CHP Genel Başkanı Özel'den Erdoğan'a 'meşruiyet' eleştirisi: Okyanus ötesinde ararsan...
CHP'nin, İBB Başkanı İmamoğlu'nun gözaltına alınması ardından başlayan mitingleri yurttaşların yoğun katılımıyla devam ediyor. Son olarak Küçükçekmece'de gerçekleşen mitingde CHP Genel Başkanı Özel'den, Erdoğan'ın Amerika gezisi ve 'meşruiyet' gündemine dair tepki geldi.

CHP, Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Silivri'deki tutukluluğunun 194'üncü gününde İstanbul Küçükçekmece'de 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinglerinin 58'incisini düzenledi.
Mitingde ilk olarak İmamoğlu'nun mesajı okunurken, hemen ardından da CHP Genel Başkanı Özgür Özel açıklamalarda bulundu.
Yaptığı açıklamalarda AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Amerika gezisine dair eleştirilerde bulunan Özel, 'meşruiyet' gündemine dair de çarpıcı yorumlarda bulundu.
CHP'NİN YENİ ADRESİ KÜÇÜKÇEKMECE
Meşruiyet tartışmaları nedeniyle TBMM'deki Yeni Yasama Yılı açılış toplantısını protesto eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Küçükçekmece mitingine yurttaşları, "Bize millet yeter! Bizim güvencemiz ne savcıdır ne hakim; bizim güvencemiz millettir, meydanlardır!" ifadeleriyle çağırmıştı.
ÖZGÜR ÖZEL: BURADA TÜRKİYE VAR
Meşruiyet tartışmaları nedeniyle TBMM'deki Yeni Yasama Yılı açılış toplantısını protesto eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, on binlerin doldurduğu meydanda yurttaşlara seslenmeye başladı.
"İstanbul'un güzel ilçesi Küçükçekmece'deyiz, Marmara'nın mavisini ayna gibi yansıtan Balkanlar'dan gelenlere Sefaköy'de kucak açan Cennet Mahallesi'nde neşeyi, Halklaı'da emeği büyüten, bugün bizleri bağrına basan Küçükçekmece'deyiz" diyerek sözlerine başlayan Özel, şöyle konuştu:
"Bugün akşam bu meydanda emekliler var, emekçiler var, gençler var, kadınlar var, sosyal demokratlar var, muhafazakar demokratlar var, milliyetçi demokratlar var, Kürt demokratlar var, sosyalist demokratlar var, sendikalar var, dernekler var, bugün burada Türkiye var! İyi ki varsınız!"
Meydanı dolduran yurttaşlara "Erdoğan sizi sevmez çünkü fakirsiniz" diyerek ekonomik sıkıntılara dikkat çeken Özel, "Size Erdoğan'la ortak noktamı söyleyeyim mi? Ben de fakir sevmiyorum. Bu yüzden onun gibi fakiri terk etmeyecek, milleti fakirlikten kurtaracağız" şeklinde konuştu.
ÖZEL 'SÖZ VERİYORUZ' DİYEREK AÇIKLADI
Yurttaşın içinde bırakıldığı ekonomik sıkıntılar üzerinden AKP iktidarına tepki gösteren Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başbakanlık döneminde kullandığı 'Al ananı da git' ifadelerini hatırlattı. Özel, "Size söz veriyorum ki bu memleketin başına, başına bu sonuncusu gibi çiftçiye "Al ananı da git." diyen değil, birincisi gibi "Sen milletin efendisisidir." diyen bir cumhurbaşkanı gelecek" diyerek konuşmasını sürdürdü:
"Dün resmi yoksulluk sınırı 91.000 liraya çıktı. Bu meydana soruyorum, kamera bir baksın. Bu meydanda 91.000 liranın altında geliri olanlar el kaldırsın. Bu meydan 91.000 liranın altında maaş alan, resmen yoksul olan 10 binlerle dolu. Peki, niçin yoksuluz? Çünkü ülkeyi yönetenler tercihini sizden yana, emekliden, emekçiden, esnaftan, çiftçiden, gençlerden yana değil zenginden yana kullanıyor.
