TKP'den üç büyük kentte eylem çağrısı: 'Hükümete Diz Çökmüyoruz!'
Türkiye Komünist Partisi (TKP), ülkede yaşanan gelişmelere ilişkin siyasi değerlendirmeleri içeren “Hükümete Diz Çökmüyoruz” başlıklı bir açıklama yayımlayarak üç büyük kentte üç gün arka arkaya eylem çağrısında bulundu.

TKP’nin internet sitesinde yayımlanan açıklamada genel oy hakkının gasp edilme girişimine karşı halkın, başta öğrenciler olmak üzere gösterdiği tepki tarihsel bir karşı koyuş olarak nitelendirildi. Bu karşı koyuşun, farklı mecralar ve araçlarla geniş kesimlerin politik bir tutum almasına yardımcı olduğu ve sokak eylemlerinden ürün boykotuna kadar çeşitli protesto biçimlerinin anlamlı bir toplumsal iklim yarattığı belirtildi.
TKP Merkez Komite imzalı açıklamada iktidarın keyfi uygulamalarına karşı yükselen itirazların, adalet duygusunu ve boyun eğmeme kültürünü güçlendirdiği kaydedildi. Öte yandan tepkilerin ortaya çıkmasında en büyük role sahip CHP’de Genel Başkan Özgür Özel ve ekibinin, bu tepkileri hem AKP ile olan pazarlıkları zedelemeyecek hem de kendi konumlarını güçlendirecek şekilde dengeleme çabası içinde olduğu ifade edildi.
“Yine CHP içinde sürmekte olan çok taraflı mücadele açısından CHP üyesi olsun olmasın, şu anda hareketlenen toplumsal kesimlerin tercihleri küçümsenmeyecek önemdedir. Özetle, toplumsal hareketlenme hem AKP iktidarının CHP içindeki tercihleri hem de CHP’nin içindeki mücadele açısından anlam kazanmakta ve kullanılmaya çalışılmaktadır.” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada siyasi ve ideolojik belirsizliğin mutlaklaştırılmasının mevcut toplumsal hareketin kurulu düzenin sınırları tarafından belirlenme tehlikesi taşıdığına dikkat çekildi.
“Bir toplumsal hareketin siyasal ve ideolojik doğrultu açısından belirsizliği ya da çeşitliliğini kutsayıp mutlaklaştırmanın tek sonucu, kurulu düzenin siyasal ve ideolojik sınırlarının o hareketi de belirlemesidir. Nitekim programa dayalı örgütsel biçimler yerine duygu ve dışavuruma dayalı birlikteliklerin güzellenmesi, “iyi sermaye-kötü sermaye” ayrımının meşrulaştırılması, yukarıda vurguladığımız olumlu tablonun kendi haline bırakıldığında düzene ve onun bugünkü taşıyıcısı AKP iktidarına teslimiyete dönüşeceğinin kanıtlarıdır.” denildi.
'TOPLUMSAL HAREKET EMEKÇİ HALK KARAKTERİ KAZANMALI'
TKP açıklamasında sürecin en önemli sorunlarından birinin sınıf çelişkilerinin örtülmesi olacağı belirtilerek toplumsal hareketin başarıya ulaşması için emekçi halk karakteri kazanmasının zorunlu olduğu vurgulandı:
“Türkiye’de bir toplumsal hareketin başarıya ulaşmasının ve kalıcı mevziler elde etmesinin, dahası bu ülkeyi yaşanır hale getirecek devrimci dönüşümlere zemin hazırlamasının koşulu onun bir emekçi halk karakteri kazanmasıdır.Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ile başlayan gösterilere ağırlıklı olarak geleceksizleştirilmiş gençlerle, yoksul ve çaresizleştirilmiş emekçilerin katılması bir sınıf karakteri için yeterli değildir. Her eylemin doğrudan emek-sermaye çelişkisinden kaynaklanması beklenmese de bir toplumsal mücadele pratiğinin sınıf karakteri kazanmasının eylem biçiminden sloganlara, taleplerden ortaya konan siyasal hedeflere varıncaya kadar bir dizi yolu vardır."
