“Konstantinopol”e niko geldi!..

Yunanistan ve Yunanlılar için İstanbul’un anlamı, önemi ve “Megali İdea”daki yerini anlatmaya gerek yok. Sadece mecbur kalmadıkça “İstanbul” demediklerini, bunun yerine “Konstantinopol” veya “Şehir” ifadesini kullandıklarını, ayrıca Türkiye ile yapılacak toplantıların mümkün mertebe Ankara yerine İstanbul’da olmasını tercih ettiklerini belirtelim.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in Türkiye’yi ABD Başkanı Biden’a şikâyet etmesi üzerine Erdoğan’ın, “Artık benim için Miçotakis diye birisi yok.” resti çekip, “Bir gece ansızın gelebiliriz” mesajlarını verdiği 2022 yılında Yunanistan’ın Savunma Bakanı Nikolaos Panagiotopoulos, bizim Savunma Bakanımız da Hulusi Akar’dı.

Biden şikâyetinden önce Erdoğan ve Miçotakis’in arası iyiyken, iki Savunma Bakanı Brüksel’deki NATO Zirvesi’nde buluşup görüştü. Hulusi Akar bu görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada, “Konuları biz kendimiz çözelim. Yani eğer kendiniz çözemezseniz bir problemi, uluslararası ortamda başkaları sizin adınıza konuşmaya başlıyor. Dolayısıyla biz kendi işimizi kendimiz çözmek için konuşalım.” dediğini anlatıp şunu kaydetti:

‘En kısa zamanda buyurun’ dedik. ‘İstanbul’a siz gelin yahut beni çağırın, ben geleyim Atina’ya.’ Bize henüz dönüş olmadı.”

İktidar yazarlarından birisi, Akar’ın bu açıklamalarını “Niko, ya sen gel ya da ben geleyim” başlığıyla aktarırken ilave olarak, “Aslında Bakan Akar ve Nikolaos Panagiotopoulos’un dostluğu var. Aralarında bir hukuk oluşmuş... Bana gelen bilgilere göre, Bakan Akar Yunan meslektaşına adıyla hitap ediyor.” bilgisini paylaştı.

Böyle güzel (!) tablo söz konusuyken Hulusi Akar’ın Yunanlı mevkidaşını neden Ankara’ya değil de İstanbul’a davet ettiği sorgulanacak değildi tabii ki!..

TÜRKİYE'YE NELER SÖYLEMEDİ Kİ 

Peki bu Niko; Erdoğan, Miçotakis’i defterden sildikten sonra neler yaptı?

Türkiye’yi, “Herhangi bir olumsuz durumda ağır bedeller ödeyeceklerini bilmelidirler. Ordumuz her zaman teyakkuzdadır.” diye tehdit edip AB, ABD ve NATO’nun tam desteğine sahip olduklarını söyledi...

Washington’da ABD Savunma Bakanı Austin ile görüştükten sonra Miçotakis’in Erdoğan’ı kızdıran o konuşmasını “tarihi” olarak nitelendirip, Dedeağaç’taki ABD üssünün, “kötü niyetli aktörlere karşı koyup, Balkanlar, Doğu Akdeniz ile Karadeniz bölgesinde tatbikat yapmalarına ve faaliyet göstermelerine olanak sağladığını” anlattı. Türkiye’nin “revizyonist” emelleri olduğunu, bunun ABD ve NATO’nun çıkarlarına büyük tehdit oluşturduğunu öne sürdü. Bu arada Türkiye’yi Ege’deki faaliyetlerinden dolayı Austin’e şikayet etti. Austin de, “önümüzdeki günlerde Türkiye Savunma Bakanı Akar ile telefonda görüşeceğini” bildirdi ve bir hafta sonra Akar’ı arayarak, “yapıcı diyalog yoluyla Ege’deki gerilimi azaltmaya yönelik çabaların sürmesini” istedi...

Niko, Meis Adası’na yaptığı bir ziyarette ise Akar’ın 2021’deki, “Türkiye’ye 1950 metre mesafede Meis Adası var. Harp Okulu öğrencisinin yüzme standardı 2 bin metre, yani yüzerek giderler.” sözlerine atıfla, Antalya’nın Kaş İlçesi’ni göstererek, “Ne diyorsunuz? Denize atlayıp karşıya yüzerek gidip geleyim mi? Sadece 2 mil, bakalım ne olacak?” dedi. Akar da, “Aferin... Son zamanlardaki provokatif tavırlarına bakınca yüzmeyi unuttular zannetmiştik. Bu kafayla giderlerse yüzme bilmek işlerine çok yarayacak gibi.” karşılığını verdikten sonra bir yandan Yunanistan’ın yayılmacılığını anlattı bir yandan da yine “çözüm ve diyalogdan” söz etti...

Daha var.

Midilli ve Sisam’a gönderdikleri zırhlı araçlarla Türkiye’yi tehdit edeceklerini bildirip, “Gürültülü komşular gevezeliği tercih ediyor.” dedi...

