Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,3594
Dolar
Arrow
34,4660
İngiliz Sterlini
Arrow
43,6304
Altın
Arrow
2935,0000
BIST
Arrow
9.032

Bora Kaplan davasında yeni gizli tanık skandalı!

Ayhan Bora Kaplan davasında sanık avukatları, müvekkillerinin örgüt üyeliği suçlamalarını reddederek, delil yetersizliğine dikkat çekti. Özellikle savunmalar, sanıkların sosyal durumlarını ve suçlamaların tutarsızlığını vurguladı. Aynı zamanda gizli tanığın ifadesinin yeniden alınması talep edildi. Bora Kaplan davasındaki son gelişmeleri 12punto yazarı ve usta gazeteci Müyesser Yıldız takip etti.

Bora Kaplan davasında yeni gizli tanık skandalı!

Organize suç örgütü olduğu iddiasıyla açılan Ayhan Bora Kaplan davasına devam edildi.

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda görülen davanın bugünkü celsesinde de sanıklar ve avukatlarının esas hakkındaki mütalayaa karşı savunmaları alındı.

Sanıklardan Ali Dönmez’in avukatı Muhammet Güngör, müvekkilinin, adı geçen mekanlarda valelik yaptığını, Fethi Koyuncu ile olan patron-işçi ilişkisinin önyargıya dayandığını belirtip şunları söyledi:

“Ali Dönmez’in niye yargılandığını idrak edebilmiş değiliz. Gecekondu mahallesinde yaşayan bir çocuk. Maddi kaygılarla valelik yapmış, işe girmiş çıkmış. Örgüt üyeliğinde hakimiyet gerekli, girip çıkması kolay olmaz. Anası, babası engelli; onlara bakıyor. Belediyeden, Valilikten yardım alıyor. Böylesine fakir bir insanın örgüt üyeliği, hayatın olağan akışına aykırı. Evinde pompalı tüfek bulumuş. Bununla örgüt için ne gibi bir icraat sergilenebilir?”

Av. Cansu Demir Aksoy da müvekkili Arif Buğra Meşe’nin de valelik yaptığını, örgüt yöneticisi olduğu öne sürülen sanıkların onu, Meşe’nin de onları tanımadığını anlatıp, “Delil yok, suçlama var.” dedi.

Sanık Muhammet Kaplan’ın avukatı Volkan Şener, müşteki Erkan Doğan’ın dişlerinin sökülmesi suçlamasına karşılık şunları kaydetti:

“Erkan Doğan’ın dişleri için hastane kayıtlarını getirtmenizi istedik, kabul etmediniz. Uzman görüşü almanızı talep ettik, kabul etmediniz. Merak ediyorum, neye göre karar vereceksiniz? Diş hekimliği diplomanız da mı var, bilemiyorum. Sanıklar aleyhine ne çalışma yapılması gerekiyorsa yaptınız; ama lehe yönelik tek bir şey kabul etmediniz.”

Savunmasının devamında Av. Volkan Şener, baskı altında alındığı iddiasıyla ifadesini geri çeken ve kimliğinin ifşa olduğu öne sürülen Ü5 kodlu gizli tanıkla ilgili son gelişmeyi şöyle açıkladı:

“UYAP’ta görülmeyen dosyadaki 5 Kasım 2024 tarihli bir kararınız var. 4 Kasım’da Ü5 tanık olarak yeniden beyanda bulunmak istedığine dair dilekçe vermiş. Siz de Cumhuriyet Savcısı’ndan yazılı görüş aldıktan sonra dilekçeyi mahkeme kasasına koyup gereğinın ifası için savcılığa yazıp durumu hükümle birlikte değerlendirme kararı almışsınız. Hayır, bu kişinin hükümden önce mahkemeye gelerek kendi kimliğiyle yaşadıklarını anlatması ve sorularımıza cevap vermesi elzemdir.”

Av. Şener, Savcı ve Mahkeme Başkanı’nın KOM polisleriyle WhatsApp yazışmalarını okurken de, “Biz bunca hukuksuzlukla nasıl baş edeceğiz ya” dedi.

Av. Şener, savunmasını şu sözlerle tamamladı:

“Ben hala hukukun üstünlüğüne inanan hakim ve savcılar olduğuna inanmak istiyorum. Aksi halde bu mesleği yapamam. Figüran olmaktan bıktım.”

ÖRGÜT ÜYESİ DEĞİL EMEKÇİ BABAYIM

Örgüt üyeliğinden cezalandırılması istenen tutuklu sanık Kamber Keskin, işe girmek için bir siyasi partiye, işyerinin yönlendirmesiyle de bir sendikaya üye olmak dışında başka hiç bir yerde üyeliğinin bulunmadığını belirterek şöyle konuştu:

“Evli, 3 çocuklu olduğum için 2008’den bu yana ek iş yapmak zorunda kaldığımdan güvenlik işinde çalıştım. Bazen günde üç işte çalıştığımdan, yürürken uyuduğumu biliyorum. Örgüt üyesi değil, emekçi bir aile babasıyım. Hiçbir suça bulaşmadım.”

Duruşmanın öğleden sonraki bölümü ise Kamber Keskin’in avukatı Nazım Orhan’ın savunmasıyla başladı. Mahkemenin tüm taleplerini reddetmesini eleştirdikten sonra, savunmasının ciddiye alınması için başka bir yol deneyeceğini bildirip, “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla” diyerek zulüm ve haksızlıkla ilgili bazı sureleri okuyan Av. Orhan, soruşturmayı yapan polisleri “onursuzca ve hayasızca hareket etmekle”, duruşma savcısını da “üç maymunu oynamakla” suçladı.

