Kaş’ta mermer ocağı skandalı durduruldu: Mahkemeden iptal kararı

Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Gökçeyazı Mahallesi’ndeki orman vasıflı arazide planlanan mermer ocağı projesine ilişkin Antalya Valiliği tarafından verilen ÇED Gerekli Değildir kararı Mahkeme tarafından iptal edildi. Kaş Çevre ve Kültür Derneği ile köylüler tarafından açılan davada, 30 Mayıs 2025’te yapılan bilirkişi keşfi sonrası hazırlanan raporda bölgenin tamamının orman alanı olduğu belirtilerek korunmasının kamu yararı açısından zorunlu olduğu vurgulandı.

Yusuf Yavuz'un haberine göre, mahkemenin görevlendirdiği heyette yer alan Maden Yüksek Mühendisi bilirkişinin de “Keşif yapılan sahada ayrıntıları önceki bölümlerde verilen şu nedenlerden dolayı sahanın olduğu haliyle korunmasında üstün kamu yararı olacağı kanaati oluşmuştur” değerlendirmesini içeren rapor doğrultusunda karar verilerek ÇED kararı iptal edildi.

VALİLİĞİN ÇED MUAFİYETİ KARARI TEPKİ ÇEKMİŞTİ

Gökçeyazı köyü sınırlarında mermer ocağı kurulması amacıyla hazırlanan proje hakkında Antalya Valiliği (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü) Kasım 2024’te ÇED Gerekli Değildir kararı almıştı. Demre Çayı Vadisi’nin batısında yer alan ruhsat sahasının 95,5 hektarlık bir alanı kapsadığı, Ankara merkezli Kentaş Madencilik Sanayi AŞ’nin bu alanın dörtte birlik bölümünde ilk etapta işletmeye başlamayı planladığı ifade edilmişti.

KÖYLÜLER VE DERNEK SÜRECİ YARGIYA TAŞIDI

Bozulmamış orman yapısına sahip bölgenin mermer ocağıyla geri dönüşü olmayan bir tahribata uğrayacağını belirten Kaş Çevre ve Kültür Derneği ile Gökçeyazı sakinleri ÇED kararının iptali için dava açtı. Proje sahasında yapılan protestolara Kaş merkezinden ve çevresindeki yerleşimlerden yurttaşlar ile çeşitli siyasi temsilciler de destek vermişti.

KEŞİFTE ARKEOLOJİK KALINTILAR ORTAYA ÇIKTI

Antalya 3. İdare Mahkemesi’nin yürüttüğü davada görevlendirilen 7 kişilik bilirkişi heyeti 30 Mayıs 2025’te proje sahasında inceleme yaptı. Jandarma eşliğinde gerçekleşen keşifte arazide arkeolojik nitelikte kalıntılar bulundu. Daha önce Koruma Bölge Kurulu’nun olumlu görüş verdiği alanda keşif sırasında tespit edilen kültür varlıkları tescil edilerek koruma altına alındı.

ŞİRKET, YARGI SÜRECİ BEKLENMEDEN ÇALIŞMAYA BAŞLADI

Arkeolog, Maden Y. Mühendisi, Çevre Y. Mühendisi, Orman Y. Mühendisi, Jeoloji Y. Mühendisi, Ziraat Y. Mühendisi ve Harita-Kadastro Y. Mühendisinden oluşan bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan rapor 30 Haziran’da tamamlandı. Raporda, geçimini zeytincilik, arıcılık ve küçükbaş hayvancılıkla sağlayan köylülerin yaşam alanlarını tehdit eden mermer ocağı projesinin bozulmamış maki ekosisteminde ciddi kayıplara yol açacağı belirtildi. Buna karşın şirketin iki hafta önce mahkeme kararı beklenmeden araziye iş makineleri göndererek çalışmaya başladığı ifade edildi.

MAHKEMEDEN İPTAL KARARI ÇIKTI

Kaş Çevre ve Kültür Derneği, Kaymakamlığa başvurarak yargı süreci sürerken arazide faaliyete başlayan şirketin çalışma izinlerinin açıklanmasını talep etti. Ardından Mahkeme, mermer ocağına ilişkin verilen ÇED Gerekli Değildir kararını iptal etti.

ORMANA İZİN VEREN PERSONEL HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

İptal kararının ardından açıklama yapan davacı avukatı Tunca Koç, proje tanıtım dosyasında binlerce ağacın bulunduğu alanda yalnızca 17 kızılçam ağacının kesileceğinin belirtildiğine dikkat çekerek, “Güzelim sandal ağaçları ve meşeler ağaçtan sayılmıyor mu acaba? Bu konuda izin belgesi düzenleyen Orman Müdürlüğü personeli hakkında suç duyurusunda bulunacağız” dedi. Açıklamasında su kaynaklarına etkilerin de kararda yer aldığını hatırlatan Koç, devletin orman, su ve tarım alanlarına yönelik bu tür uygulamalarla büyük zarar verdiğini belirtti. Dernek ve Gökçeyazılıların ekosistemi korumak için mücadele ettiğini ifade etti.

MÜHENDİSİN RAPORDAKİ “KORUNMALI” GÖRÜŞÜ DİKKAT ÇEKTİ

Bilirkişi raporunda Maden Yüksek Mühendisi uzmanın da proje sahasının mevcut haliyle korunması gerektiğine dair görüş bildirmesi dikkat çekti. Raporda, “Keşif yapılan sahada ayrıntıları önceki bölümlerde verilen şu nedenlerden dolayı sahanın olduğu haliyle korunmasında üstün kamu yararı olacağı kanaati oluşmuştur” ifadesi yer aldı. Ayrıca raporda, bölgenin turizm açısından önemine, orman bütünlüğünün bozulacağına, topoğrafyanın değişeceğine, ekosistemin olumsuz etkileneceğine, flora-fauna kayıplarına, habitat tahribatına, ekonomik değerlendirmelerin yetersizliğine ve ortaya çıkacak görüntü kirliliğinin geniş bir panoramadan görülebileceğine dikkat çekildi.

Haber Kaynağı : 12punto