OVP'de çocuk yoksulluğuna yer yok: Avrupa'da lideriz

Hikmet Eren Çelenk - 12punto.com.tr

Eylül ayında açıklanan Orta Vadeli Program'da (OVP) çocuk yoksulluğuna ilişkin politikaların olmayışı dikkat çekti. Uygulanan daralma politikalarının ışığında çocuklara aktarılan kaynakların reel olarak azalması beklenirken, ekonomi politikalarına çözüme ilişkin yansımalar olmadı.

Türkiye'de çocuk yoksulluğu TEPAV'ın raporlarına yansıdı. Çocuk yoksulluğunun getirilerini, çözümlerini ve dünyada çocuk yoksulluğunda Türkiye'nin yerini ekonomist Hakan Yılmaz 12punto'ya anlattı. 

AVRUPA'DA ÇOCUK YOKSULLUĞUNDA LİDERİZ

Türkiye'de hızla artma eğilimi gösteren çocuk yoksulluğununda Avrupa ülkeleri arasında olduğumuzu belirten Hakan Yılmaz, “Çıkış noktamız Avrupa’da çocuk yoksulluğunun en yüksek olduğu ülke Türkiye. Her üç çocuktan biri yoksul, yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Dolayısıyla çocuk yoksulluğu kamu politika ve programlarıyla mücadele edilmesi gereken bir problem. Daha spesifik sebep Türkiye’de sosyal yardımlar daha çok yetişkin bireylere veriliyor. Çocuk yoksulluğu oranlarımız bu kadar yüksekken sosyal yardımların yetişkinler ağırlıklı verilmesi çocuk yoksulluğunu daha da arttırıyor. Sosyal yardımlar bu oranları düşürmesi gerekirken daha da yükseltiyor” dedi.

ÇOCUKLAR AÇLIKLA MÜCADELE EDİYOR

Çocuk yoksulluğunun eğitimde büyük aksamalara neden olduğunu belirten Hakan Yılmaz şu şekilde konuştu:

“Bu tespitleri yaptıktan sonra OVP’nin diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi somut politikalarla desteklenmeli. Bununla nası mücadele edeceğini, kırsalda, kentlerin varoşlarında yaşayan çocuklara değmen gerekiyor. Bunu yapmazsan bu çocuklar bir kere eğitimde başarılı olamıyorlar, toplumla sosyal uyumlarında sorunlar oluyor. Onların hayata tutunmasını sağlayacak en temel birim eğitim. Fakat çocuk okurken açlıkla veya yoksullukla mücadele ettiği için eğitimine gerektiği kadar odaklanamıyor."

TOPLUM BU FATURAYI AĞIR ÖDEYECEK

Yoksulluğun suç işleme eğilimini arrtırdığına değinen Hakan Yılmaz, “Okula giderken herkes aynı önlüğü giyerdi, kimsenin arasındaki maddi farkı anlayacak durumlar yoktu. Sosyal uyum riski, eğitimde başarısızlık ve bunun getirdiği en kritik şeylerden bir tanesi de çocuk suçluluğunun artması gibi sorunları beraberinde getiriyor. Türkiye’de çocuk suçluluğu artma eğilimini devam ettiriyor. Devlet çocuklara evde, okulda sahip olacak ve onları destekleyecek programları daha da geliştirmeli ve bunu bir öncelik haline getirmeli. Parasız yatılı okulu gibi destekler var fakat çok komik paralar. Toplum, orta ve uzun vadede bunun faturasını ödeyecek. Sokakta yürürken bir çocuk saldırabilir duruma gelinebilir. Çocukken suç işleyen ya da sosyal uyum problemi gösterenlerin müdehale edilmezse önemli kısmında suça eğilim daha da artıyor" ifadelerini kullandı.

NESİLLERİN ERİMESİNİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ

Çocuk yoksulluğuna ilişkin çözümlerini sıralayan Hakan Yılmaz, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:

“Çocukları eğitime odaklı olmak üzere yoksulluğunu azaltacak sosyal yardımlar, sosyal destekler, eğitimini tamamlayacak, ek eğitim imkanları verecek. Entegre probleminin Milli Eğitim, Sağlık ve Adalet Bakanlıklarınca denetlenmesi ve düzenlenmesi gerekiyor. Tüm bu kurumlar bir araya gelerek sorunu doğru tespit edip nakdi yardım ve sosyal destek vermesi gerekiyor. Onu koruyacak, çevresel etmenlere karşı koruyacak mekanizmaların güçlendirilmesi ve kararlılıkla uygulanması gerekiyor. Bu çocuklara ilişkin ciddi beslenme yardımları yapılması gerekiyor. Tamamlayıcı eğitimler ve psikolojik destekler verilmesi gerekiyor, hem çocuklara hem ailelerine. Gereken engelleri zamanında almazsak nesillerin bu koşullarda erimelerin önüne geçemeyiz. Bunlar toplumun geleceğine dair yatırımlardır, yol ve köprüye yatırımdansa geleceğe yatırımlar daha kıymetli olacaktır diye düşünüyorum.”

Haber Kaynağı : Hikmet Eren Çelenk