Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.471

Motokurye Göçer'in avukatı basın açıklamasında bulundu

Yunus Emre Göçer, 30 Kasım'da meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybetmişti. Kazada, Somali devlet başkanının oğlu olduğu öğrenilen şüpheli, serbest bırakıldı ve yurt dışına kaçmıştı. Ailenin avukatı Iyaz Çimen ise konu ile ilgili basın açıklamasında bulundu.

Motokurye Göçer'in avukatı basın açıklamasında bulundu

Merhum Yunus Emre Göçer ve ailesinin avukatı Iyaz Çimen basın açıklaması yaptı.

Çimen, basın açıklamasında güvenlik kameraları ve adli raporlar üzerinden açıklamalarda bulundu.

Avukat Iyaz Çimen, şunları vurguladı:

ADALETSİZ TUTANAK

Olay günü, şüpheli tarafından verilen tek taraflı ifadenin gerçeği yansıtmadığı, kusurun kaçak devlet başkanı oğluna atfedildiği bir tutanak düzenlendi. Çimen, bu tutanakla ilgili "Şüpheli salıverildiği anda, %100 kusurlu olduğu zaten kolluk tarafından biliniyordu" ifadesini kullanarak adaletsizliğe dikkat çekti.

GÖZ GÖRE GÖRE KAÇIŞ

Güvenlik kamerası görüntülerinin incelenmesinin ardından, şüphelinin göz göre göre serbest bırakıldığının anlaşıldığını belirten Çimen, "Üstelik, ülkede yasal bir statüsü olmayan bu şüpheliye neden geçici ikamet izni verildiği belirsiz" dedi.

ADLİ SÜREÇTEKİ AKSAKLIKLAR

Doktor raporlarına rağmen adli sürecin aksadığını söyleyen Çimen, tutuklama taleplerinin değerlendirilmediğini, adli kontrol tedbirinin uygulanmadığını ve dosyanın ilerlemesinin sağlanamadığını ifade etti.

FAİLİN KAÇIŞI

Failin yurt dışına kaçmasına engel olunamamasının, adli ve idari soruşturmaların başlatılması gerekliliğini vurgulayan Çimen, "Yargılamaların sonucunu beklerken, sorumluların cezalandırılmasını bekliyoruz" dedi.

Çimen, destek mesajlarına, dua edenlere, kurye meslektaşlarına ve basın mensuplarına teşekkür ederek, adli ve idari soruşturma başlatılabilmesi için ilgili mercilere ihbarda bulundu.

Basın açıklamasının tamamı şu şekilde:

"Ben Avukat Iyaz Çimen. Merhum Yunus Emre Göçer ve ailesinin avukatıyım. Bugün burada 30 kasım 2023 Perşembe günü gerçekleşen ve ölüm ile neticelenen trafik kazasında orataya çıkan mağduriyetimizi bir nebze olsun duyurabilmek ve başkalarının aynı mağduriyeti yaşamaması adına toplanmış bulunmaktayız. Yaşananlara kaza demeye, dilim varmıyor. Son sürat gelen otomobilin, fren dahi yapmadan arkadan merhuma çarpması neticesinde işlenen, cinayet, dolayısı ile sadece merhum için değil tüm trafik mağdurlarının sesi olabilmek amacıyla buradayız. Şimdi, sizlere 30 Kasım’da neler yaşandığından bahsetmek istiyorum. 30 Kasım Perşembe günü, saat 12:55 sularında gerçekleşen, cinayet neticesinde müvekkil ex olduğu haberi ile hastaneye kaldırılıyor. 13:40’da yazılan adli raporda, merhumun bilicinin kapali olduğu, ifade veremeyecek durumda olduğu ve entübe edilerek yoğun bakıma alındığı açıkça belirtiliyor. Merhumun yoğun bakıma alınması sureti ile, 6 günlük bir yaşam mücadelesi, içeride merhum dışarıda ise ailesi, sevenleri ve tüm kurye meslektaşlarımız için başlıyordu. Aynı anda sonradan Somali devlet başkanının oğlu olduğunu öğrendiğimiz şüphelinin vermiş olduğu tek taraflı, yanmı ve gerçek dışı ifadeyi esas alan bir kaza tutanağı çok tecrübeli olduğunu iddia eden iki trafik polisi tarafından, kusur merhuma atfedilerek düzenleniyordu. Tek taraflı beyana dayanarak, düzenelen tutanağa istinaden günün nöbetçi savcısı, saat 17:00 sularında, hayati tehlikesi devam eden, entübe edilen, yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren merhumun failinin ifadesinin alınarak, salıverilmesi talimatını, yurt dışına kaçma şüphesi son derece yüksek olan, halihazirda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı dahi olmayan, ne için geçici ikamet izni verildiği belirsiz olan, fail hakkında maalesef veriyordu. Bundan 20 dakika sonra, saat 17:20’de, ilgili karakolda görevli iki polis memuru tarafından tüm dünyanın izlediği kaza görüntüleri inceleniyor ve şüphelinin beyanlarının, gerçeği yansıtmadığı, olayin %100 kusurlusunun kaçak devlet başkanı oğlu olduğu tespit ediliyordu. Buna rağmen, yine görüntüyü inceleyen polis memurlarınca saat 18:00’de, failin, gerçeğe aykırı olarak verdiği ifadesi alınarak salıveriliyordu. Şimdi buradan anlıyoruz ki, şüpheli salıverildiği anda, %100 kusurlu olduğu zaten kolluk tarafından biliniyordu. Şimdi soruyorum size;

