açıkladı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Türkiye'de gündeme oturan Yenidoğan çetesiyle ilgili iddianamenin hazırlandığını sosyal medya hesabından duyurmuştu. Gazeteci İbrahim Haskoloğlu, yine sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla iddianamenin tamanına ulaştığı bilgisini paylaştı.

Bakan Yerlikaya 'Yenidoğan çetesi' iddianamesi hazırlandı demişti: Haskoloğlu iddianameyi açıkladı

Para kazanmak uğruna bebeklerin ölümüne göz yuman çetenin yaptıkları tartışılmaya devam ederken, Yenidoğan çetesi hakkındaki iddianamenin hazırlandığına dair bilgi İçişleri Bakanı Yerlikaya tarafından açıklanmıştı.

Bu açıklamadan kısa süre sonra gazeteci İbrahim Haskoloğlu, sosyal medya hesabından "Yeni Doğan çetesiyle ilgili İddianamenin tamamına ulaştım. Sizlere önemli yerlerini aktarıyorum" şeklinde bir paylaşımda bulundu ve şu detayları aktardı:

GİRİŞ

A.1) Soruşturma Başlangıcı:

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünün 05/05/2023 tarih yazısı ile Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne gönderilen *** numaralı:

"Eski PKK hükümlüsü ve şu anki İYİ Parti üyesi Reyap hastanesi yenidoğan yoğun bakım doktoru Fırat Sarı ve İlker Gönen SSK'yı dolandırmaktadır.

• Reyap Hastanesi,

• Beylikdüzü Medilife Hastanesi,

•Bağcılar Şafak Hastanesi,

• Doğa Hastanesi, 

• Medicine Ağcılar Hastanesi,

• Eski olarak Ethica Hastanesi,

•Duygu hastanesi ve birçok hastanenin,

Yenidoğan yoğun bakımlarını kiralayarak gece nöbetçi doktor bulundurmadılar ve insani ve tıbba uygun olmayan koşullar ve bunun gibi birçok sebepten birsürü bebek insanlık dışı bir şekilde öldü bu şahıslar 1. Basamak olan hastayı epikrizlerde hep 3. Basamak göstererek ve 112 komuta kontrol merkezine rüşvet vererek bebek satın alarak kaç yıldır milyonlarca TL para kazandılar ve yüzlerce bebeğin ölümüne sebep oldular bu satılan bebekler Fırat Sarı ve İlker Gönen'in yoğun bakımlarında kötü şartlar altında can verdi bebek ölümlerinin durması için bu kan emici vatan hainlerine dur denmeli dediğim hastaneler ani bir şekilde baskınla denetlenirse demek istediğimi çok iyi anlarsınız bu ölen bebekler sizin de bebeğiniz olabilir aziz devletimin gerekeni yapacağından hiç kuşkum yoktur."

Şeklindeki CİMER ihbarı ile ilgili olarak yapılan çalışmalarda; İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Özel Hastanelerin denetiminden sorumlu birimin yetkilisi olan Doktor Malik T. E.'in 22.05.2023 günü Şube Müdürlüğünde bilgi sahibi sıfatıyla ifadesi alınmış olup, şahıs alınan ifadesinde ‘’ İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünde özel hastanelerin denetiminden sorumlu birimin yetkilisiyim. 2023 yılının Ocak ayında yapmış olduğumuz hastane denetimleri esnasında bazı özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde doldurulması gereken defterlerin doldurulmadığını gördüm.

Ayrıca bebeklerin dosya üzerinde gösterilen sağlık durumları ile fiili sağlık durumlarının uyuşmadığını örneğin entübe olarak kayıtlı gösterilen bebeğin gayet sağlıklı ve nefes alabilir durumda olduğunu gördük. Durumu hastane yetkililerine sorduğumuzda az önce düzeldi gibi cevaplar aldık. Hatırladığım kadarıyla bu hastaneler arasında Zeytinburnunda bulunan Özel Santa Plus Hastanesi, Bayrampaşada bulunan Özel Baypark Hastanesi vardı. Ayrıca yine bu durumda olan başka hastanelerde vardı. Ancak şuanda isimlerini hatırlayamamakla birlikte evraklarını daha sonra size teslim edebilirim. 

