Prof. Dr. Uğur Emek ve Doç. Dr. Oğuz Demir'den asgari ücret değerlendirmesi: 2024'te durgunluk ve işsizlik mi görülüyor?
Milyonlarca yurttaşın gözü kulağı Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun bugün saat 13.30'da gerçekleştireceği ikinci toplantısında. Başkent Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Uğur Emek ve Akademisyen ve Sözcü TV programcısı Doç. Dr. Oğuz Demir toplantı öncesi 12punto.com.tr'ye değerlendirmelerde bulundu.
Milyonlarca yurttaş asgari ücret kararının verileceği Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun bugün saat 13.30'da gerçekleştireceği ikinci toplantısını bekliyor.
Türk-İş masaya 4 işçiyle beraber otururken şimdiye kadar herhangi bir rakam telaffuz edilmedi.
Toplantı öncesi 12punto'ya değerlendirmelerde bulunan Başkent Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Uğur Emek, "O rakamı Cumhurbaşkanı belirleyecek" diyerek sürecin belirsizliğine vurgu yaptı.
Prof. Dr. Uğur Emek
Emek şunları aktardı:
"CUMHURBAŞKANI'NIN GÖZE ALABİLECEĞİNİ SANMIYORUM"
"20 bin lira civarında bir asgari ücretin olması gerekiyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek hedef enflasyona göre demişti ve yılda bir kere olacak denilmişti.
Fakat şu anda mevcut sistemde hedef enflasyona göre yapılırsa oranları tam söyleyemeyeceğim ama çalışanlar çok mağdur olur. Aradaki yenilen dayağın faturası tamamiyle çalışanlara çıkartılmış olur. Seçim öncesinde bunu Cumhurbaşkanı'nın göze alabileceğini sanmıyorum.
"BAZ ETKİSİNE GÜVENİYORLAR"
Vatandaş 1 Şubat’da alacak. 1 Şubat’a kadar önemli miktarda, yüzde 3-4 oranında enflasyon olsa Ocak ayında Merkez Bankası’nın öngörüsüne göre enflasyon yüzde 65’e tamamlansa bile Mayıs’a doğru yüzde 70’in üzerine çıkacak. En kısa birkaç ay içerisinde başa dönmüş olacağız.
Enflasyon, yılın ikinci yarısından sonra düşecek. Bunda da baz etkisine güveniyorlar.
Temmuz-Ağustos’ta iki tane %9 enflasyon oranı yaşamıştık biz. Onlar seyirden çıkınca enflasyon düştü diyecekler. Bir kere enflasyonun düşüyor olması fiyatların geriliyor olması anlamına gelmez. Enflasyon fiyatlardaki artış hızıdır. Enflasyon fiyat değil, artış hızıdır.
"ENFLASYON DÜŞECEK SORUSUNUN CEVABI YOK"
Türkiye'de enflasyonun düşürülebilmesi için dezenflasyon programı olması gerektiğini belirten Emek hükümetin bir dezenflasyon programı olmadığını söyledi.
Emek sözlerini şöyle sürdürdü:
Bakın 1994-2001 krizine ordan çıkabilmek için bir istikrar programı yapılmıştır ve yapısal reformlar yapılmıştır. Bu programın Maliye politikası ayağı yok.
Bakan Şimşek, maliye politikası ayağı olarak iki şey söyledi. Birincisi yurtdışı gezilerine az sayıda gidin diyoruz dedi, ikincisi, 'araba alımlarında TOGG'u tercih edin diyoruz' dedi. Bu tasarruf politikası değil. Hem yurtdışı gezilerine devam edilecek hem de arabaya devam edilecek ama TOGG alcaklarmış bu tasarruf değil.
Millet büyük şehirleri terk ediyor artık. Büyük şehirlerde yaşama imkanı kalmadı insanların. Eskiden büyük şehire gelmeye çalışırlardı şimdi büyükşehirlerden kaçmaya çalışıyorlar.
Artık kapsamlı bir program olmadan istikrar programı olmadan bu sadece faiz artımıyla olmaz. Faiz artırıyorsunuz, parasal sıkılaşmaya gidiyorsunuz ki onu da doğru düzgün yapamıyorsunuz.
Bankalara politika faizinin altında kredi veriyorsunuz ucuz kredi vermek adına. Bunları bir araya getirdiğinizde enflasyon düşmez. Ne olacak da enflasyon düşecek sorusunun cevabı yok.
"TÜRKİYE'NİN BİRKAÇ YÜZ MİLYAR DOLARA İHTİYACI VAR"
TÜİK'in işsizlik verilerindeki yöntemini de eleştiren Emek, "işsizliğin temel nedeni insanların iş aramaktan vazgeçmesi. TÜİK anketinde son iki haftada formal yollardan bir yere başvurdunuz mu diye soru soruyorlar" diyerek işsizlik sorununa da dikkat çekti.
Emek sözlerine şöyle devam etti:
Şu anda Türkiye’de hiçbir fiyat bilgi taşımıyor çünkü anlamsız hale geldiler. Kira fiyatları, faiz, marketlerdeki fiyatlar anlamsız hale geldi. Bu pahalı mı doğru mu bilemiyorsunuz, o dinamiği bozdular.
O dinamiğin düzelmesi için yeniden yapısal reformlar yapıp ekonomide o yanlışları, kamu ihale kanununu yeniden eski haline getirmek lazım ve AB ile uyumlu hale getirilmesi lazım. Şeffaflık sağlanması lazım. Merkez Bankası kalemlerinde şeffaflık sağlanması lazım.