Para isteyince yok diyorlar, kaynak yok diyorlar. Sadece 19 Mart darbesi için harcadıkları 160 milyar dolara dönün bakın, bu parayı emekliye verilen zammın tam 150 katını harcamış 19 Mart darbesine. Asgari ücreti 30.000 lira yapmak için gerekli işveren desteğinin tam 120 katını, çiftçiye ödenen desteğin tam 100 katını maalesef 19 Mart darbesi için 19 Mart'tan sonra bugüne kadar harcamış ama Kırk Haramiler'e gelince onlar vergi ödemezler, yandaş şirketlerin vergi borçları silinir ama ne zaman sıra vatandaşa gelir, o zaman vergiciler aslan kesilir.
Bakın, Türkiye'de 100 lira vergi toplanıyor, bunun 66 lirası dolaylı vergiler, yani bir fabrikatörle kapıdaki bekçi aynı vergiyi veriyor, neye? Elektriğe, suya, ekmeğe, doğalgaza, çocuğunun okul masrafına aynı vergiyi veriyor. %66. Türkiye'deki verginin %23'ü sizlerin maaşlarınızdan kesilen vergidir. Yaptı mı sana %89? Geriye kalan %11 sadece kâr edenden, kazanan şirketlerden, holdinglerden alınan vergidir.
Bir düşünün, bir memlekette 100 lira vergi alınacak, bunun 89'unu yoksullar ödeyecek, %11'ini zenginler ödeyecek. Olmaz olsun böyle düzen. Bu düzeni, bu düzeni yıkacağız. Bu düzeni değiştireceğiz. Adaletli bir vergi sistemi kuracağız. Çok verenden çok, az kazanandan az, hiç kazanmayandan hiç vergi almayacağız. Söz veriyoruz."
"MEŞRUİYETİ OKYANUS ÖTESİNDE ARARSAN PERİŞAN OLURSUN"
Yurttaşların "Hükümet istifa" sloganları üzerine Erdoğan'ın fevkaladenin fevkinde geçti diyerek bahsettiği Trump görüşmesini hatırlatarak iktidara yönelik eleştirilerini sürdüren Özel, "Eğer sen meşruiyeti okyanus ötesinde, Amerika'da Trump'tan ararsan Küçükçekmece'de böyle perişan olursun" dedi.
Özel, "Trump'a giderken hediye paketi yaptırmış, senin benim paramla 225 tane Boeing alıyor, fahiş fiyata Amerika'dan sıvılaştırılmış gaz alıyor. Trump istiyor diye Çin mallarına vergi arttırıyor, Amerikan mallarında vergiyi sıfırlıyor. Noluyor sıfırlayınca badem, pirinç, ceviz bunların Türkiye'deki üreticileri perişan oluyor. Amerikan viskisinden, otomobilinden vergiyi kaldırıyor yani bunlardan alacağı vergiden vazgeçiyor ama senden alacağı verginin bir kuruşundan vazgeçmiyor. Trump'a gelince var, vatandaşa gelince yok!" ifadelerini kullandı.
"ONLAR İÇİN VARSA YOKSA TRUMP'A YARANMAK"
"Erdoğan'a buradan soruyorum?" diyen Özel Cumhurbaşkanı Erdoğan'a şöyle seslendi:
"Gittin geldin, Trump ne istediyse verdin. Peki Amerika'dan vatandaşın işine gelecek neyin aldın? Ne aldı hiçbir şey almadı! Ne almış, hesapta meşruiyet almış! Güya Amerika'nın Türkiye'deki elçisi olacak adam(Tom Barrack) diyor ki "Hiç aklımıza gelmedi, Trump bir dahi. Bu Erdoğan'ın meşruiyeti yok, Trump ona meşruiyet verecek, karşılığında ne istiyorsa alacak" Vallahi tam da dedikleri gibi oldu!
