Kim bu Hulus-i Sani: Akar'ın Gülen'e gönderdiği iddia edilen mektupta ne yazıyordu?
15 Temmuz FETÖ darbe girişimin sekizinci yılına girerken örgüt içerisindeki savaş kızıştı. Fethullah Gülen'in sağlığı ve kaçırıldığı iddialarının gölgesinde örgüt içi darbe hesaplaşması başladı. Örgütün bir kanadı Mehmet Değerli'nin Hulusi Akar'ın yazdığı iddia edilen bir mektup getirdiğini ve darbeye Gülen'in böyle ikna edildiğini belirtiyor. Peki, Hulusi Akar'dan Gülen'e gittiği öne sürülen mektupta neler yazıyordu?
Ersin Eroğlu
15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin sekizinci yılına girerken FETÖ lideri Fetullah Gülen’in yeğeni Ebuseleme Gülen'in çıkışıyla örgüt içerisindeki savaş yeniden gün yüzüne çıktı.
Ebuseleme Gülen 15 Temmuz'un gözü önünde planlandığını belirterek sosyal medya hesabı üzerinden şu paylaşımı yaptı:
“Hocaefendi’yi kumpasa aldı abiler. Barbaros, Cevdet, Doktor Ali, Ali Sami, Adil. Gözümün önünde planladınız. Hocama sunup mecbur ettiniz. Bana ‘Napayım evladım beni de kandırdılar’ dedi.” Gerçekten Gülen’in yeğeni olup olmadığını soranlara ise Gülen’in yaşadığı Pensilvanya’daki çiftlikten video paylaşarak cevap verdi. Yeğen Gülen videoda “Hocaefendi’yi kaçırdılar, hocamız yok artık” dedi.
'HULUS-İ SANİ YANİ İKİNCİ HULUSİ DEDİLER'
Örgüt içi hesaplaşma ve tartışmanın ilk patlak verdiği olay aslında Osman Şimşek vakasıydı.
Gülen'in ilk öğrencilerinden olan onunla birlikte ABD'ye yerleşen Şimşek 2021 yılında Cevdet Türkyolu tarafından Pensilvanya'daki yerleşkeden dövülerek gönderilmişti.
Şimşek, olayları yalanlamayarak Türkyolu'nun yolsuzluklara bulaştığını ve 15 Temmuz öncesi kampa Mehmet Değerli'yi yerleştirdiğini belirtmişti. Şimşek, Mehmet Değerli'nin Hulusi Akar'dan mektuplar getirdiğini iddia ederek Gülen'i darbeye ikna ettiğini söylemişti. Şimşek, Genelkurmay Başkanı rütbesindeki birinin böyle mektuplar yazma ihtimalinin düşük olduğunu da sözlerine ekliyordu.
Son dönemde örgütten dışlanan Osman Şimşek Temmuz 2023’te Asım Yıldırım’ın youtube kanalında konuşurken şunları diyecekti:
“Sırtımızdan bıçaklandık. Birileri bizi manipüle etti. Birkaç sene birileri hocaefendiye geldiler, gittiler. Türkiye ordusuna ihanet etmiş birine, Hulus-i Sani (Said Nursi'nin öğrencilerinden) yani İkinci Hulusi dediler. Ondan mektup getirdiklerini söylediler. Bunlar doğru olamaz diyenlere, ‘O geldiğinde seni Genelkurmay’ın bahçesine gömecek’ diyorlardı. Ona baba diyorlardı. Bir buçuk yıl önce gönderdiği iddia edilen bir mektupta, ‘Tiranı külliyenin merdivenlerin den yuvarlayarak öldüreceğiz’ yazıyordu.”
PENSİLVANYA'YA YERLEŞEN İSİM VE AKINCI'DAKİ SİVİLLER
Bir süredir 15 Temmuz'u araştıran firari örgüt üyelerinden Ahmet Dönmez, “Hocaefendi, Fetullah Gülen’e yenildi, hepimiz yenik sayıldık” başlıklı yazısıyla örgütteki darbe sorumlularını işaret ediyordu.
Osman Şimşek'in ve Ahmet Dönmez'in söylediklerine Ebuseleme Gülen'in çıkışı da eklenince örgüt içerisindeki darbe hesaplaşması yeniden başladı. Ebuseleme Gülen, Adil Öksüz'ü tanıdığını belirterek Osman Şimşek'in 15 Temmuz ile ilgili anlattıklarını doğruladı.
İkisinin de söylediklerinden öne çıkan isim Mehmet Değerli ve Akıncılardaki sivillerdi.
