Bilim insanları magmaya ulaşmak için neden tünel açıyor?
İzlandalı bilim insanları, yanardağların magma odasına kadar tünel açarak ülkenin bu süper sıcak jeotermal enerjiden faydalanmasını planlıyor.
12punto
Bilim insanları bu sayede büyük miktarda temiz enerji kaynağı elde etmeyi planlıyor.
Başarılı olursa bilim tarihinde bir ilk olacak bu projede, İzlanda’nın kuzeydoğusunda yer alan Krafla isimli bir yanardağda Dünya’nın kabuğundan delik açılarak 2 kilometre kadar derine inilmesi bekleniyor. 200’ü aşkın yanardağıyla İzlanda, ısı ve sıcak su buharının çıkarılarak sıvı su ya da buhara ayrıştırıldığı jeotermal enerjide lider konumunda.
Populer Science Türkçe'nin aktardığına göre buhar daha sonra türbinlerden geçirilerek, çok sayıda seraya enerji sağlayan elektrik ve ısı üretiminde, gıda imalatında ve ısınmada kullanılıyor.
Yeşil Enerji sitesi Energy Transition’a göre İzlanda’daki evlerin yaklaşık yüzde 90’ı jeotermal enerjiyle ısıtılıyor. Fakat 250°C civarında olan jeotermal enerji, fosil yakıtlı enerji santrallerinde üretilen 450°C civarındaki buhardan daha soğuk. Bu yüzden magma odasının kullanılması, çok daha güçlü bir enerji tedariği sağlayıp ülkenin genel enerji stoğunu artırabilir.
Fairbanks – Alaska Üniversitesinde çalışan volkanbilimci John Eichelberger, “Bu düşük sıcaklıklarda oldukça verimsiz kalıyor” diyor New Scientist dergisine. “Bu yüzden süper-sıcak jeotermal geliştirilmesine yönelik bir ilgi var.”
Daily Mail gazetesine konuşan proje müdürü Björn ?ór Gu?mundsson,
“Magma yakınındaki süper-sıcak jeotermalden enerji üretmenin amacı, bu kuyuların enerji üretimi bağlamında geleneksel kuyulara göre iki kata kadar daha güçlü olması” diyor.
“AYNI ENERJI ÇIKTISIYLA 10 YERİNE 1 KUYU AÇABİLİRİZ.”
İzlandalı bir magma araştırma organizasyonu olan Krafla Magma Test Yatağı (KMT) tarafından üstlenilen proje, 2009 yılında yürütülen bir çalışmanın devamı niteliğini taşıyor. Söz konusu çalışmada civardaki bir enerji santralinde çalışan bir araştırma takımı, Krafla volkanından 1970’lerden beri jeotermal enerji çıkaran bir magma odasının yakınlarına kuyu açmaya çalıştı.
Projenin amacı sadece odanın yakınına ulaşıp jeotermal enerji seçeneklerini araştırmak olsa da, oda beklendiği kadar derin olmadığından kazara magma haznesine girildi. Sondanın magmaya isabet etmesiyle kuyu kaplamalarındaki çelikler aşınırken, 450°C’lik ısı kuyuyu yok etti.
KMT’de çalışan bilim insanları, yeni projede bu kavurucu sıcaklıklara dayanabilecek malzemeler üzerinde çalışıyor.
New Scientist dergisine göre projede yaşanan bir diğer önemli gelişme ise magma odasına delik açmanın, yanardağın patlamasına sebep olmayacağının onaylanması.
“KMT’nin temel hedeflerinden biri de, kuyuların bu koşullara dayanabilen doğru malzemelerle geliştirilmesi” diyor Gu?mundsson Daily Mail gazetesine. Ülke ilk kurulduğundan bu yana yaklaşık 29 kez püsküren Krafla, İzlanda’nın en patlayıcı yanardağlarından biri. Son patlama ise 1984 yılında yaşandı.
Aralık ayında patlayan yanardağ, İzlanda’nın güneybatı kısmında bulunan balıkçı kasabası Grindavik’in yakınındaydı.
KMT’de çalışan bilim insanları, 2018 tarihli bir makalede şöyle yazmış: “Bitişikteki ısı kaynağından çıkan süper sıcak veya süper kritik buhardan faydalanılması, yüzeye yapılan enerji naklini iki kat ve elektriğe dönüşüm verimliliğini 3,5 kat artırabilir.”
“Sürekli işletimin, yakıt veya atık nakil ihtiyacı olmamasının, sınırlı karbon salımının ve uzun mesafe HVDC (Yüksek Voltajlı Doğrudan Akım) enerji aktarımında gerçekleşen ilerlemelerin avantajlarıyla birleştirildiğinde, jeotermal enerji elektrik enerjisi oyununu tümden değiştirebilir.”
Proje ayrıca KMT’de çalışan bilim insanlarının, basınç okumaları elde edecek algılayıcılar ile magma odasını gözlemlemesine yardımcı olacak. Ayrıca bu sayede patlama tahminleri iyileştirilebilecek.
Daily Mail gazetesine göre 2030 öncesinde yapılacak diğer deneyler arasında, odaya sıvı enjekte edilmesiyle basınç ve sıcaklığın değiştirilmesi ve sonuçların ölçülmesi bulunuyor.
“Magmatik sistemlerin anlaşılması, yanardağ gözlem stratejilerinin iyileştirilmesi ve yeni nesil, yüksek ısı tutumlu jeotermal enerjinin geliştirilmesine yönelik duyulan ihtiyaç projeye yön veriyor” diyor KMT’de çalışan bilim insanları 2018 yazdıkları makalede.
Araştırmacılar şöyle devam ediyor: “Bir magma odasının çatısındaki sıcaklık profilinin gözlemlenmesi, magmadan hidrotermal sisteme olan gerçek ısı akışını ortaya çıkaracak. Bu eşi görülmemiş gözlemle, Süper Sıcak Jeotermal Sistemler’in (SHGS) taşıdığı potansiyel ve sürdürülebilirlik test edilecek”
“SHGS’ler 350°C’den yüksek sistemler.”