Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
43,8165
Dolar
Arrow
38,8187
İngiliz Sterlini
Arrow
52,0556
Altın
Arrow
4105,0000
BIST
Arrow
9.514
/cevre/video-gerede-cayi-olum-cayina-dondu-100u-askin-koydeki-355-bin-insan-tehdit-altinda-86480

Gerede Çayı ölüm çayına döndü… 100'ü aşkın köydeki 355 bin insan tehdit altında!

Bolu’dan başlayarak Karabük’e kadar devam eden Gerede Çayı, bölgede bulunan Deri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrika atıkları nedeniyle zehir saçıyor. Bölge halkının Bolu Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne açtığı davanın duruşması yarın saat 10.50’de Bolu Adalet Sarayı’nda görülecek.

Hazal Güven - 12punto.com.tr

Bolu’nun Gerede ilçesinden başlayarak Karabük’ün Eskipazar ilçesine kadar uzanan Gerede Çayı, insan ve doğa sağlığını tehdit etmeye devam ediyor. 100’ü aşkın köyden geçen 288 kilometrelik çay, 355 bin civarında insanın su kaynağı olarak kullanılıyor. 

Ancak Gerede’de bulunan Deri ve Karma Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikalardan gelen evsel ve sanayi atıklarının çaya akıtılması nedeniyle su zehir saçıyor. Yaklaşık 10 yıldır süren kirliliğin ana gerekçesi atıkların arıtma işlemi yapılmadan Gerede Çayı’na deşarj edilmesinden kaynaklanıyor. 

Çayda yaşayan balıkların sayısı ve çeşitliliğinden yıllar içerisinde ciddi anlamda azalma görüldü. Çevre köylerde kirliliğe ve kokuya neden olan atıklar için bölge halkı tarafından Bolu Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne karşı açılan davanın duruşması yarın saat 10.50’da Bolu Adalet Sarayı’nda görülecek. 

Bugüne kadar artarak devam eden kirliliğe karşı kurulmuş Gerede Çayı Temiz Aksın Platformu Başkanı İlhan Armağan 12punto’ya yaptığı açıklamada, “Gerede Çayı davası bir su davası değil, yaşam davasıdır. Gerede Çayı 288 kilometrelik uzunluğuyla yalnızca bir çay değil, 355 bin insanın yaşadığı köylerden, şehirlerden geçen, hayat bulan bir yaşam kaynağıydı” dedi. 

“Bu çay artık yalnızca çevreyi değil, içinden geçtiği tüm Batı Karadeniz’i, insan sağlığını ve canlı yaşamını doğrudan tehdit etmektedir” diyen İlhan Armağan, şu ifadeleri kullandı: 

 

‘ZEHİR HATTINA DÖNDÜ’

“Gerede’de bulunan Deri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 70-80 fabrika ile Karma OSB’deki jelatin, tekstil boyama ve kemik unu tesislerinin çoğu, suyla üretim yapan ve yüksek kirlilik potansiyeli taşıyan işletmeler. Yıllardır sözde arıtma tesisleri gösterilse de, bu tesisler gerçekte suyu arıtmıyor. Kimyasal atıkların doğrudan Gerede Çayı’na deşarj edilmesiyle burası bir zehir hattına döndü.”

GEREDE ÇAYI DEĞİL, ÖLÜM ÇAYI!

2023’te bölgede yaşayan bir kişinin sudan zehirlenerek hayatını kaybettiğini hatırlatan Armağan, sözlerine şöyle devam etti: 

“Bu çay artık yalnızca çevreyi değil, içinden geçtiği tüm Batı Karadeniz’i, insan sağlığını ve canlı yaşamını doğrudan tehdit etmektedir. Köylerimizin içinden geçmekte, tarım alanlarını, hayvanları, meyve ağaçlarını sulamakta; aynı zamanda içme suyu kaynaklarımıza da inme riski taşımaktadır.

10 Ocak 2023’te Bolu’nun bir köyünde insanlar içme suyundan zehirlendi, ne yazık ki bir vatandaşımız hayatını kaybetti. Daha geçtiğimiz hafta, 15 Mayıs 2025’te Bolu’nun dört ayrı köyünde yine içme suyundan dolayı 80 kişi zehirlendi. Bu durum artık görmezden gelinecek bir konu değildir.”