Ben daha önceki tarihlerde 112 Acil Sağlık Başhekimliği yaptım. Burada görev yaparken kulağımıza 112 çalışanlarının para karşılığında hastaları sürekli aynı hastanelere yönlendirdiği duyumlarını alıyorduk. Özel hastanelerde görmüş olduğumuz durumlar ve kulağımıza gelen duyumlar üzerine denetimleri sıklaştırdık. Yapmış olduğumuz denetimlerde yoğun bakımdaki bebeklere ait tedavi dosyalarının günlük olarak doldurulmadığını, bazı tedavi şekillerinin bebeğin durumu ile uyumlu olmadığını tespit ettik.

Bu konudaki tutanaklarımızın bir kısmını istenildiği takdirde ibraz edebiliriz. Ayrıca yaptığımız denetimler sırasında Özel Reyap Hastanesinde çalışan Fırat SARI isimli doktor ile Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalıştığı söylenen yenidoğan doktoru İlker GÖNEN’in birlikte özel hastane yönetimlerini ziyaret ederek "sizin yenidoğan ünitenizdeki gelirinizi artırabiliriz, bu sayede SGK’dan yüksek ücret tahsil edebilirsiniz" diyerek Yenidoğan yoğun bakımlarını devraldıklarını ve buraların sürekli dolu kalmasını sağlayarak üst sınırdan SGK’dan ücret tahsil ettiklerini duyduk.

Ayrıca anlaşma sağladıkları özel hastanelerin yoğun bakımlarına irtibat amacıyla bir sağlık personeli koydukları ve bu kişilerin yatak boşaldıkça 112’de anlaşmalı oldukları kişileri arayarak yoğun bakıma yeni hasta getirilmesini sağladıklarını ve bunun karşılığında da 112’de çalışan bu kişilere aylık hak ediş adı altında belli ödemeler yaptıklarını öğrendik.

Burada yapılan işlemde bebekler yeni doğduğunda kısa süreli yada uzun süreli yoğun bakım ihtiyacı duymaktadır. Bebeğin doğduğu hastanede yoğun bakım yeterli sayıda yok ise başka bir hastanede yer bulmak üzere doktor 112 nakil birimini arar. Bebeğin durumunu bildirerek uygun bir yoğun bakım bulunmasını ister.

Nakil birimindeki 112 görevlisi de ekranlarında kamu hastanelerinde boş yatak olup olmadıklarına bakar eğer yok ise özel hastaneler ile kurumun resmi ve kayıt altına alınan telefonundan arayarak boş yatak bulmaya çalışır. Ancak kulağımıza gelen duyumlarda 112 nakil birimi çalışanlarından bazılarının resmi kanaldan yapmaları gereken bu görüşmeyi kendi özel telefonları ile yaparak istedikleri hastaneye yönlendirerek çıkar sağladıkları ve yapmış oldukları usulsüzlüğü gizlemeye çalıştıklarını öğrendik ve ihbar ettik. 

Bizde bu durumu emniyete bildirme ihtiyacı hissettik. Konuyla ilgili tanzim etmiş olduğumuz tutanakları şube müdürlüğünüze daha sonra göndereceğim. Konuyla ilgili bildiklerim ve söyleyeceklerim bunlardan ibarettir’’ şeklinde beyanda bulunmuştur.

Konu ile ilgili olarak Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 2023/**** soruşturma sayısına kayden iddialara yönelik yapılan projeli çalışmada Dr. Fırat SARI ve Dr. İlker GÖNEN’in 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanlarıyla müşterek hareket ederek özel hastanelerin yeni doğan yoğun bakım ünitelerini tedavi dışında maddi menfaat sağlamak amacıyla kullandıkları iddialarına yönelik adı geçen şüpheliler hakkında CMK 135 ve 140 maddelerinde öngörülen tedbirler uygulanmaya başlanmış, yapılan çalışmalar neticesinde 2.400 adet suç içerikli olduğu değerlendirilen konuşmalardan İl Sağlık Müdürlüğü görevlilerince de yapılan denetimler sonucunda 41 şüpheli şahısın suça karıştığı, İl Sağlık Müdürlüğü görevlilerince de yapılan denetimlerde 197 suça konu eylemin oluştuğu yapılan projeli çalışma sonucunda değerlendirilmiştir.

