DEM Parti'li Oluç'tan 'Kobani Davası' cezalarına 'tasfiye davası' yorumu

DEM Parti Antalya Milletvekili Saruhan Oluç, katıldığı canlı yayında Kobani Davası ardından verilen cezaları ve partisinin bundan sonra atacağı adımlara ilişkin değerlendirmede bulundu.

12punto

Verilen mahkeme kararlarını 'bu bir intikam davasıydı' sözleriyle tanımlayan Oluç, bu sürecin ikinci hamlesinde parti kapatmanın gündeme gelebileceğini söyledi.

Mahkeme heyetinin iddianameyi bile okumadığını iddia eden ve verilen kararları değerlendiren DEM Parti Antalya Milletvekili Saruhan Oluç, "Siyasi tasfiyenin bir adımı gerçekleştirildi. İkinci adım olarak da partinin kapanması süreci işletilecektir. İntikam derken bunu da özellikle vurgulamak istiyoruz üstünlerin hukuku var!" ifadelerini kullandı.

Halktv'de yayınlanan 'Sinem Fıstıkoğlu ile Perdenin Önü Arkası' programına konuk olan Saruhan Oluç, mahkeme kararlarına ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"Beraat etmiş arkadaşlarımız iyi ki beraat etmişler ancak tüm arkadaşlarımızın beraat etmesi gerekirdi ortada bir suç yok!

Bugün Selahattin Demirtaş başta olmak üzere arkadaşlarımız, en ağır suçlama maddesi olan Yasin Börü'nün öldürülmesiyle ilgili suçlamadan beraat ettiler. Biz kimsenin ölmesinden ve öldürülmesinden yana değiliz. 

Bize böyle bir suçlama atfedilmişti ancak mahkeme bana göre doğru kararı verdi ve Yasin Börü suçlamasından arkadaşlarımız beraat etti. Mahkeme böyle bir suçlamanın doğru olmadığını söyledi.

Bu cezayı verenler demiş oldu ki 'demokratik siyasette ısrar ederseniz bir size daha çok ceza veririz'. Verilen cezalardan sonra tüm parti adına söyleyebilirim ki bu konudaki mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.

Bu tür bedel ödetmelerle bize diz çöktürmeye çalışanlar bunun olmayacağını yine görecekler.

Selahattin Demirtaş bu kararlar sonrası 'üzülmeyin ve ensenizi karartmayın' dedi. Demokratik mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi belirttiler."

VERİLEN CEZALARIN ETKİSİ

Oluç, verilen hapis cezalarıyla ilgili olarak şunları söyledi: 

"Toplumsal barış için verilen uğraş yara alıyor, eşit koşullarda birlikte yaşama hayali yara alıyor bunlar bizi üzüyor. 

Bu kararların arkasında duruyorsanız siz demokratik ve özgürlükçü bir anayasa yapmak istemiyorsunuz demektir. İktidar cephesindeki hukukçular cezaları olumlu ve iyi olarak yorumluyorlarsa, duruma böyle bakıyorlarsa özgürlükçü ve demokratik bir anayasa yapacağız söylemleri samimi gelmiyor. Biz bu ortamda anayasa için masaya oturmayız.

Ne ekerseniz onu biçersiniz. Toplumsal barış açısından ektikleri iyi bir şey değil. İlişkilerin normalleşmesi açısından iyi bir iş yapmadılar iyi bir tohum ekmediler. 

Eski askeri mahkeme dönemlerini hatırlattılar."