Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
43,3369
Dolar
Arrow
38,3026
İngiliz Sterlini
Arrow
50,8609
Altın
Arrow
4049,0000
BIST
Arrow
9.490

CHP'li Şahbaz: 'Doğum tıbbi durumdur, nasıl doğuracağı kararı kadın ve doktorundur'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, Türkiye’deki yüksek sezaryen doğum oranlarındaki artışın 0iktidarın sağlığı ticarileştiren politikaları nedeniyle gerçekleştiğini belirtti.

CHP'li Şahbaz: 'Doğum tıbbi durumdur, nasıl doğuracağı kararı kadın ve doktorundur'

CHP Sağlık Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, bir futbol maçında açılan pankart sonucunda son günlerde gündemde olan ve büyhük tepki gören sezaryenle doğum tartışmalarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Şahbaz, şunları kaydetti:


"Doğal Olan Normal Doğumdur' yazılı bir flamayı binlerceerkeğin bulunduğu bir stadyumda futbolcuların eline vererek toplumsal farkındalık yaratmaya çalışmak tam da AKP iktidarının icraatı olabilirdi. Bu uygulama kadın bedeni üzerinde tahakküm kurmaya çalışan, kadının ne giyeceğine, kaç çocuk doğuracağına,nasıl doğuracağına erkeklerin karar verdiği çağdışı ataerkil zihniyetin dışavurumudur.

Sağlık Bakanlığını sezeryan ve normal vajinal doğum oranlarındaki değişimi iyi incelemeye davet ediyoruz. Yıllar içindeki değişime baktığımızda, Sezeryanla doğum oranlarının 2001’de %21 iken, Sağlıkta Dönüşüm programı ile birlikte 2010 yılında %43’e, 2023 yılında %61.5 oranına yükseldiğini görüyoruz. Bu arada özel hastanelerde sezeryanle doğum oranı da 2023 yılında %78.1’dir.

Ülkemizde sezeryan ile doğum oranları çok yüksektir ama bunun nedenlerini sorgulanmadan, sadece sezeryanla doğum yaptığı içinkadını başarısız anne olarak nitelendirerek, binlerce erkeğin bulunduğu stadyumlarda erkek futbolcuların eline 'Doğal Olan Normal Doğumdur' flaması tutuşturup toplumsal baskı kurmaya çalışarak ve doktoru cezalandırarak çözüm oluşturulamaz.

AKP’nin sağlık politikalarında yıllar içinde kadın sağlığında gelinen noktaya bakalım; İlk icraat olarak kadın sağlığı için son derece önemli olan Aile Planlaması merkezleri kapatılmıştır. Bu merkezlerde ve sağlık ocaklarında ücretsiz olarak dağıtılan Doğum Kontrol Hapları, prezervatifler, rahim içi araç uygulamaları ulaşılamaz halegelmiştir.

Sağlıkta Dönüşüm programı ile 1. Basamak Sağlık hizmetlerinden ebeler çekilmiştir. Önceden hemen her sağlık ocağında görev yapan, doğum kontrol yöntemlerini öğreten,spiral takan, gebelerin takibini yapan, tansiyon, aşı programlarını, gebeliği takip eden ebelerin sayısı yok denecek kadar azalmıştır.

Aile Sağlığı Merkezlerinde ebe kadrosu bulunmamaktadır.Öncelikle gebeler artık doğum öncesinde ebelerin takibinden, psikolojik, tıbbi desteğinden mahrum kalmıştır. Doğum öncesi takiplerin neredeyse tamamı ulaşabildiği kadarıyla hastanelerde gerçekleştirilmektedir. Bu da gebelerin, korkularını aşmadan, gerekli tıbbi, bilgi ve psikolojik desteği alamadan yani doğuma hazır olmadan sürece girmesi ve sezeryanla doğum oranlarında artışa neden olmaktadır.

Normal Vajinal Doğum tecrübeli ebeler ve Kadın doğum hekimleriyle 24 saat acil doğum hizmetinin verildiği, altyapısı güçlü klinikler ve hastaneler gerektirir. Bunun karşılığı Doğumevi olarak da adlandırılan, ülkemizde nerdeyse her ilde bulunan, tecrübeli ebeleri ve uzman doktorlarıyla güçlü kadroları olan yüz yıllık geçmişe sahip Kadın Hastalıkları Doğum ve Çocuk Hastaneleridir. Bu hastaneler Sağlıkta Dönüşüm Programı ile birlikte kapatılmıştır. Örneğin Bakırköy’ün merkezindeki Bakırköy Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi kapatılarak yerine AVM yapılmıştır. Ankara’da, Zekai Tahir Burak, Etlik Zübeyde Hanım, Telsizler, Ulucanlar, İzmir’de, Bursa, Kocaeli, Adana, Mersin, Isparta, Eskişehir, Antalya, Manisa, Elazığ ve ismini sayamadığım illerimizdeki Kadın Doğum ve Çocuk Hastaneleri kapatılmış, personeli kentin kilometrelerce uzağında bulunan şehir hastanelerine taşınmıştır.