Elimde Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından okurla buluşturulan Mustafa Önsel'in kaleme aldığı “Erken Kırılan Yumurta-Ağacın Kurdu” kitabı var.
Mustafa Önsel, 15 Temmuz darbe girişimini ve yıllar sonra başlayan örgüt içerisindeki tartışmayı Ahmet Dönmez'in yazısından şöyle aktarıyor:
“Şimdi 15 Temmuz’a giderken kritik bir rol üstlenen Mehmet Değerli’den bahsedeceğim. Önce cemaatin mahrem yapısıyla bağlantılı çok önemli bir şirketten, Milsoft’tan söz edeceğim. Şirket, başlangıçta Yahudi asıllı Türk vatandaşı Yalçın Çevikel’e aitti. Çevikel’in MSB’lığından da ihale alan, proje yapan şirketleri vardı. Ancak piyasaya aşırı borçlanmıştı. Bank Asya’nın kapısını çaldı ve 21 milyon kredi aldı. Sonra çok ilginç şeyler döndü. Bank Asya yönetimi, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’a ulaşarak, şirketin projelerini iptal etmesini, ihale verilmemesini istedi. Bir banka, neden alacaklısı olduğu firmayı batırmak ister? Çevikel’in işleri iyice kötüye gitti ve krediyi ödeyemedi. Çıkış ararken Mehmet Değerli ile tanıştı. Ondan yardım istedi. Değerli’nin babası Bank Asya’nın kurucularından Cahit Değerli’ydi. Değerli konuyu bizzat Gülen’e götürdü. Sonra Mustafa Özcan’dan Gülen’in Pensilvanya’daki çiftliğinde her işine bakan Cevdet Türkyolu’na, Adil Öksüz’üne kadar herkes devreye girdi. Sonuçta cemaatin iş insanlarından Mehmet Sungur, Çevikel’in bankaya borcuna karşılık hisselerini aldı. Sungur, aynı zamanda 15 Temmuz’da Akıncılar Üssü’nde ortaya çıkan Kemal Batmaz’ın ortağıydı. Şirkete danışman olarak da yine Akıncılar’daki imamlardan Harun Biniş’i aldı. Adil Öksüz’ün eşi de Sungur’un şirketlerinde çalışıyordu.
Kemal Batmaz 11 Temmuz 2016’da Öksüz ile ABD’ye gidip iki gün sonra birlikte dönüşünü, 15 Temmuz sonrası yargılandığı mahkemede tamamen “tesadüfle” açıklamış. ABD’ye ortağı olduğu Mehmet Sungur ile görüşmeye gittiğini, ancak ulaşamadığı için beklemeden geri döndüğünü ifade etmiş. Daha önce 1 Mart 2016’da gidip görüştüğünü de söylemiş. Sungur’a sordum, ‘Batmaz ile 2 yıldır görüşmediğini’ ifade etti. Batmaz, 16 Temmuz sabahı yakalandığında, Harun Biniş ile üssün çevresinde arsa bakmaya gittiklerini ileri sürmüş.
Milsoft’a bıraktığımız yerden devam edelim. Mehmet Değerli, 'Adil Öksüz başından beri Milsoft olayının içinde' dedi. (...) Milsoft olayını kapatıp 15 Temmuz’a giderken Gülen’in çiftliğinde yaşananlarla devam edelim. 2015’in Ocak ayının 7’sinde Mehmet Değerli, Gülen’in kaldığı kampa yerleşmişti. Gülen onu çocukluğundan tanırdı. ‘Çok önemli bilgilere sahibim’ diyordu. O dönem KKK’nı olan Hulusi Akar’la dü zenli görüştüğünü söylüyordu. Referanslarından biri Adil Öksüz’dü. Öksüz referans için Gülen’in her şeyi Cevdet Türkyolu’nu da aramıştı. Onunla 1986’dan beri tanışıyordu. Değerli, Gülen tarafından tanınsa da üst düzey referans önemliydi. O günden itibaren Değerli, Gülen ile anlık bilgi paylaşacaktı.”
