Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
34,9385
Dolar
Arrow
32,5064
İngiliz Sterlini
Arrow
40,8451
Altın
Arrow
2441,0000
BIST
Arrow
10.087

Kentsel dönüşümü anlamak

Dr. Nebil İlseven, özellikle seçim döneminde popülerleşen kentsel dönüşümün ilkelerini yazdı.

Kentsel dönüşümü anlamak

6 Şubat 2022'de Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından doğru kentsel dönüşümün önemi birkez daha ortaya çıktı. Ancak seçimlere doğru kentsel dönüşüm ilkeden çok bir moda söylem halini almaya başladı. Dr. Nebil İlseven, kentsel dönüşümün 4 temel ilkesini 12punto için yazdı.

İlseven'in yazısı şu şekilde:

Toplumsal yaşamla ilgili bir konu "moda" niteliği kazandığında, hele bir de seçim döneminde olur olmaz vaat ve iddiaların vazgeçilemez malzemesi olarak görülüp, "popülist tatlandırıcı" olarak kullanılmaya başladığında en yaşamsal sorunlar sıradanlaşıyor. Yaklaşan yerel seçimlere giden yolda Kentsel Dönüşüm konusu tam da bu tür bir sıradanlaşmanın öznesi haline geliyor. Toplumcu bir yaklaşımla bütüncül programlar gerektiren bir sorun, içine itildikleri çaresizlik ortamında  yarınlarını bir nebze güvenceye almak için çıkış arayan seçmen nezdinde kullanışlı bir "kısa yol" olarak gündeme getiriliyor. Bu tutum yanlıştır; en nitelikli görünen adaydan başlayarak, sorunu bir "imar düzenlemesi," bir müteahhitlik konusu, binaların yenilenmesi veya mekanların fiziksel direnci başlıklarının ötesinde algılayamayan, değerlendirmeyen, gözardı eden tüm yetkililer ve yetkili adayları için hazin bir duruştur.  

Süreç ilerledikçe siyaset sahnesinde Kentsel Dönüşüme ilişkin uçuşan beyanların parıltılı vaatlere dönüşmeleri ve ciddi zihin bulanıklıklarına neden olmaları kaçınılmazdır. Burada gündeme sürülen modeller kentlerin yoğunluğunu arttıran, altyapı sorunlarını derinleştiren, yeni altyapı ihtiyaçları ve bunlara yönelik verimsiz kamu yatırımlarını zorunlu kılan, çevre ve toplumsal yaşamla uyumu zedeleyen unsurlar içermektedirler.

Bu haliyle önerilen "çözümler" ise kamu üzerinde hem yüksek maliyetli harcamalara hem de geri dönüşü imkansız sosyal yabancılaşmalara neden olacaktır. Dahası, özel imar düzenlemeleri ve bunlara dayalı olarak ilk bakışta kişilere cazip gelen ve sorunun çözümünü kolaylaştırdığı düşünülen imkanlar, kamu yetkisi kullanılarak kişilere önemli servet aktarımları yaratan sonuçlar doğurmaktadır. Bu ise toplumsal adalet ve eşitlik duygularının zedeleyecek ve zaman içinde toplumsal barışı aşındıracaktır.      

Kentsel Dönüşümün tartışma götürmeyen, tek ve biricik amacı "hayat kurtarmaktır." Kentsel Dönüşüm herşeyden önce afet öncesi dönemde, yıkımlar, yok oluşlar meydana gelmeden "tüm canlıların yaşamı"nı korumayı hedefleyen bir "risk yönetimi" sürecidir. Bu yaklaşım, afet sonrası devreye giren "afet yönetimi" uygulamalarından çok farklı bir sistematiği ifade etmektedir. Bu tanım kendi başına yeterli midir? Hayır. Kentsel Dönüşüm aynı zamanda "sürdürülebilir kentler" hedefi ile toplumsal gelişmeyi ve refahı hedefleyen bir süreç olarak değerlendirilmektedir.

