'Yapay zeka' terimi yoksa geleceğin Nöropsikiyatrik bir hastalık ismine mi dönüşecek?

DİJİTAL NARSİSİSTLERDEN DUYGUSUZ ZEKALILARA, MODERN ÇAĞIN LED IŞIKLI KARANLIĞI 

Toplumda her gün daha net gözlemlenen "Sanal Benlik Sendromu" çağındayız. Bir yanda "dijital dopamin bağımlıları", diğer yanda "duygusal vampirler"... Modern toplumun bu "psikolojik pandemisi", beynimizin kimyasını yeniden şekillendiriyor.

LED EKRAN ÇAĞININ ZEHİRLEYİCİ PROFİLLERİ

Instagram'ın "dijital narsisistleri", TikTok'un "viral onaylanma avcıları", Twitter'ın "sanal sadistleri"... Her bildirim sesiyle tetiklenen "dopamin şelaleleri", beynimizin ödül merkezlerinde adeta "nörokimyasal bir fırtına" yaratıyor. "Dijital maskeli baloları" artık ceplerimizde, sosyal medyanın "Sanal Don Kişot’ları, Don Juan’ ları, Kleopatra’ları, Femme Fatale’leri" her an çevrimiçi.

"Sosyal Medya Trolleri" arenada boy gösterirken, ve de beyinlerindeki “nucleus accumbens” (ödül merkezi) sürekli bir "dopamin bombardımanı" altındayken, bahtsız Z kuşağının "Dijital Narsisizm Epidemisi", önceki nesillerin "Analog Bencilliğini" gölgede bırakıyor.

DUYGUSUZ ZEKANIN YÜKSELİŞ TRAJEDİSİ

Plaza kültürünün "Kravatlı Avcıları", yazılım dünyasının "Empati Yoksunu Dahileri" ve sosyal medyanın "Dijital Makyavelistleri"... İş hayatının bu "Duygusal Kamuflaj Ustaları", başarının yeni formülünü mü temsil ediyor? Holding merdivenlerini "Kurumsal Sosyopati" ile tırmanan "Performans Gladyatörleri", artık kariyer basamaklarının yeni normal sakinleri mi? Beynin Anterior Singulat Korteks bölgesindeki "duygusal körlük", artık bir dezavantaj değil, rekabet avantajı mı?

İnsanlığın yapay zeka korkusunu temsil eden ilk psikolojik terimlerinden biri olan "Tekinsiz Vadi" sendromu (Uncanny Valley), yapay zekanın “soğuk mantığından” değil, belki de kendi içimizdeki "insafsız duygusal buzullar"ı makinelerin “insafına” kaptırma endişesinden kaynaklanıyor olmasın! ChatGPT'nin "Yapay Empatisi", bazı insanların doğal "Duygusal Küntlüğünden" daha mı samimiyetsiz dersiniz ?

BEYİN KİMYASININ KARANLIK BAHÇELERİ 

"Nörotransmitter Labirentleri" içinde kaybolmuş modern insan, bir yandan "serotonin açlığı" çekerken, diğer yandan "oksitosin yoksunluğu" ile boğuşuyor. "Amigdala Zorbalığı Sendromu"(Amygdala Hijack), sadece hapishanelerdeki psikopatlarda değil, CEO'larda da gözlemleniyor.

METAVERSE'ÜN 'SANAL ŞİZOFRENİSİ'

"Kimlik Bölünmesi" yaşayan modern insan, gerçek ve sanal arasında gidip gelen bir "benlik sarkacı" gibi sallanıyor. Sosyal medyanın "Kimlik Karnavalı"nda herkes bir maske takıyor: "Filtreli Narsisistler", "Hashtag Hedonistleri", "Like Laboratuvarının Kobayları"...

Bu “dijital maske” kültürü, modern ilişkilerin de çehresini değiştiriyor. Lüks yaşam görüntüleriyle bezeli profiller ve kusursuzlaştırılmış fotoğraflar arkasında, samimiyetten uzak bir "Dijital Pazar Yeri" oluşuyor. Bir çeşit “e-ticaret”. "Sanal Vitrin Sendromu", bazılarını sahte bir refah gösterisiyle "Dijital Avcılığa" iterken, diğerlerini ise bu lüks fırsatına kolay yoldan konmayı kovalayan “dijital dişiliğe” yönlendiriyor. Bu yapay etkileşim dünyasında, gerçek duygusal bağlar yerini "stratejik beğeniler" ve "hesaplanmış etkileşimlere" bırakıyor. Modern ilişkilerin bu "dijital koreografisi", her iki tarafı da duygusal derinlikten uzaklaştırıyor, "hızlı tüketim kültürünün" yeni bir formunu yaratıyor.

'DOPAMİN DETOKSU' MÜMKÜN MÜ?

Yapay zeka destekli "Nöral Navigasyon" sistemleri, bu "dijital cangılda" kaybolanlara yol gösterebilir mi? "Quantum Psikiyatri" çağı yaklaşırken, "nörobiyolojik pusulamız" hangi yönü gösterecek?

Yeni nesil nöro-teknoloji araştırmalarının vadettiği "Beyin Hack'leme" sistemleri, "duygusal donukluk"tan muzdarip olanlar için bir umut olabilir mi? Ya da "yapay empati çipleri", geleceğin "duygusal protezleri" haline mi gelecek?

GELECEĞİN PSİKOLOJİK HARİTASI 

"Siber Psikopatoloji" çağında, "duygusal zeka" ile "yapay zeka" arasındaki çizgi giderek bulanıklaşıyor. Sosyopatlaşan insanlar takdir görürken, muhakeme yeteneği güçlenen makineler ise tehdit görülüyor. Halbuki bu anlamda yapay zeka, belki de sosyopatlaşan insanlığı saptığı yoldan tekrar adil ve etik kurallar çizgisine çekmek için kurtarıcı mı dersiniz ? Kimbilir ! "Biyo-psiko-sosyal Zorunluluklar" ile "Teknolojik Zorunluluklar" arasında sıkışan modern insan, yeni bir evrimsel kavşakta duruyor.

İNSANLIĞIN YENİ VAROLUŞ SINAVI

Bu "Dijital Darwinizm" çağında hayatta kalmak, belki de "duygusal sahicilik" ile "teknolojik adaptasyon" arasında denge kurabilmekte yatıyor. "Nörokimyasal Labirent"ten çıkış yolu, ne tamamen "analog nostalji"lerde ne de "dijital esaret"te... Belki de cevap, "insani olan" ile "yapay olan" arasındaki sınırı öncelikle netleştirip ardından da bu iki yaka arasında kuracağımız sağlam köprülerde gizli.

Modern çağın bu "Psikolojik Rubik Küpü"nü çözmek, sadece bilimsel bir zorluk değil, aynı zamanda insanlığın duygusal ve etik yönlerini yeniden gözden geçirme fırsatı. Beynimizin kimyası değişirken, belki de asıl soru şu: "Dijital Sapiens" olma yolunda ilerlerken, insanlığımızın özünü koruyabilecek miyiz?