'Türk askeri de küfretsin' diyen yok ama!..

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasından sonra başlayan gösterilerde kimi kendini bilmezlerin Erdoğan ve ailesine küfretmesi, tabir-i caizse devleti ayağa kaldırdı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel başta olmak üzere hemen hemen tüm muhalefet partilerinin de kınadığı olaydan sonra 43 kişi gözaltına alındı. Eşzamanlı olarak, adı sanı belli kimi AKP’liler, İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu hakkında ahlâksızca imalarda bulundu; ama onlara hiçbir şey olmadı.

Biz bu küfürlerle boğuşurken, komşumuzdan da Türkiye’ye küfürler geldi.

Malûm; 25 Mart Yunanistan’ın, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı gerçekleştirdiği, yüz binlerce Türk ve Müslümanı katlettiği kanlı ayaklanmanın 204’üncü yıldönümüydü.

Yunanistan bu günü “bağımsızlık yıldönümü” olarak kabul ediyor ve “milli bayram” olarak kutluyor.

İşte bu yılki kutlamalar kapsamında, koltuğa 12 gün önce oturan yeni Cumhurbaşkanı Konstantinos Tasulas ile Meclis Başkanı ve Başbakan Kiriakos Miçotakis’in de hazır bulunduğu askeri geçit töreni düzenlendi. Bu törende Yunan Deniz Piyade Okulu öğrencileri, Türkiye’ye oldukça ağır küfürler ederken, “Kıbrıs Yunan’dır” sloganları attı. Halk da bu küfürlere “bravo” diye destek verdi.

Türk Milleti bu olayı ertesi sabah medyamıza yansıyan haberlerden öğrendi. Ama haberlerde dikkat çekici ayrıntılar vardı.

Yunanistan’ın avukatlığını yaparcasına; “Yunan makamlarının olayın kabul edilemez olduğunu ifade ettiği”, “Yunanistan Genelkurmay Başkanlığı’nın video yayıldığı gibi tepki gösterdiği, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın olayla ilgili soruşturma başlattığı ve kaynakların, olaya karışan piyadelere disiplin cezaları verileceğini bildirdiği” öne sürüldü.

“Öğrenildi, bildirildi, ifade edildi” dışında Yunanistan tarafından herhangi resmi bir açıklama var mı? Yok!..

Bizim Dışişleri’nin gösterdiği belirtilen tepki de aynı şekilde aktarıldı.

“Dışişleri kaynaklarından konuya ilişkin edinilen bilgiye göre, Türkiye-Yunanistan ilişkilerini baltalamayı hedefleyen bu davranışın kabul edilemez olduğu belirtildi. Kaynaklar, Yunanistan Silahlı Kuvvetlerinin bazı mensupları tarafından atılan sloganların ‘küstahça’ olduğunu vurgulayarak, konuyla ilgili olarak Yunanistan makamlarından izahat istendiğini bildirdi. Türk makamlarının, yaşanan olaydan Yunanistan Savunma Bakanı Dendias'ı sorumlu gördükleri tahmin ediliyor.”

Önemli ve ciddi bir mesele. Peki Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde Yunanistan’a gösterilen bu tepki, resmen “izahat” istendiğine dair bu açıklama yer aldı mı? Hayır!..

O kaynaklar veya medyamız, olaydan yine Yunanistan Savunma Bakanı Dendias’ı sorumlu tuttu; ama aynı törende Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan da vardı.

Şu ana kadar Erdoğan, bakanları veya TBMM Başkanı’ndan herhangi bir ses çıktı mı? Hayır!..

CUMHURBAŞKANI'NIN SÖZLERİ 

Yunan Deniz Piyade Okulu öğrencileri, küfürler dışında “Kıbrıs Yunan’dır” sloganı attı ya; dahasını söyleyelim.

