Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,6590
Dolar
Arrow
34,1542
İngiliz Sterlini
Arrow
45,0268
Altın
Arrow
2922,0000
BIST
Arrow
9.109

Uzman isim 36 yıl geriye götürdü: Zeki Alasya ve Metin Akpınar ailelere aşı için böyle seslenmiş

Artan aşı karşıtlığı ve aşı reddi her geçen gün artmaya devam ederken uzman isimlerden dikkat çeken uyarılar geldi. Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu (TTB-AHEK) Başkanı Emrah Kırımlı ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi ve Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Ayşegül Ateş Tarla 12punto'ya konuştu.

Uzman isim 36 yıl geriye götürdü: Zeki Alasya ve Metin Akpınar ailelere aşı için böyle seslenmiş

Burak DEMİRBAŞ-12punto.com.tr /ÖZEL

Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu (TTB-AHEK), İstanbul’da aylık yaklaşık 10 bin aile hekimliğine kayıtlı çocuğun aşısının yapılamadığını bildirdi. 

Cumhuriyet’ten Merve Kılıç'a konuşan Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu (TTB-AHEK) Başkanı Emrah Kırımlı, "İstanbul’da 17 bin doza yakın aşının yapılmadığını görüyoruz. Bunların yüzde 90’ı aşı redli. Bu da yüzde 5’lik nüfusa denk geliyor. Aşı reddi çok artmış durumda" demişti.

'AŞI TEREDDÜTÜNÜ BESLEYEN BİR DİL VAR'

Aşı reddi ve aşı karşıtlığına ilişkin 12punto'ya detaylı açıklamalarda bulunan Kırımlı aşıya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"Aşıyı temelde 2 nedenle yapıyoruz. Birincisi hastalığı önlemek için. İkincisi de biz ne yaparsak yapalım tüm toplumu bağışık hale getirmek mümkün değil. Hastalığın ortalıkta dolaşmasını engelleyebiliriz. Ortalıkta dolaşacak nüfusu kısıtlayıp geçişi önlemelisiniz. Aşının koruyuculuğu yüzde 95-98 oranında değişiyor. Biz herkesi aşılasakta aslında toplumun yüzde 98'ini koruyabiliriz. 

Aşı olamayacak kişiler var, kanser tedavisi görenler, bağışık sistemlerini baskılayıcı ilaçlar kollananlar gibi riskli gruplar var. Toplum bağışıklığını sağladığımız zaman bu tür riskli grupları da korumuş oluyoruz. Ne yazık ki aşı teredütünü besleyen bir dil devam ediyor. Yurttaşlar da haklı olarak endişe ediyor."

'ESKİDEN BU HASTALIKLAR İÇİN SERVİSLER VARDI, GERİ DÖNECEK GİBİ DURUYOR'

Sağlık Bakanlığı'nın aşı reddi ile ilgili bir mücadele veya eylem planı olup olmadığı yönündeki soruya göremediği yanıtını veren Kırımlı, aşı karşıtlığının da bu noktalardan beslendiğine dikkat çekerek, "Biz bu aşıları yapınca büyük ilaç firmalarıyla ilişkimiz varmış gibi davranıyorlar ama sonuçta yıllardır yapıtğımız aşılar. Yapılmayınca da yıllardır görmediğimiz hastalıkları görmeye başladı. Boğmacayı tekrar görüyoruz, kızamığı, tetanozu, çocuk felcini tekrar göreceğiz. Kabakulakı yeniden göreceğiz. Eskiden yalnızca bu hastalıklar için servisler vardı. Menenjit olanlar pnömoni olanlar, yoğun bakımlık olanlar için, onların hepsi bitti ama geri gelecek gibi duruyor ne yazık ki. Aşının savunulması lazım" dedi.

Kırımlı ayrıca aşı karşıtlığının basında yer bulmasını eleştirererek, "Basına da bu dili kullananların çıkmaması lazım. Alenen yalan söylüyorlar, sonuçta biz biliyoruz ki bir tweet atan günlerce hapiste tutuklu yargılanabiliyor, halk sağlığını tehdit edip aleni şekilde yalan söyleyen kişiye ifade özgürlüğü deniyor. Sonuçta o da doktor deniyor, doktor ismini kullanıyorlar doktor da olmayanlar var. Bunlar da engellenmiyor" değerlendirmesinde bulundu.

