Özgür Özel Almanya'dan mesajı yolladı: Ayakta alkışlandı
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Almanya’da SPD kongresine katılarak demokrasi, özgürlük ve dayanışma çağrısında bulundu. “Free İmamoğlu” pankartlarıyla karşılanan Özel, iktidarın baskılarına değinerek “Sonuna kadar mücadele edeceğiz” mesajı verdi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Almanya’da Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) kongresinde yaptığı konuşmada demokrasi, özgürlük ve uluslararası dayanışma çağrısında bulundu.
HERKES "İMAMOĞLU'NA ÖZGÜRLÜK" DEDİ
Konuşmasını Almanca yapan Özel, salona girdiği anda ayakta alkışlandı. Katılımcılar hep birlikte “Free İmamoğlu” pankartları kaldırarak destek gösterisinde bulundu.
Konuşmasına “Partimiz SPD'nin kongresinde, yoldaşlarımıza ikinci kez seslenmekten mutluluk duyuyorum. Sizleri sevgi, saygı ve dayanışma duygularımla selamlıyorum” sözleriyle başlayan Özel, CHP ile SPD arasında gelişen ilişkilerin önemine dikkat çekti.
Aralık 2023’teki ilk hitabını hatırlatan Özel, iki parti arasında imzalanan 30 Ekim 2024 tarihli mutabakatla bu bağın kurumsallaştığını söyledi.
CHP'nin yerel seçim başarısını da vurgulayan Özel, “Partimiz Mart 2024 yerel seçimlerinde 47 yıl aradan sonra Türkiye'nin birinci partisi oldu” dedi. Özel, Türkiye nüfusunun yüzde 65’ini ve ekonomik büyüklüğün yüzde 80’ini kapsayan belediyeleri yönettiklerini hatırlattı.
Ancak bu başarının iktidar cephesinde baskıya dönüştüğünü belirten Özel, “İktidar... baskı ve saldırılarını çok yönlü olarak arttırdı. Bu saldırıların son aşaması demokrasimizi ve halk iradesini hedef alan 19 Mart darbesidir” ifadelerini kullandı.
İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na yönelik tutuklama kararına dikkat çeken Özel, “18 Mart günü diploması iptal edildi. 19 Mart’ta gözaltına alındı. Cumhurbaşkanı adayı olarak belirlendiği gün tutuklandı” diyerek bu süreci ‘darbe’ olarak tanımladı.Özel, aynı şekilde birçok belediye başkanı, gazeteci, avukat ve vatandaşın da tutuklandığını söyledi.
"SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ"
Özel, iktidarın tüm baskılarına rağmen halkın demokratik tepkisini sürdürdüğünü belirtti. Özel asla vazgeçmeyeceğiz dedi an alkış tufanı koptu. Ayakta alkışlanan Özel şunları ifade etti:
Siyasi tarihimizde demokrasiye dönük en ağır saldırılardan biri yaşanmaktadır. Ancak on milyonlarca yurttaşımız bu baskılara rağmen demokrasiye ve iradesine sahip çıkmaktadır.
19 Mart'tan bu yana İstanbul, İstanbul'un ilçelerinde ve diğer illerimizde toplam 29 miting yaptık. Halkımızla birlikte haksızlıklara karşı her çarşamba ve her hafta sonu tepki göstermeyi sürdürüyoruz ve asla vazgeçmeyeceğiz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Konuşmasında SPD’ye ve Avrupa’daki sosyal demokratlara da seslenen Özel, “Kardeş partimiz SPD'nin bizlere gösterdiği dayanışmayı çok değerli buluyoruz. Bunun için teşekkür ediyoruz” dedi. Bu dayanışmanın yalnızca CHP’ye değil, Türkiye'deki demokrasi mücadelesine yönelik olduğunu vurguladı.
Uluslararası gelişmelere dair de değerlendirmelerde bulunan Özel, Gazze, Ukrayna ve Suriye'deki çatışmalar ile İsrail-İran geriliminin bölgeyi tehdit ettiğini belirtti. Kalıcı ateşkes ve barış çağrısı yaparak, “Bir daha uluslararası hukuka aykırı müdahalelerin tekrarlanmasını diliyoruz” dedi.