PENSİLVANYA'YA GİDEN ORGENERAL ÜNİFORMASI
Ahmet Dönmez 15 Temmuz öncesi Mehmet Değerli'nin Pensilvanya'ya Akar'a ait olduğunu iddia ettiği bir orgeneral üniforması gönderdiğini iddia ederek sözlerini şöyle sürdürüyordu:
“O tarihlerde TSK’dan toplu ihraçlar olacağı, bu sayının üç bini bu lacağı konuşuluyordu. Gülen, en fazla TSK’daki kadrolara değer veriyordu. Bu son gelişmeler, duyumlar onu çok endişelendiriyordu. Artık bilgi akışı da eskisi gibi zengin değildi. Bu şartlarda Değerli ona bilgi taşımaya başlamıştı. Değerli’nin, Akar’dan getirdiği ilk mesaj, 'Bunların niyeti kötü. Gözleri mallarınızda. Hepsini satın” olmuştu. Doğru muydu? Bilin miyor. Ama Gülen, muhatabının Akar olduğuna inandırılmıştı. Çünkü böyle olmasını istiyordu. Değerli ve mahrem yapının güçlü isimleri, Akar için ‘Kahtani’43 bile diyorlardı. Risal-i Nurlarda geçen Hulus-i Sani’nin44 o olduğunu söy lüyorlardı. Cemaat içinde kod adı Halis’ti. (...) Değerli, bir keresinde bir orgeneral üniforması getirdi. Bunu Akar’ın, Gülen’e ‘bağlılığının nişanesi olarak’ gönderdiğini söyledi. Doğruluğu şüpheli! Ancak tüm bunlara inanmak isteyen bir Gülen vardı. Tabii bunda Değerli’nin getirdiği bazı kritik bilgilerin doğru çıkmasının da rolü bulunuyordu. Bu arada Akar’ın bu planın parçası olduğu konusu tartışmalı. İddialar arasında Gülen’in Akar’la görüştürüldüğü de var.
Değerli, Akar’dan geldiğini iddia ettiği mesajlardan birinde, Akar’ın, 'Hocam merak etmeyin, diğer kurumlardan tasfiyeler olsa da ben burada olduğum sürece TSK’da size zarar verilmesine müsaade et meyeceğim” diye yazdığı iddia ediliyordu. Cemaat içerisinde darbe olacak yaygarası ta 2015’te başlamıştı. Gülen, Değerli’den aldığı bilgileri, Mustafa Özcan ve Adil Öksüz gibi isimlere sorarak sağlamasını yapıyor, onlar da ‘bizdeki bilgiler de bu yönde’ deyince şüpheleri azalıyordu. Devamlı darbe tarihi veriliyordu. Bu da Gülen’in beklentisini artırıyordu. Adil Öksüz, 17/25’ten (Aralık 2013) sonra kontrolündeki Kemal Batmaz’ın (Sedat kod) kendi yerine Hava Kuvvetleri imamı olmasını istemiş ve bunu Gülen’e kabul ettirmişti. O dönem Kara Kuvvetleri imamı onlar gibi şahin kanada mensup olmayan Ahmet Şaban Keskin’di (Ümit kod). 2015’in Kasım ayında Değerli, Akar’dan geldiğini ileri sürdüğü bir mektubu Gülen’e takdim etti. Mektupta Akar, güya “Darbe yapacağını ama cemaate güvenmek zorunda olduğunu, bunun için de cemaat için de temizlenmesi gereken isimler bulunduğunu” belirterek 19 kişinin 151 ismini veriyordu.”
Mustafa Önsel’in kitabını bitirdikten sonra sekiz yıl sonra gelen örgüt içi hesaplaşma tartışmalarına baktım. “Nereden nereye” diye iç geçirdim.
Türkiye'nin adım adım FETÖ'ne nasıl teslim edildiği, TSK'nın nasıl tasfiye edildiği ve 15 Temmuz gecesi gözümün önünden geçti.
Emekli Albay Mustafa Önsel’in Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından okurla buluşturulan “Erken Kırılan Yumurta” kitabı, “Nereden nereye?” sorusuna okkalı bir yanıt veriyor.
Haber Kaynağı : 12punto
Çok Okunanlar
BEDAŞ 21 Kasım'da İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
A101 21 Kasım 2024 Perşembe aktüel ürünler kataloğu yayımlandı!
Hasan Arat'tan Fenerbahçe'ye Rafa Silva'lı 'Talisca' yanıtı
21 Kasım 2024 burç yorumları
Fatih Altaylı'dan Acun Ilıcalı ve yasa dışı bahis yorumu
21 Kasım Perşembe maç programı: Bugün maç var mı, hangi maçlar var, saat kaçta?
Ebru Baki Sözcü'den ayrıldı mı?
UEFA Uluslar Ligi'nde Türkiye'nin rakibi kim olacak? Play-off maçı ne zaman?
Atatürk için 21 Kasım 1938'de yapılan resmi cenaze töreninin fotoğrafları
20 Kasım reyting sonuçları 2024: Annem Ankara, Kuruluş Osman, Leyla