Otel yangınını araştırma komisyonu, hayatını kaybedenlerin yakınlarını dinledi: 'Yangın var' diyen bile olmadı
TBMM Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Otel Yangınını Araştırma Komisyonu, Grand Kartal Otel'deki yangında yaşamını yitirenlerin yakınlarını dinledi.

Altınok, toplantının açılışında, komisyona, hayatını kaybedenlerin 57 yakınının davet edildiğini, ailelerin acılarını paylaştıklarını belirterek, ailelerin konuşmaları sırasında sözlerinin kesilmemesini istedi.
Daha sonra söz alan, yangında eşini ve çocuğunu kaybeden Hilmi Altın, yangınla ilgili dosyayı detaylıca okuduklarını ve incelediklerini söyledi.
Dava dosyasını, bir dosya olarak değil, hayatlarının en önemli vazifesi olarak gördüklerini vurgulayan Altın, insan eliyle yapılmış tarifsiz bir acı yaşadıklarını dile getirdi.
Komisyondan, tarihe geçecek, emsal teşkil edecek bir çalışma ortaya koymalarını istediklerini belirten Altın, "O gün ölümlerin her türlüsü yaşandı. O gün orada, kurtuluşların da her türlüsü yaşandı. Bizim taşıdığımız ağırlık bir insanın taşıyabileceğinden çok daha fazlası. O cehennemden sağ çıktığım için nefes alabiliyor olmaktan utanan bir eş ve babayım. Artık 78 bir sayı değil. Burada 78 ayrı hayatın, canın hikayesi var." diye konuştu.
Yaşanılanın ihmal veya hata değil, cinayet olduğunu dile getiren Altın, can güvenliğini önceleyen yasal düzenlemelerin yapılmasını istedi.
"Güvenli ve çocuk dostu olarak tanımlanıp, prestijli turizm acentelerinde satışı yapılan bir otelde nasıl insanlar ölüyor?" diye soran Altın, "Net talebimiz var; hiçbir aile bir daha bizim yaşadığımızı yaşamasın, tepeden tırnağa tüm sorumlular, otel sahipleri, denetlemeyenler, görmezden gelenler, ruhsatları verenler ortaya çıkarılsın, hak ettikleri cezalar indirimsiz uygulansın. O otelin arazisi bir daha asla turizme açılmayacak şekilde ibretlik olarak anıta dönüştürülsün." ifadesini kullandı.
Yangında oğlunu kaybeden Zeynep Kotan, adli sürecin yavaş ilerlediğini söyledi. Yargı süreçlerinin takipçisi olduklarını ifade eden Kotan, Aile Yılı'nda en büyük aile katliamının yaşandığını belirtti.
Kotan, komisyon üyelerinden, duruşmalarda yanlarında olmalarını istedi.
"SORUMLULARIN CEZALARINI ÇEKMESİNİ İSTİYORUZ"
Yangında oğlunu kaybeden Eray Bağcı, yaşananın bir kaza olmadığını vurguladı.
Adalet istediklerini belirten Bağcı, gerçeklerin saklanmaması, eksikliklerin üstünün örtülmemesi gerektiğini dile getirdi.
Bağcı, "Sorumluların cezalarını çekmesini istiyoruz. Bu cinayetin yaşandığı otelin ya da yerine başka bir otelin faaliyete geçmesine izin verilmemesini talep ediyoruz. Bu alanın anıt haline getirilmesini istiyoruz." dedi.
Yangında oğlunu ve kızını kaybeden Duygu Can da yaşananları "katliam" olarak nitelendirdi.
Oğlu 13 yaşındaki Doruk Can'ın yaşamını yitirmeden önce kaydettiği ses kaydını dinleten Can, "Oğlum Doruk, küçücük yaşında koca bir yürekle bana bir ses kaydı bıraktı. 'Anne yardım et, bizi kurtar' demedi. 'Anne seni seviyorum' dedi. Benim çocuğum öleceğini bile bile bana bu ses kaydını bıraktı, bırakmak zorunda kaldı. Benim çocuğum öleceğini biliyordu." ifadesini kullandı.
Yangın sonrasında yönlendirme yapılmadığını söyleyen Can, "Biri yanıma yaklaştı, 'Vali Bey üzülüyor burada ağlama' dedi bana. Ben ömrümü adadığım evlatlarımı kaybederken acım bile rahatsızlık sayıldı, gözyaşlarım bastırılmak istendi." diye konuştu.
Yangında kardeşini kaybeden Müge Karataşlı, otelde ailesiyle kaldığını dile getirdi.
Yangın sırasında "Camları kırın" sesleri duyduğunu söyleyen Karataşlı, kaldığı odanın penceresine getirilen bir merdivenle aşağıya indiğini belirtti.
"'YANGIN VAR' DİYEN BİLE OLMADI"