‘ATIKLAR İÇME SUYU SAĞLAYAN BARAJIN DİBİNDEN BIRAKILIYOR!’

Söz konusu kimyasal atıkların bırakıldığı noktanın, bölgeye içme suyu sağlayan barajın hemen yanında olduğunu belirten Armağan, şöyle konuştu:

“Gerede’den çıkan atık hattı, Ankara’ya içme suyu sağlayan barajın hemen yanından geçiyor ve çok yakınındaki noktadan çaya bırakılıyor. Bu nasıl bir ihmal, bu nasıl bir ciddiyetsizliktir? İnsan hayatı bu kadar mı değersiz?

Bugün 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda bile Gerede Çayı’na halen zehir akmaya devam etmektedir. Fakat bazı siyasiler hâlâ bu gerçeği inkâr etmekte ve halkı yanıltmaya devam etmektedir. Mücadelemizi yalnızca çevre için değil, insan hayatı, tüm canlıların ve tüm tabiatın hakkı için verdik. Bu süreçte Bolu’da valiyle, çevre il müdürüyle; Gerede’de kaymakam, belediye başkanı, sanayiciler ve OSB yöneticileriyle defalarca görüşmeler yaptık. Ankara’da bakanlar, genel müdürler ve daire başkanlarıyla toplantılar gerçekleştirdik. TBMM’de 4 kez yazılı soru önergesi verildi. CNN Türk’te Yeşil Doğa Programı’nda belgesel çekildi ve bu kayıtlar Emine Erdoğan’a kadar ulaştırıldı. Onun talimatıyla küçük bir kıpırdanma olduysa da, sonuç yine değişmedi.”

'GEREDE BELEDİYE BAŞKANI HALKI KANDIRIYOR’

“Ne yazık ki bir sorumsuzluk çarkı kurulmuş durumda. Köy muhtarlarının bir kısmı kişisel çıkarlar uğruna susuyor ya da susturuluyor. Kimisi servis ihalesi, kimisi orman kesim işleri, kimisi belediyeden alınan işler karşılığında sessiz kalıyor. Bazıları ise çocuklarını veya yakınlarını belediyeye, organize sanayi bölgesine yerleştirerek ses çıkarmıyor. OSB yönetimleri özellikle kirlilikten en çok etkilenen köylerden eleman alarak halkın tepkisini engellemeye çalışıyor. Gerede Belediye Başkanı ise yıllardır halkı açıkça kandırmaktadır. Daha yeni, bir vatandaşın sorusu üzerine katıldığı  toplantıda, atıkların %95’inin arıtıldığını ve çaya arıtmadan hiçbir şekilde deşarj edilmediğini iddia etti. Ancak bu açıklamadan sadece 2 gün sonra, farklı bir köyden yeni bir deşarj noktası tespit edildi. Kurumlar ise siyasetin ve sanayicilerin etkisi altında, bağımsız karar alamıyor.” 

DURUŞMA YARIN

Bölge halkı tarafından Bolu Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne karşı açılan davanın yarın görülecek duruşmasına ilişkin de konuşan İlhan Armağan, “Lehimize bir karar çıkmaması için hiçbir neden yok” dedi. 

Armağan, şu ifadeleri kullandı: 

“20 Mayıs’taki duruşma öncesi akredite laboratuvarlarda Gerede Çayı’ndan alınan su örneklerinin analizleri yapıldı ve sonuçlar korkunç seviyelerde çıktı. Bu raporları belgeleriyle birlikte mahkemeye sunduk. Her şey somut, delilleriyle ortada. Buradan lehimize bir karar çıkmaması için hiçbir neden yok. Biz bu çayın zehir akıtmasına, insanlarımızın hastalanmasına, çocuklarımızın geleceğinin kararmasını istemiyoruz. Valiliğe, yetkililere ve kamuoyuna açık çağrımızdır: Lütfen artık insan sağlığını, doğayı ve geleceğimizi paradan ve ranttan önce düşünün. Bu yalnızca bir çevre davası değildir, bu bir insanlık meselesidir. Çünkü biz kazanmazsak, çocuklarımız kaybedecek."

Haber Kaynağı : Hazal Güven

Wodo Network