Avrupa Birliği üyeliğinin CHP'nin hedefi olduğunu belirten Özel, demokrasi ve hukuk devleti vurgusu yaptı: “Türkiye'nin demokratik olması, Avrupa'nın demokratik kesimlerini de güçlendirecektir.”
Konuşmasının sonunda salonda büyük alkış alan Özel, Bertolt Brecht’in sözleriyle konuşmasını tamamladı: “Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber ya hiçbirimiz.” Özel, salonun tamamının ayakta alkışladığı anlarla konuşmasını bitirdi.
Özel'in konuşması şöyle:
Partimiz SPD'nin kongresinde, yoldaşlarımıza ikinci kez seslenmekten mutluluk duyuyorum. Sizleri sevgi, saygı ve dayanışma duygularımla selamlıyorum.
Dün SPD Eş Genel Başkanları olarak seçilen sevgili yoldaşlarımı tebrik ediyorum.
Genel Başkan seçildiğim Kasım 2023'teki kurultayımızdan bir ay sonra Aralık 2023'te yine bu salonda sizlere hitap etmiştim.
Aradan geçen sürede partim CHP ile SPD arasında yeni ve güçlü ilişkiler kurmuş olmaktan memnuniyet duyuyorum. 30 Ekim 2024'te imzaladığımız mutabakat metni bu işbirliğimizin somutlaşmış halidir. Bu işbirliğinin artarak devam etmesini diliyorum. Aralık 2023'te buradaki konuşmamda partimiz CHP'deki değişimden bahsetmiştim. Partimizin değişim talebi söylemde kalmadı. Partimiz Mart 2024 yerel seçimlerinde 47 yıl aradan sonra Türkiye'nin birinci partisi oldu.
Partimiz Türkiye'nin 7 bölgesinde nüfusun %65'ini, ekonomik büyüklüğün %80'ini kapsayan belediyeleri yönetme yetkisi aldı.
Ve o günden bugüne yapılan tüm anketlerde partimiz açık ara Türkiye'nin birinci partisi olmayı sürdürüyor.
Partimiz böylesi olumlu bir değişimden geçerken maalesef geçen zamanda gerek Türkiye'de gerekse bölgemizde olumlu gelişmeler yaşanmadı.
Partimizin yükselişi ülkemizdeki iktidarı büyük bir paniğe sevk etti. İktidar, geçtiğimiz Ekim ayından itibaren hem partimize hem de toplumsal muhalefete yönelik baskı ve saldırılarını çok yönlü olarak arttırdı. Bu saldırıların son aşaması demokrasimizi ve halk iradesini hedef alan 19 Mart darbesidir.
18 Mart günü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı için gerekli olan 31 yıllık üniversite diploması iptal edildi. 19 Mart'ta sabahın erken saatlerinde yüzlerce polisle gözaltına alındı. Ve 15,5 milyon yurttaşımızın oyuyla Cumhurbaşkanı adayı olarak belirlendiği gün tutuklandı.
Bugün Ekrem İmamoğlu dışında 10 belediye başkanımız, bürokratlarımız, gazeteciler, avukatlar, sivil toplum temsilcileri ve iktidara itiraz eden çok sayıda vatandaşımız hapse atılmış durumdadır.
Siyasi tarihimizde demokrasiye dönük en ağır saldırılardan biri yaşanmaktadır. Ancak on milyonlarca yurttaşımız bu baskılara rağmen demokrasiye ve iradesine sahip çıkmaktadır.
19 Mart'tan bu yana İstanbul, İstanbul'un ilçelerinde ve diğer illerimizde toplam 29 miting yaptık. Halkımızla birlikte haksızlıklara karşı her çarşamba ve her hafta sonu tepki göstermeyi sürdürüyoruz ve asla vazgeçmeyeceğiz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Türkiye'deki siyasal rejim daha da otoriterleşirken, kardeşim, kardeş partimiz SPD'nin bizlere gösterdiği dayanışmayı çok değerli buluyoruz. Bunun için teşekkür ediyoruz. Bu dayanışma yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi'ne değil, Türkiye'de demokrasiye en güçlü şekilde sahip çıkan on milyonlarca yurttaşla demokrasi dayanışmasıdır aynı zamanda.
