Sıla bebek için adalet günü: Katil zanlıları ilk kez hakim karşısında!
Tekirdağ'da cinsel istismara uğrayan ve darp nedeniyle öldüğü belirlenen 2 yaşındaki Sıla bebeğin katil zanlıları bugün ilk kez hakim karşısına çıkacak. Duruşma kapalı olarak görülecek.
Tekirdağ'da, cinsel istismar ve darp nedeniyle kaldırıldığı hastanede 1 ay sonra hayatını kaybeden Sıla Yeniçeri'nin (2) ölümüyle ilgili 5 sanığın yargılanmasına bugün başlanıyor. Sanıklar arasında Sıla bebeğin annesi de var.
Sıla bebek hakkındaki soruşturma Malkara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tamamlanıp davanın açılması amacıyla fezleke Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Başsavcılık, Bakiye Yeniçeri, Sanlı Ö., Kani A. ile G.K. ve K.A. için 2 ayrı iddianame hazırladı.
İddianamede anne Bakiye Yeniçeri için 'İhmali davranışla kasten insan öldürme', 'Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme', 'Aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali' suçlarından toplam 67 yıl hapis cezası talep edildi. Sanlı Ö. hakkında, 'Suçu bildirmeme, gizleme' suçundan 1 yıl 6 ay, çocuklardan K.A.'nın babası Kani A. için ise 'Çocuğun cinsel istismarı', 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 28 yıl 6 ay hapis cezası talep edildi.
Suça sürüklenen çocuklar G.K. ve K.A. için hazırlanan iddianame ise Tekirdağ 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. İddianamede ise G.K. için, 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı', 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından toplam 66 yıl, K.A. hakkında da 'Nitelikli cinsel istismar', 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 48 yıl ile 'Kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
İKİ AYRI İDDİANAME HAZIRLANDI
Hazırlanan 2 ayrı iddianame Tekirdağ 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde birleştirildi.
İddianamede, Sıla Yeniçeri'nin İstanbul 1'inci Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan Adli Tıp mütalaasında, bebeğin ölümünün künt kafa travmasına bağlı kafa içi kanama sonucu meydana geldiğinin bildirildiği belirtilerek, künt kafa travmasına bağlı yaralanmasıyla ölümü arasında illiyet bağı bulunduğu kaydedildi.
Tekirdağ Şehir Hastanesi'nde düzenlenen bilirkişi raporunda ise cinsel istismara uğradığı belirtildi. Bebeğin vücudunda ısırık izleri bulunduğu, izlerin K.A.'nın DNA profilini içerdiği ifade edildi.
"KİMSE ANLAMASIN DİYE KANLI BEZİ ÇÖPE ATTIM"
Bakiye Yeniçeri, savcılıkta verdiği ifadesinde Sanlı Ö. ile dini nikahla birlikte olduğunu ve onun evinde olaydan 2 hafta önce birlikte yaşamaya başladığını, Malkara'da bir barda saat 16.00 ile 02.00 saatleri arasında konsomatrislik yaptığını, çalıştığı sıralarda çocukları Sıla ve A.S.Y.'yi Sanlı Ö.'nün yakın komşusu Kani A. ve çocuklarına bakmaları için bıraktığını anlattı.
2 Eylül günü Sıla'yı bıraktığı komşularından aldığında bezinde kan gördüğünü söyleyen Bakiye Yeniçeri, kimse görmesin diye bezi çöpe attığını ve kızına zarar verildiğini anladığını ancak kimsenin bilgisi olmasın diye örtbas ettiğini söyledi.
9 Eylül günü de bıraktığı Sıla'nın kustuğunu görmesi üzerine hastaneye götürdüğünü anlatan Yeniçeri, çocuklarını Kani A.'nın kızmaması için onun olmadığı zamanlarda evindeki çocuklara bıraktığını belirterek, 6 Eylül tarihinde Sıla'nın bezinde kan gördüğünü ve bezi çöpe attığını, daha sonra Sıla'nın durumunun kötü olacağını ve ailesinin kendisine kızmasından korktuğu düşüncesiyle bezi başka bir yerdeki çöp konteynerine attığını söyledi.
