Bahçeli İmralı’yla da görüşür mü?!

Bu defa sanatçı Yılmaz Erdoğan MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi arayıp, “terörsüz Türkiye” sürecine yaptığı katkılar için teşekkür etmiş. Bahçeli de Yılmaz Erdoğan’ın yazıp başrolünü üstlendiği İnci Taneleri adlı diziyi beğenerek takip ettiğini belirterek başarılı performansından dolayı onu kutlamış.

Yok, Yılmaz Erdoğan’ın 2013’teki açılım-saçılım sürecinin “akil adamlarından” birisi olduğunu, Bahçeli’nin de o süreci yerden yere vurduğunu hatırlatmayacağız.

Sadece 1 yıl önce Bahçeli yerel seçimler için Manisa’da düzenlediği mitingde, İnci Taneleri dizisine aynen şöyle tepki göstermişti:

“Astronot Alper Gezeravcı kardeşimizin uzaya gittiği, Türkiye’nin başını yükseklere çevirdiği şu dönemde; bir dizi film vasıtasıyla Dilber karakterinin servis edilmesi de bir başka örtülemez çelişki ve zamanlama itibarıyla manidar bir komplo emaresi taşımaktadır.”

''BAHÇELİ DÖNÜŞTÜYSE HERKES DÖNÜŞÜR'' MÜŞ

Bahçeli’nin diğer telefon görüşmelerine gelelim.

İmralı’daki teröristbaşının çağrısını okudukları gün DEM Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın yanı sıra Ahmet Türk, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’i de aramış.

Bahçeli; Ahmet Türk’e teşekkür edip, “Umuyoruz her şey güzel geçecek, bu konuda çok mutlu oldum.” derken Pervin Buldan’a şunları söylemiş:

“Verdiğiniz emekten dolayı teşekkür ediyorum. Metni sizin okumanızdan büyük bir memnuniyet duydum. Elimden geleni yapacağım.”

Pervin Buldan bunları anlattıktan sonra teröristbaşının ve kendisinin Bahçeli hakkındaki düşüncelerini de şöyle açıkladı:

“Öcalan'ın idamını isteyen, elinde iple dolaşan bir insanın sürece sahip çıkması, destek vermesi ve “Sürecin ilerleyebilmesi için elimden geleni yapacağım” demesi çok önemli... 1 Ekim itibariyle yaşananların sayın Bahçeli şahsında kıymetli olduğunu düşünüyorum. Sürece bu kadar destek vermesi önemlidir. Bunu Öcalan da çok kıymetli buluyor... (Öcalan) ‘Sayın Bahçeli dönüştüyse, herkes dönüşür’ dedi.”

BÜLENT ARINÇ'IN SUÇU NEYDİ?

Bahçeli’nin Sırrı Süreyya Önder’le muhabbetini sona bırakıp en dikkat çekici görüşmesine bakalım.

Bu görüşmeyi evvela meşhur Nagehan Alçı duyurdu.

Hapisteki birisiyle telefon görüşmesinin nasıl gerçekleştiği tartışılacağından, konuya açıklık getirilip Demirtaş’ın eşinin ameliyatı için hastanede bulunduğu sırada Bahçeli’nin aradığı anlatıldı.

Bir başka yazıda örnekleriyle detaylı şekilde anlatacağım üzere; Demirtaş nerede olursa olsun, elbette hukuken bu da mümkün değildi. Bu defa görüşmenin, o sırada Selahattin Demirtaş’ın yanında bulunan DEM Partili bir yetkilinin telefonuyla yapıldığı bildirildi.

Nihayetinde Sırrı Süreyya Önder, Bahçeli ve Demirtaş’ın kendi telefonundan görüştüğünü; Bahçeli’nin Başak Demirtaş’a şifa dilediğini, Selahattin Demirtaş’a da bir şeye ihtiyacı olup olmadığını sorup, “İnşallah iyi günler, güzel günler gelsin, sağlığınıza dikkat edin.” dediğini açıkladı.

Bu arada söz konusu “jestin ilerleyen zamanda Demirtaş’ın AİHM kararlarının da gereği olarak tahliyesinin önünü açabileceği” yorumlarının yapıldığını kaydedip 2020’ye dönelim.

Cumhurbaşkanlığı İstişare Kurulu üyesi olan eski TBMM Başkanı Bülent Arınç bir televizyon programında, Demirtaş hakkında şöyle konuştu:

“Tutukluluk cezaya dönüşmemeli. Demirtaş ile bizim 1-2 görüşmemiz oldu. Cezaevlerinde isyanlar, açlık grevleri olmuştu. Selahattin Demirtaş’ı tanımak veya onu yargılamak için yazdığı ‘Devran” isminde kitap var. Ne olur onu alıp okuyun.”

