ABD'nin diplomatik belgelerinde 12 Eylül'ün ilk izlenimi ortaya çıktı: 'Askerleri tanıyoruz, endişe yok'
12 Eylül 1980 askeri darbesinin 44. yılında, BBC Türkçe, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın gizliliği kaldırılan belgelerini yayımladı. Belgelerde, darbenin ardından ABD'nin Türkiye'deki askeri liderlerle ilişkileri ve bu dönemdeki dış politika değerlendirmeleri yer alıyor.
Demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçen 12 Eylül 1980 askeri darbesinin üzerinden tam 44 yıl geçti.
Anayasa'nın uygulamadan kaldırıldığı, TBMM'nin lağvedildiği, antidemokratik faaliyetlerin yürütüldüğü dönemde yüzlerce insan hayatını kaybetti, binlerce kişi hapsedildi, 'fişlendi'.
BBC Türkçe, 2011 yılında Bilgi Edinme Yasası kapsamında yapılan bir başvuru üzerine gizliliği kaldırılan ABD Dışişleri Bakanlığı belgelerine ulaştı ve ilk kez kamuoyuna açıklanan bu belgeleri üç bölümlük haber dizisi halinde yayımladı.
10 ADET YAZIŞMA BULUNUYOR
BBC Türkçe'nin ulaştığı belgeler arasında 12 Eylül 1980 ile 5 Kasım 1980 tarihleri arasında ABD'nin Ankara, İstanbul ve İzmir'deki diplomatik temsilciliklerinden Washington'daki Dışişleri Bakanlığı ile diğer ülkelerdeki temsilciliklerine gönderilmiş 10 adet yazışma yer alıyor.
İlk kez kamuoyuyla paylaşılan bu yazışmalardan biri gizlilik sıralamasında en yüksek ikinci derece olan "Gizli" ibaresini; yedi tanesi üçüncü gizlilik derecesi olan "Özel" ibaresini taşıyor. İki yazışma da kamuya açık bilgiler taşıdığı için "Tasnif Dışı" olarak sınıflandırılıyor.
Yazışmaların ilkinin tarihi 12 Eylül 1980 günü. Darbeden kısa bir süre sonra yazıldığı anlaşılan ve dönemin Ankara Büyükelçisi Spain imzasını taşıyan bu yazışma, "Gizli" ibaresine sahip. Dışişleri Bakanlığı'nın bu belgeyi paylaşmadan önce bazı kısımlarını çıkarttığı görülüyor.
'MEVCUT ASKERİ LİDERLERİ İYİ TANIYORUZ, ENDİŞEYE GEREK YOK'
"Ordunun (yönetime) el koymasının ardından ABD-Türkiye ilişkileri" başlıklı yazışmada Spain, darbenin hemen ertesinde şu değerlendirmeleri yapıyor:
"Mevcut askeri liderlerin tamamını iyi tanıyoruz ve özellikle de NATO üyeliği başta olmak üzere Türkiye'nin güvenlik ya da dış politikasında değişim yaşanacağı yönünde bir endişe taşımamıza da gerek yok.
"Buradaki esas mesele, bu çıkarları etkin ve hızlı bir şekilde yeniden tesis edilen demokratik ortamda da korumak olacak. Ancak bunun olmayacağına inanmak için de herhangi bir neden bulunmuyor.
"Bu ilk günlerde daha da önemli olan ise bizim kamuoyu önündeki tutumumuz. ABD devleti adına konuşan sözcülere, durumu yakından takip ettiklerini söylemelerini ve yorumlarını Türkiye'nin NATO üyeliği gibi dış politika yaklaşımlarında herhangi bir değişim görmeyi beklemedikleri yönündeki ifadelerle sınırlı tutmalarını öneriyoruz."
ASKERİ LİDERLERLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMELER METİNDEN ÇIKARTILMIŞ
Büyükelçi Spain'in kaleme aldığı yazışmanın askeri liderlerle ilgili değerlendirmeleri içeren paragrafının başlangıç kısmının ise belgelerin gizliliği kaldırılmadan önce ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından metinden çıkartıldığı görülüyor.
1970'lerin ortasında ABD'nin Ankara Maslahatgüzarlığı görevini yürüten Spain, 1979'un sonunda da büyükelçiliğe atandı. Spain'in görevi 1981 yılının yazında sona erdi.
Spain, 1984 yılında 'American Diplomacy in Turkey' (Türkiye'de ABD Diplomasisi) adında Türkiye'de görev yaptığı dönemi anlattığı bir kitap yazdı.
