Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.471

Arda’nın iş kazası geçirdiği şirket! “Şirket değil Arda’nın ihmali var” dilekçesi imzalatmak istemiş

MESEM adı altında çocuk sömürüsü devam ediyor. Çocukların şirketlerin ihtiyaçları kapsamında bedava çalıştırıldığı uygulamanın son kurbanı 14 yaşındaki Arda oldu. Arda henüz hayattayken babasına 100 bin TL tazminat gönderen şirket, “Kazada oğlumun ihmali var, şikayetimden vazgeçiyorum” ifadelerinin yer aldığı dilekçe imzalatmak istemiş.

Arda’nın iş kazası geçirdiği şirket! “Şirket değil Arda’nın ihmali var” dilekçesi imzalatmak istemiş

Ercan KÜÇÜK - 12punto.com.tr

Merkezi Eğitim Merkezi (MESEM) kapsamında. İstanbul Hadımköy’de Özkanlar Metal Demir Çelik Endüstrisi AŞ’ye ait metal fabrikasında staj yapan 14 yaşındaki Arda Tonbul ihmal kurbanı oldu. Yasaya rağmen yanında usta öğretici olmadan sac büküm makinasının başında yalnız bırakılan Arda’nın başı makineye sıkıştı. Kaldırıldığı hastanede bir hafta yaşam mücadelesi veren Arda hayatını kaybetti. Şirketin Arda’nın ailesine tazminat olarak 100 bin TL verdiği iddia edilmişti. Arda’nın babası Raşit Tonbul, 12punto’ya konuştu.

DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş Sendikası, MESEM projesi kapsamında staj adı altında sanayide bedava çalıştırılıken ihmal sonucu hayatını kaybeden 14 yaşındaki Arda Tonbul’la ilgili ve MESEM’e karşı basın toplantısı yaptı. Toplantıda konuşan Genel Başkan Özkan Atar, MESEM’in çocuk işçiliğine yasal kılıf olduğunu vurguladı. MESEM uygulaması nedeniyle sadece son altı ayda 8 çocuğun yaşamını yitirdiğine dikkat çeken Atar şunları söyledi:

“Arda, ne yazık ki iş cinayeti sonucu hayatını kaybeden ne ilk ne de son MESEM öğrencisiydi. Yalnızca son altı ayda staj adı altında çocuk işçiliğine, çocuk emeği sömürüsüne yasal kılıf hazırlayan MESEM uygulaması nedeniyle yaşları 14 ile 17 arasında değişen 8 çocuk yaşamını yitirdi. 

MESEM: ÇOCUK İŞÇİLİĞİNE YASAL KILIF

'Mesleki eğitim' adı altında öğrencilerin ucuz işgücü olarak kullanılması, 2016 ve 2021 yıllarında yapılan iki yasa değişikliği ile ciddi biçimde arttı. Bu yasal düzenlemelerle mesleki eğitimin en önemli sacayağını oluşturan meslek liselerindeki öğrencilerin fiilen okuldan ayrılarak çocuk işçi olarak çalışmasının önü açıldı.

MESEM’e kayıtlı öğrencilerin 300 bine yakını 18 yaşın altında. Bu öğrenciler, denetim ve takipten yoksun şekilde, çocuklar için uygun olmayan koşullarda çalıştırılıyor. İş Kanunu’nun 71’inci maddesine göre 15 yaşından küçük çocukların ağır işlerde çalışması yasak. Ancak yaşı 14’e kadar inen bu çocuklar, çırak ya da stajyer adı verilerek, metal fabrikaları gibi tehlikeli ve çok tehlikeli işyerlerinde bile bedensel, zihinsel ve psikolojik gelişimleri tamamlanmadan çalışmak zorunda bırakılıyor.”

MESEM öğrencilerinin çalışma koşullarını da aktaran Atar, çocukların programdan fazla çalıştırıldığını da açıkladı:

“MEB’e bağlı eğitim kurumları aracılığıyla işçi olarak sermayeye pazarlanan çocuklar, daha birinci sınıftan itibaren okullarından koparılarak sanayiye sokuluyor. Sistem, çocukların haftanın 4 gününü fabrikada, 1 gününü okulda geçireceği şekilde kurgulanmış. Ancak alandan gelen bilgiler, çocukların çok daha fazla süreyle çalıştırıldığına işaret ediyor. Yasaya aykırı şekilde gece geç saatlere kadar çalıştırılan, hafta sonları da işe çağrılan çocuklar var. Okullarda eğitime ara verildiği dönemlerde örgün eğitimdeki çocuklar tatil yaparken, bu çocuklar fabrikada işçilik yapmaya devam ediyor. Bu durum, işte çok yorulan, eğitimden fikren uzaklaşan çocukların okulla bağlantısının tamamen kopmasına yol açıyor.”

ÇOCUKLAR ŞİRKETLERE UCUZ İŞÇİ YAPILDI

MESEM ile birlikte mesleki ve teknik liselerin çocuk işçi bulma kurumuna döndüğünü, çocukların fabrikalara ucuz işçi olarak gönderildiğini belirten Atar özetle şunları söyledi: 

  • MESEM projesinden derhal vazgeçilmelidir. Kamu kaynakları sermayenin çıkarı doğrultusunda çocuk işçiliğine yasal kılıf sağlayan MESEM’ler için değil, gerçek ve nitelikli bir mesleki eğitim için meslek liselerinin güçlendirilmesi amacıyla kullanılmalıdır. 