İl Sağlık Müdürlüğü görevlileri tarafından gerçekleştirilen denetimler, banka hesap hareketleri, HTS incelemeleri ve fiziki takip tutanaklarının suç içerikli konuşmalar ile örtüştüğü değerlendirilmiştir.

SUÇ ÖRGÜTÜ İLE İLGİLİ YAPILAN ÇALIŞMALAR

1.)SUÇUN İŞLENİŞ BİÇİMİ

Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi sahibi:

Dr. Fırat SARI’nın İstanbul ilinde anlaşmalı olduğu farklı özel hastanelerden bebek hastaların sevklerini yapıp buraların sürekli dolu olmasını sağlayarak SGK’den yüksek miktarda ödemelerin alınmasını sağlayıp hastanenin gelirlerini arttırmaya yönelik çalışmaların olduğu, bunun karşılığında da “hakediş” adı altında ödemelerin aldığı değerlendirilmektedir.

Acil Sağlık Hizmetleri Koordinasyon Komisyonu (ASKOM)’dan alınan İstanbul ili hastane acil servislerinin koordinasyonu ve hasta nakil işlemlerinin yürütülmesi algoritmasına bakıldığında hastanın bulunduğu devlet ya da özel hastanede yoğunluktan veya tedavi koşullarının uygun olmamasından dolayı başka hastaneye sevk edilmesi uygun görüldüğünde hasta hekiminin düzenlemiş olduğu epikriz raporunda EK-3 ve EK-7 raporları doldurulur, hastanenin ASKOM personeline bildirilir, akabinde Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanlığı (KHHB) 112 Koordinasyon Merkezinden talep oluşturulduktan sonra provizyon numarası alınarak 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğüne daha önceden bildirilen ve uygun tedaviyi yapabilecek donanıma haiz olan özel hastanelere nakil gerçekleştirilir.

Bu işlem belli bir düzene ve sıraya göre yapılarak her hastaneye aynı oranda hasta sevki yapılmasını sağlayarak rekabet koşullarına aykırı hareket edilmesini de önlemeye çalışılır.

Örgüt içindeki işleyiş bu sistemi saf dışı edecek şekilde hareket ederek anlaşmalı oldukları hastanelerin gelirini arttırmak amacıyla şu şekilde hareket etmektedir:

Örgüt yöneticisi 112 Ambulans Şoförü M. ÖZDEMİR, İstanbul ili içerisinde 112 Acil Hastane sevk işlemlerini yapan örgüt üyesi R. KILIÇ ve örgüt üyesi F. ALPEREN; il dışında hastane sevk işlemlerini yapan örgüt üyesi Serdar YÜKSEL’in devlet ya da özel hastanelerden sevk olması gereken bebek hastaları öğrenerek örgüt lideri Dr. Fırat SARI ya da örgüt yöneticisi Dr. İlker GÖNEN’e haber vererek bebeğin anlaşmalı oldukları hangi hastaneye sevk etmek istedikleri yönünde talimatı aldıktan sonra o hastaneye gerekli sevki yapabilmek için ASKOM’un algoritmasına aykırı olacak şekilde hareket edip önce bebek hastanın ailesini ikna ettikten sonra bebek hasta için tedavi red denilen 19 işlemi yapıp daha sonra örgüt yöneticisi ambulans şoförü G. M. ÖZDEMİR’in 112 Acil Çağrı Merkezinden provizyon numarası almadan sanki bu hasta hiç başka bir hastaneye gitmemiş gibi gösterilerek örgüt içinde anlaşmalı olan hastanelerin birine ACİL’den giriş yapılmasını sağlayıp maddi menfaat temin ettikleri değerlendirilmektedir.

ÖRGÜTÜN HASTANE SEVK İŞLEMLERİNİ YÜRÜTME ŞEKLİ:

• Örgüt yöneticisi ambulans şoförü  M. ÖZDEMİR’in TRG Hospital adına kendini Doktor Ahmet olarak tanıtıp 112 Acil Çağrı Merkezinden usulsüz yöntemlerle bebek hasta aldığı bu işlemi yapmadan önce de E-18, E-19 numaralı eylemlerde de görüleceği üzere önce örgüt yöneticileri ile birlikte ortak karar aldıkları değerlendirilmektedir. 