Sanlı'ya Sıla'nın bezinde kan gördüğünü söylediğini belirten Yeniçeri, "Cinsel bir şey olabilir mi diye sordum. Sanlı da 'Çocuk onlar yaa' dedi. Çocuklardan şüphelendim ancak onların da annesiz büyüdüğünü bildiğim için acıdım" dedi.
"SILA'NIN YENİDEN İSTİSMARA UĞRAYABİLECEĞİNİ VE DARP EDİLECEĞİNİ DÜŞÜNDÜM AMA ÇALIŞMAYA ZORLANDIĞIM İÇİN ÇOCUĞU AYNI YERE BIRAKTIM"
Bakiye Yeniçeri, bu ifadelerini 12 Kasım'da Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı'nda değiştirip, Sıla'nın bezinde kan görmediğini, önceki beyanlarını psikolojisi bozuk durumda verdiğini savundu.
Anne Yeniçeri, "Sıla'nın darbedilmesi ve istismara uğraması neticesinde tekrar darbedilip, istismara uğrayabileceğini ve hatta ölebileceğini düşündüm. Ancak çalışmaya zorlandığım için çocuklarımı Kanilere bıraktım" ifadelerini kullandı.
"SUÇU BİLDİRMEDİ"
İddianamede, Sıla bebeğin velayetinin annesi Bakiye Yeniçeri'de bulunduğu belirtilerek, "Velayetin kendinde bulunması ve hayatın olağan akışında kendi çocuğu olan maktulü korumak ve bakımını sağlamak ile yükümlü bulunduğu zira Türk Medeni Kanunu'nun velayetin kapsamı başlıklı 339'uncu maddesinde, 'Ana ve baba çocuğun bakım ve eğitimi konusunda onun menfaatini göz önünde tutarak gerekli kararları alır ve uygular' hükmü gereği bu sorumluluk ve ödevin kanunca kendisine yüklendiği, bununla birlikte Türk Medeni Kanunu 328'nci maddesine göre 'Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam' hükmü gereği şüphelinin maktule karşı bakım ve koruma yükümlülüğünün maktulün ergin olmasına kadar devam edeceğinin belirtildiği, tüm bunlara rağmen şüphelinin maktulü daha 2 yaşında bir bebek olmasına rağmen yukarıda anlatıldığı şekilde birçok defa şüpheli Kani ve çocuklarına bıraktığı, maktul bebeğin hiçbir koruma olmaksızın 02/09/2024 tarihinde darbedildiğini bilmesine ve darbın izlerini maktul bebeğin bedeninde görmesine rağmen yine 05/09/2024 tarihinde şüpheli Kani ve çocuklarının ikametine bıraktığı, bu tarihte maktulün şüpheli Kani ve haklarında ayrıca soruşturma yürütülen K.A., G.K. tarafından cinsel istismara uğradığı ve şüphelinin bu durumu maktul bebeğinin bezinin kanlanması ile anlamasına rağmen herhangi bir araştırma, sorgulama yapmaksızın ve beyanında belirttiğine göre maktule cinsel istismar eylemini gerçekleştiren kişilere acıması sebebi ile kanlı bezi çöpe atmak sureti ile cinsel istismara ilişkin bulunabilecek kuvvetli bir suç delilini imha ettiği ve ayrıca çocuğunun istismara uğradığını bilmesine rağmen yetkili makamlara anladığı ve işlendiğini bildiği bir suçu bildirmedi" denildi.
"İSTİSMARI ÖRTBAS EDEREK BEBEĞİN ÖLÜMÜNE SEBEBİYET VERDİ"
Hazırlanan iddianamede anne Yeniçeri'nin Sıla bebeğin velayetinin kendisinde bulunması sebebiyle maktülü korumakla mükellef olduğu, bunu yapmak yerine kanlı bezini bulduğu çocuğun istismarını örtbas etmeye çalışması, istismarın ve durumun devamının gelebileceği ihtimalinin farkında olduğu halde bu durumu engellemek için herhangi bir önlem veya şikayette bulunmadığı, bebeği istismar edildiği muhite tekrar götürdüğü ve 15 yaşını doldurmamış çocuğa karşı işlenmiş suça göz yumduğu gerekçeleri ile suçlu olduğu belirtildi.