"Ayrıca Erdoğan bir televizyon kanalında "Trump Gazze savaşını bitiremedi" demiş ABD Dışişleri Bakanı, "Bunlar kapımızda bekler, 5 dakika görüşme için yalvarırlar. İşte bu hafta Erdoğan, görüşmeye geliyor" diyerek Erdoğan'ı aşşağılıyor. Maalesef bu ülkede, bu ülkenin Cumhurbaşkanına bu lafalr söylenince bizim ağrımıza gidiyor da bu adamların umurlarında olmuyor! Çünkü varsa yoksa "İktidara tutunmak, Trump'a yaranmak""
ÖZEL'DEN GAZZE KONUSUNDA AKP'YE UYARI
ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile anlaşmaya vardığı Gazze Planı'na da değinen Özel, plana destek veren hükümeti de uyararak şöyle konuştu:
"Biz Filistin'de zulmün, soykırımın bitmesini isteriz, insani yardımların bitmesini isteriz, Gazzelilerin Gazze'de kalmasını isteriz ancak Amerikalıların yine 100 yıl öncesinde olduğu gibi İngiltere ile oturup Filistinlilere sormadan yaptığı bu planın sonunda kanın durmasına evet ancak rahmetli izzet Begovic'in dediği gibi "Bu adil bir barış değil ama en kötü bir barış da olsa savaştan iyidir" diyerek bütün dikkatimizle oraya bakıyoruz.
"Ancak orada ABD-İngiltere'nin Filistinlilere sormadan yaptıkları planla, Irak'ın işgaline onay veren Tony Blair'i oranın başına oturtmakla, Birleşmiş Milleter'e sadece insani yardım dağıtımı görevi vermekle barış kurulu kurup oranın başına Trump'ı oturtmakla, Gazze'de sorunlar çözülmez!"
"Biz gözümüzü dört açarak dönüp buralara bakıyoruz ve hükümeti uyarıyoruz. Biz Filistin meselesinde Trump'ın çizdiği sınırların içinde değil Bülent Ecevit'in Yasser Arafat ile çizdiği dostluğun peşindeyiz."
İMAMOĞLU SİLİVRİ'DEKİ HÜCRESİNDEN MEYDANDAKİ YURTTAŞLARA SESLENDİ
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, tutuklu Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun mektubunu okudu.
Silivri'deki Marmara Cezaevi'ndeki hücresinden İmamoğlu, Fevzi Çakmak Meydanı'nda bir araya gelen yurttaşlara şu ifadeler ile seslendi:
“Tam 194 gündür sizlerden uzaktayım. Ama yüreğim, aklım hep sizinle. Görüyorum ki sizler de beni ve arkadaşlarımı ilk günkü gibi seviyor ve destekliyorsunuz. Allah bizi sizlere utandırmasın. Sağ olun, var olun. 2019 yılından bu yana hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde hem de Küçükçekmece belediyemizde, halkçı ve icraatçı bir yönetim sergiliyoruz. Bir yandan sosyal adaleti sağlamak için görülmemiş ölçüde bütçe ayırıyoruz, bir yandan da rekor düzeyde metro, altyapı ve çevre yatırımları yapıyoruz. Küçükçekmece için de çok şey yaptık. Açtığımız metro hatlarıyla, kreşlerle, yaşam vadileriyle, adil ve hızlı kentsel dönüşüm projelerimizle Küçükçekmece’yi hak ettiği değere kavuşturduk. Sizlerin iradesine layık olabilmek, sizlere hızlı ve kaliteli hizmet ulaştırabilmek için canla başla çalıştık.”
“İKTİDAR, MİLLETİN İRADESİNİ YOK SAYARAK, MİLLETE SIRTINI DÖNEREK SİYASET YAPIYOR”