• Örgüt yönetici ambulans şoförü M. ÖZDEMİR’in E-42 numaralı eylemde 112 nakil birimi ile yapmış olduğu görüşmede yine kendini Doktor Ahmet olarak tanıtarak “on beş tane küvezim boş” “hıhı 4 tane de Suriyeli alabilirim Suriyeli yerim boş” şeklinde konuşmalar yaparak kamu kurumunu aracı kılıp örgüt içindeki üye hastanelere hasta usulsüz yöntemlerle bebek hastaların kabul ettiği değerlendirilmektedir.

• Suça konu bu eylemlerin dışında Sağlık Bakanlığı Müfettişliğinin yapmış olduğu denetimlerde “Dr. İlker GÖNEN’in muhtelif zamanlarda 112 Acil Çağrı Merkezi Nakil Biriminden 2022-2023 yılları arasında yetişkin ve yeni doğan yoğun bakım hasta nakillerinde Avrupa Şafak, Bağcılar Medilife, Avcılar Hospital, Beylikdüzü Medilife, A Hastanesi, Özel Çamlık Hastanesi, Mediva Hastanesi, Birinci Hastanesinin sorumlu hekimi olarak arandığı, yapılan görüşmelerde kendisini zaman zaman Dr. Şeyhmus, Dr. Ümit, Dr. Şerif, Dr. Recep isimleriyle de tanıtarak hasta nakil kabul ettiği anlaşılmıştır. Dr. İlker GÖNEN’in sicil kaydı ve özel hastaneler çalışma dökümüne bakıldığında ilgili tarihlerde ve öncesinde bahse konu özel hastanelerin hiçbirinde çalışmasının bulunmadığı görülmektedir.” Şeklinde tespitlerinin de olduğu görülmüştür.

Dr. İlker GÖNEN’in suça konu 01.01.2023/31.08.2023 tarihleri arasında örgüt lideri Dr. Fırat SARI’nın sahibi olduğu Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketinde hasta danışmanı olarak görev yaptığı, anlaşmalı oldukları 11 özel hastanenin yeni doğan yoğun bakımlarını örgüt yöneticisi sıfatıyla işlettiği ve Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketinden suça konu tarihlerde kendisi “hasta danışmanı” sıfatıyla, eşi Dr. Anıl ÇAKIR GÖNEN ise psikolog sıfatıyla çalışarak maddi menfaat temin ettiği hesap hareketleri mevcuttur. Yeni doğan yoğun bakımını işlettikleri değerlendirilen yukarıda bahsedilen 11 hastanenin 8’i ile olan örgüt lideri Fırat SARI ve şirketi olan Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketinin hesabına yapılan EFT ve havale ödemelerinin açıklama kısımlarımda “hakediş ödemesi” “maaş ödemesi” yazılarak suça konu tarihlerde her ay düzenli olarak yapılan ödemelerin banka hesap hareketleri emniyet fezlekesinde tablo olarak gösterilmiştir.

Suça konu hastanelerin ticaret sicil kaydına kayıtlı olan isimleri ile tabela isimleri farklı fakat bahse konu hastaneler şunlardır:

•Bağcılar Medilife Hastanesi Hemşiresi: Ç. D.

•Beylikdüzü Medilife Hastanesi Hemşiresi: C. H. K.

•TRG Hopitalist Hastanesi Hemşiresi: C. A.

•Reyap Hastanesi Hemşiresi: M.S.

•Reyap Hastanesi Hemşiresi: S. N. A.

•Esenler Güney Hastanesi Hemşiresi: H. G.

•Bağcılar Şafak Hastanesi Hemşiresi: M. H. B.

•Birinci Hastanesi Hemşiresi: E. K. B.

•Duygu Hastanesi Hemşiresi: D. K.

•11 Hastanenin Hasta takibini yapan Hemşire: H.D.T.

•11 Hastanenin Hasta takibini yapan Hemşire: H. B. G.