Bu olayda; tek taraflı, gerçeğe aykırı beyana dayalı, kaza tutanğını düzenleyen, trafik polisleri mi, entübe halde olmasına rağmen, ifadesi dahi alınamayan merhumun, faili hakkında salıverme talimatı veren nöbetçi savcı mı, kusurun failde olduğunu tespit eden ve buna rağmen yine de göz göre göre şüpheliyi salıveren kolluk görevlileri mi kusurlu sizce?

Kaza gününün akşamı, tarafımızca ilgili karakola gidildiğinde ise tüm karakol çalışanları adeta talimat almışcasına tek bir ağızla, olayı ilk defa duymuş gibi davranarak herhangi bir bilgilerinin olmadığını söyleyip, bizi ertesi gün sabah gelecek ekibe yönlendiriyordu. Devamında 30 Kasım’dan 7 Aralık’a kadar 8 gün boyunca dosyaya her gün yazılı olarak ibraz ettiğimiz tutuklama taleplerimiz değerlendirilmiyor, hiçbir adli kontrol tedbiri uygulanmıyor, dosyada herhangi bir ilerleme, malesef kaydedilemiyordu. 5 Aralık Salı akşamı, doktorlar tarafından merhumun vefat haberi, tarafımıza veriliyor ve devamında, 6 Aralik Çarşamba günü, sabah 9:00’da ilgili savciya ölüm bilgisi, tarafimizca yazili olarak bildiriliyordu. ancak maalesef yine herhangi bir ilerleme, kaydedilemiyordu. 6 aralik günü, öğleden sonra, merhum defnediliyor ve artik işlenen suçun türü, taksirle yaralamadan, taksirle adam öldürmeye dönüşüyordu. buna istinaden, 7 Aralik perşembe sabahi, dosyaya ölüm belgesi tarafimizca yazili olarak ibraz edilerek, her gün yazili olarak sunduğumuz tutuklama talebimizi, yine sunuyorduk. ayni anda, sayin Bakanımız YıImaz Tunç, konuya dair tepkilerin büyümesi üzerine, açiklama yapiyor ve ilgili savciliğin, gereğini yapacağini ifade ediyordu. iş bu açiklama akabinde, yaklaşik 24 saat içinde, 1 hafta boyunca, her gün ibraz ettiğimiz yazılı tutuklama taleplerimize rağmen, hiçbir ilerleme kaydedilemeyen dosyamizda, yurt dışı yasaği adli kontrol tedbiri uygulaniyor ve alinan kusur bilirkişisi raporunda; failin %100 kusurlu olduğu tespit ediliyordu. Az önce, kolluğun, failin kusurlu olğunu zaten olay günü saat 17:20’de, faili salivermeden önce tespit ettiğini ifade etmiştim. alinan kusur raporuna istinaden, 8 aralik cuma günü, fail hakkında yakalama emri düzenleniyor, ancak failin, zaten 2 aralik cumartesi günü, tarifeli uçuş ile, elini kolunu sallayarak, yurt dişina kaçtiği belirleniyordu. üst siniri 6 sene olan bir suçta dahi, şüphelinin kaçmasi, göz göre göre engellenememiş oluyordu. bugün geldiğimiz notkada, yapilacak yargilmalar neticesinde, kimin cezalandirilacağini, tüm dünya gibi, bizler de merakla beklemekteyiz. mesleğe başlarken, adaletin peşinden sonuna kadar gideceğime yönelik ettiğim yemine de bağli kalarak, bu karanlik olayin sorumlulari hakkinda, adalet tecelli edene dek, hukuk mücadelemizi sürdüreceğimizin sözünü, burada veriyorum. failin göz göre göre kaçması konusunda, sorumlular hakkinda, idari ve adli soruşturma başlatilabilmesi adina, buradan ilgili mercilere bu vesile ile ihbarda bulunuyorum. bizler, geride kalan, bir eş ve biri otizimli, iki yetim çocuğun hakkini, başkalarinin da olasi mağduriyetinin önüne geçebilmek saiki ile birlikte, sonuna kadar savunacağiz. olaydan sonra, tarafimiza destek mesaji gönderenlere, mücadelemizde dua ederek yanimizda olanlara, 10 günü aşkin süredir, tüm işini gücünü birakip, hep bir ağizdan “Yunus Emre Göçer için adalet” diyen, meydanlarda olan ve olmayan tüm kurye meslektaşlarimiza ve en başindan beri, bizleri yalniz birakmayan, toplumumuzun el feneri olan, siz değerli basin mensuplarina, teşekkür ediyorum."


Haber Kaynağı : 12punto

İlgili Haberler

Somali Cumhurbaşkanı Yunus Emre Göçer Iyaz Çimen