Türkiye’yi dönemin NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’e şikâyet etti...

Ankara, 6 Şubat depreminde Yunanistan’ın yardım eli uzatmasıyla tüm bunları unutup bembeyaz bir sayfa açmıştı ki; Yunanistan’ın Osmanlı’ya kanlı isyanla kazandığı 25 Mart’taki “Bağımsızlık Günü” törenlerinde Niko, “1821 kahramanları örneğinden cesaret ve ilham aldıklarını” ve o isyanda başrolde olan çete lideri Kolokotronis’in izinden gittiklerini söyledi...

Niko bu sözlerinden sadece 10 gün sonra ise Hulusi Akar’ın daveti üzerine Hatay’a gelip incelemelerde bulundu.

GÖÇ VE İLTİCA BAKANI OLARAK DA BUNU YAPTI 

Fener Rum Patrikhanesi’nin internet sitesinde tesadüfen gördüm; Niko, şimdi de Göç ve İltica Bakanıymış.

Patrikhane’nin haberine göre; Salı günü İstanbul’a gelmiş ve “Ekümenik Patrik” tarafından kabul edilmiş. Güncel konuların ele alındığı görüşmede Yunanistan’ın “Şehir” Başkonsolosu Büyükelçi Konstantinos Koutras da hazır bulunmuş.

Haliyle, Niko’nun bu ziyarete ilişkin açıklamasını merak ettim. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Ekümenik Patrikhane”, “Ekümenik Patrik Hazretleri” ifadelerini kullanmakla kalmayıp Yunanistan’ın İstanbul Başkonsolosu için “Konstantinopolis Başkonsolosu” dediğini gördüm.

Ziyaretin hikmet-i sebebi ise bir önceki paylaşımından anlaşıldı.

Meğer İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Bulgaristan’ın geçici İçişleri Bakanı Atanas Ilkov’la yasadışı göçle mücadelede işbirliğinin güçlendirilmesi amacıyla düzenlenen toplantıya katılmak için İstanbul’a gelmiş, ondan sonra da “Ekümenik Patrik Hazretlerini” ziyaret etmiş.

Bu toplantıya ilişkin paylaşımında İstanbul için yine “Konstantinopolis” ifadesini kullandığına dikkat çekip bir başka ayrıntıyı aktaralım.

İstanbul Dolmabahçe’de yapılan söz konusu toplantı hiç haber olmadığı gibi, her şeyi anında paylaşan İçişleri Bakanı Yerlikaya, nedense bunu 24 saat sonra, Çarşamba günü ve nerede yapıldığından hiç söz etmeksizin şöyle duyurdu:

“Yunanistan Göç ve İltica Bakanı Sayın Nikolaos Panagiotopoulos ve Bulgaristan İçişleri Bakanı Sayın Atanas Ilkov ile ‘Düzensiz Göç’ ve ‘Göçmen Kaçakçılığı’ ana gündem maddeleriyle toplantımızı gerçekleştirdik. Göçü; Ulusal ve uluslararası hukuk, insan hakları ve medeniyet değerlerimize bağlı olarak yönetmeye devam ediyoruz. Düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı organizatörleriyle mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Türkiye olarak ‘göçe hedef’ ve ‘transit göçe hedef’ rotasından çıktık. Ülkemize yönelik ‘çekim gücü’ oluşmasını engelledik. Düzensiz göçle mücadelede, komşularımızla iş birliğine büyük önem veriyoruz. Bugün de bu iş birliğini güçlendirmek adına ülkemizde bulunan Sayın Bakanlara teşekkür ediyorum.”

Yunan Bakan İstanbul’u, “Konstantinopolis” sayıyor, bizim bakanımız da ona teşekkür ediyor!..

Şuraya geleceğim;

Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP Lideri Bahçeli, İmralı’daki teröristbaşını muhatap alıp Türkiye’yi şoka uğrattıktan sonra bu haftaki MHP Meclis Grup Toplantısı’nda da nihayet hücumbotlarıyla Datça ve Bodrum’a kadar gelen Yunanistan’ın, Ege adalarını silahlandırmasını ve 12 Ada’yı gaspını gündeme getirerek, “1920’li yıllarda olduğu gibi, batılı ülkelerin dolduruşuna gelerek tekrar karşımıza çıkması halinde nelerin yaşanacağını ifade etmeye ihtiyaç bile duymadığımızı açık açık ve ikazen söylüyor, Atina yönetiminin ayağını denk almasını tavsiye ediyorum.” dedi.

Ha gayret; inşallah bu hızla Patrikhane’nin Lozan’a aykırı olarak “Ekümenik” olduğunu iddia etmekle kalmayıp, artık resmen “Konstantinopol-Yeni Roma Helenik Başpiskoposu ve Ekümenik Patrik” unvanını kullanmasına ve burasını yol geçen hanına çevirenlerin İstanbul’a “Konstantinopolis” demesine tepki gösterilmesine de sıra gelir!..

Müyesser YILDIZ

17 Ocak 2025