Yukarıda ismi geçen sağlık çalışanları örgüte bile isteye yardım ederek bundan maddi menfaat sağlayarak suçun işlenmesine olanak sağladıkları değerlendirilmektedir. Suça konu eylemlerde örgüte üye bu sağlık çalışanlarının birçok eylemi bulunmaktadır. E-72 numaralı suç görüşmesinde ismi geçen H.B.G’ün örgüt lideri Fırat SARI’yı arayıp:

“Hocam ıı Beylikdüzü Medilifeda 1 tane bebek var ailesi Silivri'de oturuyormuş Silivri Kolon'a çekiyorum hocam onu” onayı aldıktan sonra örgüt yöneticisi G. M. ÖZDEMİR'i arayarak:

 “Abi neonotolog yok orda o yüzden” “evet evet tıbbi ret verip tıbbi ret ile alın yani tıbbi ret vermese de normal imza almasanız da olabilir ama tıbbı ret alsın”

içerikli konuşmasında sevk edeceği hastanede neonotolog olmamasına rağmen nasıl sevk edeceği yönünde talimatı alıp yeni doğan yoğun bakım ünitesine bebek hastanın sevkini sağladığı değerlendirilmektedir.

Yine benzer konuşma içeriklerinin bu defa bebek hastaların epikriz raporları yazılması konusunda da E-88 numaralı suç görüşmelerinde örgüt yöneticisi G. M. ÖZDEMİR’in örgüt üyesi Hem. H.S.G. ve H. D. T.’ya kendisinin ambulans şoförü ve konuştukları kişilerin hemşire olmasına rağmen ve epikriz raporu yazmada hiçbir yetkileri yokken SGK’ya fatura edilecek bu işlemleri için yapmış oldukları suç görüşmeleri olarak değerlendirilmektedir.

E-81 numaralı eylemde örgüt lideri Fırat SARI’nın usulsüz yazılan curosurf ilaçların kendisinin ortak iş yaptığı hastanelerden toplanarak satılması yönünde örgüt üyesi Hem. H. B. G.’ vermiş olduğu talimatta:

 “Şimdi aynen Curosorfları bugün düşmeye başladın hepsini kontrol edin bak hasan senin fonksiyonun bu bütün yerlere gidiyorsun bağcılar dahil bak bugün Avcılar'da Serena ile konuştum İlker almış oradaki curosorfları” “düşüyor ve hepsini düşüyorum dedi Serenay ve İlker gelip alıyormuş dedim hepsini Hasan alacak bundan sonra ilkere falan vermiyorsun” şeklinde birçok konuşmanın olduğu ve bu konuşmaların devam eden günlerindeki fiziki takiplerde de ilaçların hastanelerden çıkarılıp 3. kişilere usulsüz yöntemlerle satıldığı değerlendirilmektedir.

Hakan Doğukan TAŞÇI’nın curosurf ilaçlarının usulsüz çıkarılması konusunu da takip ettikleri değerlendirilmektedir. Örgüt üyesi D. K.'ın yine aynı eylemde Dr. Fırat SARI’nın talimatları üzerine curosurf ilaçları sakladığı değerlendirilmekte örgütün usulsüz ilaç satışı işlemlerini takip ettiği değerlendirilmektedir.

Bağcılar Medilife Hastanesi örgüt üyesi Ç. DURMUŞ’un ise E-86 numaralı Karakoç soyisimli bebek hastanın ölümü ile sonuçlanan eylemde örgüt yöneticisi Dr. İlker GÖNEN’in vermiş olduğu talimatları takip ederek aspire olmuş olan bebeğin ölümündeki asıl gerçeği gizleyerek:

 “ya ölüme şey olmayabilir sepsis olmayabilir 66 günü kabul etmeyebilir sonuncuya tamam mı?”

“O tedaviler ayvi görünsün ha” şeklinde almış olduğu talimatı uygulamaya çalıştığı bebek hastanın hem ölüm sebebini hem de SGK’ya fatura edilecek olan yüksek meblağlı raporun talimatını aldığı değerlendirilmiştir. 

Bebeğin ölümü üzerine ailenin polis merkezinde şikayetçi olması yüzünden Dr. İlker GÖNEN konudan örgüt lideri Dr. Fırat SARI’ya haber vererek gerekli talimatları aldığı, daha sonra bebek hastanın doktoru olan örgüt üyesi Dr. Dursun ERYILMAZ’ı arayıp gerekli talimatları verdiği “tek tek olay o öğlen gibi

kötüleşti entübe ettik” çağlayla “ağzınız bir olsun” şeklinde konuşmalar yapıldığı ve ölen bebeğin asıl ölüm sebebinin gizlenmeye çalıştığı değerlendirilmektedir.

