SYRIZA'nın yeni lideri Stefanos Kasselakis

Yunanistan’da 2015’te iktidara geldiğinde komünistler dışında hemen her kesimin “umut” diye lanse ettiği, Türkiye’de de pek çoklarının “rüzgarına kapıldığı” SYRIZA’nın maskesi çabuk düşmüştü.

4 yıllık iktidarında halk düşmanı, emperyalizm yanlısı politikalara imza atan SYRIZA, 2019’daki seçimlerde aldığı yenilgiyle iktidarını Yeni Demokrasi’ye devretmişti. Bu yılın Haziran ayında yapılan seçimlerde de büyük oy kaybına uğrayan partinin lideri Aleksis Çipras genel başkanlıktan istifa etmişti.

SYRIZA yeni liderini seçti: Hayatının son 21 yılını 14 yaşında göç ettiği ABD’de geçiren, eski Goldman Sachs yöneticisi, halihazırda zengin armatör 35 yaşındaki Stefanos Kasselakis…

Aynı zamanda ABD vatandaşı olan Kasselakis’in önemli bir özelliği ve bu yıla kadar bilinen tek siyasi faaliyeti ABD Başkanı Joe Biden’ın 2008 yılındaki seçim kampanyası için gönüllü olması. 

Haziran ayındaki seçimlerde aday gösterilen ancak milletvekili seçilemeyen Kasselakis, SYRIZA’nın yeni lideri olarak seçilmesinin ardından Aleksis Çipras’ı parlamentodaki ofisinde ziyaret etti ve Çipras’ın “mirasının koruyucusu olacağı” sözünü verdi. Kasselakis ayrıca partideki “birliği” koruyacağını da taahhüt etti.

Milletvekili olmadığı için partisinin parlamentodaki grup sözcüsü olamayan Kasselakis, bu görev için Aleksis Çipras’ın kuzeni olan ve liderlik seçim kampanyasında yanında yer alan Yorgos Çipras’ı atadı.

SYRIZA’nın yeniden iktidara gelmesi için “ABD modelinin kopyalanmasını” savunan ve farklı ideolojik kesimlerden bir “çatı parti”sini öneren Kasselakis'e partisinden de tepkiler geliyor.

'SANKİ NETFLIX DEVREYE GİRDİ, PARTİYİ ELE GEÇİRDİ'

The Guardian’a konuşan yazar Dimitris Psarras’a göre bir zamanlar “marksist-leninistler, eski komünistler, ekolojistler ve sosyal demokratların” ittifakından oluşan SYRIZA’nın pek çok üyesi korkuya kapıldı: “Sanki Netflix devreye girdi, partiyi ele geçirdi ve şimdi de bunu bir diziye dönüştürüyor.”

Psarras’a göre insanların Kasselakis’in siyasetinin ne olduğuna, hatta bir programı olup olmadığına ilişkin hiçbir fikri yok ve şoke olmuş durumdalar.

'ROCK GRUBUNDAN HAFİF POP GRUBUNA...'

SYRIZA milletvekili Stelyos Kuloğlu da Kasselakis’in parti lideri seçilmesini “Bu, solcu SYRIZA’nın sonu” diye niteledi. “SYRIZA rock grubundan hafif pop grubuna dönüştü” benzetmesini yapan Kuloğlu da parti tabanının “tamamen şokta” olduğunu söyledi.

Miçotakis'e rakip: İngilizcesi daha iyi!

Kasselakis’e göre ise SYRIZA lideri seçilmesi Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’i yenmek için “ilk adım” olacak, bunu da “daha iyi İngilizce, finans ve iş bilgisi” ile yapacak. 

Miçotakis’ten bile Amerikancı olacağını garanti etmesi belki de siyasetteki “acemiliğine” yorulur. Ancak İngilizcesiyle övünürken Kasselakis’in önünde Yunancasını geliştirmek gibi bir görev de bulunuyor. Zira SYRIZA lideri seçilmeden kısa süre önce yaptığı bir açıklamada Kuzey Kıbrıs için partisinin kullandığı “sözde devlet” yerine, “devletçik” ifadesini kullanması sonrası hata yaptığını belirtip bunu yorgunluğuna ve Yunanca terimlere aşinalığının az olmasına bağlamıştı.

Armatör olarak gidip gelirken ülkesinin ihtiyaçlarını fark etmiş

Haziran’da Çipras’ın davetiyle SYRIZA milletvekili adayı olduğunda yazdığı bir yazıda, Yunanistan’da siyasete atılma kararını “iş kariyerimin iki bölümü arasında kısa bir ara” diye nitelemişti. 

