Kara Harp Okulu mezuniyet töreninden sonra teğmenlerin kendi aralarında düzenlediği kutlama olayı üzerinden bir kez daha birilerinin askeri dövmenin dayanılmaz keyfini yaşamasına tanık oluyoruz.
Eski bir AKP milletvekili konuştu, iktidarın bir yazarı da onun söylediklerini hiçbir süzgeçten geçirme gereği duymadan yayımladı.
Eski milletvekilinin iddiasına göre; okul komutanı ve diğer rütbeli üst düzey bazı askerler, izinli olduklarını bahane ederek o mezuniyet törenine katılmamış. Bu yüzden komutanların iyice araştırılması gerekiyormuş. Araştırılmasını isterken de öte yandan adeta hükmünü vermiş. Demiş ki;
“Böyle önemli bir törende ilgili komutan yok. Böyle bir şey Türkiye Cumhuriyeti’nde veya herhangi bir ülkede kabul edilebilir mi? Cumhurbaşkanının geleceği belliyse, o kişi dünyanın öbür ucunda olsa bile özel uçakla getirilir. Bu durum, işin arkasında NATO’cu bazı Batı parmakları ve FETÖ’nün olabileceğini gösteriyor… Okul komutanının orada olmaması ve program akışının bu şekilde düzenlenmesi, sadece teğmenlerin işi olamaz. Bunun arkasında daha büyük bir akıl ve plan var. Eğer gerçek bir soruşturma yapılacaksa, teğmenlerle birlikte bu olayın arkasındaki asıl güçler de araştırılmalı. Bu durum, küçük bir mesele olarak kapatılmamalı.”
Ölüm kalım harici böyle bir şeyin mümkün olamayacağını bilmemize rağmen sorduk, soruşturduk.
Herkes Oradaydı
Öncelikle şunların altını çizelim:
Birincisi; Kara Harp Okulu Komutanı bu yıl 1 Ağustos’ta yapılan YAŞ kararlarıyla değişti. Mevcut Komutan Gültekin Yaralı Korgeneralliğe terfi ettirilip, Diyarbakır’daki 7. Kolordu Komutanlığı’na atandı. Yeni Kara Harp Okulu Komutanı da Tuğgeneral Levent Sabahattin Güldağı oldu. Yani geleni de gideni de Erdoğan atadı.
İkincisi; her iki komutan da yeni görevlerine 30 Ağustos tarihi itibarıyla başladığı için törenin yapıldığı gün Korgeneral Yaralı artık Okul Komutanı değildi. Yeni Komutan Güldağı ise yaklaşık 20 gün süren tören provalarına katılmadığından tören alanında yer almadı. Onun yerine Alay Komutan Vekili tören alanında hazır bulundu.
Sadede gelirsek; öğrendik ki, giden komutan da gelen komutan da tribünde, Erdoğan’ın arkasında mezuniyet törenini izlemiş.
Birilerinin fırsattan istifade böyle bol keseden atmasına alıştık da böylesine vahim bir iddia karşısında MSB’nin sessizliği anlaşılır gibi değil.
Benzer bir yaklaşım, Bölük Komutanı Binbaşı M.’nin “günah keçisi” ilân edilirken de yaşandı. Binbaşı M.’nin teğmenler soruşturmasının ucunun kendisine uzanacağını anlaması üzerine istifa ettiği öne sürüldü. Oysa Binbaşı M.’nin tümüyle ailevi sebeplerle çok önceden TSK’dan ayrılmaya karar verdiği biliniyordu, ama yetkililerin gıkı çıkmadı.