TRG Hospitalist Hastanesinin bebek hasta ayağını Hem. C. AKYILDIRIM’ın takip ettiği Reyap Hastanesi bebek hastaların takibini Hem. Mehtap SAYAR yaptığı ve E-91 numaralı eylemde örgüt üyesi H. B. GÖK’le yapmış oldukları konuşmadan bebek hastanın tedavisini uygun olmayan koşullarda yaptıkları ve geçen konuşma içeriklerinde:

"Mehtap çocuğu öldür elli satürasyonlu çocuk mu olur?”

“Yav a.koyum öldürcem de öldürsem de bir dert biliyosun yani” şeklinde konuşmaların olduğu, tedavi yöntemlerinin usulüne uygun yapılmadığı, örgüt faaliyene hizmet edecek şekilde yapıldığı değerlendirilmektedir.

S. N. ARSLAN: Reyap Hastanesinde hemşire olarak görev yaptığı dönemlerde aynı zamanda Medisense Şirketinin muhasebe işlerini takip ettiği E-99:

“…şimdi hocam ödemeleri yapıyorum da şimdi söyleyeceğim sana bak bugün dursun hocanınkini gönderdim 14 bin tamam mı?”

“Hüseyin'in gönderdiği Arzu ablaya da ödedim Hüseyin'in gönderdiği Ayşe Nur ile  Paço Leyna salar Ayşenur'a 3 bin senin notlarında 3 bin yazıyordu zaten” şeklinde konuşmaların olduğu değerlendirilmektedir.

Ayrıca diğer hastanelerdeki birçok hemşire ile irtibatlı olup epikriz raporlarını yazdırma ve takip etme görevinde olduğu:

 “Dosyaları da dedim hani arşivden aldırt demiştim dün aldırttı mı bilmiyorum gidince bakıcam eğer aldırttıysa kontrol edicem orayla ilgili senin söyleyeceğin başka bir şey var mı benim orada yapacağım”

“Dosyalar curosurflar onların ne olacak onlar açık mıydı değil miydi? Onlara bakacaksın orada bir sürü fotoğraf atmışlar ya” şeklindeki konuşmalarından değerlendirilmektedir.

E-192 numaralı eylemde İl Sağlık Müdürlüğünün yapmış olduğu 26.01.2024 tarihli denetim aporunda bebek hastanın 17.01.2024 günü Beylikdüzü Medilife Hastanesinden Birinci Hastanesine geçtiği anlaşılan Micehelle Nwando OPARA isimli bebeğin 18.01.2024 tarihinde sevk olduğu hastanede uygun olmayan ve ihmali tedavi hizmeti sonucu exitus olduğu değerlendirilen konu ile ilgili olarak örgüt üyesi Birinci Hastanesi Hemşiresi H. D. TAŞÇI’nın örgüt lideri Dr. Fırat SARI’ya konu hakkında bilgi verdiği, daha Fırat SARI’nın da örgütün diğer üyesi olan Hemşire H. B. GÖK ile yapmış olduğu görüşmede

“Dön dön şoka girmiş napacağını bilmiyo eli ayağı karışmış canlandırma da ... dedim canlandırma yap bi sakin ol yav o çocuk altı kilo biz dün erişkin yoğun bakım ihtiyacı bulamadığımız için oraya aldık Beylikdüzü'nde kalsaydı keşke ben toparlarlar diye düşündüm hani bi git bak bi durumu analiz et hemen doğukana bi destek ol” şeklindeki konuşma içeriklerinden de anlaşılacağı üzere bebek hastanın sevk işlemine dahil olduğu değerlendirilmektedir.

TESPİTİ YAPILAN SUÇA KONU ÖRNEK (BAZI) EYLEMLER:

H. D. T.: Alo

F. S.: Doğukan ne yapıyorsun canım, günaydın

H. D. T.: Günaydın hocam

F. S.: Ne var ne yok

H. D. T.: ... Hocam, sinirli misin hâlâ bana?

F. S.: Hıh

H. D. T.: Sinirli misin hâlâ?

F. S.: Yo, niye sinirli olayım ki?

H. D. T.: Vallahi hocam, bak, seninle hiç bu muhabbeti 

yapmamıştık ama özür dilerim yani, bak daha önce 

böyle bir...

