Diploma iptalinde 8 sayfalık rapor! Tartışmalı kararda zamanlama dikkat çekti

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun lisans diplomasının iptali kararıyla ilgili üç uzmanın hazırladığı 8 sayfalık rapor, tartışmaları alevlendirdi.

İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan tarafından ulaşılan rapor, sürecin arka planındaki ayrıntıları ortaya koydu.  

Raporun altında, İktisat Fakültesi’nden Prof. Dr. Halil İbrahim Sarıoğlu, tiyatrocu ve akademisyen Doç. Dr. Yasin Çetin ile Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Şeref Buğra Tunçer’in imzaları bulunuyor. Heyette hukuk fakültesinden bir üyenin yer almaması dikkat çekti.  

Sözcü'nün ulaştığı raporda İmamoğlu’nun başarılı bir öğrenci olduğu, hiçbir dersten kalmadığı ve notlarının yüksek olduğu ifade ediliyor.

Ayrıca, kayıt esnasında Girne Amerikan Üniversitesi yerine Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin belirtilmiş olmasının öğrenci işleri kaynaklı bir hata olduğu belirtildi.  

(Kaynak: Diploma iptalinin altından idari hata çıktı! - Sözcü)

ZAMANLAMA DİKKAT ÇEKTİ

Komisyonun bilgi ve belge toplama sürecinin 5 Mart 2024’te başladığı ve son belgenin ulaştığı 17 Mart günü raporun tamamlandığı belirtiliyor.

Ancak, raporun imzalanmasından bir gün sonra, 18 Mart’ta İmamoğlu’nun diploması iptal edildi ve İmamoğlu, 19 Mart’ta gözaltına alındı.

Aynı haftanın sonunda yapılması planlanan ön seçimin bu olaylarla aynı döneme denk gelmesi dikkatlerden kaçmadı.

RAPORDA ADI SADECE BİR KERE GEÇİYOR

Raporda, İmamoğlu’nun adı yalnızca bir yerde, bir hata nedeniyle kaydının yanlış yapıldığını belirten bir bölümde geçiyor. Öğrenci işleri kayıt hatalarının sorumluluğu İSE dönemin üniversite yöneticilerine ve adı belirlenemeyen öğrenci işleri personeline yüklendiği bildirildi.  

Raporun sonuç kısmında, 1990 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne yatay geçiş yapan tüm öğrencilerin geldikleri kurumların eşdeğerliklerinin araştırılması önerisi yer alıyor.   

Raporda İmamoğlu’na dair ciddi bir olumsuz tespit yer almazken, diplomasının iptaline dayanak gösterilen ifadelerin ne olduğu belirsizliğini koruyor.

Bu durum, sürecin şeffaflığı konusunda soru işaretleri yaratıyor.

İşte Sözcü'nün ulaştığı o belgeler...