Sen misin bunu söyleyen?.. AKP’liler, iktidar yazarları, MHP’liler ve de Bahçeli kıyametleri kopardı.

Örneğin Hilal Kaplan, Arınç’ı “teröristleri savunmakla” suçladı...

Erdoğan, “Bu teröristlerden birinin yazdığı kitabı herkesin okumasını tavsiye edilmesi beni rencide etmiştir. Elinde binlerce Kürt kardeşimin, askerimin, öğretmenimin kanı olan siyasetçi maskesi takmış savunucusudur.” dedi...

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Arınç’a, “Sütre gerisinden çık. Gerçek yerini al. Cübbeni giy, savunmalarını yap” çağrısında bulundu...

Bahçeli de şöyle kükredi:

“Halen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi olan siyaset eskisi bir şahsın, Sorosçu Osman Kavala ile terörist Demirtaş’a güzellemeler yapması kelimenin tam anlamıyla çarpıklık, hatta ahmaklıktır... Bu ahlaksız bir üslup, akılsız bir teklif değil midir? Neyin özgürlüğü, elinde silahla dağda gezene özgürlük değil, milletin demir yumruğu lâyıktır. Bülent Arınç Türkiye’ye kim tuzak kurmuşsa, Cumhur İttifakı’na kimler hasımsa, iç barış ve huzur ortamını kimler bozmak istiyorsa onlara muhabbetle yaklaşmaktadır... Demirtaş teröristtir, Devran isimli kitap terör propagandadır. Bizim nazarımızda aksini iddia eden kim olursa olsun bölücüdür, terörsevicidir, fitnenin elebaşıdır.”

En nihayetinde ise Arınç, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğinden istifa etmek zorunda kaldı.

DEMİRTAŞ'LA GÖRÜŞME VE MİLLİ ONURUMUZ 

Bahçeli’nin Selahattin Demirtaş’la ilgili başka bazı açıklamalarını daha hatırlatalım.

Dönemin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “terörist Demirtaş”ın ailesiyle görüşmesine tepki gösterirken, “İmralı canisinin ailesiyle de buluşacak mısın?.. İktidar olduklarında, terörist Demirtaş’ı, Soroscu Osman Kavala’yı serbest bırakacaklarını ifade etmiş. Sorarım sana, Öcalan canisini de serbest bırakacak mısın?” diye sorup, Kılıçdaroğlu’nun “kayışı kopardığını” öne sürdü.

Sadece 8 ay önce de; “terörist Demirtaş ile ziyaretçi kuyruğuna girenlerin ne milliyetçilikten ne de milli onurumuzu muhafaza temininden bahsetmelerinin söz konusu olduğunu” söyledi.

BAHÇELİ ''BARIŞ HALAYI'' ÇEKECEKMİŞ 

Gelelim Sırrı Süreyya Önder’e.

Geçmişte; teröristbaşını “halkın önderi” olarak tanımlayıp, “Bahçeli ile mi müzakere edecekler? Tabii ki, Öcalan muhatap alınacak” diyen, Erdoğan’ın 2014’te Çankaya Köşkü’nde verdiği resepsiyonda da Emine Erdoğan’ın, “Siz nerelisiniz?” sorusuna, “Adıyamanlıyım. Çok afedersiniz Türküm, tedavi oluyorum.” karşılığını veren Önder, önceki gece katıldığı bir televizyon programında, Bahçeli ile aylar önce yaptığı bir başka görüşmeyi açıkladı.

Bahçeli’nin, teröristbaşının Meclis’e gelmesi çağrısında bulunduktan sonra kendisini aradığını belirten Önder şunları anlattı:

“Sağlığımı sordu, ben de onun sağlığını sordum. 'Barışı görelim, ondan sonra Allah emanetini alsın.' dedim. 'Olur mu efendim; daha barış halayı çekeceğiz, kendinize kondurmayın.' dedi. ‘Çiviyi arşı alaya çaktınız, henüz değerlendirmeye boyumuz yetmiyor’ dedim.”

Devamında da şunları kaydetti:

“Sayın Bahçeli, ‘Meclis'te gelsin konuşsun’ demişti. Dediğinden ricat edecek seciyede bir insan değil. Hep arkasında durdu. Sayın Öcalan dedi ki, 'Onu çok zorluyorlar, onun işini güçleştirmeyelim, ben Meclis'e gelmeyeyim, orada siz varsınız, ben buradan konuşurum' dedi.”

Ez cümle; sadece postacılık yapan DEM’lilerle bu denli muhabbetten sonra bir gün Bahçeli ile sürecin yegâne “umudu” haline getirilen İmralı’daki teröristbaşının da görüştüğü duyurulursa şaşırır mıyız?!

Müyesser YILDIZ

5 Mart 2025