F. S.: Yo yo, öyle şeylere takılmam ben öyle

H. D. T.: Yalanımız olmamıştı ama boşluğuma denk geldi

F. S.: Hıı, olsun olsun...

H. D. T.: Ama o Mert’in de ... yani hocam

F. S.: Yo yo, gerek yok ya, bir şey demedi, öyle gerek yok

H. D. T.: Bak, hocam, yok, ben zaten kafamı ve dilimi...

F. S.: Hı

H. D. T.: Ben onunla konuşurken ağzımdan kaçırdım, tek dediğim şey şu: dedim ki, bak kanka, hani çok hastam yok, ben çok sıkıştım burada, dedim, hani oradan gebe çıkıyormuş. Fehmi zaten biliyordu hocam, Fehmi ile konuşurken demişti, belki gebe varsa alırım diye geçen sene konuştuğumuzda.

F. S.: Yo sorun yok, bir şey olmaz.

H. D. T.: Zaten biliyordu, Fehmi söyledi ona, gelip sana anlatıyor.

F. S.: Hı

H. D. T.: O kadar dedikodu var, şey var. Ben de ona dedim ki sen dedim damlayı ... mu dedim. Güldü, eğlendi böyle falan filan. Kim söyledi dedim? Herkes söylüyor dedim, Hüseyin söyledi, hoca söyledi, Hasan söyledi, herkes biliyor dedim. O da güldü, makara yaptı, gelip sana bunu başka şekilde anlatıyor.

F. S.: Yo, bir şey olmaz.

H. D. T.: Bu kadar da karaktersiz.

F. S.: Bir şey olmaz, önemsiz şeyler bunlar, çok önemli değil.

H. D. T.: Vallahi yine mahçup olduysan benim yüzümden, özür dilerim hocam.

F. S.: Yok be, bir şey olmaz. Ne Mert’in neyine mahçup olacağım ben?

H. D. T.: Ne bileyim hocam.

F. S.: İşlerini yapsın yeter, köpek. Hasta yok, her tarafta dedim, çağırdım, fırçaladım.

H. D. T.: He, o zaten...

F. S.: Sayı gösteriyor dedim, bana sayı mayı anlatma dedim, senin hasta yok.

H. D. T.: İki üç tane hasta geldi, onların hepsini de dedim Fehmi gönderdi dedim. Hoca, dedim, bana hedef kaç hasta geldi, kim gönderdi diye soruyor dedim, haberin olsun dedim.

F. S.: ...

H. D. T.: Bundan sonra dedim, hasta aldığın zaman dedim, Fırat hocayı arayacaksın, haber vereceksin dedim. İlker hocayı aramayacaksın dedim. Ben dedim, her aradığımda hocam, hasta geliyor, şuradan Fehmi gönderdi diye hocaya bilgi veriyorum, haberin olsun dedim. Bir daha da dedim, bana kanka, ben sana yatırdığım hastaları tek tek göstereyim, kaç gün yatırdığımı dedim, oturttum bilgisayar başına, gösterdim. Bir daha bana şu gün taburcu, bugün taburcu bu muhabbetleri yapma bilader dedim, haberin olsun dedim, öyle o kadar.

F. S.: Ya, hastayı zaten kimse bizle şey yapmıyor ki, şimdi o diğer tarafın ya, şimdi bu tarafında ben, ben ona da anlattım, bak, ben doktorum, aile sıkıntılıdır, göndermek zorundasın. Ya hasta iyidir, vicdanın el vermez, göndermek zorundasın. Niye zorla hastayı tutasın?

H. D. T.: Yahu hocam, yirmi beş gün, otuz gün.

F. S.: Hı, niye tutasın, ben ben o kadar.

H. D. T.: Yahu, yine ben bakıyorum, ben vicdansızım, ben vicdansızım, vicdansızlık yapıyorum, yatırıyorum.

F. S.: He, hı, yani göndereceksin bunları, böyle bir şey yok. Mert yani, hasta bulacaksın oğlum sen.

H. D. T.: Sen biliyorsun, kırk beş gün yatırdığım sarılık var benim ya, bunlar şey ben bak.

F. S.: Ya, İlker'le konuşuyor, ondan sonra bana şey demeye getiriyor yani bizim hasta sayımız az değil de işte Medicana şey, Duygu'yla Güney'e de göndermeye başladık, onu demeye getiriyor. Dedim, senin görevin bu bak, bunun üç misli olacak başka yerde olacak, sen bana hasta bulacaksın yani.