Nihayetinde CHP’nin MSB’den sorumlu Genel Başkan Yardımcısı emekli Amiral Yankı Bağcıoğlu konuyu gündeme getirip, “Bölük Komutanı binbaşımızın özel nedenlerle çok önceden bu kararı aldığı ve hatta Harbiyeliler’le törenden birkaç gün önce vedalaştığı bilinmesine rağmen, istifanın mezuniyet andı ile ilişkilendirilerek algı yapılmasına neden izin verilmektedir?" diye sordu. Bağcıoğlu’nun bu sorusunun üzerinden 9 gün geçtiği halde yine bir açıklama yapma gereği duyulmadı.
Binbaşı M de İfadeye Çağırıldı
Teğmenler hakkındaki soruşturmada son duruma gelelim.
Soruşturma bir yandan Kara Harp Okulu yönetimi, diğer yandan teğmenler hakkında olmak üzere iki koldan yürütülüyor.
Okul yönetiminin soruşturmasını Milli Savunma Bakanlığı Üniversitesi ve MSB Hukuk Hizmetleri Başkanlığı, teğmenlerin soruşturmasını ise Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı olan Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK) yapıyor.
Teğmenlerle ilgili soruşturma, kıtaya intibak eğitimi almak üzere tayin edildikleri sınıf okullarına sadece 1 hafta önce katıldıkları için henüz resmen başlatılmadı. Ancak EDOK Komutanı’nın bu okulları ziyaret edip teğmenlerle görüştüğü ve “Size soru sormayacağım. Soruşturmayı yapacak ekip geldiğinde onların epey sorusu olacak.” dediği belirtiliyor.
Okul yönetimi hakkındaki soruşturmaya ilişkin edindiğimiz bilgiler ise şöyle:
Öncelikle kılıç çatan ve subay andını okuyan teğmenlerin kimliği tespit edilip tutanak altına alındı. Tutanakta, “teğmenlerin suç unsuru oluşturan herhangi bir ifade veya hareketine rastlanmadığı, sadece bir disiplinsizliğin söz konusu olduğu” da kaydedildi.
Oldukça hızlı yürüyen bu soruşturmada okuldaki tüm yöneticilerin bilgisine başvuruldu. Son olarak, TSK’dan ayrılan Binbaşı M. de ifadeye çağırıldı.
Komutanlara Neler Soruldu?
Kara Harp Okulu’ndaki soruşturmada komutanlara mezuniyet tören programının ne zaman, nasıl, kimler tarafından hazırlandığı; 20 günlük provalarda herhangi bir disiplinsizlik yaşanıp yaşanmadığı gibi soruların yanı sıra şu soruldu:
“Teğmenlerin böyle bir şey yapacağını biliyor muydunuz? Biliyorduysanız niye tedbir almadınız?”
İddia o ki, bu soru üzerine komutanlar, “Törenden bir gün önce, ayın 29’unda aralarında bir kutlama yapacakları duyumunu aldık, ama müdahale edip yaptırmadık.” demiş.
Düşünün; eğer doğruysa, teğmenlerin bir gün önce kendi aralarında yapacağı olası bir kutlamaya bile izin vermeyen komutanlar, peşinen “NATO’cu, FETÖ’cü” ilân ediliyor.
Bu şartlarda teğmeninden generaline kimde moral, motivasyon kalır ki?!
Çok Okunanlar
Küçük Narin’in cinayetindeki şok görüntüler
Narin Güran cinayeti soruşturmasında kritik aşama
İstanbul’da 30 ilçede elektrik kesintisi
Çocukların yediği şeker ve çikolatalara cinsel performans artıran ilaç kattılar
İzlanda zaferi sonrası İspanyollardan Arda Güler'e yeni unvan
Kredi kartı vergisine gelen tepkilerden sonra AKP’den yeni adım
Özgür Demirtaş'tan Mustafa Destici'ye 'kart aidatı' tepkisi
Savcıyı makamında ölümle tehdit eden Mustafa Kemal Zengin'den itiraf geldi
'Amin Reis' estetik kabusuyla yüzleşti! Yüzü yandı, son halini paylaştı
Şebnem Korur Fincancı için 'zorla getirme' kararı