Tek fire vermeden İmamoğlu

İyi Parti Genel İdare Kurulu’nun yerel seçimlerde ‘kaybet-kaybettir’ diye özetlediğim akıl almaz ’stratejisi’ sürüyor. 

Geçen hafta İyi Parti içinden önemli bir bilgiyi paylaşmıştım. İyi Parti’nin yerel seçimlerde Saray’ın ekmeğine yağ süren tek başına seçime gitme kararının parti içinde özellikle milletvekillerinde büyük rahatsızlık yarattığını, seçmen tabanına bunun anlatılamayacağını özetledim. 

Partide yaprak dökümü sürüyor. Son olarak İyi Parti’nin en nitelikli, donanımlı isimlerinden Genel Başkan Yardımcısı Ece Güner istifa etti. 

İstifa metni, aslında İyi Parti yönetiminin seçmeninin işbirliği düşüncesine rağmen nasıl bir savrulma içinde olduğunu özetliyor. Aynen aktarıyorum; 

“İSTANBUL SADECE İSTANBUL DEĞİLDİR”

“Bugün benim için çok zor bir gün…. Sebebini anlatmadan önce biraz İstanbul’dan bahsetmek istiyorum…. İstanbul’un kaybedilmesi bir memleket meselesi, bir Cumhuriyet meselesi, bir demokrasi meselesidir. İstanbul kaybedilirse: Güç zehirlenmesi tavan yapmış, hiçbir engel kalmamış, kopkoyu bir “tek adam sistemi” yerleşir. Cumhuriyet değerlerinden daha da uzaklaşırız.

Ülkemizi Orta-Doğululaştırma projesi daha da güçlenir.

Milletimiz daha da YOKSULLAŞIR ancak artık bu durumu değiştirme morali ve gücü kalmaz: Milletimiz siyasetten kopar, hatta siyasetten nefret eder hale gelir. 

İşte o gün demokrasi tam olarak ölür.

İstanbul sadece İstanbul değildir: İstanbul Türkiye’nin kalbidir, Türkiye’nin her köşesinden insanımızın buluştuğu, Türkiye’nin özetidir.

“İSTANBUL’DA OYLARI BÖLERSEK AK PARTİ’NİN ADAYI KAZANACAKTIR”

Abarttığımı düşünüyorsanız kendinize sadece şu soruyu sormanız yeterlidir: Neden Sayın Erdoğan’ın tek hedefi, tek hayali Istanbul’u tekrar kazanmaktır? Neden 28 Mayıs’ta koskoca Türkiye’yi kazanmışken, ilk konuşmasında ‘İstanbul’u tekrar kazanmalıyız’ demiştir?

Mart 2019’da Sn. İmamoğlu ‘ilk’ seçimi sadece 14.000 oy farkla kazanmıştı: Oyların %0,1’i civarı bir farkla.. Binde biri… Bu seçimde 1 oyun bile önemi olacaktır!

İktidar tüm gücüyle İstanbul’u kazanmaya odaklanacaktır: Tüm “orantısız” gücüyle. Oyları bölersek; AK Parti’nin adayı kazanacaktır. Bu somut bir gerçektir.

Bu yüzden; vicdani kanaatim şöyledir; kazanabilecek tek aday (ve başarılı bir Büyükşehir Belediye Başkanı) olduğu için, hepimiz -tek 1 oy bile fire vermeden- Sayın Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’u tekrar kazanmasını desteklemeliyiz.

Bu bir parti meselesi değil;

BU BİR MEMLEKET MESELESİDİR.

BU BİR CUMHURİYET MESELESİDİR.

*

Evet, Ece Güner’in dediği gibi yerel seçimlerde belediyeleri Saray’a teslim etmek bir Cumhuriyet meselesidir ve Atatürk Türkiyesinin, aydınlanma mücadelesinin sonu demektir. 

İyi Parti seçmeni CHP lideri Özgür Özel’in ifadesi ile iyi insanlardan oluşur.

İyi insanlar yerel seçimlerde doğru adaylarla karşılaştığında, AKP karanlığına asla izin vermeyeceklerdir.