Baksanıza; bir Merkez Bankası Başkanı, Cumhurbaşkanı'na 'bize üç tane sektör söyleyin orayı uçuralım' demiş. Cumhurbaşkanı o üç tane sektörü neye göre seçecek? Cumhurbaşkanı hangi teknolojik gelişmeden haberdar da üç tane sektör söyleyebilecek?
Ayrıca Merkez Bankası Kalkınma Bankası mı? Tüm bu dengelerin yeniden düzeltilmesi lazım. Bu tür icraatlar da bu enflasyonu artırmak için mücadele için olumlu sinyaller vermiyor. Bunu yabancılar da izliyor ve bize parayı verecekler! Şu anda Türkiye'nin birkaç yüz milyar dolar paraya ihtiyacı var. O parayı verecek arkadaşlar bu sinyallerden olumlu etkilenmiyor olumsuz etkileniyorlar.
Akademisyen ve Sözcü TV programcısı Doç. Dr. Oğuz Demir, asgari ücrete ilişkin yüzde 50 seviyesinde bir artışta ekonomistlerin hemfikir olduğunu belirterek önemli değerlendirmelerde bulundu.
Doç.Dr. Oğuz Demir
BEKLENTİ YÜZDE 50 SEVİYESİNDE
Demir, asgari ücret beklentisine ilişkin şunları aktardı:
"Asgari Ücret Tespit Komisyonu'ndan yüzde 50'ye yakın bir zam çıkacağını tahmin ediyoruz. Özellikle yılın ikinci yarısındaki enflasyon yüzde 35 civarında. Seçime doğru gidiyoruz ve bunun da etkisi var.
'Tek sefer zam' dedi Cumurbaşkanı Erdoğan. Dolayısıyla yüzde 35'in üstünde bir zam seçim ve tek sefer zam mesajıyla birleşince yüzde 50'ye doğru bir artış beklemek mümkün.
Elbette aslında çıkması gereken rakam yoksulluk ve açlık sınırıyla beraber değerlendirilmesi gereken bir rakam. Ancak Türkiye'de standart bir asgari ücret olsun demek zor.
Türkiye'nin büyükşehirdeki geçim şartları ile küçük şehirlerdeki geçim şartları yaşam maliyeti aynı değil. Büyükşehirleri baz alırsanız yüzde 50 zam da yetmez. Küçük şehirleri baz alırsanız yüzde 50'lik bir zam İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa'yı bir kenara bırakırsanız çalışanı tatmin edecekmiş gibi gözüküyor."
"ALIM GÜCÜ AZALACAK"
Asgari ücrette enflasyon etkisinin önemine vurgu yapan Demir, "seçim" ve "tek zam" başlıklarının da önemine dikkat çekti.
Yeni belirlenecek asgari ücret ile alım gücü ilişkisine de değinen Demir, "Alım gücü açısından yılın ilk 4 ayında enflasyonun yüksek seyredeceğini düşünüyor Merkez Bankası ardından yavaşlama ve baz etkisiyle beraber eğer kurda bir atak olmazsa düşme eğilimi görüleceği yönünde. Yılın ilk yarısında alınan zammın hızlı bir şekilde alım gücünü azaltacağını bekliyoruz." dedi.
"DURGUNLUK, YÜKSEK ENFLASYON VE İŞSİZLİK"
Demir, tek zam kararına ilişkin yeterli ortam olmadığı vurgusunda bulunarak şunları aktardı:
"Tek zam Temmuz ayına geldiğimizde enflasyonda sert bir düşüş bekleyecek gibiysek aydan aya enflasyonun yüzde 1'in altına geleceğini düşünürsek o zaman evet ama hala elimizdeki göstergeler tek zam için yeterli bir ortam sunmuyor.
2024 zorlu ve durgunluğun olduğu enflasyonun ise yılın ilk 6 ayında yüksek seyrettiği bir dönem yaşayacağız. Belki de son 3 yıldır ciddi bir bunalımdan geçen Türkiye ekomomisinin bir tane önemli kısmı vardı evet alım gücü eriyordu enflasyon yüksek seyrediyordu ama istihdam kaybı olmuyordu. Yılın ilk yarısında istihdam kaybı olması da söz konusu olacak.
Durgunluk, yüksek enflayon ve artan işsizlikle karşı karşıya kalacakmışız gibi görülüyor.
Bu da toparlanmanın gecikmesine, reel ücretlerin beklediğimiz gibi artış sürecine girmesini geciktirecek bir nokta. Türkiye'nin hala emek piyasasında ciddi sorunları var."
Haber Kaynağı : 12punto
Çok Okunanlar
BEDAŞ 25 Kasım'da İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
Arka Sokaklar'daki tarikat sahneleri İslamcı kesimi rahatsız etmişti
24 Kasım reyting sonuçları: Deha mı Teşkilat mı birinci oldu?
MasterChef kim elendi? 24 Kasım MasterChef Türkiye elenen isim kim oldu?
Narin cinayetinde sır perdesi aralanıyor
Yandaş yazardan yeni seçim anketi
Cübbeli Ahmet'ten Mauro Icardi'ye
Harp Okulu’nda geçen yıl ne oldu?
Wanda Nara'nın sevgilisi L-Gante'den Galatasaray'a saygısızlık!
Narin Güran’ı Bulan JÖAK timinin ifadeleri ortaya çıktı