Ortaya çıkan gerçeklere rağmen Savcı’nın, mütalaasında gizli tanıklar M7 ve Ü5’in beyanlarına yer vermesine tepki gösteren Av. Orhan, Ü5 için, “O bu mekanlara giden bir müşteri ya. Anlatımlarına bakınca sanki kafasına kamera takmış, her gün gidip çklmiş gibi. Böyle bir şey olabilir mi? Biz de bunu aylardır hukuki delil diye tartışıyoruz. İçim acıyor vallahi.” diye konuştu.

BARDA DÖVÜLEN ADAM KİM?

Av. Nazım Orhan, Tren Bar’da Süleyman Soylu’nun kuzeni Sadık Soylu’nun oğlu olduğu öne sürülen bir kişinin dövülmesi üzerine Bora Kaplan’ın üç personelini vurduğu iddiasına değinirken de şunları sordu:

“Dövülen kişi kim? Olay sırasında o da oradaymış. Nerede bu adam? Hiç mi merak etmediniz Savcı Bey? Dövüldü diyorsunuz. Bu da suç. Niye re’sen soruşturma yapıp bu adamı getirtmiyorsunuz? FETÖvari tavırlardan bıkmadık mı hala?”

HALA DİNLEMİYOR

Suç örgütüne yardım etmekle suçlanan üçüncü sınıf emniyet müdürü N.A.Ç. saçma sapan, nosyonsuz, usülsüz soruşturma evrakları hazırlandığını, burada organize art niyet olduğunu anlatıp, “Savcı bugüne kadar anlattıklarımı dinlese beraatımı isterdi. Ama hala da dinlemiyor sağolsunlar.” dedi.

Müşteki Erkan Doğan’ın kaçırılıp dişlerinin söküldüğünü öne sürdüğü 2016’da gerekli işlemleri yapmamakla suçlanan N. A. Ç. şunları söyledi:

“O dönem KOM Şube Müdür Yardımcısı, şimdi bu soruşturmayı yürüten Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı olan Murat Çelik’ti. Erkan Doğan olayında kendi birimini kurtarıp benim birimime yıkmak için beni bu dosyaya monte eden Murat Çelik’tir. Dönemin KOM Şube Müdürü çağırılıp dinlense belki, ‘Burnuma kötü kokular geldiği için Murat Çelik’i şubeden gönderdim.’ derdi.”

MÜDÜR HANGİ ÖRGÜTE MENSUP

Eski Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz’ın görevden alınmasından sonra 40 personelin dağıtılmasının “Servet Yılmaz’ın prensleri gönderildi” diye sunulduğunu, ama kendisinin Yılmaz’ın prensi olmadığını kaydeden N. A. Ç. şöyle devam etti:

“40 kişinin ortak özelliği, Garson koddan ele geçirilen SD kartta adlarımızın karşısında F4, yani FETÖ ve benzeri tüm oluşumlara düşman olduğumuzun yazılmasıdır. 2011’de şube müdürüm, sahte ihbar mektuplarıyla hakkımda işlem yaptı. Sonra FETÖ mensubu olduğu ortaya çıktı, yargılandı. Acaba Murat Çelik hangi örgüte mensup? Birkaç yıla kalmaz bu örgütün de adını öğreniriz. Ben biliyorum da kamuoyu da öğrenir.”

Emniyet Müdürünün savunmasını, “Aslanı çakallara yem ediyorsunuz.” diye tamamlaması, tutuklu sanıklarca alkışlandı.

ADLİ TIP HOCASI 'İNTİHAR' DEDİ

Semih Arslan’ı öldürmekle suçlanan Mahmut Gökhan Çanga’nın avukatı Ela Leyla Umur daha önce olayın intihar olduğu yönünde uzman görüşü aldığı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürsel Çetin’i hazır ettiğini bildirerek tanık olarak dinlenmesini talep etti. Mahkemenin talebi kabul etmesi üzerine dinlenen Prof. Çetin 37 yıldır bu işin içinde olduğunu, 25 yıl Adli Tıp’ta çalıştığını belirterek Semih Arslan’ın ölümünde cinayet bulgusu görmediklerini, intihar olasılığı sonucuna vardıklarını söyledi. Prof. Çetin sanıklar ve avukatlarının soruları üzerine, “Savcılığın raporunda da bizimle aynı bulgular var, ama nedense sonuca intihar kanaatini yazmaktan çekinmişler. Oysa böyle demeleri gerekirdi.” dedi.

Tanık beyanından sonra Başkan duruşmaya devam etmek istedi. Ancak avukatlar çok yorulduklarını bildirince duruşmayı sonlandıran Başkan, “Sonra yetiştiremeyiz diye sıkıntı olmasın” uyarısında bulundu. Başkan, Bora Kaplan’a da, “Tekrar tekrar konuşmak değil, özünü konuşmak önemli.” deyip Pazartesi günü Kaplan’ın savunmasını almaya başlayacaklarını söyledi. Kaplan’ın, “Yetiştiremem.” cevabı üzerine de Başkanın, “Gerçekçi ol. Ben seni bilirim, yetiştirirsin.” dediği duyuldu.

 

Duruşmaya yarın devam edilecek.


Haber Kaynağı : 12punto

Ayhan Bora Kaplan gizli tanık