Dünyanın demokratik güçleri, sosyal demokrat partileri arasındaki dayanışma, sağ popülistlerin arasındaki dayanışmadan daha az olamaz, olmamalıdır. Değerli yoldaşlar, biz bu zor koşullarda bile umutluyuz. Çünkü hem haklıyız hem de güçlüyüz. Umutluyuz. Çünkü artık Türkiye'de demokratik güçler yükseliştedir. Bunun liderliğini de partimiz yapmaktadır. Umutluyuz. Çünkü halkımız demokrasi talebini daha da yüksek sesle dile getirmektedir. Umutluyuz. Çünkü gençlerimiz, işçilerimiz, emeklilerimiz, kadınlarımız iktidarın bütün yıldırma ve korkutma pratiklerine rağmen sokakta ve direnmektedir.
Değerli yoldaşlar, parti olarak Avrupa Birliği'ne tam üye olmayı hedefliyoruz. Amacımız, Türkiye'nin demokratik, insan haklarının ve hukukun üstünlüğüne dayanan, istikrarlı, kalkınmış ve gelirin adil dağıtıldığı bir ülke olmasıdır. Ülkemizi Almanya'nın yakın bir dostu, ortağı, müttefiki ve Avrupa ailesinin bir parçası olarak görüyoruz.
Türkiye çok dinamik bir ülkedir. Ülkemizde önemli toplumsal ve siyasal değişimler yaşanmaktadır. Türk halkı ve başta genç kitleler, değişim ve demokrasi talebini daha yüksek sesle duyurmaktadırlar. Partimiz canlı ve enerjik muhalefet tarzıyla halkımıza umut vermektedir. Şu anki siyasal iktidar Türkiye'de yükselen değişim dinamiğine karşı kendi varlığını korumaya çalışmakta. Partimiz ise yenilenmiş liderliğiyle ve gençleri, gençlerle Türkiye'nin geleceğini temsil etmektedir. Değerli yoldaşlar, dünya belirsizlik sürecinden geçiyor. Demokrasi her yerde saldırı altında. Jeopolitik gerilimler yükseliyor. Bölgesel çatışmalar artıyor. Gazze'de katliamlar sürüyor. 8 Ekim 2023'ten bu yana 55.000'den fazla insan öldürüldü. Bunların çoğu kadın ve çocuk. Kuzeyimizde, Ukrayna'da on binlerce cana mal olan kanlı çatışmalar sürüyor. Güneyimizde, Suriye'deki istikrarsızlıklar devam ediyor.
İsrail'in İran'a saldırısıyla başlayan, ardından Amerika'nın müdahalesiyle farklı bir boyuta ulaşan çatışmalar tüm bölge için büyük bir tehdit yarattı. Tüm tarafları sağduyulu davranmaya davet ederken, kalıcı bir ateşkese, barış ve istikrar ortamını arzuluyoruz. Bir daha uluslararası hukuka aykırı müdahalelerin tekrarlanmasını diliyoruz.
Değerli yoldaşlar, Avrupa'nın güvenlik kaygılarını paylaşıyoruz. Avrupa'nın güvenli olması için Türkiye'nin bir demokrasi ve hukuk devleti olarak güçlenmesi önemlidir. Çünkü Türkiye'nin demokratik olması, Avrupa'nın demokratik kesimlerini de güçlendirecektir. Türkiye ile ilişkilerde demokrasi yerine sığınmacı pazarlığını, demokrasi yerine kısa vadeli, ekonomik ve güvenlik çıkarlarını tercih etmek, her iki taraf için de yapılabilecek en kötü tercihtir. Türk halkı demokrasi talepinden vazgeçmeyeceğini defalarca göstermiştir. Bugün yine göstermektedir. Avrupa-Türkiye ilişkilerinin yanı sıra Bu demokrasi mücadelesini birlikte ve dayanışma içinde yaparsak, daha da güçlü oluruz. Son olarak, Bertolt Brecht'in bir cümlesini sizinle paylaşmak istiyorum. Bunu Türkiye'de de sık sık paylaşıyorum. Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber ya hiçbirimiz. Ya hep beraber ya hiçbirimiz. Ya hepimiz tek başına olmaz. Kurtuluş yok tek başına.
Haber Kaynağı : 12punto
Çok Okunanlar

Kılıçdaroğlu hakkında gündeme oturacak kulis

İBB soruşturmasında bir etkin pişmanlık daha...

Cüneyt Arkın'ın Amerika'ya karşı yazdığı şiiri bilir misiniz?

Cezaevinde duygusal anlar... Vahap Seçer'in elini tutup ağladı

Eski Bakan Yardımcısına tam 8 maaş!

CHP'deki Kurultay krizine AKP'li isimden yorum geldi

Camide mezuniyet töreni olur mu?

Mehmet Şimşek'i zora sokan o tarih!

CHP’nin müzeye kaldırılmasına karar verilmiş

Erdoğan'ın getirdiği sistemi artık AKP'liler eleştiriyor