Ürün ve yayın boykotlarının iktidarı rahatsız eden tepkiler olduğu ancak “bir toplumsal tepkiye işçi sınıfının örgütlü bir biçimde katılması için en elverişsiz mücadele yöntemi” olduğu belirtilerek “Bilinmelidir ki, Türkiye’de işçi sınıfının birden fazla nedenle geri çekilmiş olması onu önemsizleştirmemekte, tersine, siyasal ve toplumsal sıkışmayı açacak tek toplumsal güç olarak her zamankinden daha yaşamsal hale getirmektedir.” ifadeleriyle emekçilerin rolüne vurgu yapıldı.
Bu süreçte, AKP'ye karşı birleşik bir toplumsal tepkinin güçlenmesinin yanı sıra, bu tepkilerin mevcut toplumsal sistemin temellerine yönelik ideolojik ve siyasi müdahaleleri gerektirdiği belirtilen açıklamada “TKP bu anlamda daha önce “ikili görev” tanımlamasıyla özetlediği mücadele hattını güçlendirmeyi sürdürecek ve “tek adam rejimi” söyleminin yarattığı gürültülü ortamda neredeyse dokunulmazlık elde eden sermaye egemenliğinin sorgulanmasına yardımcı olacak bir mücadele hattını temsil edecektir.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada TKP için mücadelenin sürekliliği, bütünlüğü ve tutarlılığının esas olduğunun altı çizilerek kapitalist sömürüye ve emperyalizme karşı konumlanma zorunluluğundan geri adım atılmayacağı ve sosyalizm hedefinin yurtsever, aydınlanmacı ve cumhuriyetçi bir temelde görünür bir seçenek haline getirileceği ifade edildi.
“Bütün bunları yapacağız ve iktidarın karşısında diz çökmeyeceğiz. Sömürünün, talanın, yağmanın, adaletsizliğin karşısında diz çökülmez. Korkarak, boyun eğerek, teslim olarak diz çökmeyiz. Yurtseverin, devrimcinin, emekçinin anısına saygıyla diz çökeriz. Madem diz çökmeye çağrıldık, kabul. Diz çökeceğiz.” ifadelerine yer verilen açıklamanın sonunda üç büyük şehir için eylem çağrısı yapıldı.
Pazartesi günü, Kurtuluş Savaşı kahramanlarının, Salı günü iş cinayetlerinde öldürülen emekçilerin, Çarşamba günüyse Gezi'de yitirilenlerin “önünde diz çökülecek.”
Eylemlerin yer ve saat bilgileri şöyle:
TKP’den yapılan açıklamada eylemlerin başlangıç noktaları Pazartesi saat 20:00'de İstanbul, Beşiktaş Meydanı, Motor İskelesi karşısı; Ankara, Ulus Meydanı; İzmir, Kıbrıs Şehitleri Caddesi, Penguen Kitabevi önü olarak duyuruldu.
Haber Kaynağı : 12punto
Çok Okunanlar

İstanbul'da 'İngiliz boksör' dehşeti

Bakanlık üç harfli markette satılan peyniri ifşa etti

TGRT'deki WhatsApp krizi sürüyor! Patrondan 'tazminatsız işten çıkarın' tepkisi

MSB’nin Teğmenler savunması

Halk, benim Öcalan için Silivri'de olduğumu biliyor

İBB'deki ikinci dalga operasyonlarında yeni detay...

Isparta Valiliği'nin 1.9'luk deprem için paylaştığı mesaj gündem oldu

Niran Ünsal'dan Volkan Konak itirafı

Küreselleşme ve medya emperyalizmi

Buğra Gökçe’ye MASAK’lı yanıtlar