Çoğu hastanede Kadın Doğum Klinikleri içi boşaltılarak doğum hizmeti veremez hale gelmiştir. Doğumda kamu sağlık hizmetleri ulaşılabilir olmaktan uzaklaşmıştır. Halk, şehir merkezinde bulunan özel hastanelere gitmeye zorlanmıştır.

Özel Hastaneler ticari kar beklentisi, yetersiz kadroları ve tecrübesiz ebeleriyle uzun saatler vajinal doğum takibi yapmaya uygun değildir. Saatlerce doğum takibi yapmak yerine yarım saat gibi kısa bir sürede sezeryan ameliyatı ile doğum gerçekleştirilmektedir.

Özelde ya da devlette hekimler performans baskısı ve ağır çalışma yükü altında, hastaya uzun zamanlar ayıramadığı için kısa sürede sezeryanla doğumu tercih etmektedir.

Bu arada doğru bilgilendirilmeyen, doğuma hazır hale gelmeyen hastalar da ağrıdan sancıdan kaçınmak, kısa sürede garan tisağlıklı bebek beklentisi ile ağrısız ve risksiz doğum anlayışı ile sezeryan ameliyatını tercih etmektedir.

Kadın Doğum hekimlerimiz en fazla malpraktis davaları ile karşı karşıya kalan hekim grubudur. En ufak bir komplikasyonda malparktis ve tazminat baskısı, uzun ve yıpratıcı yargı süreçleri nedeniyle hekimler normal vajinal doğum yerine sezeryan doğumu tercih etmektedir. 'Ben elimden gelen her şeyi yaptım, sezeryanla doğum gerçekleştirdim ama yine de komplikasyon gelişti başka yapabileceğim bir şey yoktu' diyerek kendini savunmakta, malpraktis ve tazminat cezalarından kaçınmaya çalışmaktadır.

Sağlığı özelleştiren, ticari bir meta haline getiren AKP iktidarının sağlık politikaları neden, sezeryanle doğum oranlarındaki bu artış sonuçtur.

Ülkede Doğumevlerini, Kadın Doğum Hastanelerini kapatan Sağlık Bakanlığı, kadınları normal doğum yapmamakla suçlamaktadır. Sezeryanla doğum yapan kadınları başarısızlıkla niteleyen medya paylaşımları yapmaktadır. Tüm bu nedenleri sorgulamadan ve sistemi düzeltmeden sadece doktorlara yaptırım uygulayarak ya da kadınlara başarısız anne nitelemesi ile toplumsal baskı uygulayarak sezeryan doğum oranlarını düşürmeye çalışmak doğru değildir, çözüm de değildir.

Doğum tıbbi bir durumdur ve bir kadının nasıl doğuracağına kendisi ve doktoru, ebesi birlikte karar verecektir.

Çözüm önerilerimizi de sıralamak istiyoruz:

? Doğum öncesi 1. Basamak Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapacak ebeler tarafından yakın takip ile eğitim, tıbbi ve psikolojik destek sağlanarak doğum korkusu aşılmalı, hasta doğuma hazır hale gelmelidir.

? Uzun saatler alan doğum takibini ve doğumu gerçekleştirecek tecrübeli ebe ve Kadın Doğum hekimlerinden oluşan güçlü uzman kadroları ile Kadın Doğum ve Çocuk Hastaneleri kolaylıkla ulaşılabilir lokasyonlarda tekrar açılmalıdır. Bu hastanelerde güçlü altyapısı ve tecrübeli, güçlü kadroları ile saatler süren doğum eylemi güven içinde gerçekleşebilmelidir.

? Kadın Doğum hekimlerini doğum eyleminde yaşanan komplikasyonlar karşısında malpraktis ve milyonlarca liratazminat davalarından koruyucu yasal ve ekonomik altyapı oluşturulmalıdır."


Haber Kaynağı : 12punto

Zeliha Aksaz Zeliha Aksaz Şahbaz sezaryen DOĞUM hastane doktor CHP
Wodo Network