Derbide gülen taraf Galatasaray oldu: İşte spor yazarlarının yorumları
Fenerbahçe'nin ev sahipliği yaptığı derbide Galatasaray 3-1'lik skorla galip geldi. Bu galibiyetin ardından Galatasaray 6'da 6 yaparak galibiyet istatistiklerini sürdürmeye devam etti. Yoğun temponun eksilmediği derbiye ilişkin spor yazarlarının yorumları ise şöyle oldu:
SPOR YAZARLARI, FENERBAHÇE - GALATASARAY DERBİSİNİ DEĞERLENDİRDİ: OKAN BURUK VE GALATASARAYLI OYUNCULAR, MOURINHO'NUN GERGİNLİK TUZAĞINA DÜŞMEDİ!
Süper Lig'in 6. haftasında Fenerbahçe ile Galatasaray karşı karşıya geldi. Spor yazarları, Ülker Stadyumu'nda Galatasaray'ın 3-1 kazandığı derbiyi değerlendirdi
Galatasaray'ın ön taraftaki atletik oyuncuları oyunun boyunu uzatırken, Fenerbahçe buna önlem alamayarak tuzağa düştü. G.Saray hem çok rahat top alabildi hem çok rahat top kullanabildi. Son iki yılın şampiyonu, bu kadar tecrübeli ve lider oyuncuya sahip olan G.Saray'a karşı bu boşluklara müsaade ederseniz faturası da bu şekilde olur. Fred ve İsmail'le daha fazla ayakta kalabilen bir oyun ortaya koyabilselerdi belki oyun biraz daha dengeli hale gelebilirdi. (Ali Gültiken | Sabah)
Okan Buruk tabi ki takımını başarıyla yönetti. Bu kadar oyuncu değiştirmişken, maç güvenli bir skor ile devam ederken Batshuayi'yi hiç düşünmeyişini çok yadırgadım. F.Bahçe'nin bu kadar olumsuz bir saha içi performansı göstereceğini kimse tahmin etmiyordu. Ama unutmamak lazım ki bu tip zorlu maçlarda Tadic-Dzeko ikilisiyle oynarsanız, başarılı olmanız tesadüflere kalır. Diğer oyunculara baktığımız zaman Szymanski bal yapmayan arıydı. Medyanın yüzde 95'inin olmazsa olması Fred son derece kötü oynadı. Eğer Maximin kişisel dribblinglerle sahne almasa F.Bahçe'nin karşı kaleyi zorlaması da hiç mümkün olmazdı. (Ömer Üründül | Sabah)
G.Saray takım halinde oynamaya özen gösterdi. F.Bahçe ise bireysel becerilerle ayakta durmaya çalıştı. Oyunun direksiyonunda hep G.Saray vardı. Tüm oyuncular çok dikkatliydi. Ciddiyetten uzaklaşmadılar. Birbirlerine yardıma koştular. Sara'yı ağır eleştirenler artık attığı golden sonra kendisine şapka çıkartırlar. Sara'nın duvar pasları yaparak girdiği F.Bahçe ceza alanı içinde, topu sol ayağının içiyle Livakovic'in uzanamayacağı köşeye bırakması kalite kokuyordu. Eğer Osimhen son vuruşlarda eski gücünde olsaydı. G.Saray derbiyi çok daha farklı kazanırdı. (Levent Tüzemen | Sabah)
Maçın başında her iki takım da ikinci bölgede boşluklar buldu. Savunmadan çıkarken de top kayıpları yaptılar. Fenerbahçe kontratakla özellikle Maximin'in bölgesinden gol aradı. Galatasaray, Osimhen'e yüksek oynayıp indirdiği toplarla pozisyon aradı. Bu yöntemle de ilk yarıda iki gol buldu. Çağlar üç kez olmasına rağmen, 2. golde Mertens'e engel olamadı. İsmail kötü oynadığı ilk yarı sonunda yerini Amrabat'a bıraktı. İkinci yarı Galatasaray daha temkinli ve kontrollüydü. Fenerbahçe ise şuursuzca gol arayan taraf iken üçüncü golü yedi. Kazanılan penaltı golü getirdi ama oyunu çevirmelerine yetmedi. Galatasaray haklı bir galibiyet aldı. (Mustafa Çulcu | Sabah)
Torreira'nın şutu direkten dönüp, Livakovic ile buluşup ağlara gittiğinde, maçın devranı da döndü. Kadıköy'ün atmosferi, maçın önemi, Mourinho'nun planları ve ilk dakikalardaki Fenerbahçe dalgalarını getirdi. Maximin güdümlü füze gibi gidiyordu rakip kalenin üstüne. Pozisyonlar üst üste gelirken, taç atışından gelen topu uzaklaştıramadı Fenerbahçe defansı. Şok golün üstüne Osimhen-Mertens yapımı usta işi, ikincisi de geldi. Okan Buruk'un Galatasaray'ı oyunun kontrolünü tamamıyla ele geçirip, Mourinho adına ortada plan da bırakmadı. (Gürcan Bilgiç | Sabah)
