Dilruba K.’nın annesi 12punto’ya konuştu: ‘Dilruba gümbür gümbür gelecek’
İzmir’de yapılan bir sokak röportajında verdiği beyanlardan sonra tutuklanan Dilruba K.’nın annesi Aysel K., davaya ilişkin düşüncelerini ve kızı Dilruba’nın durumunu 12punto’ya anlattı.
12punto
Hikmet Eren ÇELENK 12punto.com.tr
Instagram ve hükümet arasında yaşanan kriz sonucunda Türkiye’de sekiz günlük bir Instagram erişim engeli yaşanmış, kriz sürecinde RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, sokak röportajlarının takiplerinde olduğunu belirttikten kısa süre sonra ‘Tüysüz Mikrofon’ isimli Youtube kanalına röportaj veren Dilruba K., erişim engeline dair yaptığı yorumlardan sonra tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
20 Ağustos’ta görülen duruşmada Dilruba K. ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan beraat etmiş, ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçundan devam eden davanın 3 Eylül’de görüleceğini Avukat Hüseyin Yıldız 12punto’ya aktarmıştı. Dilruba K.’nın annesi Aysel K., süreci ve kızının durumunu 12punto’ya anlattı.
‘KIZIM DAHA ÖNCE KARAOKLA DAHİ GİTMEDİ’
Aysel K., sürece ve kızına ilişkin sözlerine şöyle başladı:
”Kızımın özgürlüğüne kavuşmasını istiyorum, haketmediği yerde. Şu sıralar psikolojik olarak pek iyi değil. Hiç suçu olmayan kızımın içeride olması gerçekten çok acı verici. Kızımın sicilinde hiçbir şeye rastlayamazsınız, bir defa olsun karakola dahi gitmedi. Turizmci olmamıza rağmen ne alkol ne sigara tüketmiyor. Ne yazık suçlular dışarıda suçsuzlar içeride. En üzüldüğüm konu yurtdışı yasağı. Bunun uygulanacağı ne yaptı kızım?”
‘DİLRUBA GÜMBÜR GÜMBÜR GELECEK’
Kızının beraat etmesi gerektiğini belirten Aysel K., serbest kalması durumuna ilişkin,
“Çocuğuma çok güveniyorum. Doğdu doğalı siyasetin içerisinde büyüdü, gümbür gümbür gelecek. Donanımına, kültürüne güveniyorum. Bilim ve irfan kızı. Eğer Cumhurbaşkanı bir karşısına alıp görebilseydi emin olun anlardı tüm bunları ve helallik isterdi Dilruba’dan. Şahsına has bir hakaret veya küfür mü vardı?” ifadelerini kullandı.
‘MAHKEMEDEN SONRA MÜCADELEMİZ SÜRECEK’
Kızının sağlık sorunlarına değinen ve mahkeme tamamlandıktan sonra sürecin peşini bırakmayacaklarını belirten Aysel K, ”Dilruba benim gibi kalbinden rahatsız. Çocukluğunda hiç dışarı çıkarmadım, sağlıklı besinler yemesi gerekiyordu. Eşim diplomattı, stresli bir hayat geçirdik. 14 yaşında kapanacağı söylendi ama maalesef kapanmadı. Oje, parfüm gibi kozmetik ürünlerini kullanamıyoruz. Glutenli şeyler yiyemeyiz, genellikle mezelerle besleniriz. Beni en tedirgin eden şey bu oldu. Kalbi delik çocuğumu oraya mahkum ettikleri için bir anne olarak sürecin peşini asla ve asla bırakmayacağım. Hakkımı helal etmiyorum. Bu kötü yorumları yapanların peşini de bırakmayacağım. Ben kızımı yetim halimle büyüttüm, kimseye muhtaç etmedim” şeklinde konuştu.
(Dilruba K ve annesi Aysel K)
‘KIZIMI NEDEN İÇERİDE TUTTUKLARI BELLİ’
AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in açıklamalarını ve hükümet kanadından iletişime geçilip geçilmediğini sorduğumuz Aysel K., “Özlem Zengin ile de konuşacağım. Bakalım kim kime ders verecek, bakalım kim cahilmiş. Hepsinin sırası gelecek. Allah’ın izniyle çıkacak kızım. Neden içeride tuttukları zaten belli, birilerine ders vermek için. Kime ders veriyorsun? Dersi ancak Allah verir. Allah’ın adaletine inanıyorum ben. Ak Parti kanadından iletişime geçen var mı bilmiyorum. Sürekli arıyorlar beni fakat kim kimdir diye pek sormuyorum. Bir anne olarak konuşuyorum” dedi.
‘DİLRUBA ÇOK FARKLI YERLERDE OLACAK’
Dilruba K.’nın yaşadığı zorluklara değinen Aysel K. sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
“Rahatsızlıkları devam ediyor. Kızımın 24 saat ziyaretçisi var. Kızımın enerjisi de tükendi. Sürekli aynı süreçleri konuşarak yaşıyor. Çocukluğundan beri hep çok iddialı bir kızdı. Ben kızımın gümbür gümbür geleceğine inanıyorum. Çok farklı yerlerde olacak. Her şerrin ardında mutlaka bir hayır vardır. Küçük yaştan itibaren çalışmak zorunda kaldı Dilruba fakat bir kez olsun boynumu bükecek bir şikayetle gelmedi. Hala kıyafetlerini her şeyini ben alırım. Ben hiçbir zaman şu saatte eve gel demedim ona fakat o her zaman gelmesi gerektiği saatte geldi. Hiçbir zaman hiçbir konuda, hiçbir seçimiyle beni üzmedi. Her zaman haddini ve sorumluluğunu bilen bir kızdı. Ben küçükken anne oldum o da küçükken anne oldu. İş başvuru yaptığı zamanlar ona ‘Yönetici mi çalışan mı ön plandadır?’ diye sorulduğuna her zaman çalışanlardan taraf olmuştur. Kızım işçi ve emekçi dostuydu her zaman haklarını savunurdu."