Gemi lojistik şirketi patronu olarak geçen son 6 yıldaki kariyeri sayesinde, 14 yaşında ayrıldığı ülkesiyle yeniden bağlantı kurduğunu ve ülkesinin ihtiyacı olan değişimlere dair görüşlerini şekillendirdiğini yazan Kasselakis “Eğer niyet yeniden iktidara gelmekse SYRIZA mümkün olan en kısa sürede ABD formülünü kopyalamalı, aynı zamanda siyasi merkezi kucaklamalı” ifadelerini kullanmıştı.

Seçilmesinin ardından bir TV yayınına ABD’li eşi Tyler McBeth ile çıkan Kasselakis’in vaatleri arasında eşcinsel evliliğin yasallaştırılması, kamu ve özel sektör çalışanlarının ödediği vergilerde “ciddi” indirimler, kilise ve devletin ayrılması, yargı reformu, Yunanistan’da doğup büyüyen göçmen çocuklara vatandaşlık verilmesi gibi vaatler bulunuyor.

Türkiye'de hemen her kesim SYRIZA olmak istiyordu

Avrupa’da 2008 krizinin ardından giderek derinleşen yoksulluk ve işsizlik karşısında emekçi kitleleri düzen içinde tutmak için parlatılan “sahte sol” partilerden biri olarak yola çıkan SYRIZA’nın son olarak vardığı liman böyle...

Türkiye’de ise bir dönem iktidarından muhalefetine hemen herkes SYRIZA’cı olmuştu.

AKP, yandaşı gazeteler aracılığıyla SYRIZA’nın kendisini örnek alarak iktidara geldiğini iddia ediyor, MHP Genel Başkanı Bahçeli HDP’ye SYRIZA’yı örnek gösteriyor, “onlar bölücü değil” diyordu.

CHP “umut vaat edenler kazandı” diyerek SYRIZA’yı kutluyor ve Haziran 2015’teki seçimlerde CHP’nin de böyle kazanacağını öne sürüyordu.

Dönemin HDP lideri Selahattin Demirtaş “Tıpkı Syriza ve Podemos gibi biz de iktidara yürüyoruz” diyor, “Kardeşim Çipras” diyerek SYRIZA’nın seçim başarısını kutluyordu.

SYRIZA’nın o dönem Türkiye’deki kardeş partisi ÖDP’nin genel başkanı Alper Taş da Atina’da katıldığı mitingde “Avrupa Sol Partisi’nde Syriza ile beraberiz. Darısı başımıza diyerek buraya geldik. ‘Komşuda pişen bize de düşer’ hesabı ile buradayız. Bu akşam büyük bir demokrasi şöleni var” diyordu.

Sağından soluna neredeyse tüm partiler “Türkiye’nin SYRIZA’sı” olma yarışına girmişti.

DSP ve Anadolu Partisi birleştiklerini “Bu platformda her parti kendi adıyla temsil edilecek. Bir anlamda Yunanistan’daki Syriza modelini öngörüyoruz. Önerimiz DSP ve Anadolu Partisi’nin bu platformun başını çekmesidir” sözleriyle duyuruyordu.

KEMAL OKUYAN DİKKAT ÇEKMİŞTİ

Yunanistan’da esen rüzgarın etkisindeki Türkiye solu “sahte umut” uyarısı yapan komünistleri “hiçbir şeyi beğenmemekle”, “sekterlik”le suçluyordu.

Ocak 2015’te dönemin Komünist Parti MK üyesi Kemal Okuyan’ın CNNTürk'te yayınlanan, "Ne Oluyor" programındaki sözleri üzerine tartışma çıkmış, programa katılan hemen herkes SYRIZA’nın “umut" olduğunu iddia etmişti.

Okuyan o programda "Yunanistan’da şu anda sol bir hükümet algısı var ama öte yandan da tarihte bir çok kez olduğu gibi belki de kapitalizm, kendisini yeniden ayağa kaldırabilmek için; yani bütün bu başa gelen felaketlerin sorumlusu olan düzen, sol görünümlü bir hükümeti kurmaya kalkıyor" demişti. 

Emekçiler içinde örgütlenmeden, popülist söylemlerle solun başarı yakalayamayacağını vurgulayan Okuyan kravat takmayan Aleksis Çipras'a ve Ufuk Uras'a göndermede bulunarak "Kravatı çıkararak sadece bu iş olmuyor” demişti.

Haber Kaynağı : 12punto