H. D. T.: Yo, sonra işte ben dedim, bak yine hani zaten dedim, zaten ben biliyorum dedi, Fehmi söyledi falan. İyi dedim, benden duyduğunu bak söyleme dedim. Hocaya dedim, şey, gebe muhabbetini saçmalama, ben öyle şey olur mu, geldi direkt, sen beni aradın, dedim ki, sen dedim ne kadar...

F. S.: Lan, kafam iyi olduğu için aradım, yoksa aramam, bir şey olmaz. Şeydeyken Doğukan, bunlar bunlar önemli şeyler değildir.

H. D. T.: Sen dedim, niye böyle bir şeye... dedim, ondan sonra sen öyle mi söyledin, ben duymadım ya dedim, bırak bu işleri ya dedim. Ondan sonra dedim, senin yanında ne konuşup konuşulmayacağını da anladım dedim, kapat dedim telefonu.

F. S.: Köpek ya, hı.

H. D. T.: Üçkağıtçı ya.

F. S.: O üçkağıtçı, uyanık, anasının gözü.

H. D. T.: Yok, ben fark ettim, yüzde yüz fark ettim.

F. S.: Ya, ben bir şey söylüyorum, ben, bende.

H. D. T.: Tam bir sinsi, tam bir ortalık karıştırıcı.

F. S.: Tabii, ben mesela kızıyorum, İlker aleyhine bir şey söylüyorum, şey yapıyorum, bakıyorum, İlker iki dakika sonra beni arıyor yani.

H. D. T.: Öyle, öyle hocam.

F. S.: Demiyor, yo yo, ben sana açık ha, İlker duysun diye söylüyorum. Yo, o da hani, o da diyorum ki, bak oraya gidecek, böyle yapacak, az çalışıyor, şudur budur. Hani söylesin yani, İlker kendini bilsin, check etsin diye.

H. D. T.: Hı.

F. S.: Hemen anında yetiştiriyor. Dün söyledim, bak dedim, oğlum bak iki de oynamayı da bırak ha. Tamam ya, İlker ile iletişimin zaten olsun, koparma o ayrı. Ama böyle hani, ikili, benden ne duyduğunu oraya baksan, benle çalışıyorsun ya. Hocam, işte ben... ben yemin ettim, ben senleyim, şöyle böyle... var ama bakalım.

H. D. T.: Yok hocam, üçkağıtçının önde gideni, sinsi köpek ya. Ben sana şey diyeceğim hocam.

F. S.: Evet.

H. D. T.: Şimdi bu özel hasta var ya...

F. S.: Hıhı, hıhı.

H. D. T.: Dün gece, ben şimdi yüz on ikiyle bayağı görüştüm.

F. S.: Hıhı.

H. D. T.: Üç dört tane hastane buldular, Mehmet Akif, Çam Sakura, Kanuni.

F. S.: Hıhı.

H. D. T.: Üçü de hocam, yüklü miktarda ödeme istiyor.

F. S.: Hıh.

H. D. T.: Aile ödeme yapmadığı takdirde ameliyatı yapmayacaklarını söylüyorlar.

F. S.: Hıhı.

H. D. T.: Şimdi ben ne yapayım, aileden ameliyat istemediğine dair bir şey mi alayım?

F. S.: Tabii, onam al.

H. D. T.: Aileden.

F. S.: Aileden. Yani yüz on ikiyle görüşme geçti, aileden de işte, hani yüz on ikinin belirttiği yerler hangisiyse, üç hastanenin ödeme istediği, ailenin de bu ödemeyi kabul etmediği için bebeğinin tansiyonu sağlanamadığı diye, sen bir epikrizin içine not düş.

H. D. T.: Peki, buradaki ödemesini nasıl yapalım? Burada sadece beş günlük ödeme yapılmış.

F. S.: Epikrizin içine, sen ilk günden, hı, ödemesini aile yani bir aileden isteyin bakalım, vermeyecek mi?

H. D. T.: Sadece on iki buçuk ödeme yapılmış hocam, beş günlük.


Haber Kaynağı : 12punto

İlgili Haberler

Acil çağrı merkezi ambulans bebek CİMER Cumhuriyet Başsavcılığı doktor Hemşire