Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,7386
Dolar
Arrow
35,8469
İngiliz Sterlini
Arrow
44,4951
Altın
Arrow
3226,0000
BIST
Arrow
10.004

Dostumuzu tanıyalım

30 Nisan 2011, Trump, ABD ve dünyanın yakın dönem siyasi tarihi için bir dönüm noktasıydı. Beyaz Saray Muhabirleri Derneği gala gecesinde, dönemin ABD Başkanı Obama, Trump’ın da aralarında olduğu yüzlerce davetli önünde Trump’la alay ederek onun başkanlık yolculuğunu başlattı. Trump bunu kendi ağzından hiç açıklamamış olsa da, ilk olarak 2016’da girdiği ABD Başkanlık yarışına katılma kararını o gece verdiğini danışmanları birçok kez açıkladı.

ABD Başkanının yetkileri, bizdekine benzer şekilde geniş. Ancak, devlet politikalarının değişmesi ve dönüşmesi zaman alıyor. İlk döneminden tecrübeli olan Trump’ın göreve başladığı anda sert bir değişim başlatacağı açık. Keza, ABD Başkanları için iki dönem kuralı mevcut ve Trump, bir önceki dönemden bürokratların pasif direnişi konusunda gayet tecrübeli.

Trump, savaşların finanse edilmesi politikasına karşı. ABD’nin Avrupa ve Orta Doğu’daki askerlerinin anavatanlarına dönmelerini istiyor. Trump, hızlı bir dış politika değişikliği yapacaksa bunu ancak bölgedeki kurulu dengelere destek vererek sağlayabilir. ABD Başkanı olarak ilk defa müesses nizam haricinde bir başkan ile karşı karşıyayız. Trump bir tüccar. İkna edilmesi kolay değil ancak fikirlerini kolay değiştiren birine de benzemiyor. İkna edilirse, Türkiye’ye ABD, NATO ve AB tarafından ezelden beri yapılan üvey evlat muamelesi kırılabilir.

ABD ordusu eski dünyadan kendi kıtasına çekilerek Çin’e yoğunlaşırsa, Türkiye için Avrupa’nın kalıcı bir parçası olma şansı ve yolu açılabilir. Keza, Türkiye ve Mezopotamya esasında Roma’nın birer eyaleti. Türkiyesiz Avrupa, Hristiyan birliğinden öteye gidemedi. Burada, Almanların Roma’nın bir parçası değil, doğal düşmanı olduğunun altını çizmek gerekir. Bu, tarihin ve coğrafyanın doğal olarak oluşturduğu bir sonuç ve Şubat 2025’te Almanya’da AfD’nin olası iktidarında tarihin tekerrür edeceğini öngörmek zor değil. AfD, şimdiden Almanya’nın İngiltere gibi AB’den çıkması için saha çalışmalarına başladı.

Bugüne geldiğimizde İngilizler, nüfusunu ABD, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve kısmen Güney Afrika’ya aktardı. Resmen ve cismen güneşin batmadığı bir güce dönüştü. Fransızlar ise nüfusunu eski sömürgelerini de içine alacak şekilde genişletti. İki yıkıcı savaştan sonra kapalı kutu Sovyet coğrafyası haricinde tüm dünya değişti. Avrupa’da Belarus haricinde müttefiki olmayan Rusya ise Putin’le birlikte siyaseten doğal sınırına ulaştı. Avrupa bütünlüğünü kaybederek ABD korumasında olmayacaksa, NATO’nun ikinci büyük ordusu olan Türkiye’ye ihtiyaçları olacak. Ukrayna-Rusya Savaşı sürecinde her iki tarafla da denge kurabildiğimiz için Suriye’de bu noktadayız. Bu fırsat doğru değerlendirilmeli. Bunun için sınır güvenliği ve 2011 öncesi nüfus demografisine iki sene içinde hızla ve güvenle geçmemiz şart. Ayrıca, açık yüreklilikle şunu söyleyebiliriz: Biz, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve hatta Doğu Avrupa’ya kıyasla en kötü halimizle bile bu saydıklarımdan on kat daha Avrupalıyız. Cumhuriyet Devrimi TBMM’de en güçsüz dönemini yaşıyor olsa da gerçek şu ki 1923 devrimi kazandı.

Ancak zaman, çeyrek asırdır Türkiye için daha kötüsü olsun diye uğraşanların lehine aktı. Bu büyük çaresizliği kıramadık. Yeni ve olası düzene uygun bir cumhurbaşkanı ve meclis ile cumhuriyete hızla reset atmamız gerektiği açık. Aksi halde çocuklarımıza çok çirkin bir ülke bırakacağız. Fakat en acısı da medet umduklarımızın dünyadan bir haber olması. Birkaç kitap okuyup, birkaç doğru insanla konuştuktan sonra uzmanı olunmayacak konu yok. Dünyada yer yerinden oynamak üzere. Bizimkiler hala 14 Mayıs 2023 sabahındaki psikolojilerinden çıkamadılar. Eski dünyanın yaşlı figürlerini hala güç sahibi sanıyorlar.