Cumhurbaşkanı Konstantinos Tasulas, o törenden dört gün önce yurtdışındaki Yunanlılar için yayımladığı “bağımsızlık yıldönümü” mesajında; “Türk işgâlinin üzerinden 50 yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen, özgür ve yeniden birleşmiş bir Kıbrıs için borcumuzu unutmuyoruz.” dedi.

Bu mesaj da Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesi ile X hesabından yayımlandı.

Yani resmi törendeki o rezaletten evvel, Ankara’nın en azından bu mesajdan haberinin olmaması mümkün mü?

Törene gelelim, herhalde Atina Büyükelçiliğimizden birileri de davet edilmiştir veya görevlilerimiz izlemiştir, değil mi?

Ama o da ne?

Atina Büyükelçiliğimiz’in X hesabından şu mesaj paylaşıldı:

“Komşumuz Yunanistan halkının ve devletinin Milli Günü’nü kutlarız.”

O saat itibarıyla rezaleti görmediklerini veya duymadıklarını varsayalım. Peki akşama kadar da mı haberleri olmadı ki, Ankara’yı uyarmadılar?

Haberdar olmadıysa da olup uyarmadılarsa da rezalet!..

KÜFRE KARŞILIK KUTLAMA 

Buna dikkat çekmemizin sebebi şu:

Aynı akşam Yunanistan’ın Ankara Büyükelçisi Theodoros Bizakis, bağımsızlık günü münasebetiyle bir resepsiyon düzenledi. Bu resepsiyona da Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Mehmet Kemal Bozay katıldı.

Güya Dışişleri Bakanlığı’mız Yunanistan’dan “izahat” istedi ya; bundan evvel, olayı sıcağı sıcağına protesto için o resepsiyona katılımdan vazgeçilmesi gerekmez miydi?

Bırakın vazgeçmeyi, Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Yunanistan’la ilişkilerde yakalanan ivmeyi övmekle kalmadı; sosyal medya hesabından, “Ankara’da düzenlenen resepsiyonda Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın en içten selamlarını ilettik.” diye paylaşım yaptı.

Gerçi 2023’teki yıldönümünde bizzat Erdoğan, Miçotakis’e, dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da şimdinin Savunma Bakanı olan mevkidaşı Nikos Dendias’a kutlama mektupları göndermiş, Yunan medyası bunu “sürpriz, eşi benzeri görülmemiş gelişme” diye nitelendirirken, bizimkiler “jest” saymıştı - o da ayrı mesele!..

''KOMŞİ AYIP OLMADI MI?''

Meçhûl Dışişleri kaynaklarının ardından, rezaletin üzerinden iki gün geçtikten sonra Milli Savunma Bakanlığı kaynakları bir açıklama yaptı.

Söyledikleri de şu oldu:

“Askerliğin yazılı ve yazılı olmayan kuralları vardır. Yazılı olmayan kurallarından ilki, Yunanistan’da yapılanın yapılmaması gerektiğidir. Türk Silahlı Kuvvetleri; disiplini, ahlakı ve merhameti ile temayüz etmiştir. Etkin, caydırıcı ve saygın özellikleriyle öne çıkan bir ordudur. TSK’dan hiçbir zaman böyle davranışlar göremezsiniz, göremeyeceksiniz.”

Afedersiniz ama, “Türk askeri de Yunanistan’a küfretsin... ‘Kıbrıs Türk’tür Türk kalacak’ sloganı atsın” diyen mi oldu?

Mütekabiliyetin, Türkiye’nin onurunu korumanın başka yolları yok mu?

En azından, “Bakanımız Sayın Yaşar Güler, Yunanistan Savunma Bakanını arayıp izahat istedi... O askerlerin cezalandırılmasının takipçisiyiz” falan denemez miydi?.. En olmadı, “Ayıp ettin komşi” gibi bir tepki de mi gösterilmez?!

Hasıl-ı kelam; “iç düşmanlara” karşı verilen mücadelenin yüzde 1’i kadar bile dış düşmanlarla mücadele edilmediği ortada.

Müyesser YILDIZ

28 Mart 2025