MHP’nin Kara Kaplı Dosyası!

Dün ülkemizin tapusu Lozan Antlaşması’nın 101’inci yıldönümüydü.

Bundan 7 yıl önce 25 Temmuz 2017’de bir basın toplantısı düzenleyen MHP Lideri Devlet Bahçeli, “Dün Lozan Antlaşması’nın 94. yıldönümünü idrak ettik.” deyip Lozan’ın anlam ve önemini anlattıktan sonra şunları söyledi:

“İşte tam da Lozan’ın yıldönümüne tesadüf eden bir zaman diliminde, 18 Temmuz günü, Yunanistan Cumhurbaşkanı’nın Aydın’ın dibindeki Bulamaç ve Eşek Adalarıyla İzmir’in yanı başındaki Koyun Adası’na ziyaret düzenlemesi açık bir kışkırtmadır. Üstelik bu adalar ve diğer 15 Ege adası Yunanistan tarafından haksız ve hukuksuz bir şekilde işgal edilmiştir. Yunanistan devlet ricalinin gövde gösterisi yapar gibi adalara çıkması karşılıksız bırakılmamalı, Ege’nin istilasına asla müsamaha gösterilmemelidir. Bugün Bulamaç Adasına gelenler, yarın ilk fırsatta Aydın’a gelecekler; bugün Koyun Adası’na çıkanlar, ilk fırsatta İzmir’e demir atmanın arayışında olacaklardır. Yunanistan’ın komşuluk hukukuna uymayan tavrını kınıyor, işgal ettiği adalardan derhal çekilmelerini bekliyorum. Sabrımızı sınamasınlar, olgunluğumuzu, vakarımızı yanlışa yormasınlar. Tekrar denize dökülmek isteyen varsa seve seve döker, canı kovalanmak isteyen varsa kaçtıkları yere kadar kovalarız.”

Bahçeli bu yıl da Lozan’ın yıldönümünden bir gün önce basın toplantısı düzenledi. Konu Kıbrıs Barış Harekâtı’mızın 50. yıldönümüydü. Cumhurbaşkanından Başbakanına, bakanlarından papazlarına Yunanistan yine hezeyan saçmıştı. Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel sadece Savunma Bakanı Dendias’ı hedef almışken beklenirdi ki, Bahçeli hepsine bir Osmanlı sillesi atsın. Hayır, CHP’yi Yunanistan’dan beter dövdü, iki kelam ettiği Miçotakis’i bile CHP ile özdeşleştirme yoluna gidip sadece Dendias’a, “kabalık, korkaklık, su katılmamış küstahlık” sözleriyle had bildirdi.

Neyse ki, Rum kesiminin Kıbrıs’ı İsrail’in lojistik merkezi haline getirmek için Larnaka’da deniz üssü kurma girişimi için önce, “Umudum bu vahim skandaldan geri dönülmesidir.” dedi. Ardından o deniz üssüne karşılık Erdoğan gibi, “Cumhurbaşkanlığı sarayı-parlamento binası-mescit inşaatı yapılmasıyla” doğrudan övünmeyip şu ifadeleri kullanmayı tercih etti:

“Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de kurduğu tarih, kültür ve stratejik üssü her türlü mütecaviz emele cevap niteliğindedir ve gerekirse askeri olarak da tahkim edilmelidir.”

Amma velakin, Bahçeli’nin Yunanistan ve Kıbrıs’la ilgili açıklamaları değil, doğal olarak MHP’nin Sinan Ateş cinayeti konuşup yazdıkları için hedef gösterdiği 154 kişilik listeyle ilgili sözleri ön plana çıktı. 154 kişinin isminin yer aldığı “kara kaplı” dosyayı gösterip onları Yunanistan ve Rum kesiminden daha çok eleştiren Bahçeli’nin, “Günü geldiğinde bu dosya eyleme geçecektir. Eylem, hukuki nitelikli olacaktır." vurgusu dikkat çekti!..

Kıbrıs İçin Körüklü Çizme Giydi

Konumuz Kıbrıs-Yunanistan olduğu için bir “kara kaplı“ dosya da biz açalım.

Hatırlarsınız; geçen yıl bu zamanlar Rumlar ve BM, KKTC’nin Pile-Yiğitler yol yapım çalışmalarını engellemeye çalıştı ve arbede yaşandı.

