Gençler birbirini öldürüyor, Bakanlık ve RTÜK seyrediyor

Milli Eğitime Bakan, okullara cemaat ve tarikatları sokmakla uğraşadursun, bir gencimiz daha liseli kavgasında yaşamını yitirdi!

Öğretmen yetiştiremeyen ülkemizde açığı imamlarla kapatmaya çalışan bir zihniyet var iktidarda…

*

Kim aday olacak, CHP yerelde ne yapacak? İstanbul’u kim kazanacak?

Bir yığın soru ile gündem meşgul biliyorum ancak, insan yaşamından daha değerli ne var hayatta?

Son iki ayda iki liseli genç kavgada yaşamını yitirdi! 

İki ailenin ocağına ateş düştü, cinayetle suçlanan 16 yaşlarındaki diğer çocukların da yaşamı karardı. 

En son Kocaeli’nde 16 yaşındaki dünya güzeli bir genç, Kıvanç Uman,  çevrede toplanan yaşıtlarının’ vur, tekme at, karnına çak..’ nidaları arasında aldığı darbeler nedeni ile yaşamını yitirdi. Uman ile kavga eden genç ile onu teşvik eden iki arkadaşı tutuklandı. 

Yurdum insanı bu haberi de ‘vah, vah, ne yazık…’ sızlanması ile 1 dakika içinde okuyup unutuverdi.

Bu bize özgü acınacak bir durum, giderek başkasının acısına duyarsız kalıyor, yaşadığımız topluma yabancılaşıyoruz. 

Büyük resimde ciddi bir toplumsal çözülmenin, kopmanın, kederde ve sevinçte bir araya gelemiyor olmanın yıkıcı sonuçlarını yaşayacağız ancak 16 yaşındaki Kıvanç’ın acı ölümü hepimizden çok iktidarı ilgilendiriyor.

Milli Eğitim Bakanı olacak zat-ı muhteremi ve asli görevlerini bir yana bırakıp muhalif avlayan, bağımsız TV’lere ceza yağdıran iktidarın tepegöz’ü RTÜK’ü ilgilendiriyor.

*

Televizyonlar dizi ve filmlerdeki şarap kadehini, rakı bardağını gençlere olumsuz etki yapmasınlar diye buzluyor… Alkol görüntüsü RTÜK yasakları kapsamında. Ancak aynı RTÜK, elinde silah onlarca kişiyi öldüren mafyatik ‘kahraman’ rollerine, birbirinin tekrarı olan, şiddeti, lümpenliği kutsayan dizilere ses çıkarmıyor!

Rakı bardağı yasak ancak kabadayılık, kafaya sıkmak, intikam almak, mafya babası ya da tetikçi olmak, her bölümde bir sürü cinayet, tehdit ve mermi yağmuru… Hepsi serbest! Öyle ki, bu tiplerin devlet tarafından korunduğu, saygı duyulan ve çok varlıklı insanlar haline geldikleri tüm dizilerde işleniyor!

Çocuklar, gençler, bu kahrolası dizileri izleyerek kriminal tipleri rol model alıyor. Yetmiyor, AKP döneminde mafya devletin içine, yargının, emniyetin kılcal damarlarına yerleştiği için gençler şiddeti ve kirli düzeni yalnızca dizilerden değil, iktidarın kokuşturduğu sistemi de izleyerek, görerek, öykünerek içselleştiriyor. 

*

Ve … Nerede o eski eğitimciler! 

Öğretmenler okullarda akran zorbalığı, şiddet, çeteleşme gibi bir yığın sorunla baş etmek zorunda…

Kolay değil ancak gereken hassasiyeti eğitimcilerin de okul müdürlerinin de gösteremediği ortada…

AKP eğitimde ‘çağ atlatacak’ çareyi ilkokul ve okul öncesi kurumlara mescit zorunluluğu getirerek bulmuştu!

Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşlerine bağlı müdürlük gibi…  Sübyan mektepleri, yoksul çocukları ağına düşüren yatılı kurslar… 

AKP’yi oluşturan tarikat koalisyonu çocukları, okulları hedef almayı sürdürüyor. Tıpkı FETÖ gibi… 

Şiddet sarmalına karşılık tarikat disiplinini öneriyor bu yapılar… 

Kırk katır mı, kırk satır mı?

Türkiye bu kıskaçtan kurtulmalı… Önce eğitimden başlamalı… Eğitimi düzeltemezsek, öğretmen ve öğrenci yetiştiremezsek yarını olmayan bir ülkemiz olacak…

Eğitimi kurtarmak, Milli Eğitim Bakanı başta olmak üzere AKP’den kurtulmaktan geçiyor...