'SAĞLIK BAKANLIĞI'NIN AŞI OLUN DEMESİ LAZIM'

Kırımlı, kamu otoritesinin süreçte etkin olması gerektiğini belirterek şunları kaydetti:

"Hedef çocuk felcini ve kızamığı tüm dünyadan kaldırmaktı. Bunu yapmak için de tüm dünyada aşılar yapılıyor herkese. Covid-19 öncesinde de aşı tereddütü vardı. Kızamık için de vardı. Tüm bu bilgilerin yalan olduğu söylenmesine rağmen, "kızamık otizm yapar", "aşılar kısırlık yapar", "Covid aşısı pıhtı attırır" gibi devam etti ve o iletişim açık kaldı. Halen televizyonlara çıkıp insanlar Covid aşılarından dolayı kalp krizi arttı gibi açıklamalar yapılıyor. Bu ses devam ettiği müddetçe insanların kafasının karışması çok doğal.  Esas otorite, anayasal olarak sağlığımızı korumakla yükümlü olan Hükümet ve Sağlık Bakanlığı'nın çıkıp, bu aşıları olun demesi lazım ama demiyorlar"

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi ve Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Ayşegül Ateş Tarla ise aşı konusunda hassasiyet gösterilmesi gerektiğini belirterek aşıya teşvik edilmesi yönünde kampanyaları hatırlattı. 

'HAYDİ AŞIYA' KAMPANYASINI HATIRLATTI

Tarla aşı reddi ve karşıtlığına ilişkin şunları kaydetti:

"Aşı biraz hassas bir nokta. Aşı reddi bizi de tedirgin ediyor. Bu aşı retlerini çözebilmek kamunun görevi. Kişileri bilinçlendirmek ve "haydi aşıya" diye kampanya yapmak ve aşının güvenilirliğiyle ilgili çalışma yapmak Sağlık Bakanlığının görevi. Kamu otoritesinin bu noktalarda kampanyalar yürütmesi gerekir. Bir noktada açık bir alan bıraktığınızda yanlış bilgilerle, bilim dışı bilgilerle doluyor ve ilk olarak çocuğun yaşamına ve yaşam hakkına müdahale oluyor. Aşılanma oranı düştükçe de kamu sağlığıyla ilgili tehditler yaşamış oluyoruz. Bu noktada aşılar önemli, bununla ilgili de yasal düzenlemelere ihtiyaç var. Aşıya dair değerler için söz üretirken her zaman dikkatli olmalı ve bilimin dışına çıkmamamız gerekiyor. Bununla ilgili TTB'nin önümüzdeki günlerde çalışmaları olacak."

Bu sayıların artması bizim için tedirgin edici. Yüzde 80-90 aşılama olmadığı zaman bir toplumu salgın riskiyle karşı karşıya bırakıyorsunuz. O yüzden aşılama önemli. 

YANSIMALARINI SAHADA GÖRÜYORUZ

Covid-19 pandemi sürecinde aşı karşıtlığının yaygınlaştığı ve arttığı hatırlatılan Tarla, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Pandemi ile birlikte oluşan durumlarda aşılar daha hızlı üretiliyor, pandemiyi ayrı tutmak lazım.  Kamunun görevi var. Kamunun görevi; aşıların güvenirliğinden söz üretenlerle ilgili gerekli işlemleri başlatması ayrıca bu güvenilirliği artıracak politikalar geliştirmesidir. 

Kamu eksik kaldığı zaman biz bunu sahada, ASM'lerde hastanelerde, çocuk polikliniklerinde yansımasını görüyoruz. Bu aşılarda söz ürettiğinizde dikkat etmeniz ve boş alan bırakmamanız gerekiyor. Halkı bilgilendirmek, kampanyalar oluşturmak, "aşıya, haydi aşıya" diye kampanyalar oluşturmak ve aşıya yönlendirmek gerekiyor" 

36 YIL ÖNCEKİ KAMPANYA

Tarla'nın hatırlatması sonrası geçmiş dönemlerde aşıya yönelik kampanyalar yürütüldüğü ve ünlü isimlerin bu reklamlarda oynadığı görüldü. Zeki Alasya ve Metin Akpınar'ın birlikte rol aldığı, 1988 tarihli "Haydi Çocuklar Aşıya" kampanyasında çocukların aşıya teşvik edildiği ve kampanyanın oldukça dikkat çektiği görülüyor. 

İşte o kampanyanın videosu: 

 


Haber Kaynağı : Burak Demirbaş

Dr. Emrah Kırımlı Dr. Ayşegül Ateş Tarla Zeki Alasya Metin Akpınar aşı reddi Aşı karşıtlığı