Kentsel Dönüşümün birinci aşamasında afete maruz fiziksel mekanların (dirençli değil) dayanıklı olarak tasarlanması ve yenilenmesi esastır. Burada nihai hedef yurtdışı örneklerinde görüldüğü gibi "yıkılmayan binalar" değil, "öldürmeyen yapılar" imal edilmesidir. İkinci kritik konu; proje uygulamalarında insan sağlığına uygun, enerji tasarrufu sağlayan, ekonomik maliyetlerle erişilebilir, dayanıklı yapı malzemelerinin kullanımıdır. Son olarak, parsel veya ada ölçeğinde kentsel dönüşüme giren yapılaşmaların kent-içi ulaşım etkinliğini göz önünde tutan, doğal kaynakların sömürüsü veya israfına açık değil, tam tersi yaşayan doğa ile uyumlu, yeşil alan ve özellikle taşıtların park yeri ihtiyaçlarını plan bütünlüğü içinde değerlendiren bir yaklaşım esastır.  

Konu bu özellikleri ile tarif edildiğinde, uygulamaya ilişkin idari yapılanma da kritik bir etken olarak ortaya çıkmaktadır. Kentsel Dönüşüm süreçlerinin etkin yönetimi bir "ölçeklendirme" konusudur. Mevcut idari yapılanmaların bazıları Kentsel Dönüşüm için uygun ekonomik ve idari ölçeklere sahip olmakla birlikte, pekçok yönetim biriminin uygun(optimum) ölçek bandının altında veya çok üstünde kaldığı bir gerçektir. Dolayısıyla Kentsel Dönüşüm çalışmalarının sağlıklı ve amaca uygun olarak yürütülmesinde belli sayıda konut, nüfus ve alan özelliklerine sahip alanların belirlenerek, çalışmaların bu alanlar özelinde yürütülmesi ve takibi gereklidir.  Bu gerçek, konunun uygulama aşamasında esas olarak yerel yönetimlerin ilgi ve sorumluluk alanı olduğuna işaret etmektedir.  Ölçek-dışı kalan bölgelerde, yine varolan yerel yönetimler altıda farklı tip ve özellikte kentsel dönüşüm projeleri geliştirilmesi hem kaynak kullanımlarını hem de amaca uygunluk hedeflerinin zamanında ve verimli olarak gerçekleştirilmesini mümkün kılacaktır.  Yerel Yönetimlerin bu konudaki özgün rolü "standart oluşturma," "çözüm geliştirme" ve "etkin denetim" alanlarında öne çıkmaktadır.  

Bu noktada üzerinde durulması gereken bir konu da Kentsel Dönüşüm faaliyetlerinin finansman boyutudur. Bu konu; finansal piyasalarda dolaşımda olan likidite, bankalar sektörü, kamusal kaynaklar ve mevcut resmi ve özel işletim sistemlerinin kapasite ve kabiliyetleri  düşünüldüğünde öncelikle bir "nakit akışı" sorunu olarak ele alınması gereken bir konudur. Bu yaklaşıma dayalı olarak yapılan çalışmalar göstermektedir ki, gerçek anlamda Kentsel Dönüşüme girmesi gereken yapı stoğunun oluşturulması için gerekli kaynaklar finansal sistem içinde mevcuttur.  Bu kaynakların belli ilkeler ve standartlar çerçevesinde kullanıma alınması ekonominin dengelerini olumsuz etkilemeyecek, tam tersi bugün geniş halk kesimlerinin büyük sıkıntılar içinde üstlenmiş oldukları ekonomik yüklerin hafifletilmesine de katkıda bulunacaktır.

Sonuç olarak, Kentsel Dönüşüm'ü bir siyasal "kısa yol" olarak devreye alıp, konuyu bütün sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel boyutlarından soyutlayarak, çözümleri imar planı düzenlemeleri, inşaat projeleri ve servet edinme fırsatları olarak algılayan yaklaşımlar, esas amaç olan "hayat kurtarma" konusunu tümüyle göz ardı eden yaklaşımlardır.  Kentsel Dönüşümün 4 temel ilkesi bu konudaki politika önerilerinin turnosol kağıdıdır: Kentsel Dönüşüm "Güven Yaratacak, Yerinde Olacak, Uzlaşma ile Olacak ve Hızlı Olacaktır..."   Bu ilkelerin aynı zamanda Toplumsal Barış ve Refahın yaşama geçirildiği Sürdürülebilir Kentler oluşturulmasının da anahtarı olduğu değerlendirilmektedir.


Haber Kaynağı : 12punto

6 Şubat afet Deprem Kahramanmaraş kentsel dönüşüm