'DARBE DAHA KÖKLÜ VE KABUL EDİLİR'
Spain'in darbe günü gönderdiği yazıda, Türkiye'de ordunun yönetime el koymasının diğer birçok demokratik ülkenin aksine "daha köklü ve daha kabul edilir" bir durum olduğu ifade ediliyor.
Yazışmada, "Kısacası, bu bir Latin Amerika cunta darbesi değil… El koymayla ilgili yapılan açıklamada da ifade edildiği gibi terör ve kamu düzeni alanında yaşanan son gelişmeler, her ne kadar gönülsüz de olsa Türk ordusu üzerinde harekete geçme baskısı yarattı" ifadeleri kullanılıyor ve şu değerlendirmeler yapılıyor:
"Hükümetlerle değil, devletlerle ilişki kurma temeline dayanan olağan politikamıza uygun olarak, bu durumda (askeri yönetimi) tanıma gibi bir sorunun ortaya çıkmadığını düşünüyorum.
"Bunun ötesinde, mevcut durumla ilgili ABD'nin iki önemli ulusal çıkarı söz konusu. Bunlardan ilki Türkiye'nin uzun vadede demokratik bir ülke olarak korunması. Diğeri de savunma ve ekonomik işbirliği anlaşmasının uygulanmaya devam etmesi de dahil olmak üzere güvenlik alanındaki ilişkilerimizin sürmesi."
'YENİ DEVLET YÖNETİCİLERİNİ GEREKSİZ YERE KÜSTÜRMEDİĞİMİZ VE AŞAĞILAMADIĞIMIZ...'
ABD Büyükelçisi, gerek Milli Güvenlik Konseyi'nin (MGK) oluşumunu ve yayımladığı bildirileri gerekse de darbenin hukuki temelini inceledikten sonra daha detaylı bir yorum yapabilecek hale geleceklerini belirterek, 12 Eylül 1980 tarihli yazışmada şu ifadelere yer veriyor:
"Demokrasinin en hızlı ve mümkün olan en eksiksiz şekilde yeniden tesisinin sağlanması için çalışmalar yürüteceğiz. Ve yeni devlet yöneticilerini gereksiz yere küstürmediğimiz ve aşağılamadığımız sürece bu amacımızı gizlemeye de gerek görmüyoruz.
'TAVSİYEDE BULUNMADAN ÖNCEBİRKAÇ GÜN BEKLEYELİM'
"(Örneğin; Demirel, Ecevit, Erbakan ve muhtemelen Türkeş'in gözaltına alınmaları konusunda tutumumuzun ne olması gerektiğine dair tavsiyede bulunmadan önce birkaç gün beklemek istiyorum.)
Dönemin Başbakanı ve Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel, ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı Bülent Ecevit ve azınlık hükümetine dışarıdan destek veren Milli Selamet Partisi'nin lideri Necmettin Erbakan, darbe gecesi gözaltına alındı. Demirel ve Ecevit eşleriyle birlikte Hamzaköy'e; Erbakan ise Uzunada'ya götürüldü.
Bu yazışmanın yapıldığı sırada ise azınlık hükümetine dışarıdan destek veren Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) Genel Başkan Alparslan Türkeş ise aranıyordu. Darbe gecesi evinde bulunamadığı için gözaltına alınamayan Türkeş, 14 Eylül Pazar günü Ankara'da teslim oldu ve Uzunada'ya götürüldü.
Haber Kaynağı : 12punto
Çok Okunanlar
15 Kasım Cuma reyting sonuçları belli oldu
Jake Paul'un Mike Tyson'a yaptığı hareket gündem oldu
İstanbul'da elektrik kesintisi: 16 Kasım'da hangi mahalleler etkilenecek?
16 Kasım 2024 Cumartesi: Bugün TV'de ne var?
AIDS’ten ölen 13 yaşındaki çocuğun babasının ifadesi ortaya çıktı
Türkiye - Galler maçı ne zaman saat kaçta? Hangi kanalda? Türkiye Uluslar Ligi p
Türkiye-Galler maçında Arda Güler ilk 11'de var mı? Kadroda yer alacak mı?
Türkiye - Galler maçı, Kenan Yıldız oynayacak mı? İlk 11'de yer alıyor mu?
Türkiye Galler maçı muhtemel 11’ler! Kerem Aktürkoğlu kadroda var mı?
Fenerbahçe - Beşiktaş maçı hangi kanalda yayınlanacak? Saat kaçta? Nerede oynana