8 bin 463 yıl hapsi istenmişti: Adnan Oktar'ın mal varlığı Hazine'ye devredildi
Yargıtay, Adnan Oktar'a verilen 8 bin 463 yıl 4 aylık hapis cezasını onadı. Suç örgütüne ait 61 lüks otomobil ve 17 villa dahil olmak üzere en az 2 milyar lira değerindeki mal varlığı Hazine'ye devredildi.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Adnan Oktar silahlı suç örgütü davasında temyiz incelemesini tamamlayarak temmuz ayında karara bağladı. Buna göre, Adnan Oktar’a suç örgütü kurma ve yönetme, cinsel istismar ve cinsel saldırı, eğitim öğretim hakkının engellenmesi ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından verilen toplam 8 bin 463 yıl 4 aylık hapis cezası onandı.
Adnan Oktar organize suç örgütünün kullanımında olan 61 lüks otomobil ve 17 villa, mahkeme kararıyla Hazine'ye devredildi. Örgüte ait olduğu belirlenen ve toplam değeri en az 2 milyar lira olduğu düşünülen mal varlıkları da devlete geçti. Bu kararla birlikte Oktar ve örgütünün sahip olduğu maddi kaynaklar tamamen Hazine'nin kontrolüne geçmiş oldu.
Oktar ve kendilerini 'müritleri' olarak isimlendiren gruba karşı 1980'li yılların ortasından aralarında laikliğe aykırı beyanat vermek, suç işlemek için örgüt kurmak, zorla alıkoymak ve uyuşturucu bulundurmak gibi çok sayıda suçtan soruşturma ve dava açıldı.
Oktar hakkındaki bu dava ve soruşturmaların bazıları sonuçsuz kalırken ya da zaman aşımına uğrarken, hapis cezasına çarptırıldıkları ise daha sonra temyiz edildi.
Bu süreçlerde ayrıca Oktar hakkında farklı tarihlerde ruhsal rahatsızlığı bulunduğuna dair en az üç rapor hazırlandı.
Oktar hakkında bugüne kadar bilinen en az üç psikiyatri raporu bulunuyor.Bunlardan ilki 1983 yılında Şişli Hastanesi'nden alınmış bir heyet raporu. Burada Oktar'ı inceleyen heyet, "şizoid kişilik bozukluğu" teşhisi koyarak eğitimine devam etmeye elverişli olmadığı yönünde görüş bildirdi.
İkinci raporun tarihi ise 1985. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ndeki bir Sağlık Kurulu'nun hazırladığı bu raporda da Oktar'a "paranoid" teşhisi kondu.
1988 yılında da Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargılandığı davada mahkeme heyeti Adli Tıp Kurumu'ndan Oktar'ın akıl sağlığı ile ilgili rapor hazırlamasını istedi.
Gelen raporda, "paranoyak" teşhisi konulan Oktar'ın akli dengesinin yerinde olmadığı ve cezai ehliyetinin bulunmadığı tespiti yer aldı.
Hakkındaki ilk gözaltı 1986
Adnan Oktar, özellikle 1980'li yılların ortalarında özel okullarda yaptığı örgütlenme ve çeşitli basın kuruluşlarına verdiği mülakatlardaki sözleriyle kamuoyunun gündemine gelmeye başladı.
Mart 1986'da verdiği bir mülakatta sarf ettiği sözlerden dolayı "Atatürkçülüğe ve laikliğe aykırı beyanat vermek" suçlamasıyla gözaltına alındı.
DGM savcılığında verdiği ifadede çok okumaktan ruhsal dengesinin bozulduğunu ve tedavi gördüğünü söyledi.İfade çıkışı gazetecilere yaptığı açıklamada ise şeriatın gelmesini savunmadığını belirterek yanlış anlaşıldığını ifade etti.
Bu soruşturma, takipsizlik kararıyla kapatılırken, Oktar da bir günlük gözaltının ardından serbest bırakıldı.
İkinci soruşturma 6 ay sonra
Ancak bu gözaltı, Oktar'a yönelik basının ilgisini daha da artırdı. O dönemde gazetelerde üst üste Oktar ve kendilerine "mürit" diyen grup üyeleriyle yapılmış mülakatlar yer almaya başladı.
Bu röportajların yer aldığı gazetelerden biri Bulvar oldu. Gazete, 21 Haziran ile 3 Temmuz tarihleri arasında, Oktar ve bazı grup üyeleriyle mülakatların da yer aldığı "Adnan Hoca'ya niye inandık" başlıklı bir yazı dizisi yayınlamaya başladı.
Bu dizinin 30 Haziran tarihli yayınında Oktar'ın sarf ettiği "Türk milleti değil, İslam milleti vardır" sözleri nedeniyle bir kez daha soruşturma başlatıldı.
DGM savcılığı, 30 Haziran tarihli Bulvar gazetesi hakkında toplatma kararı çıkardı. Oktar'ın bu sözleri "Atatürk milliyetçiliğini zayıflatıcı nitelikte propaganda" olduğu gerekçesiyle soruşturma başlatıldı.
Oktar ve gazetenin sahibi Nazlı Ilıcak hakkında 7,5 ile 15 yıl arası ağır hapis istemiyle dava açıldı.Oktar, ifadesi alınmak üzere gözaltına alındı ve daha sonra tutuklanarak cezaevine konuldu. Aynı dönemde Oktar hakkında laikliğe aykırı faaliyetlerde bulunmaktan ikinci bir dava daha açıldı ve daha sonra iki dava birleştirildi.
Son operasyon 2018'de yapıldı
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından 11 Temmuz 2018'de Oktar ve grubuna yönelik İstanbul merkezli beş ilde operasyon düzenlendi.
Hakkında operasyon başlatılan kişi sayısı 235 olarak açıklandı.Soruşturma kapsamında 187 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerin 168'i tutuklandı.
Hazırlanan 3 bin 908 sayfalık iddianamede, grup, 'Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü' olarak tanımlanıyor. İddianamede, 226 şüpheli hakkında 24 ayrı suçlama ve dava kapsamında toplam 125 mağdur-müşteki bulunuyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan iddianamede Oktar örgütün kurucusu olarak tanımlanıyor. Oktar'ın yanı sıra 12 şüpheli daha örgüt yöneticisi olmakla suçlanıyor.
Şüpheliler hakkında yapılan suçlamalar arasında "Siyasal veya askeri casusluk suçuna teşebbüs", "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma-yönetme", "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme", "Cinsel istismar" gibi suçlar yer alıyor.
Haber Kaynağı : 12punto
Çok Okunanlar
Gelinim Mutfakta kim elendi? 10 bileziği kim aldı? 22 Kasım 2024 puan durumu
Fenerbahçe En-Nesyri için Al-Nassr'den gelen rekor bonservisi reddetti
22 Kasım 2024 burç yorumları
Atatürk için 21 Kasım 1938'de yapılan resmi cenaze töreninin fotoğrafları
BEDAŞ 22 Kasım'da İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
Bu akşam TV'de ne var? 21 Kasım Perşembe TRT 1, Kanal D, Star TV, Show TV, ATV
21 Kasım 2024 reyting sonuçları: Perşembe günü hangi yapım birinci oldu?
Bakan Yusuf Tekin'den Teğmen Ebru Eroğlu ve diğer teğmenleri kurtaracak karar!
Lüks araba markası Jaguar logosunu neden değiştirdi? Yeni logosu ne oldu?
Teğmenlerin avukatlarından MSB'ye sert yanıt