Yangında kızını ve torununu kaybeden Sema Şahin, tatile gidenlerin cansız bedenlerini aldıklarını ifade etti.
Meclis'e büyük görev düştüğünün altını çizen Şahin, "Bu oteli açanlar, açılmasına izin verenler en büyük suçludur. Bu yasama döneminde bu konu sonuçlanmazsa ben adaylığımı koyup Meclis'te yerimi almak istiyorum. Bu Meclis'te çocuklarımın, 78 canın hakkını alamazsam bir daha buraya gelip söke söke onların hakkını almak istiyorum." diye konuştu.
Yangında ablasını ve yeğenlerini kaybeden Mahmut Türkay, yaşamını yitirenlere şehit statüsü verilmesini istedi.
Yangının meydana geldiği otelde kalan Eylem Şahintürk, dumanı fark ettikten sonra bulunduğu odayı terk ettiğini dile getirdi. Otelde alarm ve yangın merdiveni bulunmadığını ifade eden Şahintürk, "Yangını haber veren, 'Yangın var' diyen bile olmadı. Bu akıl dışıdır." dedi.
"ŞİRKETİN AÇIKLANMAZ İHMALİ ORTADADIR"
Yangında oğlu Yiğit Gençbay'ı kaybeden Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay, otelin değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Ruhsat, Turizm İşletme Belgesi ve diğer süreçlerle ilgili görevlerin tam olarak yapılmadığını söyleyen Gençbay, herkesin suçu birbirine attığını belirtti.
Gençbay, "Belediyenin tutuklanan görevlileri dahil tamamının asli kusurlu ve sorumlu olduğuna yürekten inanıyorum. Buraya ruhsat verirken, yangın durum belgesi verirken durumu görmedin mi?" ifadesini kullandı.
Otelin "yangın yeterliliği"ne ilişkin başvurusu üzerine belediye tarafından tespit edilen eksiklikleri hatırlatan Gençbay, belediye görevlilerinin eksiklikleri İl Özel İdaresi ile de Kültür ve Turizm Bakanlığı ile de paylaşmak zorunda olduğunu vurguladı. Gençbay, şunları kaydetti:
"Otel işletmecisi şirketin mevzuatın gereklerini yerine getirmemesinden ötürü asli, ağır ve hiçbir şekilde açıklanamaz ihmali, yanlışlıkları, hataları ortadadır. İhmali ve hatalı davranışa engel olması gereken, bu tür tutumu zarar doğmadan tespit edecek, yaptırım uygulayacak olan, gerekirse müessesenin faaliyetine izin vermeyecek olan idarelerin de bu zararın doğmasına, zararın boyutunun artmasına ağır kusurları bulunduğu ortadadır."
Komisyon Başkanı Selami Altınok ve milletvekilleri, hayatını kaybedenlerin yakınları yaşadıklarını anlattığı sırada gözyaşlarına hakim olamadı.
"ADİL BİR RAPOR HAZIRLAYACAĞIZ"
Yaşamını yitirenlerin yakınlarının açıklamalarının ardından Altınok, herkesin yüreğinin yandığını belirtti.
Adaletin tecelli edeceğine inandığını söyleyen Altınok, "Adil bir raporu hazırlayacağız. Parti siyasetini elimizin tersiyle ittik, bu mücadeleyi 78 canımız için birlikte vereceğiz. Bu mücadeleyi bundan sonra başka canlarımız yanmasın diye de vereceğiz." dedi.
Toplantı sırasında Altınok, komisyonun çalışma süresinin 13 Mayıs'ta sona ereceğini ifade ederek, 1 aylık ek süre talep edilmesini oylamaya sundu. Yapılan oylama sonucunda TBMM Genel Kurulundan komisyonun çalışması için 1 aylık süre daha istenmesi kabul edildi.
Haber Kaynağı : AA
Çok Okunanlar

Reyting sonuçları açıklandı! 30 Nisan Çarşamba günü en çok izlenen yapım ne oldu

Gelinim Mutfakta 1 Mayıs Perşembe puan durumu: Bugün çeyrek altını kim aldı?

Denizli'de 2 yaşındaki Aren bebeğe işkence eden zanlı tutuklandı

KKTC'de tartışma yaratan isme suikast iddiası

Prof. Dr. Naci Görür'den Kütahya depremi uyarısı

1 Mayıs Perşembe altın fiyatları: Bugün çeyrek, gram ve yarım altın ne kadar?

1 Mayıs günlük burç yorumları: Aşk ve kariyerde seni neler bekliyor?

Bugün hangi maçlar var? 1 Mayıs Perşembe günü kimin maçı var?

PFDK kararları açıklandı: Kötü tezahürat cezaları

Son ankette CHP ile AKP arasındaki fark ortaya çıktı!