İkinci yarı Fenerbahçe baskın gibi göründü. İlk yarıda Oosterwolde ile kaçırmışlardı, ikinci yarıda da pozisyon buldular ama bu sefer Fenerbahçe amatör takımların yemeyeceği bir gol yedi. Sara aldı, verdi, aralarından geçti ve köşeye bıraktı. Ardından Fenerbahçe bir penaltı kazandı ama tabii ki yetmedi. Sonuçta derbi galibiyetleri şampiyonluğun belirlenmesinde çok önemli ama dün gece Mourinho'yu da gördük. Fenerbahçe'yi ne oynattı, ne oynatmadı. Hakem Atilla Karaoğlan bence çok iyi maç yönetti. Ufak tefek hatalar yaptı ama böylesine bir derbi bu hataları rahatlıkla kaldırır. (Ahmet Çakar | Sabah)
Oh be... Nihayet içinde yüksek doz futbol olan bir Fenerbahçe - Galatasaray derbisi izledik dün. Bunun için önce her iki takım futbolcularına ve teknik kadrolarına, sonra da derbinin altıncı haftaya konulması kararını alanlara teşekkür etmek gerek. Yıllardır kendimi hırpalıyorum, şu derbiyi otomatik olarak sondan bir önceki haftaya koymayın, gerilimi yükseltiyorsunuz, futbol oynanmıyor diye... Nihayet bu aptalca ısrardan dönüldü. Derbi altıncı haftaya konuldu. Ve dün ilk düdükten son ana kadar heyecanla dolu, iyi ki futbol var diyebileceğimiz, gerilimden değil oyundan bahsedebileceğimiz bir derbi izledik hep birlikte. (Uğur Meleke | Hürriyet)
İki takım da beklenen kadrolarla sahadaydı. Hızlı ve tempolu bir maç başlangıcına şahit olduk. İlk yarı hareketli ve güzel bir oyun vardı sahada. İlk dakikalarda F.Bahçe hırslı, azimli ve özellikle Maximin tarafını kullanarak pozisyonlara girme isteğindeydi. G.Saray daha akil, sakin ve bilinçli bir şekilde karşılık verdi. Golleri ve pozisyonları bol olan bir ilk yarıydı. İlk devre itibari ile İsmail’in düşük performansı göze battı. İlk 10 dakikada 3 top kaptırması zaten bunun göstergesi oldu. Bir ara iki takım da defansı öne çıkarıp oyun orta sahaya sıkışınca kanatlara veya defans arkasına atılan toplar tehlikeli oldu her iki takımın için de. Szymanski’nin auta giden vuruşunun akabinde G.Saray Sara ile net bir pozisyona girdi ve Livakovic’e takıldı. 1 dakika sonra taçtan gelen bir top uzaklaştırılmaya çalışılırken Torreira’nın ayağına oturunca jeneriklik bir gole imza attı. (Fırat Aydınus | Hürriyet)
Hafta boyunca yazılan çizilen muhtemel 11’lerdeki üçlü merkez orta sahalara dönülmemiş, alışılmış sistemler benzer profillerle sahaya sürülmüştü. İlk 45 dakikaya sonunda tabelada 0-2 Galatasaray yazıyordu ama Sara’nın, Szymanski’nin ve Oosterwolde’nin net gol pozisyonları vardı. Devre istatistiklerine bakınca aslında oyun dengede, hatta biraz daha Fenerbahçe lehine gibi gözüküyordu. Mourinho’nun öğrencileri yakaladıkları fırsatları değerlendirebilse ya da Torreira’nın şutu Livakovic’in sırtına çarpmasa skor farklı olabilirdi, evet. Ancak biraz da saha içine bakmak gerek... (Engin Kehale | Hürriyet)
Seyrantepe’de Fenerbahçe yeniyorsa, Galatasaray’ın da galip gelmesi normal... Fenerbahçe’de Oosterwolde, Tadic ve İsmail çok kötüydü. Galatasaray pozisyonları iyi değerlendirdi. Ligin bitimine daha çok hafta var. 5 puanlık fark önemli değil. Fenerbahçe her sezon çok transfer yapınca, takım da birbirini tanımayınca, birbirini tanıyan Galatasaray kazandı. Yoksa kimse birbirinden bir arpa boyu ilerde değil. Bu Avrupa’da zaten belli... (Mehmet Ali Sabuncu | Fanatik)
Dünkü maç, alışılagelmiş derbi atmosferlerinden uzaktı. Hakem ekibi açısından beklenenden daha kolay geçti. Hakemler, çok fazla kritik karar vermek zorunda kalmadılar. Hakemlerimizin alışkanlık haline getirdiği kart hataları bu maçta da çokça vardı ama gidişatı etkileyecek sonuçlar doğurmadı. 36’da savunmanın arkasında topla buluşan Dzeko, Sanchez tarafından düşürülünce Fenerbahçeliler kırmızı kart beklediler. Karaoğlan sarı kartını çıkarttı. (Deniz Çoban | Fanatik)