İşte bu olaydan sonra MHP Lideri Bahçeli, elinde tespih, ayağında körüklü çizmeler, fonda Zeki Müren’in “Ağlama sevdam” şarkısı ve “Kıbrıs Türk’tür” notuyla Rum kesimi ve BM’ye tepki gösterdi.

Sonuç; 1 yıl geçti, BM ve Rumlar o yol çalışmasını hâlâ engelliyor!..

Yunanistan Sicili

Yunanistan’la en temel sorunumuz olan Ege’deki adalarımızın işgâli ve Lozan’a aykırı şekilde silahlandırmasına gelelim.

Bahçeli 2017’deki basın toplantısında 15 adamızın işgâl edildiğini söylemişti ya; o sayı şimdi ikisi kayalıklar olmak üzere 22’ye yükseldi.

İlk işgâl edilen adalarımız Koyun, Eşek ve Bulamaç’tı. Bugün MHP Grup Başkanvekili olan Erkan Akçay 2012’de verdiği bir önergeyle, Eşek ve Bulamaç’ın Kanuni Sultan Süleyman döneminden beri Türk toprağı olduğunu belirterek, “Yunanistan bu adalara pikniğe giden Türklerden nasıl pasaport isteyebiliyor?” sorusunu yöneltti ve “Yunanlıların fiili işgâli söz konusu. Bunun peşini bırakmayacağız.” dedi.

Bahçeli de 2020’deki 30 Ağustos Zafer Bayramı münasebetiyle yayımladığı mesajda Yunanistan’ın Akdeniz ve Ege’deki korsan dayatmaları, küstah provokasyonları ile askerden arındırılması gereken 23 adadan 16’sını silahlandırmasına işaret ederek şu uyarılarda bulundu:

“Sonuçlarına katlanmak üzere Türk milletine meydan okuyanın akıbeti ya mezar ya da mezattır… Herkes bilmelidir ki, baktığımız yer Kocatepe, bastığımız yer Dumlupınar, bayraklaştığımız yer İzmir, düşmanı batıracağımız yer de gene Ege’dir.”

Bahçeli, bu konuşmasının ardından ülkücü gençlere 9 Eylül’de “İstiklâl ve kararlılık yürüyüşü” yapmaları talimatını verdi.

Ülkücü gençler de 9 Eylül’de 12 adayı temsilen 12 grup oluşturup, 12 ada sorununu ortaya koymak ve Türkiye’nin adalar üzerindeki hakkını tüm dünyaya duyurmak için Cumhuriyet Meydan’ndan son düşmanın denize döküldüğü yer olan Gündoğdu Meydanı’na kadar yürüdü.

Eylemin başında ise bugün Sinan Ateş cinayetiyle suçlanan Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım vardı ve özetle şöyle konuştu:

“1923 Lozan ve 1947 Paris Antlaşmalarına göre askerden arındırılması gereken adalar, Yunanistan tarafından silahlandırılmıştır... Yunanistan’ın, muhasım ülkelerin arkasına saklanıp haksızlıkların ve hukuksuzlukların gölgesine sığınıp istiklâl arayışına çıkması haydutluktur. Yunan hükümeti aklını başına almalıdır... Yunanistan şunu iyi bilmelidir ki; Yüce Türk milletinin her ferdi sefer için hazırlıklıdır ve teyakkuzdadır. Tarihi hakkı olan 12 ada için kan ve can vermekten kaçınmayacaktır. Bu yürüyüş; Ege ve Akdeniz’de çevremizi kuşatmak isteyen küstah Yunanistan’a, Türk gençliğinin uyarısıdır.”

Bu Harita Ne Anlatıyor?

O uyarıların sonucu mu?

2024’in ilk günleriydi. Şu anda iktidarın hedefe oturduğu Yunanistan Savunma Bakanı Dendias,  Bakanlığın 2024 yılı bütçesinde askerler için ülke çapında bin 400 konut projesi için kaynak ayrıldığını, ilk aşamada da bu konutlardan 500’ünün Ege adalarında yapılacağını açıkladı.

Dendias, Barış Harekâtı’na yönelik hezeyanlarının ardından Lozan’ın 101’inci yıldönümü arefesinde de bu konutlar için ihale sürecinin başladığını duyurup hangi adalarda kaç konut yapılacağını gösteren bir harita yayımladı.

Eşek Adamız ile Lozan’la gayrı askeri statüde olmasına karar verilen Midilli, Rodos, İstanköy de bunlar arasında.

Hassaten; "önce ülke, sonra parti, sonra ben" diyenlerin dikkatine!..