“Bizler, özgürlüklerimizden mahrum edilmiş olsak da dışarıdaki arkadaşlarımız aynı anlayışla çalışmaya devam ediyor. Hizmetlerini büyüterek sürdüren Küçükçekmece Belediye Başkanımız Kemal Çebi ve tüm çalışma arkadaşlarını tebrik ediyorum. Bizim için siyaset her şeyden önce bu aziz millete layık olabilme çabasıdır. Bu iktidar ise milletin iradesini yok sayarak, millete sırtını dönerek siyaset yapıyor. Burası Türkiye Cumhuriyeti’dir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetidir. Burada millete rağmen siyaset, millete rağmen yöneticilik yapılamaz. Burada egemenlik sadece ve sadece millete aittir. Bu gerçeği unutan bir avuç insan, ülkemize büyük krizler yaşatıyor, milletimize ağır bedeller ödetiyor. Yargı eliyle uygulamaya koydukları karanlık siyasi projenin nihai amacı, bütün yetkilerin sadece tek bir kişinin, tek bir partinin elinde olduğu rejimi kalıcı hale getirmektir.”
“TARİHİMİZİN ÇOK KRİTİK BİR DÖNEMECİNDEYİZ”
Meşruiyet tartışmalarına da değinen İmamoğlu, "Ya milletçe demokratik hakkımızı kullanarak ‘meşruiyetin kaynağı biziz’ diyeceğiz ya da bu aziz vatanı, okyanus ötesinden meşruiyet arayanların karanlık pazarlıklarına kurban edeceğiz" diyerek metubunda şunları ifade etti:
“Söyleyeceğimiz her sözün, atacağımız her adımın geleceğimizi belirleyeceği, tarihimizin çok kritik bir dönemecindeyiz. Ya el ele vereceğiz; cumhuriyete, demokrasiye, hak ve hürriyetlerimize sahip çıkacağız ya da nice kuşakları bir koyu karanlığın içinde kaybedeceğiz. Ya milletçe demokratik hakkımızı kullanarak ‘meşruiyetin kaynağı biziz’ diyeceğiz ya da bu aziz vatanı, okyanus ötesinden meşruiyet arayanların karanlık pazarlıklarına kurban edeceğiz. Bir yanda siyasi operasyonlarla, milletin karar alma hakkını ve yetkisini yok sayan bir iktidar, diğer yanda ise her şart altında gücünü ve meşruiyetini milli iradeden alanlar var. Bir yanda, ekmeğine, hak ve hürriyetlerine, geleceğine, ülkesine sahip çıkmak için meydanları dolduran, gün geçtikçe dalga dalga büyüyen on milyonların sesi, iradesi var, diğer yanda ise vatandaşla yüz yüze gelmekten korkup kaçanlar, sokağa, pazara çıkamayanlar var.”
“BİZİM YERİMİZ, SAFIMIZ BELLİDİR”
“Bizim yerimiz, safımız bellidir. Biz, ilk günden bu yana ne dediysek, yine aynısını söylüyoruz: Türkiye bir hukuk devleti olmadığı, hayatın her alanında adalet hakim olmadığı müddetçe, hiçbirimize huzur yoktur. Çünkü hukukun üstünlüğü yoksa, adil siyaset, adil rekabet, adil paylaşım yoksa, ortak geleceğimiz yoktur. Adalet yoksa, mutluluk yoktur, refah yoktur, bereket yoktur. O nedenle, ‘meşruiyet milletten alınır’ diyenlerin toplandığı bu meydanlarda, biz her zaman aynı parolayı söyleyeceğiz: Herkes için, her yerde; önce adalet, önce hürriyet. Türkiye’yi bolluğun, bereketin ve mutlu insanların ülkesi yapmak için bir adım geri atmayacağız. Ne bedel gerekiyorsa ödeyeceğiz ama bu aziz millet mutlaka adalete, mutlaka hürriyete kavuşacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”
Haber Kaynağı : 12punto
Çok Okunanlar

Gazeteler, Galatasaray'ın Liverpool zaferini nasıl gördü?

Menajer Ayşe Barım hakkında karar!

AKP ile ilgili 'yeni transferler' iddiası!

Eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanı Akar, Güler ve Aksakallı’yı suçladı

Bülent Arınç'tan Erdoğan'ı kızdıracak 'İmamoğlu' çıkışı

Öğretim görevlisinden kadın öğrenciye taciz mesajları

ATATÜRK’ü anlamak üzerine

'Bahçeli’ye asıl hakaretleri Erdoğan ve Soylu yaptı'

Taliban Darwin’e karşı

KURALSIZLIĞIN KURALI