Gelelim harikulade Galatasaray gollerine. Torreira ceza sahası dışında topa gelişine bir çaktı... Livakovic feleğini şaştı FB 0-1 GS Muslera’nın mükemmel kurtarışına şahitlik etti 22’de. Gecenin derbiye damga vuran starı Yunus başladı, Osimhen asisti, Mertens’in buram buram sanat kokan gol vuruşu FB 0-2 GS Devre bitti. İkinci yarıya ev sahibi daha hırslı ve arzulu başladı. Başladı da Sara 59’da Kanarya savunmasını adeta teker teker kafesledi ve çaktı: FB 0-3 GS. Önce bel kündesine onay verip Fenerbahçe lehine ‘devam’ diyen düdük, baktı ki FB iyice çaresiz kaldı, hiç yoktan bir penaltı öttürdü. Ondan sonra da tadım kaçtı vallahi. Futbolun değil, hakemin tatsızlığından! Eveeeet Ali Koç ve Mourinho buyurunuz ! Sana da helal olsun Okan Buruk nokta. Fenerbahçe 1 - 3 Galatasaray hem de Kadıköy’de yine... (Oğuz Dizer | Fanatik)
Kadıköy’de Fenerbahçe’nin sahaya çıkan 11’i tartışılmazdı ama Okan Buruk’un 11’i soru işaretleriyle doluydu. Özellikle Yunus ve Mertens böyle zorlu bir deplasmanda rakibin güçlü orta sahası karşısında etkili oyun oynayabilir miydi? İlk yarıda Okan Buruk’un planı iyi işledi ve Fenerbahçe’ye karşı geriye yaslanmadan etkili hücumlar yapan, 2 gol atıp net üstünlüğü yakalayan bir Galatasaray vardı. Fenerbahçe’de ise ilk gözlemim şu; futbolcuların kazanmaktan önce ya kaybedersek baskısı hissediliyordu. Sadece Maximin’in tarafından akınlarla etkili olan SarıLacivertliler rakip savunmaya zor anlar yaşattı ama Muslera hatasız oynadı. Mourinho’nun Galatasaray karşısında tek tip hücum anlayışı yetersizdi, devamlı ceza alanına kavisli ortalar sonuçsuz kaldı. (Tunç Kayacı | Fanatik)
İşin komiği yüzüne bakmadığın Cengiz Ünder ve Mert Hakan’ı kurtarıcı (!) sahaya yolluyorsun. Fenerbahçe ezeli rakibi karşısında yenilgiyi hak eden bir oyun oynadı. Okan Buruk’un dersini iyi çalıştığını gördük. Onu ve takımını kutlayalım. Sevgili Mourinho, bizim lig başka liglere benzemez. Fenerbahçe taraftarı da başka taraftarlara. Böyle giderse, gözden çabuk düşersin. (Faik Çetiner | Fanatik)
Sonuç olarak Jose Mourinho’nun makina düzeninde işleyen Galatasaray’a karşı bir planının olmadığı ortaya çıktı. Gerçekten de rakibini yatarak izlemiş! Buna karşın Okan Buruk’un takımı her geçen gün; Büyük İskender’in, Cengiz Han’ın, Timur’un yenilmez fetih ordularına, savaş makinalarına dönüşmeye başladı. Fenerbahçe ne yaparsa yapsın, kadrosundan hocasına kimi alırsa alsın bu makina karşısında sonuç alamıyor. 6. haftada lig bitmez, bu yenilgi ile Fenerbahçe de bitmez ama anlaşılan işleri artık daha zor olacak. Görünen o ki Galatasaray’ın karşısındaki en ciddi tehlike olarak, Süper Kupa’da kendisine ağır bir ders veren Beşiktaş kalacak. (Bülent Tuncay | Karar)
Ligde geçen sezon olduğu gibi bu sezon da takımlar arasında uçurum var. Bu sezon Galatasaray ile Fenerbahçe’ye bir de Beşiktaş eklendi şampiyonluk mücadelesi bakımından. Bu üç takımla diğerleri arasında maalesef çok büyük farklar var. O nedenle diğer takımlar karşısında vasat oyunlarla da kazanabilen bu üç takımdan hangisinin hedefe varacağını belirleyen unsur, kendi aralarında oynayacağı maçlar olacak. Fenerbahçe Kadıköy’deki derbiyi kaybederek önemli bir yara aldı. (Melih Gümüşbıçak | T24)
Haber Kaynağı : 12punto
Çok Okunanlar
BEDAŞ 21 Kasım'da İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
A101 21 Kasım 2024 Perşembe aktüel ürünler kataloğu yayımlandı!
21 Kasım 2024 burç yorumları
Hasan Arat'tan Fenerbahçe'ye Rafa Silva'lı 'Talisca' yanıtı
Fatih Altaylı'dan Acun Ilıcalı ve yasa dışı bahis yorumu
21 Kasım Perşembe maç programı: Bugün maç var mı, hangi maçlar var, saat kaçta?
UEFA Uluslar Ligi'nde Türkiye'nin rakibi kim olacak? Play-off maçı ne zaman?
Ebru Baki Sözcü'den ayrıldı mı?
Onur ve Semih arasında MasterChef'te kavga! Yeni fragmanda olay anları
20 Kasım reyting sonuçları 2024: Annem Ankara, Kuruluş Osman, Leyla