İddianamede; 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı', 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 28 yıl 6 ay hapis cezası talep edilen, Sıla'nın bırakıldığı evin sahibi Kani A., hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
Kani A., "Sıla ve ablasına hiçbir zaman cinsel amaçlı veya normal olarak temasta bulunmadım. Bakiye ve çocuklarını 2-3 haftadır tanıyorum. Bakiye ile herhangi bir ilişkim bulunmuyor. Bakiye, çocuklarını sürekli benim ikametime yollayıp oğlum K.A.'ya bıraktı" dedi.
"ÇOCUKLARIN BABASI İSTİSMARDA BULUNDU"
İddianamede, "Şüpheli Kani A., yönünden yapılan değerlendirmede; şüpheli her ne kadar üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyip Sıla'ya cinsel amaçlı veya normal olarak temasta bulunmadığını belirtmiş ise de adli tıp raporunda maktulden elde edilen tırnak örneklerinden elde edilen DNA örneğinin kendi DNA'sı ile uyumlu olduğunun belirtilmesi sebebiyle şüphelinin maktule 05.09.2024 tarihinde evinde bulunduğu sırada maktule karşı cinsel istismar ve çocuğa karşı cebir kullanarak cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlediği ve hakkında iddianame düzenlemeye yeterli delilin bulunduğunun değerlendirildiği" denildi.
"BANA İFTİRA ATIYORLAR"
Bakiye Yeniçeri'nin dini nikahla birlikte yaşadığı Sanlı Ö. de hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Eve geldiğinde çoğu zaman çocukların evde olmadığını öne süren Sanlı Ö., "Bana bu iftirayı Bakiye'nin babası ve ablaları atıyor. Onlara para vermemesi ve Bakiye'ye de kendisine bakması sebebiyle, onu çalıştırıp para kazanamamaları sebebiyle bana iftira atıyor.
Bakiye, daha önceden birkaç aileye çocuklarına bakmaları için bıraktı. Bakiye, bana Sıla bebeğin bezinde kan gördüğünü söyledi ancak cinsel amaçlı gelip gelmediğini söylemedi" dedi.
İddianamede, Sanlı Ö.'nün hakkında "Şüpheli Bakiye'nin kendisine maktul Sıla'nın kanlı bezini gördüğünü söylediği ve cinsel istismara uğradığını belirtmesine rağmen, herkesin suç olacağını bilebileceği bu bilgi neticesinde yetkili makamlara bildirimde bulunmaması sebebi ile üzerine atılı eylemlerine uyan 15 yaşını doldurmamış çocuğa karşı işlenen suçu bildirmeme suçunu işlediği tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır" ifadelerine yer verildi.
"TEYZENİN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ"
Sıla bebeğin teyzesi Elif Akyüz olaydan kısa bir süre önce sıla bebek ve ablasının velayetini almak için velayet davası açmıştı. Olayla ilgili soruşturma açıldıktan bir süre sonra teyze Akyüz, oturduğu evin 3. katından zemine düşerek hayatını kaybetmişti.
Haber Kaynağı : 12punto
Çok Okunanlar
Teğmenler 'Poz' vermedi!..
Devlet yetkilileriyle yapılan görüşmenin detaylarını anlattı...
BEDAŞ 5 Şubat'ta İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
Anket sonuçlarında dikkat çeken sonuç!
İşte O Komutan!..
Meteoroloji ve AKOM'dan peş peşe uyarı! İkinci kar ne zaman yağacak?
Çetenin kilit isimlerinden Turan Yıldırım nasıl kaçırıldı? Film gibi operasyon..
Skandala imza atan Kanye West ve Bianca'nın konuşmaları deşifre edildi
Naci Görür'den deprem açıklaması! En güvenilir şehir neresi?
Mansur Yavaş ile ilgili dikkat çeken ön seçim iddiası