  • Staj yapacak öğrenciler için yaş sınırı getirilmelidir. Staj alanları çocukların fiziksel, ruhsal ve akademik gelişimleri için uygun olmalı, sistematik olarak denetimi ve takibi yapılmalıdır. Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çocuğun üstün yararı gözetilerek ek önlemler alınmalı, koruyucu düzenlemeler yapılmalıdır. 

  • Meslek liseleri bünyesindeki okul atölyelerine, işliklere yatırım yapılmalı; çocuklar ilk pratik eğitimlerini bu atölye ve işliklerde yapmalıdır. Öğrenciler temel mesleki dersleriyle altyapıları oluştuktan sonra, son sınıfta, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin eksiksiz alındığı, denetim ve takibin sağlandığı koşullarda sınırlı sürelerle fabrika ortamına sokulmalıdır.

  • Öğrencilerin staj yapacağı işyerlerinin seçimi için kriterler net şekilde belirlenmeli, bu kriterleri yerine getirmeyen işyerlerine öğrenci gönderilmemelidir. İşletmelere kurallara uymamaları ve yasa dışı işlem yapmaları durumunda etkin yaptırımlar uygulanmalıdır. Stajyer öğrencilere uygun kişisel koruyucu donanım sağlanmalıdır.

  • Usta öğreticilik belgesi alma koşulları zorlaştırılmalı, usta öğreticiler yüz yüze ve uygulamalı pedagojik eğitimden geçirilmelidir. 

  • 12 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimin yerine getirilen ve 2012 yılında yasalaşan 4+4+4 eğitim sistemi, çocuk işçiliğini besleyen bir sistemdir. Bu nedenle kademeli eğitimden vazgeçilmeli, yeniden 12 yıllık zorunlu temel eğitime dönülmelidir.

  • Çocuk işçiliği yoksulluğun bir sonucudur. Yoksullukla mücadele kapsamında gerekli sosyal politikalar hayata geçirilmelidir. Çocuk işçiliğine ve çocukların örgün eğitimden koparılma riskine karşı meslek lisesi öğrencilere ve ailelerine ekonomik destek sağlanmalıdır.

PARAYI ŞİRKET KENDİSİ YATIRDI, MEDYAYA ŞİRKET SIZDIRDI

Toplantı sonrası Arda’nın babası Raşit Tonbul, 12punto’ya konuştu. Arda’nın vefatından sonra şirketin kendisine 100 bin TL tazminat yatırdığıyla ilgili dekontu sorduğumuz Tonbul, şirkete tepki gösterdi. Kendisinin de aynı patronlarla yıllar önce çalıştığını, Arda’nın çalıştığı şirketin sahibinin babasının çalıştığı dönemde kendi patronu olduğunu vurgulayan Tonbul, kendisinin şirketten para istemediğini aksine şirketin çok ısrarcı olduğunu, dekontu da medyaya şirketin verdiğini ifade etti. Kendisinin de şirketten geçmişte çalıştığı döneme dair alacaklı olduğunu iddia eden baba Tonbul şunları söyledi:

“Bana kendileri çok ısrarcı oldular. Maddi ihtiyacım olmadığını, kendi yağında kavrulup giden bir aile olduğumuzu ve çocuğumun da yoğun bakımda olduğu sürece hastanede ücretsiz olduğunu yoğun bakımdan normal ücretli bölüme geçildiğinde de ‘ben size fedakarlık yaparım, devlet hastanesine sevk için talepte bulunurum, bu miktar da sizden çıkmaz’ dediğim halde bana çok ısrarcı oldular. ‘Biz bir miktar sana para yatırmak istiyoruz’ dediler. Benden hesap numaramı aldılar. Ben vermesem de onlar bankadan da alabiliyorlar. Ben o paraya da dokunmadım, hesapta duruyor hala.

Madem medyaya verdiniz. Benim 7 yıllık onlardan geçmişte alacağım vardı askerden önce. Onların seviyesine düşmek istemiyorum. Çocuğu karıştırmayın demişim baştan. Ama ‘Ardanın tazminatı’ diye not düşülmüş. O bizi çok rencide etti. ‘Bizim eskiden beri aile dostluğumuz var. Arda başka bir fabrikada da kaza yapmış olsa biz bu miktarı sana veririz’ dediler.”

‘HATALI OLAN ŞİRKET DEĞİL ARDA’ DİLEKÇESİ

Tonbul, şirketin kendisine imzalatmak istediği dilekçeyi de 12punto’yla paylaştı. 9 Ocak’ta yaşanan kazayla ilgili 11 Ocak’ta hazırlanan ve “Olaya ilişkin işyeri video kaydını gördüğümde oğlumun, habersiz olarak makinanın başına gittiğini ve maalesef makinayı kendisinin kurcaladığını ve kazanın meydana geldiğini üzülerek gördüm. Kazada oğlumun dikkatsizliğinin olduğunu gördüğümden şirket yetkilileri hakkındaki şikayetimden vazgeçiyorum” ifadelerinin yer aldığı dilekçeyle ilgili Tonbul, şunları söyledi:

“Ben onların oğlunu içeriden çıkaracaktım. Çünkü evladımızın sağlığına kavuşacağını ümit ediyorduk. O iyi niyetimden kaynaklanan, sanki ben yazmışım, ben iş kazasında olay yerini görmüşüm gibi yazmışlar. Bana ‘Oğlumuzun çıkması için böyle yazmamız gerekiyordu, sen istediğin gibi düzenleyebilirsin’ dediler. Ben kabul etmedim”


Haber Kaynağı : 12punto

DİSK stajyer MESEM Arda Tonbul